• Sonuç bulunamadı

İlk kez işe yabancılaşmayı boyutlarıyla Seeman ele almıştır. Seeman’a göre bu boyutlar; güçsüzlük, anlamsızlık, normsuzluk, toplumsal yalıtım ve kendine yabancılaşmadır. Seeman, yabancılaşma kavramının gözleme dayalı araştırmalarla somut bir şekilde ölçülebilirliğini sağlamıştır (69).

Güçsüzlük

Güçsüzlük; bireyin etrafında gerçekleşen olay ve olgulara müdahale edemeyeceğini düşünerek bu olay ve olgulara yön verebilecek gücü kendisinde bulamama halidir, denilebilir.

Seeman güçsüzlüğü bireyin kendi ürünleri ile üretim sürecinde kullandığı araçların ve ortaya çıkan ürünlerin üzerinde denetim hakkının olmaması anlamında kullanmıştır. Güçsüzlük, bireyin kendi davranışının istediği sonuçları elde edemeyeceğine ya da istediği desteği bulamayacağına ilişkin olumsuz algılamasından kaynaklanan duygudur (64).

Anlamsızlık

Anlamsızlık genel bir ifadeyle; kişinin olaylara, ürünlere ve süreçlere karşı duyarsızlaşmasıdır. Anlamsızlık, bireyin hangi doğrulara inanacağını bilmemesi, bireylerin toplumda ve çevresinde olup bitenleri anlayamaması ve grup deneyimlerini paylaşmada karşılaşılan başarısızlıklar ile ilgilidir. Anlamsızlık, bireyin düşüncelerini gerçekleştiremeyeceğine inanmasıdır (64).

Normsuzluk (Kuralsızlık)

Bireyin hareketleri, davranışları için ölçü olarak benimsediği, kabul ettiği ve kullandığı toplumsal değer ve bu değerlere kendisinin birey olarak verdiği önem olarak tanımlanmıştır (70). Yapılan bu tanımdan yola çıkarak; kurallara uymama, çatışma, amaçsızlık, dengesizlik, düzensizlik, belirsizlik, karamsarlık, durumlarının geneline normsuzluk denilebilir.

Seeman (71) normsuzluğu, kişinin hedef ve amaçlarına yalnızca toplumsal olarak kabul görmeyen davranışlar sonucu ulaşabileceğine inanması olarak tanımlamaktadır. Bireyin, kurumunun ya da toplumun değerlerini benimseyememesi normsuzluğun bir göstergesidir. Normsuzluk davranışı yabancılaşma duygusunun önemli belirtilerindendir. Bu nedenle yabancılaşma literatürde genellikle normsuzluk kavramı ile birlikte ele alınmaktadır.

Yalıtılmışlık (İzolasyon)

Seeman’ın (71) yalıtılmışlık tanımı toplumun yüksek değerler atfettiği hedeflerin birey için bir anlam ifade etmemesi durumudur. Seeman, yabancılaşmış

24

insan tanımını, bireyin çalışma ortamında kendisini rahat hissetmeyeceği şeklinde ifade etmektedir (72). Genel olarak yalıtılmışlık duygusu, yerleşik değer ve kuralları benimsememiş ya da kısmen benimsememiş çalışanlarca duyulur (73).

Kendine Yabancılaşma

İşe yabancılaşmanın son boyutu olan kendine yabancılaşma; bireyin yaşadığı hayat ile yaşamak istediği hayatın farklılığının bireyde yaratmış olduğu anlamsızlık ve hiçleşme durumudur. Kendine yabancılaşan bireydeki tüm eylemler istemsizdir. Yapmış olduğu tüm eylemler bir zorunluluk sonucu bireyin istemi dışında meydana gelmektedir.

Seeman’a (71) göre yabancılaşmanın bu boyutu, diğer yabancılaşma boyutlarından farklıdır. Çünkü burada yabancılaşmanın kaynağının tam olarak ne olduğunu söylemek güçtür. Fakat bu kavram işin gerçek, öz anlamını yitirmesi biçiminde de kullanılabilir.

Sonuç olarak; kendine yabancılaşan çalışan ile işi arasında gizli bir duvar örülü gibidir. Yapılan iş daha çok para gibi dışsal faktörler amaç edinilerek yapıldığı için çalışan kişisel ve mesleki doyuma ulaşamamaktadır.

