• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: DÜNYA’DA ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ

2.3. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına İlişkin Seçilmiş Ülke Örnekleri

2.3.3. Avustralya Yenilenebilir Enerji Uygulamaları

Avustralya endüstrileşen ülkeler içinde sera gazı salınımının en fazla olduğu ülkelerdendir. Bu noktada, çoğunlukla elektrik üretiminde kullanılan kömür kaynaklarının ülke sınırları içinde çok büyük bir rezerv olması en büyük neden olarak ifade edilmektedir. Ülke içindeki elektrik üretiminin %75’i bu yolla sağlanmakta ancak günümüzde artan çevreci baskı nedeniyle kömüre dayalı üretim tarzı eleştirilmeye başlanmaktadır. Bu nedenle ülkede faaliyet gösteren kural koyucu kurumlar, herhangi bir şekilde doğaya zarar vermeyen enerji

136 Kelly Malone ve Aadne Haga, , “Recent Developments In Hydropower And Gas”, International Financial

92 üretim süreçlerinin hayata geçirilmesi için çeşitli çalışmalar içine girmişlerdir. Bu çalışmalar neticesinde Avustralya, yenilenebilir enerjiye dayalı bir piyasayı 2001 yılında faaliyete geçirdiğini duyuran dünyadaki ilk ülke olmuştur. Zorunlu yenilenebilir enerji hedefi olarak tanımlanan bu duyuru sayesinde 2010 yılında üreticiler 9.500 GW/s’lık elektrik enerjisini yenilenebilir enerjiye dayalı olarak üretmekle zorunlu kılınmıştır (MRTE)137. Bu miktardaki elektrik üretiminin yakın zamanda 2020 yılına kadar 45.000GW/s’a çıkarılması tahmin edilmektedir.

Avustralya’da rüzgâr enerjisi üretiminde güney bölgelerde ve Tazmanya’daki yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar üretiminin ticari olarak dünya çapında elektrik üretim teknolojileri en üst sıralarda yer almaktadır138.

Avustralya’daki rüzgâr enerjisine dayalı elektrik üretiminin bu derece hızlı gelişmesindeki en önemli neden olarak 2001 yılında zorunlu olarak hayata geçirilen MRET(Mandatory Renewable Energy Target-Zorunlu Yenilenebilir Enerji Hedefi) önem arz etmektedir. Bu hedef doğrultusunda aşağıdaki adımlar atılmıştır:

• Yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik üretimini arttırıcı teşvikler • Sera gazı salınımının azaltılması

• Yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan doğa dostu enerjinin sürdürülebilir kılınması139.

Tablo 10. Avustralya Yenilenebilir Enerji Kaynakları Üretimi ve Kapasite(%)

2004 2005 2006 2007 2008 2009 Kapasite (%) Üretim (TWh/Yıl) Kapasite (%) Üretim (TWh/Yıl) Kapasite (%) Üretim (TWh/Yıl) Kapasite (%) Üretim (TWh/Yıl) Kapasite (%) Üretim (TWh/Yıl) Kapasite (%) Üretim (TWh/Yıl) Hidro 7 15.439 6,7 15.376 6,6 15.543 5,9 14.252 4,8 12.028 4,3 11.385 Biokütle 0,78 1.724 0,77 1.781 0,82 1.935 0,8 1.929 1,17 2.922 Rüzgar 0,3 670 0,45 841 0,7 1.627 1 2.481 1,2 3.121 1,6 4.284 Güneş, Dalga ve Jeotermal 5 7 9 9 9

Kaynak:Hidro Enerji İstatistikleri; US Energy Information Administration, Independent Statistics and Analysis, at:

http://tonto.eia.doe.gov/cfapps/ipdbproject/IEDIndex3.cfm?tid=2&pid=2&aid=12, http://www.indianwindpower.com/installed_wind_capacity.php;,

http://www.sener.gob.mx/webSener/portal/index.jsp?id=476,

• Rüzgar Gücü İstatistikleri; US Energy Information Administration, Independent Statistics and Analysis, at: http://tonto.eia.doe.gov/cfapps/ipdbproject/IEDIndex3.cfm?tid=2&pid=2&aid=12

