• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM GENEL VERİLER, BÖLGE VERİLERİ VE PAZAR BİLGİLERİNE İLİŞKİN ANALİZLER

5.1 MEVCUT EKONOMİK KOŞULLARIN VE GAYRİMENKUL PİYASASININ ANALİZİ, MEVCUT TRENDLER VE DAYANAK VERİLER

Ülkemizde özellikle 2001 yılında yaşanan ekonomik krizle başlayan dönem, yaşanan diğer krizlere paralel olarak tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul piyasasında da önemli ölçüde bir daralmayla sonuçlanmıştır. 2001-2003 döneminde gayrimenkul fiyatlarında eskiye oranla ciddi düşüşler yaşanmış, alım satım işlemleri yok denecek kadar azalmıştır.

Sonraki yıllarda kaydedilen olumlu gelişmelerle, gayrimenkul sektörü canlanmaya başlamış; gayrimenkul ve inşaat sektöründe büyüme kaydedilmiştir. Ayrıca 2004-2005 yıllarında oluşan arz ve talep dengesindeki tutarsızlık, yüksek talep ve kısıtlı arz, fiyatları hızla yukarı çekmiştir. Bu dengesiz büyüme ve artışların sonucunda 2006 yılının sonuna doğru gayrimenkul piyasası sıkıntılı bir sürece girmiştir. 2007 yılında Türkiye için iç siyasetin ağır bastığı ve seçim ortamının ekonomiyi ve gayrimenkul sektörünü durgunlaştırdığı gözlenmiştir. 2008 yılı ilk yarısında iç siyasette yaşanan sıkıntılar, dünya piyasasındaki daralma, Amerikan Mortgage piyasasındaki olumsuz gelişmeler devam etmiştir. 2008 yılında ise dünya ekonomi piyasaları çok ciddi çalkantılar geçirmiştir.

Yıkılmaz diye düşünülen birçok finansal kurum devrilmiş ve global dengeler değişmiştir.

Daha önce Türkiye’ye oldukça talepkar davranan birçok yabancı gayrimenkul yatırım fonu ve yatırım kuruluşu şu anda faaliyetlerini bekletme aşamasında tutmaktadır. Global krizin etkilerinin devam ettiği dönemde reel sektör ve ülkemiz olumsuz etkilenmiştir.

Öte yandan 2009 yılı gayrimenkul açısından dünyada ve Türkiye’de parlak bir yıl olmamıştır. İçinde bulunduğumuz yıllar gayrimenkul projeleri açısından finansmanda seçici olunan yıllardır. Finans kurumları son dönemde gayrimenkul finansmanı açısından kaynaklarını kullandırmak için araştırmalara başlamışlardır.

2010 ila 2014 yılları içerisinde ise siyasi ve ekonomik verilerin inşaat sektörü lehine gelişmesiyle birlikte gayrimenkul yatırımlarında daha çok nakit parası olan yerli yatırımcıların gayrimenkul portföyü edinmeye çalıştığı bir dönem yaşanmış, ayrıca 2012 ile 2015 yılları arasında ise faizlerin düşük seviyelerde (2013 yılı Mayıs ayında Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesi olan %5 oranına kadar düşmüştür) olması orta sınıfın konut ihtiyacını karşılamaya yöenldiği ve gayrimenkul fiyatlarının sürekli arttığı bir dönem olmuştur.

2014 yılından sonra faiz oranlarındaki artışla birlikte gayrimenkule olan ilgide azalmalar başlamış, 2016 yılındaki darbe girişimi, dünya piyasalarındaki daralma ve diğer jeopolitik gelişmeler ışığında Türkiye ekonomisinde de durağanlık başlamış, ancak ülkedeki gayrimenkulün getirisinin ve faizlerin halen makul düzeyde olması en etken faktör olmak

üzere 2016 ve 2017 yıllarındaki satılan konut sayısı bir önceki yıla göre daha yüksek sayıda gerçekleşmiştir.

