• Sonuç bulunamadı

4. KONYA VE ÇEVRESİNDE SELÇUKLU DÖNEMİ ÇİNİLERDE BİTKİSEL MOTİFLERİN SEMBOLİK ANLAMLARI

4.1. Nar ve Haşhaş Motifi

Nar motifinin Türk süsleme sanatında bitkisel motifler arasında, Anadolu öncesi ve antik döneme ait zengin bir geçmişi vardır (Resim 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11). Kur'ân'ın En'am Suresi'nin 99 ve 141. ayetlerinde, Rahman Suresi'nin 46. ayetinde ve 68. ayetinde nardan bahsedilir. Kurân’da adı cennet meyvesi olarak geçen nar motifi, bilinebilen örnekleriyle Selçuklu döneminden günümüze değin Türk sanatında tarihî bir gelişim süreci izler. Türk süsleme sanatlarında sevilerek kullanılan bu motif, şekil olarak dünyayı, içindeki taneler insanları, aralarındaki zarlar dünya üzerindeki insan gruplarının din, ırk ayrımına rağmen bir bütün oluşturduklarını simgeleştirmiştir (Karpuz, 2001).

Nar ebedi hayat ve kudret sembolüdür. Mevlevi mezar taşlarının ayak şahidelerinde yer almıştır. Hz.Mevlana’nın türbesinin güney duvarında pencerenin iki yanında nar ağaçları resmedilmiştir. Nar cennet meyvesi olduğu, sayısız çekirdekleriyle de üreme sembolü olarak düşünülmüş çoğunlukla da bolluğu bereketi simgelemiştir (Büyükçanga, 2006).

Selçuklu dönemine ait Kubadabad çinilerinde kuşların etrafında cennet ve ebedî hayat sembolü olan nar dalları yer almaktadır. İnsan duygu, düşünce, özlem ve dileklerinin yansıması olan Türk işlemelerinde de sevilerek kullanılmıştır. Nar gibi bol çekirdekli meyve motifleri ile bezenmiş işlemeli örneklerden kurulacak yuvanın bereketli, zengin ve bol çocuklu olacağı inancı, dile getirilmek istenmiştir (Karpuz, 2001).

Günümüzde de Türk evlenme adetlerinde evlenecek çiftin evinin kapısına gelindiğinde gelinin eline nar verilmektedir. Gelin narı kapıya atarak kırar ve narın içindeki taneler yere dökülür. Böylece evliliğin nar taneleri kadar güzel ve bereketli olması dilenmiş olur (Kavuncuoğlu, 2003).

Katolog No : 1

Motifin Adı : Nar Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi : 2008 Analizi :

Sekiz köşeli çini üzerinde ayakta duran erkek figürü ve elinde tuttuğu nar motifi resmedilmiştir. Figürün etrafı sarmaşıklarla ve sarmaşıkların uçlarındaki çiçeklerle süslüdür. Figür sağ ayağı havada sağ elinde nar meyvesini tutan kolu önde, diğer sol eli göğüs hizasında kıvrılmış durumda. Nar meyvesini baş parmağı ve işaret parmağı arasında zarif bir şekilde tuttuğu görülür. Figürün narin ve sarmaşık çiçeklerinin rengi kobalt mavisi, sarmaşık haki yeşil, figürün başlığı çizmesi saçları siyah, zemin ise beyaz renktedir (Yılmaz, 1999).

Figürün duruşu ve kıyafetleri işlevsel bir üslubun olduğu, elinde tuttuğu narın ve anlatımcı üslup olduğu dikkat çeker. Figür ayakta duruşu, kıyafetleri ve ikram edişinden saray hizmetkarlarından biri ya da herhangi bir ülkenin elçisi olduğu

izlenimini verir. Burada nar ancak Sultana ikram edildiği göz önüne alınabilir. Çünkü nar güç, bolluk, bereket ve sonsuzluk gibi sembolik anlamları içermesi ikramın sultana yapılmasına delalet ve onun gücünün kabulüne delalettir. Burada sarmaşıkların dekoratif amaçla kullanıldığı görülmektedir.