• Biokütle İstatistikleri; US Energy Information Administration, Independent Statistics and Analysis, at: http://tonto.eia.doe.gov/cfapps/ipdbproject/IEDIndex3.cfm?tid=2&pid=2&aid=12

• Güneş, Dalga ve Jeotermal Enerjisi İstatistikleri; US Energy Information Administration, Independent Statistics and Analysis, at: http://tonto.eia.doe.gov/cfapps/ipdbproject/IEDIndex3.cfm?tid=2&pid=2&aid=12

137 Shayle Kann, “Overcoming Barries to Wind Project Finance in Australia”, Energy Policy, Vol 37, 2009, s.3139.

138 ORER, Office of the Renewable Energy Regulator, 2008. 139 Kann, a.g.e., s.3140.

93 Avustralya’nın yenilenebilir enerji kaynakları incelendiğinde hidro kaynaklara dayalı enerji üretiminin en yüksek oranda gerçekleştiği tablodan görülmektedir. Ancak son yıllarda Avustralya’da rüzgar enerjisinden yararlanılması, yenilenebilir enerji kaynakları arasında önemli bir yer tutmaktadır. 2020 yılına kadar, ülkede rüzgar enerjisinden elektrik üretimi yaklaşık toplam kaynaklar içerisinde %20 civarında gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Özellikle proje finansmanının maliyeti önemli bir engel gibi görülse de elektrik enerjisi üretiminde yarı özelleştirme sistemi ile yenilenebilir enerji hedefi olarak gelecekte gündemdeki yerini koruyacaktır. Ayrıca Avustralya, son yıllarda güneş ve güneş pili üretiminde Çin ve Hindistan ile yarışır bir duruma gelmiştir.

Avustralya, güneş ve rüzgar enerjileri açısından küçük ölçekte rekabetçi bir yapıda olmasına rağmen, diğer kaynaklardan jeotermal ve dalga enerji kaynaklarına ilişkin çalışmalar da sürdürülmektedir. Bu nedenle ülke, yenilenebilir enerji kaynakları kapasitesi açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu çerçevede, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin teknolojik gelişmeler önemli aşama kaydetmiş ve ülkenin karbon emisyonun önemi doğrultusunda elektrik üretiminde sera gazı emisyonu ön plana çıkmıştır. Bu nedenle 2020 yılı itibari ile Avustralya, yenilenebilir enerji sistemine giriş yapacaktır140.

Avustralya’nın özellikle Hint okyanusundan esen hızlı rüzgârlarla enerji kaynakları oluşturmaktadır. 2007 sonu itibariyle enerji ihtiyacının %15’i rüzgârdan elde edilmiştir141. Bu çerçevede, Avustralya’da rüzgar enerjisi kaynaklarının yaklaşık %1’inden elektrik üretilmektedir. 2008 yılında 42 rüzgar tribünlerinden yaklaşık 1200 mega watts(MW) elektrik üretilmiştir. Ağırlıklı olarak ülkenin güneyinde işlev gören bu türbinlerin ülkenin merkezinde de giderek işlemeye başlamıştır.

Güneş enerjisi teknolojisi şebekeden bağımlı veya bağımsız olarak gün ışığından elektrik üretimini ifade eder. Güneş enerji teknolojilerine ilişkin oluşan piyasa Avustralya’da gelişmiş olup, bu politikalar devlet tarafından desteklenmektedir. Rekabetçi bir yapıya sahip olan bu endüstri henüz kendine yeterli bir yapıda olmamasına rağmen sağlanan avantajlar ve destekler bu gelişimi hızlandırmıştır. Avustralya’da güneş (PV), güneş termal teknolojileri ve güneş pili sistemleri olarak güneş enerjisinden yararlanılmaktadır.

Jeotermal enerjilerde de doğal kaynaklardan faydalanılmaktadır. Özellikle, bu kaynaklar ülkenin merkezi kısmına yakın bölgelerde bulunmaktadır. Bu kaynaklara ilişkin araştırmalar, yakın gelecekte beklenen potansiyel bölgeler üzerinde sürmektedir. Güney Avustralya,

140 www.globalgree.org/solarreportcard/Australia.pdf, erişim tarihi:28.03.2010.

