• Sonuç bulunamadı

Azadistan Devleti Öncesinde Hıyabani’nin Siyasi Faaliyetleri

B- HIYABANİ VE AZADİSTAN DEVLETİ (1918-1920)

1- Azadistan Devleti Öncesinde Hıyabani’nin Siyasi Faaliyetleri

Güney Azerbaycan’ın Hamene kentinde doğan Şeyh Muhammed Hıyabani din ve fen bilimlerinde eğitim almış, Rusça ve Fransızca bilen, Meşrutiyet devrimi öncesinde Tebriz’de cami imamlığı yapan aydın bir şahsiyet idi. Hıyabani’nin siyasi hayatı meşrutiyet devrimi ile başlar. Hıyabani hem mücahit hem de aydın olarak meşrutiyet devrimine ve Tebriz

80

Gökhan Çetinsaya, ‘’Essential Friends And Natural Enemies: The Historic Roots of

Turkish-Iranian Relations’’, Middle East Review of International Affairs, Vol.7, No.3,

ayaklanmalarına katılmış, ikinci meşrutiyet meclisinde ise demokrat parti milletvekili olarak görev yapmıştır.81

Hıyabani’nin İran ve Güney Azerbaycan siyasetinde ön plana çıkması ikinci meclisin kapatılması öncesinde meydana gelmiştir. Şeyh Muhammed Hıyabani Rus ültimatomunun görüşüldüğü meclis toplantısında yaptığı konuşma ile ültimatoma hayır kararının alınmasında etkili olmuştur. Konuşması sırasında Rus işgaline karşı hükümeti teslimiyetçilikle suçlamış, evet demektense ölmeyi yeğleyeceğini ifade etmiştir. Ertesi gün ise Sebze Meydanı mitinginde toplanan halka karşı hitap etmiş, Rusya’yı işgalci ve sömürgeci olarak suçlayan bir buçuk saatlik ateşli bir konuşma yapmıştır. Miting esnasında Dışişleri bakanı talimatıyla hükümet güçleri kendisini tutuklamak üzere harekete geçtiler ise de başarılı olamamışlardır. Hıyabani’nin aktif siyaset hayatı burada başlamıştır. 82

Miting sonrasında Hıyabani kısa bir süre daha İran’da kaldıktan sonra Tebriz’e gitmeyi tehlikeli bulmuş bu yüzden bir süreliğine Rusya’ya gitmiştir. Zira bu kararında o sırada Rus yanlısı ve Meşrutiyet düşmanı Samet Han Şüca-üd-Dövle Tebriz valisiydi. 1914 yılında Tebriz’e gizlice geri dönen Hıyabani Tebriz ‘de bir ay gizlice yaşadıktan sonra bir dükkan açarak ticaretle uğraşmaya başlamış bir yandan da gizlice siyasi faaliyetlerine devam etmiştir. Hıyabani’nin ülkeye döndüğü dönemde Ahmet Şah meclisin yeniden açılmasını kabul etmiş Demokrat Parti ve İ’tidaliyun Partisi arasında tekrar rekabet başlamıştı. Meşrutiyetin tekrar gelmesine rağmen Azerbaycan valisi Şuca-üd-Dövle 3. dönem meclis seçimlerine Güney Azerbaycan’ın dahil edilmesini engelledi. 3. mecliste Güney Azerbaycan temsil edilemedi.83

81 Keskin, a.g.m., s.11. 82 Azeri, a.g.e., ss.18-19. 83 Keskin, a.g.m., s.15.

I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte İran tarafsızlığını ilan etmiş olmasına rağmen Rusya, Osmanlı ve İngiltere ordularının savaş alanı haline gelmiştir. Rus ve İngiliz birliklerinin mevcudiyeti ile Ruslar tarafından silahlandırılan Kürt, Ermeni ve Asurîlerin Güney Azerbaycan sınırından Osmanlı Devleti’ne karşı silahlı saldırıları Osmanlı ordusunu İran’a ve Güney Azerbaycan’a çekiyordu.84

