• Sonuç bulunamadı

Avrupa Topluluğu Antlaşması’nda Ücret Eşitliğ

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKU’NDA KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ İLKESİNİN DÜZENLENMESİ

2.1 Kadın ve Erkek Arasında Ücret Eşitliğ

2.1.1 Avrupa Topluluğu Antlaşması’nda Ücret Eşitliğ

1957 tarihli ATA’da yer alan, kadın erkek eşitliği ilkesi ile ilgili düzenlemelerin ücret eşitliği konusu ile sınırlı olduğu daha önce ifade edilmişti196. ATA’nın 119. maddesinde öngörüldüğü üzere, “her Üye Devlet, kadın ve erkek için eşit işe eşit ücret ilkesini uygulayacak, ücret tabiri ile olağan asli ve asgari ücretler ile işverenin hizmet ilişkisine istinaden işçiye dolaylı ve dolaysız nakdi veya ayni ödediği diğer bütün ödemeler anlaşılacaktır.” Yine aynı maddede ücret eşitliğinin, “cinsiyet farkı gözetilmeksizin, aynı iş için parça başına ödenen ücretin aynı ölçü birimine göre hesaplanması ve zaman esasına göre ödenen bir işin ücretinin aynı işler için eşit olması anlamında olduğu” hükme bağlanmıştır.

ATA madde 119, Antlaşma’nın sosyal hükümler başlığı altında yer alır. Aynı bölümde yer alan 117 ve 118. maddede de, işgücünün hayat ve çalışma şartlarının düzeltilmesi ve böylece bir gelişme süreci içerisinde onların eşitliği sağlama ve istihdama ilişkin konularda Üye Devletler’in sıkı bir işbirliğinde bulunmaları hakkında hükümler yer almaktadır.

Maastricht Andlaşması’na ekli 5/14 sayılı Protokol ile detaylandırılan ATA madde 119’un içeriğinde, 2.10.1997 tarihinde imzalanıp 1.5.1999 tarihinde yürürlüğe giren Amsterdam Antlaşması ile önemli değişiklikler yapılmış, ayrıca madde numarası 141 olarak değiştirilmiştir.

196 Bkz. s. 35.

2.1.1.1 Maastricht ve Amsterdam Antlaşmaları ile Avrupa Topluluğu Antlaşması’nın İlgili Hükmünde Yapılan Değişiklikler

7.2.1992’de imzalanıp, 1.11.1993’te yürürlüğe giren ve yeni bir hukuksal yapı düzenlenerek Topluluk’tan Birlik olma yoluna girildiği antlaşma olan Maastricht Antlaşması’na ekli 5/14 sayılı Protokol’ün 6. maddesinde konu ile ilgili

şu hükümler yer almaktadır;

. Her üye devlet, eşit işte kadın ve erkeğe eşit ücret ödenmesini garanti altına alacaktır.

. Ücret tabiri altında esas ücret asgari ücret, ayni veya nakdi ücret ve eklentileri anlaşılacaktır.

. Cinsiyete dayalı olmayan ücret eşitliği ise; aynı iş için parça başına ödenen ücretin aynı ölçü birimine göre hesaplanması, zaman esasına göre ödenen bir işin ücretinin aynı işler için eşit olması anlamındadır.

. Bu hükümler üye devletlere kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları mağduriyetleri dengelemek veya kadının mesleki hayata katılımını sağlamak amacıyla bazı özel teşvik edici ücretler verilmesini yasaklamaz.

Amsterdam Andlaşması’nın 141. maddesiyle, ATA’nın 119. maddesinde yapılan değişikliklere gelince, bu değişikliklerin ilki; maddenin ilk fıkrasındaki “eşit işe eşit ücret” ifadesinin, “eşit işe ve eşit değerde işe eşit ücret” ifadesi ile değiştirilmiş olmasıdır. Maddeye ayrıca 3. ve 4. fıkra hükümleri eklenmiştir.

Söz konusu maddenin 3. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, Avrupa Konsey’i, kadın erkek eşitliği ilkesinin hayat geçirilmesi konusunda yalnızca ücret eşitliği hususunda değil, diğer alanlarda da yetkili kılınmıştır. Buna göre; “Konsey 251. maddede belirlenmiş olan ortak karar alma usulüne göreve Ekonomik ve Sosyal Konsey’i de dinledikten sonra, iş ve istihdam alanlarında, eşit veya eşit değerde işe eşit ücret ilkesi de dahil olmak üzere, kadın ve erkeklerin eşit muamele görmesi ve fırsat eşitliğine sahip olması ilkesinin hayata geçirilmesi için gerekli önlemleri alır.”

