• Sonuç bulunamadı

4. AYAKKABI SEKTÖRÜNÜN TANIMI, GELİŞİMİ, ÜRETİM VE

4.1. Ayakkabı Kavramı ve Tarihsel Süreci

Eski zamanlara bakıldığında ayağı korumanın ne derece önemli olduğu o zamanlardan fark edilmiştir. İlk topluluklar Mısır ve Çin’de ayakkabıya benzer giyimlerin kullanıldığı görülmüştür. Bazı cisimler üzerine çizilmiş resimlerden ve heykellerin görüntülerinden Mezopotamya ve Asurların çizme giydiklerini söylemek mümkündür. Mezopotamya’da o devirlerden deri kullanılmaya başlanılmıştır. Mısırlılar da onlardan görerek ayakkabı yapmayı öğrenmiş ve yaşadıkları bölge sıcak olduğu için sandalet tarzı ayakkabılar kullanmaya başlamışlardır (Taş, H, 2007). Mısırlıların eski zamanlarda çok yaratıcı fikirleri mevcut olmuştur. Ayakkabı yapmak için ıslak kumun üzerinde ayaklarını basarak kalıp çıkartmışlardır. Bu kalıbın üzerini işleyerek ayakkabı haline getirebilmekteydiler. Ayakkabılar ilk önce ayağı cisimlerden, havanın zorlu şartlarından korumak için yapılmaya başlanmıştır (Tuncer, 2003). Gelişmesi ise topluluklara göre farklılık göstermektedir. Ayakkabıların gelişimine bakıldığında kullanılan ürünün kalite ve rahatlığı her zaman ikinci planda kalmıştır. Bazı topluluklarda burnu ince ayakkabıların kullanıldığı görülmekteydi (USMC, 1960). Bazı topluluklarda ise yapılan detaylar o kadar abartılmaktaydı ki, kalite ve rahatlık yok denilecek seviyeye gelmekteydi. Ortaçağdaki moda gelişimi günümüzde olan gelişime benzemekteydi. Değerli bir ürün olarak görülen ayakkabıyı eskiden sadece varlıklı insanlar satın alabilmekteydi. Bütçesi kısıtlı olan insanların ayakkabılarını tamir ettirmesi için pazarlar kurulmaktaydı. O zamanlar varlıklı insanların kullandığı ayakkabılar deri, kumaş ve ipek malzemelerden yapılmakta idi. Ortaçağda ayakkabılarda çoğu modelin burun bölgesi ya yuvarlak ya da farklı şekillerde idi (Pratt, L, Woolley, L, 2008).

Bu dönemde kadın ve erkek ayakkabıları da birbirine benzemekteydi. Bunun nedenlerinden biri kadınlar elbiseye daha çok önem verdikleri için, kıyafetlerin daha

hoş gözükmesi adına ayakkabılara fazla dikkat etmemeleri ve elbisenin görüntüsünü etkilemesini istememelerinden dolayı idi. Tasarımda olan gelişmeler o zamanın krallarının ayakkabıya verdikleri önemle de alakalı olmuştur (Berg, 2007). 7.Henrynin zamanında varlıklı olmak ve güç daha çok göz önünde olduğu için ayakkabılar da ona göre şekillenmekte idi. Fransa kralı 7.Charles’ın kullandığı ayakkabıların farklı görünümde olduğu gözlemlenmekte idi. 1500’lü yıllarda kullanılmış ayakkabıların genişliği 17cm civarında olmuştur. O zamanın modası olan bu ayakkabıların portrelerdeki resimlere bakıldığında sürekli giyildiği görülmekteydi. 7.Charles’ın bir fazla olan ayak parmağına uygun biraz daha geniş yapılmış olan bu ayakkabıların o devirde yaşamış kişiler tarafından ilgi görmesine ve kullanılmasına neden olmuştur (Pratt, L, Woolley, L, 2008).