Yüksek satış oranlarına rağmen oluşan yüksek konut stoğu ile birlikte 2018 yılı başında gerçekleşen döviz haraketliliği Türkiye ekonomisi ve gayrimenkul sektöründe daralmaya yol açmış ve fazilerin de artması ile birlikte 2018 beklentilerin çok altında başlamış ve yatayda seyretmiştir.

2019 yılı ve 2020 yılı ilk çeyreği de da 2018 yılı boyunca süren daralmanın devam ettiği bir dönem olarak geçmiştir. 2020 yılının 2 ve 3. çeyrekleri ise özellikle Haziran ve Temmuz aylarındaki kredi kampanyalarıyla gayrimenkul fiyatlarının daha yüksek bedellerle talep gördüğü ve hatta piyasada oluşan yüksek taleple gayrimenkullerin fiyatlarında artış yaşandığı bir dönem olmuştur.

Geçmiş dönem bize gayrimenkul sektöründe her dönemde ihtiyaca yönelik gayrimenkullerin “erişilebilir fiyatlı” olduğu sürece satılabilmekte mesajını vermektedir.

Kısa bir projeksiyonda dış ya da doğal etkenlerin (Ortadoğu’da yaşanılan bölgesel savaş, global para politikaları, COVİD19 Pandemisi vs.) mevcut piyasa şartlarına etkisinin minimum düzeyde olacağı kabulüyle gayrimenkul piyasasında toparlanmanın başlayacağı düşünülebilir. Ancak 2018 ve 2019 yıllarında gayrimenkul fiyatlarında yaşanan düşüşlerle birlikte piyasada minimum seviyeye kadar gerileyen gayrimenkul fiyatlarının her ne kadar 2020 Haziran ve Temmuz aylarındaki kampanyalarla piyasa normallerine ulaştığı görülmüşse de 2020 yılının kalan döneminde ve 2021 yılında genel itibariyle stabil kaldığı ya da dövize endeksli şekilde arttığı görülmüştür. 2021 yılının kalanında da daha çok nakit parası olan yerli ve yabancı yatırımcıların gayrimenkül portföyü edinmeye çalışacağı bir dönem olacağı öngörülmektedir.

5.1.1 TÜRKİYE GAYRİMENKUL PİYASASINI BEKLEYEN FIRSAT VE TEHDİTLER

Tehditler:

• FED’in parasal genişleme politikasını yavaşlatarak faiz artırım sürecine girmesi, bunun sonucu olarak da Türkiye piyasası üzerinde baskı yaratması,

• Türkiye’nin mevcut durumu itibariyle jeopolitik risklere açık olması sebebiyle mevcut ve gelecekteki yatırımları yavaşlaması ve talebin azalması,

• Son dönemde döviz kurundaki artışın faizler üzerindeki baskıyı artıyor olması.

Fırsatlar:

• Türkiye’deki gayrimenkul piyasasının uluslararası standartlarda gelen taleplere cevap verecek düzeyde olması,

• Son dönemde gayrimenkule olan yabancı ilgisinin artıyor olması,

• Özellikle kentsel dönüşümün hızlanmasıyla daha modern yapıların inşa edilmesi,

• Genç bir nüfus yapısına sahip olmanın getirdiği doğal talebin devam etmesi.

5.2 BÖLGE ANALİZİ 5.2.1 TEKİRDAĞ İLİ

Tekirdağ ili, 260 43’- 280 08’ doğu boylamları, 400 36’- 410 31’ kuzey enlemleri koordinatları üzerinde bulunmaktadır. Kıyı uzunluğu Marmara Denizi’ne 133 km, Karadeniz’e ise 2,5 km olmak üzere toplam 135,5 km’dir. Tekirdağ, Türkiye’nin kuzeybatısında, Marmara denizinin kuzeyinde ve tamamı Trakya topraklarında yer alan 3 ilden biri olup, 6.313 km² yüzölçümüne sahiptir. Az engebeli, zengin alüvyonlarla kaplı topraklar üzerinde bulunmakta olup doğusunda İstanbul, batısında Edirne ve Çanakkale, güneyinde Marmara Denizi ve kuzeyinde Kırklareli ve kısa bir kıyıyla Karadeniz ile çevrilidir.

