• Sonuç bulunamadı

Atletizmde salon yarışlarında 60 metre, açık yarışlarda 100 metre, 200 metre, 400 metre düz koşuları ile 100 metre, 110 metre,400 metre engelli koşuları ve 4x100, 4x400 metre bayrak yarışları sprint koşuları diye adlandırılmaktadır (Akt: Güngör,1991). Sprint ve sürati daha iyi anlayabilmek için sprint tekniğini, etkili faktörleri ve branşın fizyolojik özelliklerini incelemek önem arz etmektedir.

Birçok araştırmacı, sürat antrenmanının önemini vurgulamıştır (Hollman & Hettinger, 2008). Bütün fiziksel performansların bir parçası olan süratin gelişiminin zor olduğubilinmektedir.

Bu; son 30-40 yıl esnasında %3-5’ lik ilerleme gösteren dünya sprint rekorlarının gelişiminde de görülebilmektedir (Akt: Güngör, 1991). Sürat; en büyük hızla ilerleyebilme yeteneği olarak tanımlanmıştır (Gundlach, 1962). Fakat bu temel özellikteki sürati anlatabilmek için yetmez.

Bazı sürat özellikleri; çabuk kuvvet ve süratte devamlılık gibi kombine özellikler olarak görülmektedir. Bu açıdan sürat antrenmanı kompleks bir yapı olma özelliği de taşımaktadır. Çok basit olarak sürat; bir uyarıya verilebilecek en yakın sürede tepki vermek ve hareketi yüksek bir hızla yapabilmek olarak tanımlanır (Yüksel, 1994).

Bilindiği gibi, insan sürat koşucusu (sprinter) olarak doğar, sprint yeteneği öğrenilemez. Sprinterlik, genetik faktörlerden kaynaklanan bir yetenektir. Ancak, böyle bir yeteneğin sadece doğuşta var olduğunu söylemek de yanlış olur. Çünkü bu yetenek, öğrenme ve antrenman uyaranları yolu ile gelişir. Bu tür uyaranlar mevcut değilse, yetenek hiç anlaşılmayabilir (Muratlı, 2003).

2.3.1. Sprint’in Evreleri

İtiş Safhası: İtiş bacağı yeri iterken ayak bileği ve diz eklemi gerilir.Diğer bacakta bu itişin etkisi ile ileri ve yukarı doğru hareket eder. Kollar, bacaklara çapraz şekilde göğsün iki yanında koordineli olarak çalışır.

Uçuş Safhası: İtiş safhasının ardından yerle temasın kesilip yeniden sağlandığı ana kadar olan pozisyondur. Öndeki bacağın alt kısmı açılarak aktif olarak yere basmaya hazırlanır.Bu arada itiş bacağı, topuk kalçaya gelecek şekilde katlanır.

Destek Safhası: Öndeki ayağın dış kısmı yerle ilk teması yapar. Geriye doğru aktif bir hareketle basar. Kol hareketi hızlı ve kuvvetli salınımına başlar. İkiye katlanmış olan diğer bacak ileriye doğru harekete başlar.

Sprint’in çıkış aşamaları ise;

• Çıkış takozunun tespit edilmesi ve sporcunun kendi rahatlığına göre ayarlanması, • Yerlerinize komutu,

• Dikkat komutu, • Çık komutu,

• Ve ilk adımlardan oluşmaktadır (Güngör,1991). 2.3.2. Sürat Koşusunda Etkili Faktörler

• Adım uzunluğu: 8-15 yaş arasındaki atletler için esneklik ve kendi vücut ağırlıkları ile sağlanır. Daha büyük atletlerde ise kendi vücut ağırlıklarının üstünde kuvvet çalışmaları ile artış sağlanabilir.