Katolog No : 2

Motifin Adı : Nar Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi : 2008 Analizi :

Sekiz köşeli çini üzerinde zıt yönlere bakan kanatları açık çift başlı kartal resmedilmiştir. Kanatlarının ucundan birer adet nar meyvesi sallanmakta. Kartalın etrafları palmet ve Rumilerle süslenmiş gövde bir damla formunda levha şeklinde kullanılmış ve bu levhada “El Sultan” yazmakta. Palmetler çinideki kartal figürünün etrafında hareketli, başlangıcı ve sonu belirsizdir. Kartal gövdesi palmetler haki yeşil, kartal mavi ve kobalt mavisi gibi tonlarla boyanmıştır.

İşlevsel ve anlatımcı bir üslup görülür. Bu figür Selçuklunun arması olarak, sultanın arması olarak karşımıza çıkar ve bu işlevselliğini öne çıkarır. Doğu ve batının hakimi sonsuzluğun içindeki sultanı temsil eder. Nar meyvesini taşıması her yere bereketi huzuru getirdiğinin sembolüdür. Cennet meyvesini kanatlarında taşıyan kartal koruyucu ruh ve gücünde simgesidir. Bu da anlatımcı ifadeyi öne çıkarır.

Katolog No :3

Motifin Adı : Nar Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi :2008 Analizi :

Çini üzerinde bağdaş kurarak oturan insan figürünün sağ ve sol tarafından figürün baş hizasına gelecek şekilde yay şeklinde simetri olarak yükselen bitkisel motiflerin ucunda nar meyvesi bulunmaktadır. Bitkisel dallar figürün ayaklarının alt hizasında çıkmış figürü çevrelemekte ve bitkisel motifler dairesel bir görüntü sağlayarak figürünü içine almakta. Ayrıca oturan figür bu dalların ortalarından tutmuş şekilde profilden resmedilmiştir. Figürün kıyafetleri gündelik yaşamları hakkında bize bilgi sunmaktadır. Yani etnoğrafik özellikler içermektedir (Yılmaz, 1999).

Kompozisyon itibariyle anlatımcı ve işlevseldir. Günlük kıyafetleri yaşantılardan örnekler sunduğu için işlevseldir. Figürün duruşu resmedildiği dönemsel özellikler olarak sultanı ve sultanın yakınlarını sembolize etmektedir. Nar bitkisi gücü sonsuzluğu bereketi sembolize etmektedir. Figürün nar bitkisini elinde tutması gücün sonsuzluğun sultanın elinde olduğu izlenimi verilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle de kompozisyonda işlevsel özelliği vardır.

Katolog No : 4

Motifin Adı : Nar Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi :2008 Analizi :

Sekiz köşeli çini üzerinde iki tane kuşun karşılıklı birbirlerine baktıkları ve ağacı anımsatan yapraklı ve dalların uçlarında birer tane nar meyvesinin bulunduğu görülmektedir. Ağacın başlangıç noktası belli değildir. Ağacın dallarının birbirine bağlantılı olduğu ve çini dışına taşmadığı ancak hareketli bir görüntü izlediği görülmektedir. Kuşlar kobalt mavisi, narlar patlıcan moru, çiçekler gri yeşili andıran renklerle resmedilmiştir. Zemin kirli beyaz renktedir.

Kompozisyonda anlatımcı bir ifade kullanılmıştır. Hayat ağacı öbür dünyaya geçişi sağlayan bir merdiven bir aracı görünümünde, kuşlar ise bu yolculukta refakatçilikle görevlendirilmişlerdir (Kınık, 1996). Ayrıca kuşlar hayat ağacını korumakla yükümlüdürler. Hayat ağacı sürekli gelişen cennete yükselen hayatı ölümsüzlüğü sembolize eden can ağacı olarak nitelendirilir.

Katolog No : 5

Motifin Adı : Stilize Edilmiş Nar Motifi Ve Ağacı Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi : 2008 Analizi :