Tekirdağ, Trakya’nın güneyinde, verimli topraklara sahip modern bir tarım ve sanayi kentidir.

Marmara Denizi kıyılarında genel olarak Akdeniz iklimi egemendir. Ancak Akdeniz Bölgesi kıyılarından farklı olarak sahil kesiminde kışın kar yağışı görülebilmektedir. İlin iç kesimlerinde ise yazların sıcak, kışların soğuk geçtiği karasal iklim hâkimdir.

Tekirdağ, Türkiye’nin deprem bakımından riskli bölgelerinden biridir. Marmara Denizi üzerinden ile ulaşan Kuzey Anadolu Fay Hattı, Şarköy’ bağlı Gaziköy ve Gölcük Mahallelerinden geçmektedir. Şarköy ve Mürefte bölgeleri 1.derece, Tekirdağ Merkez 2.derece, daha kuzeyde kalan ilçeler ise 3.ve 4. derece deprem bölgesidir.

İlin önemli yükseltisini oluşturan Tekir Dağları, Kumbağ’dan başlayarak Gelibolu istikametinde bir sıradağ halinde uzanmaktadır. Dağların 60 km boyunca en yüksek yeri Ganos’tur. Ganos’un yüksekliği 945 metredir. İlin doğu kesimi daha az yüksek olmakla birlikte, buradaki Istırancalar Çerkezköy’den başlar ve kuzeye doğru gittikçe yükselir. İlin Marmara kıyılarındaki küçük kıyı ovalarından başka iç kısımlarda da akarsuları ve geniş tabanlı vadilerini kaplayan bereketli ovalarımevcuttur.

Tekirdağ yaklaşık 6.000 yıllık bir yerleşime sahiptir. Bereketli toprakları ve Anadolu ile Balkanlar arasındaki konumu dolayısıyla tarih içinde muhtelif kültürlerin ve kavimlerin egemenliği altında kalmıştır.

Tarih öncesi ve tarih sonrası çağlarda, iskân edilmiş yerler tespit edilmiştir. Şarköy ilçesindeki Güngörmez ve Güneşkaya Mağaraları ile Marmara Ereğlisi’ndeki Toptepehöyük’te Kalkolitik Çağ’a ait buluntulara rastlanmıştır. Tekirdağ’ın sahil şeridi yüzeyinde yapılan araştırmalara göre, İlk Tunç Çağı’na ait yoğun yerleşim olduğu anlaşılmaktadır. Trakya’da Son Tunç Çağı ile Erken Demir Çağı’nda büyük bir göç dalgası meydana gelmiştir.

Trakya, M.Ö. 7. Yüzyıl’da Grek kolonilerinin kurulmasıyla ticarete açılmıştır. Bu dönemde Trakya’nın Marmara kıyılarında kentler kurulmuştur. M.Ö. 514-513 yıllarındaPers Kralı Dereus’un İskit Seferi sonrasındaPers egemenliği, M.Ö. 478-477’ de Atina’nın Pers tehlikesine karşı kurduğu Attik-Delos Deniz Birliği’nin Persleri Trakya’dan temizlemesine kadar devam etmiştir. M.Ö. 342 yılında Makedonya Kralı 2.Philip, Trakya’yı topraklarına

katarak OdrysKrallığı’nı kendine bağlamıştır. 2.Philip’in büyük oğlu İskender’in ölümünden sonra ise Trakya, Lysimachos’un egemenliğine girmiştir.

Roma İmparatoru Tiberius’un Trakya’ya bir vali göndermesi ile başlayan gelişmeler, M.S. 46 yılında İmparator Cladius’un Trakya’da birRoma Eyaleti kurması ile sonuçlanmıştır.

Trakya uzun yıllar Roma hâkimiyetinde kalmıştır. M.S. 395 yılında imparatorluğun ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma İmparatorluğu içinde kalan Trakya, 1354 yılında Süleyman Paşa komutasındaki kuvvetlerin Gelibolu’ya çıkmasıyla Türklerin hâkimiyetinegeçmeye başlamıştır. 1356 yılında Şarköy ve Malkara ele geçirilmiş, 1357’de iseI. Murat Tekirdağve Çorlu’yu Türk hâkimiyetine almıştır.