94 jeotermal kaynaklar açısından çok sıcak cennet (Avustralia’s hot rock heaven) olarak tanımlanmakta, bu bölgedeli enerji yatırımları ile 2030 yılı itibariyle ülkenin emisyonun sıfırlanacağı ve enerji ihtiyacının %6,8’inin bu kaynaklardan sağlanacağı beklenmektedir. Uluslararası Ekonomi Merkezi’nin tahminine göre Avustralya, 450 yıl boyunca jeotermal enerjiden elektrik üretebilecektir. 2010 yılında 10 büyük projeden elektrik üretimi başarıyla sağlanmış olup, 2012 yılında en az 3 yeni proje üretime geçmesi beklenmektedir142.

Avustralya Tarım ve Kaynak Ekonomileri Bürosu’nun (ABARE) tahminlerine göre, toplam enerji tüketimi 1998-1999 ve 2019-2020 yılları arasında yıllık %2,3 oranında artmıştır. Avustralya’da jeotermal enerji ile ilgili çalışmalar 2000’lerde başlamıştır. Bunun nedeni bu kaynakların yüzeye yakın olmaması ayrıca derin kuyu kazımı ve teknolojik çalışmaların gerekmesidir. Ancak tüm bu güçlüklere rağmen, jeotermal enerjiye duyulan ilgi hızla artmaktadır. Yasal düzenlemelerin 2001’de yapılmasıyla 2010 yılına kadar 10 şirket kurulmuştur. Bu kaynaklar sıcak yer altı suları,(hot deimantary aquiders-HSA), ve sıcak çatlak kayalar ( hot fractured rock –HFR) olarak ikiye ayrılmaktadır143.

Aşağıdaki şekillerde ülke içindeki farklı yenilebilir kaynaklara dayalı enerji üretim verileri görülmektedir:

 

Şekil 2.14: Avustralya'nın Hidro Enerji Üretimi (TWh/Yıl)

142 www.smh.com.au/news/environment/hot-rock-power-the-way-ahead/2007/04/11/1175971183212, erişim tarihi:05.02.2010.

143 Halim Gürgenci, Avustralya Jeotermik Enerji Sektörü ve güç Dönüşüm Verimlilikleri, TMMOB Jeotermal Kongresi, 23-25 Aralık 2009, Ankara, s.1.

0,0% 1,0% 2,0% 3,0% 4,0% 5,0% 6,0% 7,0% 8,0% 0 2.000 4.000 6.000 8.000 10.000 12.000 14.000 16.000 18.000 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Hidro Üretim (TWh) % (Toplam Üretime Oranı)

95 Bu verilere göre Avustralya’daki enerji üretimi içinde hidro kaynaklara dayalı üretimin oranının düştüğü görülmektedir. Genele bakıldığında ise toplam üretim içindeki hidro enerji kaynaklarının payı da sadece %4 seviyelerinde gerçekleşmiştir.

Şekil 25. Avustralya'nın Rüzgar Enerjisi Üretimi (TWh/Yıl)

Ülkede biyokütle ve atık enerji üretimi ise son yıllarda kayde değer bir değişiklik olmamıştır. Söz konudu kaynaklar her ne kadar toplam enerji üretimi içinde cüzi bir orana sahip olsa da 2010 yılına doğru toplam üretim içindeki artan payları ile dikkat çekmektedir.