Sekiz köşeli çininin köşeleri kırılmış, orta kısmı bizi aydınlatmaktadır. Bağdaş kurarak oturan figür vardır. Figür hafif sağa dönük cepheden resmedilmiştir. Simetrik kalın siyah çizgilerle kobalt mavisi zeminin üzerine resmedilen figür muhtemelen sarayın önde gelen sultan veya yakınlarından birini temsil ediyor. Baş hizasına kadar yükselen henüz açmamış hissini veren bitkiyi ortalarından ellerinin içi görünecek şekilde tutmakta. Bitkisel motif iki tarafından yay olacak şekilde figürün etrafından yükselmekte ve figürü çembere almaktadır. Bitkinin dalı ince çizgi çiçeği henüz açmamış ve dış çevresi kalın çizgiyle çizilmiş. Dalın çıkışının figürün arkasından başladığı görülür ve çiçeğe kadar dalın üzerinde tomurcukları andıran çok sayıda noktaları vardır. Bitkisel motifle figür arasındaki boşluklar Rumi motiflerle

bezenmiştir. Çinide iki renk kullanılmıştır. Çininin zemini kobalt mavisi figür, bitkisel motifler kalın ve ince siyah çizgilerle oluşturulmuştur.

Anlatımcı bir ifade olan çinide bereketi verimliliği elinde tutan sultanın çok güçlü ve kudretli olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Zira çiçeğin oluşumu çok kalın çizgilerle resmedilmiş bu da kolay kolay kimsenin bunu yıpratamayacağı anlamına gelmektedir. Öyle ki çiçeğin dalı sultanın elleri arasından oda çok ince olması sultanın her şeye yön verebileceği anlamındadır. Sultan bu çiçeğin sapından kırabileceği düşüncesi gücünün göstergesidir.

Katolog No : 6

Motifin Adı : Nar Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi : 2008 Analizi :

Sekiz köşeli çinide tavus kuşu figürü bulunmaktadır. Tavus kuşunun kuyruğu daha dik, başı geriye doğru kasılmış şekilde durmaktadır. Tavus kuşunun ayakları altından çıkan ve sağlı sollu ikiye ayrılan ve onu çevreleyen ağaç formunda bitkiler vardır. Bu dallardan da 4’er, 5’er adet küçük dallar ayrılmış ve uçlarında meyveyi andıran şekiller vardır. Dallarda noktalamalarla elde edilmiş yapraklar çoğunluktadır. Kuşun baş ve kuyruğunun iç kısımları kobalt mavisi, gövdesi kuyruğunu çevreleyen çizgi ve bitkinin yaprakları haki yeşil, kuşun kanadı ve meyvelerde patlıcan morundan resmedilmiştir.

Anlatımcı bir ifade kullanılmıştır. Tavus kuşu asil bir duruş sergilemektedir. Bu da ancak sultanı sembol edebilir ve ağaç formundaki yere tünemiş durumdadır. Buradaki meyveler cennet meyvelerinin sembolü olabilir ve ağaç cennete giden yolu sembolize ediyor olabilir. Tavus kuşu buraya yuva yapmış yani türemiş durumdadır.

Katolog No : 7

Motifin Adı : Haşhaş Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi : 2008 Analizi :

Sekiz köşeli çininin yarısında daha küçük bir parçası mevcuttur. Bu parçadan anlaşılacağı üzere iki balık karşılıklı durmakta ortada yükselen dalların ve balıkların arkalarında baş hizalarına kadar gelen dalların uçlarında haşhaş motifi vardır. Köşelerde ise rumi motifleri vardır. Dallar yapraklar, balıkların pulları haki yeşili, haşhaşlar ve balıkların başları mavi renkte resmedilmiştir.

Anlatımcı bir ifade kullanılmıştır. Balık günümüzde su canlısı olmasından dolu bereketi simgeler. Haşhaş içindeki tanelerin sonsuz oluşu nedeniyle evreni temsil eder. Dalın dümdüz yukarı yükselmesi balıkların sonsuzluğu yanı bereketin sonsuzluğa kadar süre gelmesini anlatmaktadır.

Katolog No : 8

Motifin Adı : Haşhaş Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi : 2008 Analizi :

Yarısından fazlası tahrip olan kaybolan çininin arda kalan 2-3 parçasının birleştirilmesinden anlaşılana göre ortada bir figür, haşhaş dalları, rumi süsleme ve bir adet bardak görülmektedir. Ağırlıklı kullanılan renk yeşildir. Figürün kolları, haşhaş ve bardağın boyanması lekesel olarak mavilerle sağlanmıştır. Figür sakallı, sarıklı ve kolları açık şekilde oturur ya da ayakta duru şekilde resmedilmiştir.