2.2.1.2. İşe Yabancılaşmanın Nedenleri

İşe yabancılaşmanın nedenleri çeşitlilik göstermekle birlikte en genel ifadeyle; yapılan iş, üretim süreci, kurum yapısı, yaş, cinsiyet, işte çalışma süreci, kişinin istek ve beklentileri gibi birçok değişkenin işe yabancılaşma üzerinde etkili olduğu söylenebilir. İş yaşamında çalışılan kurumun büyüklüğü, yönetim biçimi ve bürokratik yapısı da yabancılaşmanın oluşmasına elverişli bir ortam yaratmaktadır. Aynı zamanda iş yaşamındaki işbölümü, sabit bir işte çalışma, monotonluk, yöneticilerle yaşanan çatışmalar, diğer çalışanlarla yaşanan olumsuz ilişkiler, karara katılamama, gürültü, çalışma koşullarının ağırlığı, vb. etmenler, bireyleri etkileyip onların hem kendilerine hem de mesleklerine karşı yabancılaşmalarına neden olmaktadır (74).

Bayındır (75) işe yabancılaşmanın nedenlerini yaptığı araştırmalar sonucunda aşağıdaki başlıklar altında değerlendirmektedir;

Çağımızın Özellikleri: Günümüz toplumlarında yaşanan sanayileşme sürecine bağlı hızlı kentleşmenin birey üzerinde yarattığı baskı, çevre kirliliğinin yol açtığı tahribat, teknolojideki hızlı gelişmeler, vb. gibi özelliklerin bireyler üzerindeki etkisi yabancılaşmaya yol açmaktadır.

25

Günlük Yaşam Koşulları: Bireylerin oturdukları veya çalıştıkları yere bağlı olarak karşılaştıkları güçlükler (işin eve uzak olması ve buna bağlı olarak işe geliş ve gidişlerin yarattığı stres vb.), oturulan yerdeki kültürel yapı, ailenin yapısı, sağlık sorunları bireyde yabancılaşmaya yol açmaktadır.

Çalışılan Kurumun Niteliği: Çalışılan kurumundaki katı bürokratik yapı, görevin kapsamı veya iş bölümü, yönetici ve diğer çalışanlarla ilişkiler, iş yerinin fiziksel yapısı (gürültü, ısınma sorunları vb.) kazanılan paranın miktarı gibi etmenler bireylerde yabancılaşmaya yol açabilmektedir. Başaran’a göre ise; kurumun büyüklüğü ile çalışanın yaptığı işten memnuniyet duyması arasında negatif bir ilişki vardır. Kurum büyüdükçe karmaşıklık artmakta ve bu da çalışanı yalnızlığa itmekte, çalışanın yaptığı işten doyum sağlayamaması bireyin mutsuzlaşıp yabancılaşmasına neden olmaktadır (76).

Yapılan İşin Niteliği: Sabit bir işte çalışma, çalışma zamanı ve süresi, aşırı iş yükü, sevilmeyen bir işi yapma, kararlara katılamama, yönetime öneriler götürememe, işin sonuçlarını denetleyememe gibi etmenler yabancılaşmaya yol açmaktadır.

Kişisel Özellikler: Bireyin iş yaşamı ve toplumsal yaşamından beklentileri, fiziksel ve psikolojik yapısı, yaşama bakış açısı, sosyal ve iletişim becerileri, toplumsal ve mesleki doyum anlayışı, gereksinmelerini karşılayamaması gibi nedenler yabancılaşmaya yol açmaktadır.

Yabancılaşma olgusuyla ilgili olarak yapılan çalışmalar sonucunda yabacılaşmanın nedenlerinden biri de kurumun ve ülkenin ekonomik yapısı olduğu yönündedir. Çakır’a göre çalışanın elde ettiği ücret düzeyinin, beklediği ücret düzeyine eşit olmaması, çalışmasının işinden tatmin sağlayamamasına ve sonuç olarak yabancılaşmasına neden olacak ekonomik bir sebeptir (77).

İşe yabancılaşma üzerinde etkili olan bir diğer faktör ise çalışılan alanın olumsuz fiziksel koşullarıdır. Bunlar; gürültü, sıcaklık, aydınlanma, ısınma, soğukluk, duman, kimyasal kokular, güçlü güneş ışığı, radyasyon, patlayıcı ve zehirleyici özelliği olan maddeler vb. özellikle de sağlık sektöründe çalışanlar, fiziksel koşullardan ötürü risk altındadırlar. Sonuç olarak; fiziksel koşullardaki olumsuzluk çalışanın iş tatminini etkileyip yabancılaşmasına neden olmaktadır.

Yapılan değerlendirmeler ışığında sağlık çalışanlarının yabancılaşma nedenleri genel olarak; çalışma ortamının fiziksel koşulları, yoğun çalışma saatleri, tatmin

Benzer Belgeler