Şekil 26. Avustralya'nın Biokütle ve Atık Enerji Üretimi (TWh/Yıl) 0,0% 0,2% 0,4% 0,6% 0,8% 1,0% 1,2% 1,4% 1,6% 1,8% 0 500 1.000 1.500 2.000 2.500 3.000 3.500 4.000 4.500 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Rüzgar Üretimi (TWh) % (Toplam Üretime Oranı)

0,00% 0,20% 0,40% 0,60% 0,80% 1,00% 1,20% 1,40% 0 500 1.000 1.500 2.000 2.500 3.000 3.500 2004 2005 2006 2007 2008

96 Şekil 27. Avustralya'nın Güneş, Dalga ve Jeotermal Enerji Üretimi (TWh/Yıl)

Tabii kaynaklar açısından zengin olan kıta, ülkenin yenilenebilir enerji üretiminde çeşitlilik oluşturmasına önemli katkı sağlamıştır. Ancak özellikle kömür potansiyeli noktasında hem sahip olduğu büyük rezervler hem de geçmişten gelen üretim yatırımlarının ağırlıkla bu maden üzerine olması, toplam üretim payı içinde yenilenebilir enerjiden üretilen miktarın hala daha düşük oranlarda kaldığını göstermektedir.

2.3.3.2.Yenilenebilir Enerji Finansman Kaynakları

Geçmişte Avustralya’da birçok rüzgâr çiftliği proje finansmanı ile gerçekleştirildi. Proje finansmanı ile yapılan projeler bilanço dışı düzenlemeleri içerir. Buna göre, geri ödemelerde özsermaye ve borç finansmanı projenin kendisinden doğan nakit akışına dayanır.

Proje finansmanının birçok avantajı vardır. Öncelikle, alınan geri ödemesiz yada sınırlı rücu kredilerin bilanço üstünde madden etkisi yoktur. Bu da küçük ve orta ölçekli şirketlerin birçok projeyi eş zamanlı yürütmesine yada büyük ölçekli projeyi gerçekleştirmelerine fırsat tanır. Bunun yanı sıra borç- özsermaye oranı proje finansmanında oldukça yüksektir. Çünkü kredi servis maliyeti temettü ödemelerinden daha düşük olur ve bu da proje masraflarını düşürür. Diğer tüm noktalar eşit olduğunda, rüzgâr çiftliği yatırımcıları mümkün olduğunca yüksek kredi kullanmayı tercih eder. Proje finansmanı için çoğunlukla

97 %70-80 kredi kullanılır. Yine de proje masrafları finansman değişkenlerine göre şekillenir. Bu çerçevede projelerin fizibilitesi mevcut karşılanabilinir sermayeye dayanır.144.

Şekil 28. Yasal ve Finansal Engelle Karşılaşıldığında Rüzgar Geliştiricileri için Seçenekler

Kaynak: Kann, S., “Overcoming barriers to wind project finance in Australia”, Energy Policy, 2009, ss.8

Uzun vadeli PPA eksikliğinde, büyük firmaların projeleri kurumsal krediler yoluyla finanse etme seçenekleri bulunmaktadır. Kurumsal finansman anlaşmasında, kreditörlerin kredi geri ödenememesi durumunda borçlu kurumun varlıkları üzerinde hak iddia etme hakkı bulunmaktadır. Büyük ölçekli rüzgar projeleri için kurumsal finansman seçeneği sadece belirli bir büyüklüğün üstünde varlık ve borçlanma imanı olan şirketler için geçerlidir. Kreditörler, bu şirketlere sadece tek bir proje için değil şirketin tüm üretim portföyüne binaen finansman sağlarlar. Bu kreditörlerin riskini azaltır. Entegre hizmetler kurumsal finansman açısından özel bir pozisyondadır.

Avustralya’nın en büyük 3 elektrik şirketi olan AGL, Origin Energy ve TruEnergy varlıkların satın alınması, geliştirilmesi ve bazı durumlarda iletim ve dağıtım hatları yolu ile dikey entegrasyon sürecini başlattılar. Bu strateji çerçevesinde yenilenebilir enerji lisansı (REC) yerine kendi yenilenebilir enerji varlıklarını geliştirmeye başladılar. Entegre sistemler Zorunlu Yenilenebilir Enerji Hedefi (MRET) altında birbirlerine karşı sorumlu oldukları için, uzun vadeli enerji satın alma anlaşması geliştirme olanakları bulunmaktadır.

144 R. Wiser, ve Pickle, S., “Financing Investments in Renewable Energy: The role of Policy Design and Restructuring”, University of California, LBNL 39826,UC 1321, 1997.