İşlevsel bir izlenim veren çini resmi figürün, sarayın önde gelen kişilerinden biri olduğu, sakalından ve sarığından hizmetkar olmadığı anlaşılmaktadır. Figürün kıyafetlerinden de sultan olmadığı görülür. Muhtemelen sarayda hekimlik yapan bir kişidir. Haşhaş günümüzde de tıp alanında kullanılmakta olup o zamanlarda da bu haşhaşın bu faydasından yararlanıldığı bilinmektedir. Haşhaşın bardağın üstüne doğru iç bükey çizmesi bu düşüncemizi güçlendirmektedir.

Katolog No : 9

Motifin Adı : Nar Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi :2008 Analizi :

Büyük bir kısmının tahrip olmasına rağmen sekiz köşeli çini olduğu anlaşılır. Çinide elinde haşhaş tutan, sarıklı, sakallı, bıyıklı bir figür bulunmaktadır. Figürün etrafını sarmaşık ve çiçeklerin çevrelediğini görmekteyiz. Elindeki haşhaşı baş hizasında kaldıran figür muhtemelen dönemin sultanlarından biridir. Çünkü sarık ve kıyafetlerinden bu anlaşılmaktadır. Sarmaşığın çiçekleri, haşhaş, sarığın bir kısmı ve elbise kobalt mavisi ile renklendirilmiş, sarmaşık ise haki yeşille renklendirilmiştir.

Haşhaş; sonsuzluğu, bereketi, bolluğu ifade etmektedir Buda içindeki tanelerin çok oluşundandır. Bu güçleri de ancak sultan elinde tutabilir. Etrafındaki sarmaşıklar hareketli bir kompozisyon içinde ele alınmış çerçeve dışına taşmıştır. Buda sonsuzluğun sultanı çevrelediği ve etrafında barındırdığı izlenimi vermektedir.

Katolog No : 10

Motifin Adı : Nar Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi :2008 Analizi :

Bağdaş kurmuş şekilde oturan figür önden, başı cepheden resmedilmiştir. Sağ elinde haşhaş tutmaktadır. Sol el dizinin üstünde, etrafında haşhaş çiçekleri ve bitkileri bulunmaktadır. Kubadabad Sarayındaki diğer çiniler gibi sekizgen kompozisyonla oluşturulmuş çinide kobalt mavisi ve yeşil renkler hakimdir. Figürün saçı uzun olmasından ve kaftanından sarayın önde gelenlerinden olduğu anlaşılır.

Kompozisyon da işlevsel bir anlatım vardır. Beyşehir gölü kenarında yapıldığı bilinen Kubadabad çinilerinden de anlaşılacağı gibi haşhaş kompozisyonlarda çok kullanılmıştır. Bunun sebebi haşhaşın bu bölgede üretilmiş olması, toplum kültürünü etkilemiş ve sonucunda süslemelere işlevsel olarak yansımıştır. Kavuncuoğlu (2003); haşhaş meyvesinin de, nar meyvesi gibi sonsuz yaşam ve cennet sembolü olduğunu söylemektedir.

Katolog No : 11

Motifin Adı : Nar Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi :2008 Analizi :

Sekiz köşeli yıldız çinide gagası merkeze gelecek şekilde başı arkaya doğru dönmüş, yandan kompozisyona oturtulan tavus kuşu etrafında nar meyvesi ve dalları bulunmaktadır. Koyu mavi, kobalt mavisi, açık mavi ve yeşil renklerinin kullanılmıştır. Çininin kenarlarında tahribatlar mevcuttur.

Kavucuoğlu’nun (2003); zarif yapılı uzun kuyruklu olarak gösterilen tavus kuşu; devlet güçleri, ölümsüzlük ve cennet sembolü olduğu yönünde görüşü vardır. Ayrıca hayat ağaçlarıyla gösterilen tavus kuşunu yalnız görmemiz ve etrafının narlarla donatılmış olması sultanın sembolü olma ihtimalini güçlendirmektedir.