1915 Ocak ayında Sarıkamış mağlubiyetinin hemen ertesinde Osmanlı güçleri Tebriz’e girdiler ve Kuzey Azerbaycan sınırına dayandılar. Osmanlı İttihat ve Terakkicileri Osmanlı himayesinde Azerbaycan’ı birleştirme isteklerini gerçekleştirmeyi amaçlıyorlardı. Fakat Kars ve Sarıkamış’tan kuvvet kaydıran Ruslar Tebriz’i geri aldılar.85 Güney Azerbaycan savaş boyunca Osmanlı ve Rus orduları arasında birkaç kez el değiştirmiş oldu.

İran merkezinde de tam bir istikrarsızlık hâkimdi. Merkezi hükümet bölünmüştü ve kurulan kabineler birkaç aydan fazla iktidarda kalamıyordu. Hükümet hiçbir yönüyle ülkede gücü temsil etmiyordu. Ülkenin kuzeyinde komşu ülkeler savaşıyor, merkezi hükümet hiçbir şey yapamıyordu. Aynı şekilde ülkenin güneyi de İngilizler tarafından işgal edilmiş durumda idi.

1917 Şubat ayında Rusya’da meydana gelen devrim hem savaşın kaderini hem de İran’daki siyasi hayatı derinden etkiledi. Çarlık rejiminin çökmesi İran’da demokratik kuvvetlerin önünü açtı. Güney Azerbaycan’da o güne kadar gizli olarak faaliyet gösteren siyasi teşkilatlar gün ışığına çıkmaya başladı. Bunlardan en önemlisi ve etkin olanı başında Muhammed Hıyabani’nin bulunduğu İran Demokrat Partisi’nin Azerbaycan Eyalet komitesi idi. 9 Nisan 1917’de komitenin yayın organı Teceddüt gazetesi basılıp yayınlanmaya başladı. 24 Ağustos 1917 tarihinde eyalet komitesinin

84 Yılmaz Güneyli, ‘’I.Dünya Savaşı’nda Güney Azerbaycan’da Osmanlı-Rus Rekabeti’’,

Güney Azerbaycan Sosyal, Kültürel ve Siyasal Araştırmaları Dosyası, Sayı:4, Ankara,

İlkbahar 2005, s.25.

85

düzenlediği konferansta ise komite, İran Demokrat Partisinden ayrılma kararı alarak Hıyabani başkanlığında müstakil Azerbaycan Demokrat Partisinin kurulduğunu ilan etti.86 Bu savaş yılları boyunca kaderine terk edilmişliğin, 3. dönem meclisinde temsil edilememişliğin ve merkezi hükümete karşı güvensizliğin ilk tepkileriydi.

Azerbaycan Demokrat Partisi kurultay bildirisinde Tahran’dan dört istekte bulundu. Talepler, Demokratik Islahat, Milli Meclisin Tahran’da yeniden kurulması, Eyalet Encümenlerinin yeniden tesis edilmesi ve Meşrutiyetin tüm kurumları ile yeniden yürürlüğe girmesiydi. ADP kısa sürede tüm Azerbaycan illerinde teşkilatlandı. Tahran’ın cevabı beklenmeden bir hükümet organı gibi hareket etmeye başladı. Kurduğu komisyonlar ile Güney Azerbaycan’ın yaralarını sarma işine koyuldu.