98 AGL hali hazırda 71 MW Hallettll rüzgar projesi için kurumsal finansman metodunu kullandı ve ticari operasyonları için uzun vadeli enerji satın alma anlaşması ekledi. Proje inşaatının tamamlanmasının ardından, düşük riskli uzun vadeli bir yatırımcıya satıldı ve bu AGL’nin bilançosunda nakitin serbest kalmasını sağladı. AGL tesisi işletmekte ve bakımını yapmaktadır ancak tesisin fiziksel mülkiyeti satın alan şirkette olmaktadır. Hallettll projesi ile AGL, 58 milyon $ kar elde etmiştir. Bu strateji, servisin gelişiminden kaynaklanan kanuni riski etkin bir biçimde ticari operasyona devretmektedir. Bu da daha belirgin bir riskin yönetilmesi anlamına gelmektedir. Origin Energy ve TruEnergy henüz AGL gibi bir tecrübesi olmamakla beraber, AGL’nin proje geliştirme modelini takip edecekler. Bununla beraber bu iki şirket tek başlarına ya da beraberce Zorunlu Yenilenebilir Enerji Hedefi (MRET) anlaşmasından kaynaklanan yükümlülüklerinin bir kısmını yerine getirmek için rüzgar projesi gerçekleştirecekler. Yeterince likit olmayan dağıtım hizmeti vermeyen şirketler kurumsal finansman seçeneğinin avantajlarını kullanmaktan uzak gözüküyorlar, ve Avustralya’da bunu gerçekleştirebilecek kapasitede az sayıda şirket bulunmakta. Ancak bire bir görüşmelerde, bir kısım büyük şirketler, yeni projeleri sınırlı recourse ya da non – recourse borçlanma imkanlarının azlığı ve uzun vadeli enerji satın alma anlaşması imkanının olmaması nedeniyle, bilançolarına ekleyecekleri krediler yolu ile finanse etme eğilimlerini ifade ettiler.

Proje finansmanı sağlamayamayan ve projeleri kendi finanse edecek finansal gücü olmayan şirketler ise şartlar uygun olana ve PPA daha yüksek fiyatlardan mümkün olana kadar projeleri erteleyebilirler. Mevzuata ilişkin riskler nedeniyle ertelenen yeni enerji projeleri nedeniyle oluşan kayıp ile ilgili önemli araştırmalar bulunmaktadır.

Yeni projeleri erteleyecek yeterliliği olmayan küçük şirketler için, projenin başlangıç aşamasında yeni bir niş pazar bulma seçeneği bulunmaktadır. Rüzgar projelerinde ilk adım olan konum tanımlama, rüzgar kaynağının değerlendirilmesinde özel bir uzmanlık gerektirmektedir. Diğer safhalar olan, ses, rüzgar, toprak ve görsel değerlendirme, hissedar danışmanlığı, bağlantı maliyet değerlendirmesi ve planlama uygulamaları da zamn alıcı ve uzmanlık gerektirici olabilir. Bu da küçük şirketler için, projeyi daha güçlü finansal yapısı olan bir şirkete satmak için proje geliştirmenin ilk aşamalarına daha fazla odaklanmasını sağlamaktadır.

Proje finansmanı ile ilgili şu anki engeller istisnai durumlar değildir. Avusturalya’nın zorunlu yenilenebilir enerji hedefi ile ilgili yatırımcılar ve mevzuata ilişkin riskler her zaman geçerli olmuştur. Her ne kadar büyüyen hedefler rüzgar enerjisi projeleri için bir itici faktör olsa da bu durum mevzuata ilişkin riskleri elimine etmede yetersiz kalır. Siyasi istikrarsızlık, rüzgar enerjisi projelerinden uzun vadeli enerji alımı anlaşmalarının olmamasına neden

99 olabilir. Benzer şekilde, ulusal ve küresel finansal kısıtlamalar nedeniyle dışsal finansal engeller ortaya çıkabilir. Şu anda da bu şekilde engeller bulunmaktadır.145.

Benzer Belgeler