4.2. Hayat Ağacı Motifi

İnsan daima metafiziğe ilgi duymuş, tabiattaki bir çok objeye anlam yüklemişlerdir. Dağ, kaya, ağaç, su gibi nesnelere, bazı hayvanlara, kare, yuvarlak gibi işaret ve şekillere anlamlar izole etmiştir. Kişiyi tanrıya ulaştıran hayat ağacı (Resim 12,13,14,15,16,17), ölümsüzlüğe kavuşturan hayat suyu, insanları bir ülke altında toplayan bayrak, gücü temsil eden boynuz, saflığı, verimliliği, uğru ve evliliği temsil eden inci, doğurganlığı, dişiliği, yeniden doğuşu ima eden istiridye, sihri ve hayatî gücü ifade eden düğüm motifleri kozmik anlamlar ihtiva etmektedirler ve kutsaldırlar. Mesela bizatihi su kutsal değildir, o ancak dört köşe bir şekil içinde kozmik olarak düşünüldüğü zaman veya hayat ağacı altındaki su ise o zaman dünyamız dışında bîr olgudur ve kutsaldır (Karamağralı, 1993).

Hayat ağacı sürekli gelişen, cennete yükselen hayatın, dikey sembolizmini oluşturur. Geniş anlamda, sürekli değişim ve gelişim içinde yaşayan evreni sembolize eder. Evrenin üç elementinin, toprağın derinine inen kökleriyle yeraltını, alt dallarını ve gövdesi ile yeryüzünün ışığa yükselen üst dallarıyla cenneti birleştirir. Yeryüzü ve cennet arasındaki iletişimi sağlar. Kökleriyle topraktan aldığı suyla, dallarının ve hava alma organı olan yapraklarını besler. Yeni yağmurlar getirerek evrensel döngüyü sağlar. Ateş onun dallarının birbirine sürtünmesi ile oluşur. Selvi, sedir, incir, zeytin, asma, hurma, palmiye, kayın, gibi ağaçlar değişik tohumlarda hayat ağacının sembolüdürler (Büyükçanga, 2006 ).

Stilize hayat ağacı motifi kenarlarında karşılıklı veya sırt sırta vermiş kuşlar çokça kullanılmıştır. Ağaç motifi çeşitlilik gösterir. Hayat ağaçları stilize edilmiş palmiye şeklinde olduğu gibi alev şeklinde veya basit ağaç biçiminde kullanılırlar. Kuşlar uzun kıvrık kuyrukları ile çok dekoratiftirler. Kuşların etrafında cennet sembolü nar dallarının da kullanıldığı da görülür. Kuşlar ağaca bekçilik etmek için yerleştirilmiş sembolize figürlerdir. Ayrıca hayat ağacı öbür dünyaya geçişi sağlayan bir merdiven bir aracı görevinde, kuşlar ise bu yolculukla refakatçilikle gö- revlendirilmişlerdir (Resim 12,13,14,15,16,17), (Kınık, 1996).

Anadolu motiflerinde hayat ağacı "can ağacı" olarak da nitelendirilir; ölümsüzlüğün sembolüdür. Birçok yerinin dokumalarında hayat ağacının üzerinde görülen kuşlar, zamanı gelince uçacak olan can kuşlarıdır. Can, ruh ile eş anlamlıdır. Özellikle servi ağacı ölümsüzlüğü simgeler. Ağaç, ‘yeşil elmas’ adıyla anılmaktadır. Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mesnevisi'ndeki "Bu ağaçlar, ellerim topraktan çıkarıp halka doğru yüz türlü işaretlerde bulunurlar, duyana söz söylerler, yeşil dilleriyle, uzun elleriyle toprağın içindeki sırları anlatırlar" beyitleri, ağaçların maddesel varlıklarının yanında ruhsal bir içerikleri de olduklarını göstermektedir (Büyükçanga, 2006 ).

Yüksek dağda emsallerinden daha yüksek olan ancak olanaklarının zenginliğini mütevazi bir ölçüde gizleyen bir hükümdarı tasvir eder. Dağa benzeyen hükümdar yüce bir dağ gibi yer ve gök arasındaki iletişimi sağlayarak yerin ve göğün lütuflarını elinde tutar (Esin, 2004).

Çin’de dört yönün ve merkezin simgesi olan ağaçlar hakkında bazı düşünceler vardır. Yön ağaçları birer hükümdar makamıydı. Merkezi ağaç ise gök tanrısının simgesi olan en büyük hükümdarın makamı ve onu göğe inip çıktığı merdiveniydi Hakanların İslamiyet’ten sonraki ağaç simgesinin nar ağacı olduğu hakkında işaretler vardır (Esin, 2004).

