• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM: MÜSLÜMAN KİMDİR?

• • ••

MÜSLÜMAN kim dir ?

Asra yemin olsun ki, İnsan zarardadır Ancak inananlar Salih amel işleyenler

Hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.

ALLAH'IN KÜLLARI

Asr 103: 1-3

Rahman'ın kulları ki yeryüzünde mütevazi olarak yürür­

ler. Cahiller kendilerine laf atarlarsa "selam" derler. Geceleri­

ni Rablerine secde ederek onun divanında durarak geçirirler:

"Rabbimiz, cehennemin azabım bizden uzaklaştır, doğrusu onun azabı (insana sarılıp bir daha ayrılmayan) sürekli bir azabtır." derler. "Orası ne kötü bir karargâh ve ne kötü bir makamdır." Ve harcadıkları zaman, ne israf ederler ne de cimrilik ederler, harcamaları bu ikisinin arasında dengeli olur.

Ve onlar Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar. Al- lah'ıri haram ettiği canı haksız yere öldürmezler ve zina et­

mezler. Kim bunları yaparsa cezasını bulur.

, Furkan 25: 63-68

Kim tevbe eder ve faydalı iş yaparsa o, makbûl bir kim­

se olarak Allah'a döner. Onlar yalan ve boş sözün yanında bulunmazlar, boş lâf (konuşanlar)a rastladıklarında vekar ile (oradan) geçip giderler. Ve kendilerine Râbb'lerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman onlara karşı sağır ve kör davranmazlar.

Ve; "Rabbimiz, bize gözler sevinci (gönüller açan) eşler ve çocuklar lütfeyle ve bizi (senin azabından) korunanlara önder yap." derler.

Furkan 25: 7 1-74

De ki: "Ey inanan kullarım, Rabbinizden korkun. Bu dünya hayatında güzel davrananlara güzellik var. Allah'ın ye­

ri geniştir. Ancak sabredenlere mükâfatlan hesapsız ödene­

cektir. De ki: "Bana dini yalnız Allah'a halis kılarak, O'na kulluk etmem erhrolundu. Ve bana müslümanların ilki ol­

mam emrolundu."

Zümer 39: 10-12

GERÇEK MCİSLÜMANUK

Ey inananlar, Allahltan, O'na yaraşır biçimde korkun ve ancak müslümanlar olarak cjlün. Ve topluca Allah'ın ipine yapışın, ayrılmayın; Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Ha­

ni siz birbirinize düşman idiniz. (Allah) kalblerinizi uzlaştırdı.

O'nun nimeti ile kardeşler haline geldiniz. Siz ateşten bir çu­

kurun kenarında bulunuyordunuz. (Allah) sizi ondan kurtardı.

Allah size ayetierini böyle açıklıyor ki, yola gelesiniz. İçiniz­

den hayra çağıran, iyiliği buyurup kötülükten men'eden bir topluluk olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Kendilerine açık deliller geldikten sonra ayrılığa düşüp ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar (eyet) onlar için büyük bir azab vardır.

Al-i îmran 3: 102-Î05

Size verilen şeyler, dünya hayatının geçimidir. İnanıp Rablerine dayananlar için Allah'ın yanında bulunanlar ise da­

ha hayırlı ve daha kalıcıdır. Onlar büyük günahlardan ve çir­

kin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman onlar, affederler.

Rablerinin çağrısına gelirler, namazı kılarlar. İşleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için har­

carlar. Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman kendilerini sabreder, affederse, şüphesiz bu çok önemli işlerdendir.

Şura 42: 36-43

ŞÜKREDEN VE MANKÖR ÇİFTÇİLER

Onlara şu iki adamı misal olarak anlat: İkisinden birine iki üzüm bağı vermiş, onların etrafını hurmalarla çevirmiş, or­

talarında da ekin bitirmiştik. Her iki bağ da yemişini vermiş, ondan hiçbirşeyi eksik etmemişti. Aralarında bir de ırmak akıtmıştık. O (adam)ın (başka) ürünü de vardı. Arkadaşı ile konuşurken ona: "Ben m alca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm." dedi. (Böylece) kendisine zulmederek bağına girdi. "Bunun hiç yok olacağını sanmam" dedi. "Kıya­ gökten yıldırımlar gönderir de, bağın kupkuru bir toprak

kesi-Иг. Yahut suyu (yerin) dibine çekilir de artık bir daha arayıp bulamazsın." Derken (o inkarcı kişinin bütün) ürünü yok edil­

di, çardakları üzerine yıkılmış olan (bağ)ın (karşısında) ona sarfetüklerine (içi yanarak) ellerini uğuşturmaya başladı. "Ah ne olaydı, ben Rabbime kimseyi ortak koşmamış olaydım"

diyordu. Allah'tan başka, kendisine yardım eden bir toplulu­

ğu da olmadı, kendi kendini de kurtaramadı. İşte o durumda velilik (koruyuculuk), yalnız hak olan Allah'a mahsustur.

Onun vereceği sevap da daha hayırlıdır, sonuç da daha ha­

yırlıdır.

Kehf 18: 3 2 -4 4

M VE KÖTÜ KADINLAR

Allah inkar edenler hakkında Nuh'un karısı ile Lut'un ka­

rısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kulun (nikâhı) altında idiler, onlara hiyanet ettiler. Kocaları (Al­

lah'tan) gelen hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara): "Hay­

di girenlerle beraber siz de ateşe girin" denildi. Allah inanan­

lar hakkında da Firavun'un karısını misal verdi. O şöyle de­

mişti: "Rabbim, bana katında, cennetin içinde bif ev yap, be­

ni Firavun'dan ve onun (kötü) işinden kurtar. Ve beni şu za­

limler topluluğundan kurtar." (Yine Allah inananlara) İm- ran’ın kızı Meryem'i de (misal verdi) O, ırzını korudu, biz de 0(nun rahmine) ruhumuzdan üfledik. O, Rabbinin kelimeleri­

ni ve kitablannı doğruladı. Ve gönülden itaat edenlerden ol­

du.

Tahrim 66: 10-12

Felaha ulaşh o mü'minler. Ki onlar namazlarında saygılı­

dırlar. Onlar boş şeylerden yüz çevirirler. Onlar zekatı verir­

ler. Ve onlar ırzlarını koruriar; ancak eşleri, yahut ellerinin sa ­ hih olduğu (cariye) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı da) onlar kınanmazlar. Ama bunun ötesine gitmek isteyen olur­

sa, işte onlar haddi aşanlardır. Ve o (mü'mi)nler emanetleri­

ne ve ahidlerine riayet ederler. Onlar namazlarını (vakitlerin­

de kılarak) korurlar. İşte varis olacak onlardır.

Mü'minun 23; 1-11

Allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını cennet kendi­

lerinin olmak üzere satın almıştır. Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu (söz) Allah'ın üzerine bir borç­

tur. (Allah) Tevrat'ta, Incil'de ve Kur'an'da (mü'minlere böy­

le söz vermiştir.) Kim Allah'tan daha çok sözünde durabilir?

O halde O'nunla yaptığınız bu alışverişten ötürü sevinin, ger­

çekten bu büyük başarıdır.

Tevbe 9: 111-112

HCIZGRA KAVÜŞAIS NEFİS Ey huzura eren nefis!

Razı edici ve razı edilmiş olarak Rabbine dön.

(İyi) kullarım arasına gir.

Cennetime gir.

Fecr 89: 27-30