• Adım frekansı: Koşu sırasında kat edilen toplam adım sayısı ile orantılıdır. Adımları ne kadar uzağa ya da yakına attığınla ilişkilidir. Genç atletlerde kısa süreli aktiviteler ve oyunlar kullanılarak geliştirilmelidir. Büyüklerde ise tepe aşağı

koşular, rüzgara karşı koşular, diz çekme koşuları ve kızak çekme antrenmanları kullanılan yöntemlerdendir.

• Dayanıklılık: Genç atletlerde aerobik kapasitelerinin en üst seviyesini belirleyebilecek genel dayanıklılık çalışmaları yaptırılır.

• Kuvvet: Genç atletlerde, halter ile yapılan antrenmanları uygulamak çocuğun gelişimi açısından sıkıntılıdır. Büyük atletlerde ise sınırları zorlayan kilolar ile bu çalışmalar yapılmaktadır.

• Teknik: Genç atletlerde ‘’bütün metodu’’, büyük atletlerde ise ‘’parça metodu’’ uygulanmalıdır (Güngör,1991).

2.3.3. Süratin Türleri 2.3.3.1. Reaksiyon Sürati

Bir impulsa karşı kasın göstermiş olduğu ilk tepki süresine reaksiyon süresi denir. Bunun sonunda gösterilen tepkinin sürati de reaksiyon süratidir. Diğer bir deyişle reaksiyon sürati bir hareketin gerçekleşmesi için algılama ve tepki gösterme yeteneğidir. Reaksiyon zamanı içerisinde farklı işlemler oluşmaktadır. Bunlar;

• Duyu organlarının impulsları algılaması,

• Uyarının merkezi sinir sistemine gelmesi ve emrin oluşması, • Oluşan emrin kaslara iletilmesi,

• Emrin kasa ulaşmasından sonra kasta olayın oluşması.

Yapılan inceleme ve araştırmalar; dünya çapındaki sprinterlerin diğer branşlardaki atletlere kıyasla daha kısa bir reaksiyon zamanına sahip olduğunu göstermektedir (Budgett, 1990).

DEĞİŞKENLER ERKEK SPRİNTERLER KADIN SPRİNTERLER

Motor reaksiyon zamanı (sn.) Çıkıştaki reaksiyon zamanı (sn.) Çıkıştaki toplam zaman (sn.)

0.111 0.136 0.37 0.121 0.141 0.40 Orta mesafe koşucularında: 0.149 sn.

Kısa mesafe koşucularında: 0.169 sn.

2.3.3.2.Süratte İvme

İvmelenme yeteneği, performansı etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Genel olarak 100 metre koşusu içinde ilk 30 metre ivmelenmeyi ölçmek için kullanılmaktadır. Performans düzeyi ne olursa olsun hemen hemen bütün sprinterler 30 metre ile 60 metreler arasında maksimal süratlerine erişmektedir. Bu ivmelenmenin artma oranı sprinterin kalitesi ile ilgilidir (Morevec& ark., 1988).

2.3.3.3. Maksimal Sürat

Bir sürat diziliminde maksimal sürat; sprint branşlarının en önemli ögesidir. Bununla birlikte, yüksek düzeyde performansın yüksek maksimal sürat ile yapılabileceği kabul edilmektedir. Ancak maksimal sürat iyi bir koşu performansın garantisi değildir (Fry& ark.,1991).

2.3.3.4. Süratte Devamlılık

Kısa mesafe koşularından en kısası olan 100 metre koşusunda dahi süratte devamlılık performansın belirgeni olarak kabul edilmektedir. Süratte devamlılığın temelini; koşu sırasında ulaşılan maksimum hızın mümkün olduğu kadar uzun süre korunması oluşturur (Susanka, 1988).

2.3.4. Sürat Kuvvet İlişkisi

Sprint gibi yüksek ivmelenme gerektiren spor dallarında relatif kuvvet çok büyük önem taşır ( Yalçıner, 1993). Sprinterlerin takozdan çıkmak için çabuk kuvveti oluşturan öğelerden biri olan patlayıcı kuvvete ihtiyacı vardır (Bullock & ark., 1985).