Türk sanatında bitkisel motifler Orta Asya’dan itibaren sıkça kullanılmıştır. Ancak hayvansal ve figürlü motiflerin Selçuklu sanatında daha yoğun olarak kullanıldığı görülmektedir. Figürlü semboller gibi bitkisel sembollere de Şaman inanç geleneklerinin yansıtıldığı görülmektedir. İslam dininin kabulü ile bu motiflerin içeriklerinde bir takım değişmeler olmuştur. Örneğin hayat ağacı motifi Şamanın yer altı ve gök yüzü yolculuklarında merdiven olarak kullanıldığına inanılan bir sembolken İslamiyet’ten sonra cennet ağacı olarak tanımlanmış ve bu şekilde süslemelerde kullanılmaya devam edilmiştir. Yeni dinin etkisiyle zamanla azalan figürlü sembollerin yerini bitkisel semboller almıştır (Mülayim, 1999).

Hayat ağacı motifi kumaş, taş işçiliği, mezar taşlarında da karşımıza çıkmaktadır. Örneğin 11. yy. İran’a ait bir ipek kumaş bilinen en erken tarihli

örnektir. Büyük bir rozet içinde hayat ağacı etrafında ejder kuyruklu kanatlı aslan ve kuş rozetin bordüründe ise kartal ve grifon figürleri görülür (Öney 2003).

Hayat ağacı motifi Anadolu Selçuklu dönemi çinilerinde en güzel örneklerini Kubadabad Saray çinilerinde kendini gösterir.

Katolog No : 12

Motifin Adı : Hayat Ağacı Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi : 2008 Analizi :

Sekiz köşeli çini kompozisyonunu laleye benzer hayat ağacının simetrik olarak ortadan ikiye böldüğü görülmektedir.Ağacın her iki tarafında da bağdaş kurarak oturan iki figür bulunmaktadır.Figürlerin başlarında hale ve kollarında tiran şeridi bulunmaktadır. Figürlerin yuvarlak yüzleri giyim kuşamları Türk insanı tipini göstermektedir.Çinide kobalt mavisi ,yeşil ve kırmızı renkler kullanılmıştır.

Figürlerin başlarında sade bir başlık vardır.Buda bu kişilerin sultan ve devlet yetkilisi olmadıklarını göstermektedir.ancak oturuş biçimleri kollarındaki işaretler saygı gösterilen ve değer verilen kişiler olduklarını göstermektedir (Kavuncuoğlu, 2003).

Hale batı sanatı Rönesans döneminde Hz. İsa figürlerinde de bulunmaktadır. Ancak hale,Selçuklu sanatında insan figürünün başını çevrelemesi ile dini anlayıştan uzaktır.sadece figürün başını belirtmek için kınlanılmıştır.

Ortadaki lale biçimindeki büyük çiçeğin bir ağaç olabileceği, figürlerinde dini konularda birbirlerinden görüş alışverişi yapan sarayda değerli görülen din adamları olma ihtimali daha yüksektir (Arık,2000).

Katolog No : 13

Motifin Adı : Hayat Ağacı Motifi

Ait Olduğu Yer : Beyşehir Kubadabad Sarayı Sergilendiği Yer : Konya Karatay Müzesi Kullanılan Teknik : Sıraltı

Yapılış Tarihi : 1219-1236 İnceleme Tarihi : 2008 Analizi :

Sekiz köşeli yıldız biçimli yapılan çinide tahribat ve kırılmalar olmuştur. Ancak görünenlerden anlaşılacağı gibi iki tane tavus kuşu karşılıklı birbirine bakmakta ortada stilize edilmiş ağaç formu bulunmakta. Gövdesi dümdüz göğe doğru yükselmekte. Dalların ayrımında katmanlar halinde küçülerek yükselmektedir. Bu katmanlar arasında birbirine sarılmış palmetler var ve ucu sivrilerek üst tarafa doğru sonlanmaktadır. Hayat ağacı ve tavus kuşlarının arasında Selçuklu motiflerinde kullanılan su yolu dediğimiz süslemeler kullanılmıştır. Kuğular kobalt mavisi haki yeşille boyanmış, hayat ağacının gövdesi kobalt mavisi, palmetler arasın haki yeşil, su yolu süsleri gri yeşil, palmetler ve zemin beyaz renk kullanılmıştır.

Benzer Belgeler