Balkan Savaşları’nda Bulgar işgaline(1912) uğrayan ilimiz toprakları, 1913 yılında düşman işgalinden kurtarılmıştır. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Mondros Mütarekesi’nin verdiği imtiyazlardan faydalanan Yunan kuvvetleri, 20 Temmuz 1920’de Tekirdağ’ı işgal etmiş ancak 13 Kasım 1922’de Yunan işgali de sona erdirilerek Tekirdağ toprakları tekrar Türk yönetimine geçmiştir.

Marmara Ereğlisi 29 Ekim’de, Çerkezköy ve Saray ilçeleri 30 Ekim’de, Çorlu 1 Kasım’da, Muratlı 2 Kasım’da, Malkara ve Hayrabolu 14 Kasım’da ve Şarköy 17 Kasım’da düşman işgalinden kurtarılarak Türk yönetimine geçmiştir.

20 Ocak 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu gereğince girişilen yeni örgütlenme sonucunda Tekirdağ il olmuş ancak; Kurtuluş Savaşı’nın güç koşulları altında örgütlenme hemen sağlanamamıştır, Cumhuriyetin ilanından az önce;15 Ekim 1923 tarihinde il merkezi haline getirilebilmiştir.

Tarihi süreç içerisinde Bisanthe (M.Ö.5.YY), Rhaedestus (M.Ö.343-M.S.843), Rodosto (M.S.843-1358), Rodosçuk(M.S.1358-Osmanlıların fethiyle), Tekfurdağı (M.S.

1732) isimleriyle anılan ilimiz, Cumhuriyetin ilanından sonra TEKİRDAĞ olarak adlandırılmıştır.

Tekirdağ’da önemli günler arasında, 24 Aralık 1840’da Tekirdağlıbüyük vatan şairiNamık Kemal’in doğumu, Çanakkale Destanı’nı yaratan 19. Tümen’in Mustafa Kemal’in önderliğinde Tekirdağ’da savaşa hazırlanması, 23 Ağustos 1928’de Atatürk’ün Harf İnkılâbı vesilesiyle Tekirdağ’a gelip Başöğretmen olarak ilk dersi vermesi gibi olaylar bulunmaktadır.

Avrupa'yı Asya kıtasına bağlayan E80 (TEM), E84 ve D-l00 karayolları ile 56 km.lik demiryolu ağının Tekirdağ sınırları içerisinden geçmesi, şehre büyük bir ulaşım kolaylığı sağlamaktadır.

Uluslararası statüye sahip, Çorlu Atatürk Hava Limanı’yla çağdaş limancılığın gereği olarak tüm hizmetlerin verildiği, Tekirdağ Süleymanpaşa ilçesindeki Ceyport ve Marmara Ereğlisi ilçesindeki Martaş limanları, Tekirdağ Barbaros’ta Türkiye’nin ilk transit konteyner limanı (Hubport) olan Asyaport hava ve deniz ulaşımına verilen önemi yansıtmaktadır.

Tekirdağ’ın tarımsal üretimi, hayvansal üretiminden çok daha fazladır. Bitkisel üretimin en önde geleni buğdaydır. Bu ürünü sırasıyla ayçiçeği, kanola, arpa, silajlık mısır takip etmektedir.

Meyve üretiminin en önde geleni ise üzümdür. Bu ürünü sırasıyla zeytin, ceviz, kiraz karpuz, kavun ve sofralık domates de takip etmektedir takip etmektedir

Hayvancılıkta büyükbaş, küçükbaş hayvanların yanı sıra tavukçuluk ve arıcılık ta yapılmaktadır. Ayçiçeği balı ve balmumu üretilmektedir.

5.3 GAYRİMENKULÜN DEĞERİNE ETKİ EDEN ÖZET FAKTÖRLER

Olumlu etkenler:

• Malkara Caddesi üzerinde konumlu olmaları,

• Tekirdağ Malkara Karayolu, Ceyport Limanı ve Asyaport Limanı na yakın konumlu olmaları,

• Ana arterlere kolay erişilebilir olması,

• Tamamlanmış altyapı,

• Ulaşım kolaylığı,

• Tesis bünyesindeki yapılar için ruhsat ve iskan alınmış olması,

• Parsellerin imar durumu.

