• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği’nin 19 Ekim 1992 tarih ve 92/85 sayılı Direktifi’ne uygun olarak, doğum öncesi ve doğum sonrası çalıştırma

yasağı 14 haftaya çıkartılmıştır. Ayrıca, sağlık durumu uygun olduğu takdirde ve doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabileceği ve çalışılan sürelerin doğum sonrası sürelere eklenmesi suretiyle, kadın işçilerin özellikle çocuğuna bakabilmeleri açısından ihtiyaç duydukları doğum sonrası iznin 11 haf-taya kadar arttırılması olanağı sağlanmıştır.

Öte yandan, yine sözü geçen Direktife uygun olarak, hamilelik sü-resince kadın işçiye periyodik kontroller için izin verileceği; ayrıca, hekim raporu ile kanıtlandığı takdirde hamile kadın işçinin hamilelik süresince, ücretinden bir indirim yapılmaksızın, sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılması yükümlülüğü getirilmiştir.

Kabul Edilen Değişiklik Önergesi:

Görüşülmekte olan İş Kanunu Tasarısının 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi ile son fıkrasının aşağıdaki şekilde de-ğiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

“Kadın işçilerin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır.

Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir.”

“İsteği halinde kadın işçiye, 16 haftalık sürenin tamamlanma-sından veya çoğul gebelik halinde 18 haftalık süreden sonra, 6 aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesa-bında dikkate alınmaz.”

Gerekçe:

Kadın işçilerin doğum öncesi ve sonrasında çalıştırılamayacağı süre, hukuk düzenimizde çağdaş gelişmiş ülkelerden çok daha kısadır.

Bu durum kadınlarımızı çalışma yaşamında çoğu kez annelik veya işleri arasında bir tercih yapmak zorunda bırakmakta; çalış-ma hak ve özgürlüklerinden erkeklerle eşit bir biçimde yararlan-malarını engellemektedir.

Halbuki cinslerarası eşitliğin yaşama geçirilişi ve kadınların sosyal ve ekonomik yaşama katılımı, günümüzde toplumların ge-lişmişlik düzeyinin ve demokratikleşme sürecinde aldıkları yolun belirlenmesinde ölçüt olarak kullanılmaktadır. Bu konularda çağ-daş gelişmiş ülkelerin gerisinde olmak, Türkiye’nin demokratik ülkeler karşısındaki konumunda ve Avrupa Birliği ile ilişkilerinde olumsuz değerlendirmelere neden olmaktadır.

Bu olumsuzlukları engellemek, söz konusu alanda çağdaş geliş-miş ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin hukuk düzen-lerine koşut bir düzenlemeyi gerçekleştirebilmek, kadınlarımızın çalışma yaşamında koşullarının iyileştirilmesini sağlayabilmek için söz konusu öneride bulunulmasına gerek görülmüştür.

Kabul Edilen Değişiklik Önergesi:

Görüşülmekte olan 73’e 1 inci ek sıra sayılı İş Kanunu Tasarısı’nın 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi ile son fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

“Kadın işçilerin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır.

Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir.”

“İsteği halinde kadın işçiye, 16 haftalık sürenin tamamlanma-sından veya çoğul gebelik halinde 18 haftalık süreden sonra 6 aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesa-bında dikkate alınmaz.”

Gerekçe:

Kadınların çalışma yaşamında ve sosyal yaşamın bütün alan-larında erkeklerle eşit bir biçimde temsili ülkemizin ekonomik ve

sosyal gelişmişlik düzeyine olumlu katkılar yapacaktır. Bu açıdan bakıldığında kadın çalışanların doğum öncesi ve sonrasında kul-lanabilecekleri ücretli doğum izinlerinin geliştirilmesi ülkemiz ka-dınlarının çalışma yaşamında aktif rollerini geliştirmeleri açısın-dan vazgeçilmez bir öneme sahiptir.

Doğum izinlerinin arttırılması ile kadınlarımız anneliği ya da çalışma yaşamını seçmek gibi her ikisinin de sakıncalı olduğu ter-cihlerde bulunmak durumunda kalmayacaklardır. Dolayısıyla hem ailenin korunması hem de kadınların toplum içinde hak ettikleri yere gelmeleri açısından bu tür ön açıcı uygulamalar en gelişmiş haliyle yasal düzenlemeler içinde yer almaktadır.

Ayrıca Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerini başlatâbilmek yönünde tüm yasal düzenlemeleri ivedilikle yerine getiren bir ülke olarak iş yaşamındaki standartlar açısından da AB’ye üye ülkele-rin uygulamalarının dikkate alınmasında yarar vardır. AB ülke-lerinin bir çoğunda doğum izinleri 16 hafta ve üzeri sürelerdir.

Örneklersek Avusturya 16 hafta, Danimarka 28 hafta, Fransa 16 hafta, Yunanistan 17 hafta, Hollanda 16 hafta, İspanya 16 hafta, Lüksemburg 16 hafta, Belçika 16 hafta, İtalya 21 hafta çalışan an-nelerine doğum izni vermektedir.

Ülkemiz açısından da çalışan annelerin, daha geniş anlamda da dinamik bir toplum yapısının korunabilmesi, gelişmiş ve demok-ratik bir ülke haline gelinebilmesi için mevcut durumun önerildiği şekilde değiştirilmesinde yarar vardır.

Kabul Edilen Değişiklik Önergesi:

Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının 74. maddesinin başlığı-nın “Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni” olarak değiştirilmesini ve son fıkra olarak aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

“Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam 1,5 saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.”

Gerekçe:

Kadın işçiler için süt iznine yasada düzenleme imkanı sağlamak için söz konusu öneride bulunulmuştur.

Kabul Edilen Değişiklik Önergesi: (1)

Görüşülmekte olan 1/971 sayılı Kanun Tasarısı’na 65.maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin eklenmesini ve sonraki maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederim.

“Madde 66- 4857 sayılı İş Kanununun 74 üncü maddesinin bi-rinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır.”

Gerekçe

Kadın işçinin erken doğum (prematüre doğum) yapması halin-de, doğum öncesi çalıştırılmayacak sekiz haftalık iznini kullanması mümkün olmamaktadır. Yapılan düzenleme ile kadın işçinin erken doğum yapması halinde, kullanamadığı doğum öncesi izin sürele-rinin doğum sonrası sürelerle birleştirilerek kullanılması öngörül-müş, bu durumdaki kadın işçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi amaçlanmıştır.