Patlayıcı kuvvet, kasın en kısa zamanda meydana getirebildiği en büyük kuvvettir. Bu patlayıcı kuvvet sayesinde sporcu büyük hıza ulaşır (Akgün, 1989). Sprinterin ilk adımlardan itibaren kendisini hızla öne atabilmesi için, bir atıcıdan daha kuvvetli olması gerekir. Bu denli önemli olan çabuk kuvvet; kas liflerinin hızına, kasılma gücüne ve kas içi koordinasyona bağlıdır. Çabuk kuvveti geliştimek içinmaksimal kuvvetin ve hareket frekansının yükseltilmesi gerekir (Yalçıner, 1993).

Kas enine kesit yüzeyinin büyüklüğü oranında etkilidir (Akgün 1989). Bu nedenle kuvvet gelişim antrenmanlarındaki temel ilke kesin enine kesit düzeyini geliştirmektir (Yalçıner, 1993).

Kuvvet çalışmaları üç ayrı gruba ayrılabilir (Werchoshanskiu, 1973);

• Sıçrama alıştırmaları (kısa ve uzun sıçramalar,durarak uzun atlama,dikey sıçrama, engel sıçrama gibi)

• Ağırlıkla veya dirençle kuvvet alıştırmaları (şınav, mekik, squat gibi basit egzersizler, ağırlık ayakkabıları, sağlık topları, ağırlık yelekleri, kum torbaları)

• İzometrik alıştırmalar (Prensip olarak direnç çalışmaları gibidir.) Çocukluk yaşlarında sprint kuvvetindeki gelişimin üç belirleyici bileşeni vardır;

• Ekstremitelerin büyümesi, • Kasların gelişimi,

• Adım frekansının artması (amaca uygun hale gelmesi).

Hem ekstremite büyümesi, hem de kas gelişimi yaklaşık 13 yaşından sonra dengelenir. Bu dönemin sonuna doğru, kızlar için sprint kuvveti artışı uç değere ulaşır. Sprint kuvveti gelişiminde kızlar en iyi çıkış hızına 14-15 yaşlarında erişir ve bu dönemin sonunda durur (Muratlı 1997). Yapılan bir çalışmada; 10 mekik süresi 16-17 yaşında 12 yaşındakine göre %6. 5 daha kötü çıkmış, erkeklerde ise 14 yaşına kadar devam etmiştir (Akt: Muratlı 2003).

2.3.5. Sürat ve Sıçrama

Spor bilimcileri ve atletizm uzmanları; acemi sürat koşucularının temel antrenman dönemlerindeki antrenman bölümlerinde, uygun aralıklarla ‘’sıçrama egzersizlerine’’ yer verilmesi görüşünde birleşmektedirler.

Sıçrama egzersizlerinin sürat antrenmanlarındaki yeri oldukça önemlidir (Dündar, 1998). Sürat koşularında başarıyı etkileyen önemli faktörler olarak sayılan patlayıcılık,hareket çabukluğu,hız kazanma,adım uzunluğu,adım frekansı,süratte devamlılık gibi özelliklerin tümünü geliştirmeye yönelik bu tür sıçrama egzersizlerinin antrenman programı içindeki yeri ve önemi unutulmamalıdır (Verchoshansy ve Chornowsov, 1994). Bunlardan biri dedurarak uzun atlamadır.

Dengenin gelişmesi ve kuvvetin artması ile birlikte atlama becerisi kazanılır. Durarak uzun atlama becerisi; iki ayak üzerinde ileriye doğru sıçrama olarak tanımlanan, aslında yukarı ve ileri uçuş olarak tarif edilebilen bir harekettir. Atlama performansı ise, atlanan mesafenin ölçümü ile belirlenir (Muratlı, 1997).

3. GEREÇ VE YÖNTEM

Benzer Belgeler