Olumsuz etkenler:

• Yapıların içlerinde oluşturulan alanlarla ilgili ruhsat ya da mimari proje bulunmaması,

• Yüksek bir değere sahip olması sebebiyle kısıtlı alıcı kitlesine hitap ediyor olması

• Gayrimenkul piyasasında yaşanan durgunluk.

5.4 EMSALLER VE PİYASA ARAŞTIRMASI

Piyasa araştırması yapılırken Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’nin yayınladığı Uluslararası Değerleme Standartları hükümleri esas alınmak suretiyle konu taşınmazla aynı veya karşılaştırılabilir (benzer) varlıklar seçilmiştir.

Rapor konusu gayrimenkule emsal teşkil edebilecek aynı bölgede yer alan ve benzer nitelikteki gayrimenkullerin verileri aşağıda sıralanmıştır.

1. Değerlemeye konu taşınmazlar ile aynı bölgede, Malkara Caddesi üzerinde yer alan caddeye yaklaşık 43 m cepheli olan 20.600 m² yüzölçümlü, 105, 106 ve 108 parsel nolu, Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı olarak belirlenen bölgede konumlu KAKS: 0,60 ve Hmaks: Serbest yapılaşma şartlarına sahip 3 adet arsa 9.250.000,-TL (449,-TL/m²) bedelle satılıktır. (Emlak Ofisi / 0 532 783 89 28)

2. Değerlemeye konu taşınmazlar ile aynı bölgede yer alan, 6.201 m² yüzölçümlü, 1178 parsel nolu, Ticaret Alanı olarak belirlenen bölgede konumlu Ayrık Nizam ve Hmaks:

6.50 m, TAKS: 0.20 ve KAKS: 0.40 yapılaşma şartlarına sahip arsa 4.325.000,-TL (697,-TL/m²) bedelle satılıktır. (Emlak Ofisi / 0 505 691 68 47) Ticaret alanında konumlu olması sebebiyle yüksek şerefiyelidir.

3. Değerlemeye konu taşınmazlar ile aynı bölgede Nusratlı Mahallesi nde yer alan, 19.600 m² yüzölçümlü, imar planı dışında, bölgede yapılması planlanan Süleymanpaşa Ekolojik, Lojistik Endüstri Bölgesi Projesi (SELEB) içerisinde konumlu olduğu beyan edilen tarla 2.250.000,-TL (117,-TL/m²) bedelle satılıktır. (Emlak Ofisi / 0 532 435 78 27)

4. Değerlemeye konu taşınmazlar ile aynı bölgede yer alan, 3.550 m² yüzölçümlü, 1184 parsel nolu, Ticaret Alanı olarak belirlenen bölgede konumlu Ayrık Nizam, Hmaks: 6.50 m, TAKS: 0,20 ve KAKS: 0,40 yapılaşma şartlarına sahip arsa 1.250.000,-TL (352,-TL/m²) bedelle satılıktır. (Emlak Ofisi / 0 534 220 80 34)

5. Değerlemeye konu taşınmazlar ile aynı bölgede yer alan, 17.835 m² yüzölçümlü, Konut+Ticaret Alanı olarak belirlenen bölgede konumlu Ayrık Nizam, Hmaks: 6.50 m, KAKS: 0.20 yapılaşma şartlarına sahip arsa 3.600.000,-TL (201,-TL/m²) bedelle satılıktır. (Emlak Ofisi / 0 541 201 93 08)

6. Değerlemeye konu taşınmazlar ile aynı bölgede yer alan, 1.317 m² yüzölçümlü, 294 ad 2 parsel nolu, Konut+Ticaret Alanı olarak belirlenen bölgede konumlu Ayrık Nizam, Hmaks: 6.50 m, TAKS: 0,20 ve KAKS: 0,40 yapılaşma şartlarına sahip arsa 650.000,-TL (493,-650.000,-TL/m²) bedelle satılıktır. (Sahibinden / 0 535 859 67 27)