1400’lü yıllarda farklı tarzlarda ayakkabılar yapılmaktaydı. Türklerin banyo ayakkabıları olarak adlandırdıkları ayakkabı ilk olarak Venedik de yapılmaya başlanmıştır (Pratt, L, Woolley, L, 2008). 1430 yılında 50cm yüksekliğinde kadınların kullandıkları ayakkabılar mevcut olmuştur ki, giyilmesi tehlikeli olduğundan yasaklanmıştır.

17.yüzyılın başlarında ayakkabıda modaya verilen değer giderek artmaya başlamıştır. Bunun nedenlerinden biri ticaretin daha iyi duruma gelmesi ve ürünlerde ipek, dantel gibi pahalı malzemelerin kullanılması idi. Topuklu ayakkabıların kullanım ise 17. yüzyıla tesadüf etmektedir. Zaman geçtikçe ayakkabılarda farklı renklerin kullanımı artmaya başlamıştır. Deri, yün ve ipek gibi değerli malzemeler artık günlük giyilen ayakkabılarda da kullanılmaya başlanmıştır (Pratt, L, Woolley, L, 2008). 18. yüzyılda Fransız ve İtalyan ayakkabıları daha ön plana çıkmıştır. 19. yüzyılın ortaları seri üretim yapılmış, 1858 yılında ise makineler deri dikimi için kullanılmaya başlanmıştır. 1920’li yıllarda ayakkabılarda gelişim daha da iyiye gitmeye başlamıştır (Pratt, L, Woolley, L, 2008). 2. Dünya Savaşı zamanı malzemelerde eksiklik yaşanıldığı için ayakkabı kullanımında kalitesi düşük olan deri, kauçuk ve sentetik gibi malzemeler kullanılmaya başlanılmıştır. Savaştan sonra ayakkabı modasında Paris daha ön sıralarda olmuştur. Lakin tasarım olarak ileride olan ülke her zaman İtalya olmuştur (Pratt, L, Woolley, L, 2008). 1960’larda daha çok plastik ve sentetik malzemelerin kullanımında artışlar başlamıştır. Tasarımcılar insanların değişen zevk tercihlerine göre farklı tarzlarda ürünler ortaya çıkarmaktaydılar. 1970’li yıllarda ise etnik stillerin daha çok tercih edilmesiyle Asya ve Afro-Karayip

tarzının daha çok kullanılması görülmüştür. Bu yıllarda platform tabanlı ayakkabıların kullanımı da yayılmıştır. 1980’ler Adidas, Nike, Puma ve Reebok gibi dünyaca ünlü ayakkabıların stille buluştuğu bir yıl olmuştur.

1990 yılında ayakkabı önemli bir ürün haline gelmiştir. Dünyaca ünlü modacılar iletmek istedikleri mesajları artık ayakkabılar aracılığıyla sahnelerde iletmekteydiler. Bu yıllar Timberland, Caterpillar, Rockport gibi markaların daha çok bot ağırlıklı modellerinin çıktığı yıllar olmuştur (Pratt, L, Woolley, L, 2008). 2000’li yıllara gelindiğinde ise tasarımcıların daha özgün modeller çıkardığı görülmekteydi. Tasarımcıların farklı tanınmış markalarla bu yıllarda anlaştıklarını görmek mümkün idi. Patrick Cox, Jimmy Cho, Oliver Sweeney gibi tanınmakta olan tasarımcılar birçok ünlü markalarla bu yıllarda anlaşmışlardır (Pratt, L, Woolley, L, 2008).

Geçmişte kullanılmış olan ayakkabılara bakıldığında ayakkabıyla ilgili hem tarihi hem de moda hakkında fikir sahibi olmak mümkündür (Berg, 2007). Moda aksesuarları içerisinde ayakkabının çok farklı yeri mevcuttur. Geçmişten günümüze kadar ayakkabı gelişerek şimdiki halini almıştır. İnsanların günümüzde ayakkabıya vermiş olduğu önemi ister moda, isterse de tasarım olarak geçmiş zamanda da verdiğini görmek mümkündür.

Benzer Belgeler