4. fıkra da ise “kadın ve erkek arasında tam bir hak ve fırsat eşitliği sağlanabilmesi için, daha az temsil olunan cinsin işe girmesini kolaylaştıracak veya iş ilişkisi içinde uğradığı ayrımcılığı dengelemek için üye devletlerin bir takım tedbirler ve teşvikler öngörebilmesi hakkı” hükme bağlanmıştır.

Amsterdam Antlaşması ile yapılan değişiklik ve eklenen hükümlerin, “temel insan haklarına saygının Topluluk Hukuku’nun genel prensiplerinden birisi olarak kabul edildiği ve cinsiyet temeline dayalı ayrımcılığın bertaraf edilmesinin temel hakların bir parçası” olarak kabul edildiği Defrenne Kararı’ndan bu yana sosyal boyutu şiddetle vurgulanan konu ile ilgili yaklaşımın, ATA bazında somutlaştırılması olarak kabul edilebilir197.

2.1.1.2 Avrupa Topluğu Antlaşması’nın Kadın Erkek Eşitliği İlkesi ile

İlgili Hükmünün Doğrudan Etkisi

ATA madde 119 doğrudan etkilidir. Topluluk Hukuku’nda bir hükmün doğrudan etkili olması, ulusal otoritelerin müdahale veya yardımı olmaksızın ulusal hukuka dahil olan bir Topluluk Hukuku normunun, gerçek ve tüzel kişiler lehine haklar doğurması ve bu hakların ulusal yargı organları önünde hak sahipleri tarafından doğrudan ileri sürülebilmesi anlamına gelir198.

119. maddenin doğrudan etkili olduğu, ATAD tarafından 1978 tarihli Defrenne Kararı’nda belirtilmiştir. Söz konusu dava, Sabena Havayolları Şirketi’nde hostes olarak çalışmakta olan Gabrielle Defrenne tarafından, 40 yaşına gelmiş olması nedeniyle emekli olmaya zorlandığı gerekçesiyle açılmıştır. 1960’lı yıllarda Belçika’da hosteslerin iş sözleşmelerinde mutlaka 40 yaşında emekli olacakları hükmüne yer verilmektedir. Halbuki, “kabin memuru” sıfatıyla aynı işi yapan erkek çalışanlar 55 yaşına kadar işlerini sürdürebilmektedir. Dolayısıyla erken yaşta emekli

197 Masselot, s. 155.

olmak zorunda bırakılan, bu nedenle daha düşük kıdem tazminatı ve emekli olunan yaş nedeniyle daha düşük emekli aylığı almaya hak kazanan kadın çalışanlar aleyhine bir durum ortaya çıkmaktadır. Davanın, ATA’nın 177. maddesi gereğince ATAD’a intikal ettirilmesiyle ATAD, ilgili davada, kabin memurları ve hosteslerce yapılan işin eşit sayılmaması için bir neden bulunmadığı, dolayısıyla somut olayda eşit işe eşit ücret prensibinin uygulanmadığını tespit ederek, 119. maddenin doğrudan etkili olduğunu ve ücret farkı taleplerinin önceden dava açmış bulunanlar hariç, karar tarihinden itibaren geçerli olacağını, yani kararın geriye yürümezliğini 6.4.1976 tarihinde karara bağlamıştır. Bu durum, ilgili maddenin önceleri yanlış yorumlandığı ve ilgili kararla Üye Devletlerin altından kalkamayacakları bir mali yükle karşı karşıya bırakılacağı gerekçesiyle meşrulaştırılmıştır199. Defrenne Kararı ile eşit işe eşit ücret prensibinin Üye Devletlerde doğrudan etkili olduğunun tespit edilmesi, çalışma hayatında kadın ve erkek arasında eşitliğin sağlanması açısından son derece önemlidir. Konumuz açısından ATAD’ın temel kararlarından biri olan bu kararla, daha önce de değinildiği üzere, eşit işe eşit ücret ilkesiyle yalnızca topluluk düzeyinde rekabet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılmasının amaçlanmadığı, sosyal gelişmenin sağlanmasının ve insanların çalışma ve yaşam koşullarının geliştirilmesinin Topluluk’un sosyal hedeflerinden olduğu da vurgulanmıştır.