ADP’nin tüm faaliyetleri Hıyabani’nin öne sürdüğü Teceddüt akımına dayanmaktaydı. Teceddüt, emperyalizm ağalığına, şah zulmüne, gericiliğe ve istibdada karşı çıkan, sosyal adaletsizliğe isyan eden, siyasî ve demokratik hürriyetler, gerçek halk hâkimiyeti gibi devrimci-demokratik talepler ileri süren, sonuçta geldiği noktada Güney Azerbaycan’ın demokratik hakları uğrunda mücadele etmeyi öngören politik bir akımdı. Akım zengin toprak ağalarını dışarıda bırakarak toplumun diğer tüm sınıflarını tek cephede birleştirmeyi amaçlamıştı. 87

ADP kurduğu Erzak Komisyonu ile vatandaşa ucuz erzak ve ekmek dağıtmaya başladı, Mahalle Komisyonu ise yoksul aileleri tespit ediyor, yardımın ihtiyaç sahibi insanlara gitmesini sağlıyordu. Kurulan Yoksullar Evi’nde barınma ihtiyacı bulunan yoksullar, ihtiyarlar ve sahipsiz insanlar barındırılıyordu. Yardım Komisyonu ise zenginlerden fakirler için

86

Şevket Tagıyeva, ‘’Azatlık Fedaisi Şeyh Muhammed Hıyabani’’, Güney Azerbaycan

Sosyal, Kültürel ve Siyasal Araştırmaları Dosyası, Sayı:4, Ankara, İlkbahar 2005, s.41.

87

büyük meblağlarda para toplayarak diğer komisyonlar aracılığı ile ihtiyacı olan halka dağıtıyordu. Kurumlar bizzat Hıyabani tarafından kontrol ediliyor, sistemi engelleyen veya görevini kötüye kullananların isimleri Teceddüt gazetesinde yayınlanıyordu.88 Hıyabani önderliğindeki ADP ve Komisyonlar sergiledikleri ‘’ Robin Hood’’ tarzı ile kısa sürede halkın desteğini arkalarına aldılar.

Rusya’nın çekilmesi üzerine 1919 yazında Osmanlı ordusu tekrar Güney Azerbaycan’a girdi. Osmanlı ordusu bölgede askeri faaliyetlerinin yanı sıra aktif siyasi faaliyetler de icra etmeye başladı. Bu siyasi faaliyetlerin çekirdeğini Türkçülük akımının idealleri oluşturuyordu. Ordunun politik danışmanı olan Yusuf Ziya Bey Osmanlı güçleri Tebriz’e girer girmez bölgede Türkçülük hareketini yayma çalışmalarına başladı. Bu maksatla İttihad-ı İslam Partisi kuruldu. Azarabadegan isimli Türkçe gazete yayınlanmaya başladı. Osmanlı ordusunun bölgeye gelişi ADP’yi olumsuz yönde etkiledi. Kısa süre içinde Hıyabani ve ADP’nin ileri gelen iki ismi Osmanlı yetkilileri tarafından tutuklandı ve Kars’a sürgüne gönderildi. İran hükümeti ve hükümetin bölgesel temsilcileri hiçbir tepki göstermediler. Bunun yanı sıra Osmanlı ordusunun İran hükümetinin talebi üzerine bu tutuklamaları yaptığı dedikodusu kısa sürede Tebriz’de yayıldı. ADP hareketi büyük yara aldı, faaliyetleri durakladı. Demokratlar, kendilerini engellemek maksadıyla merkezi hükümetin çekinmeden dış güçlerle işbirliği yapabildiğini ve yapabileceğini iyi biliyorlardı. Demokratlar ülkenin geleceği için uğraş verirken ihanete uğradıklarını düşünüyorlardı. Bu nedenle Osmanlı’nın bölgede kaldığı süre zarfında hükümetle karşı karşıya gelmemeye çalıştılar.

88

Sonuç olarak Hıyabani’nin sürgüne gönderilmesi, ADP’nin ileride daha radikal düşünmesini tetikleyen bir etken oldu. Demokratlar artık İran’ın çok derin ve köklü bir değişim geçirmesinin şart olduğuna inanıyorlardı. Merkezi hükümet ile ADP arasındaki uçurum daha derin hale gelmişti.89

Benzer Belgeler