• Sonuç bulunamadı

Atasözü ve deyimin tam olarak ne olduğunu biliyor musunuz? Atasözü ve deyim denince aklınıza ne tür özellikler geliyor?

Bu soruya öğrencilerden gelen cevapların bazıları şu şekildedir:3 “Atasözü yani atalarımızın sözleridir, yani onların yaşadığı tecrübelerini hayatımızda uygulanıyoruz.

3 Alıntılarda katılımcıların cümlelerine yazım ve noktalama dışında müdahale edilmemiştir.

Deyimler normal hayatta yani iki kelimelik bir tabirdir. Bu iki kelimeden başka bir mana oluşturuyor.” (K2), “Yani deyim derken başka atasöz derken başka bir şey geliyor aklıma ama ikisinde böyle ortak bir şey varsa diye soracaksanız böyle söz gibi bir şey geliyor aklıma ama deyimler daha çok böyle kavram gibi bir şey, yani ben kendim kavrayabiliyorum,

şekillendirebiliyorum ama atasöz böyle bir şey değil yani kalıplaşmış bir söz.” (K5),

“Atasözler eski cümleler, yaşlılar hep kullanır. Deyimler yani bir cümle ama tam olarak onu kullanmıyoruz, yani manası değişiyor bazen, yani mecaz anlamlı.” (K6), “Genelde

atasözlerinin hikâyeleri vardır. Ahenkli oluyor, yani kelimelerin sonu aynı oluyor. Genelde bir olay olunca kullanılır. Deyimler genelde birleşik fiillerden oluşur. Genelde kısaltma olarak kullanılır bence, yani bir durumu özetlemek istiyorsan bu deyimi kullanarak özetleyebiliriz.”

(K10), “Atasözü halk meselleridir. Deyim ise söyleyişler. Arasındaki farkını biliyordum ama unuttum” (K16).

Atasözü ve deyim arasındaki farkı bilmediğini belirten K4, düşündüğünde ve farkı tahmin etmeye çalıştığında atasözlerinin uzun, deyimlerin kısa olduğunu söylemiştir.

Atasözleri ve deyimlerin arasındaki benzerliği anlatırken verdiği cevapta ise ikisinin de mecaz anlamlı olduğunu, her ikisinden de ibret ya da öğüt aldığımızı belirtmiştir. K20 de benzer bir cevap vermektedir: “Atasözler uzun ve bir durumu anlatmak için söylenir. Deyimler kısa, iki veya üç kelime oluyor”. K3’e göre, deyimler atasözlerinden daha kısa ve anlamsız, yani sıradan sözlerdir. Atasözleri ise bir şeyi doğrudan anlatmaz ama bir düşünceyle ilgili imada bulunur ya da ipucu verir. K13 ise atasözü ve deyim arasındaki farkı bildiğini ancak

hatırlayamadığını söylemiştir: “Söyleyişler. Arasındaki farkını hatırlayamıyorum şu anda”.

K14 bu soruya cevap verirken bir atasözü örneği vermek istemiştir ve “dilimin ucunda” deyimini kullanmıştır.4 Atasözlerinin eskiden kimin söylediği belli olmayan sözler olduğunu, deyimlerin ise mecaz olarak kullanıldığını söylemiştir. K17 ise deyimin ve

4 Bu deyim Arapçada aynı Türkçedeki şekliyle “يناسل فرط ىلع” kullanılmaktadır. Katılımcının cümle içinde bu deyimi çok doğal ve rahat kullanması, bundan dolayı olmalıdır.

atasözünün bir olayı özetlemek için söylendiğini ifade ederek “dört ayakta kalkmak” deyimini örnek vermiştir.

K18, Türkçe öğrenirken ders sırasında deyim ve atasözlerini akademik bir şekilde öğrenmediğini söyledikten sonra soruyu şöyle cevaplamıştır: “Aslında onları akademik olarak görmedim ama ben kendi kendime öğreniyorum yani Türkçemi geliştirmek için. Yani halklar arasında tavsiyeler, öneriler öyle bir şey yani.”

K19 atasözlerinin hikâyeleri olduğunu söyleyerek şöyle dikkat çekici bir cevap vermiştir: “Atasöz bir hikâye ya da bir olaydan sonra gelen sözler. Deyim ise bir olayı kısaca anlatmak için kullanılan kelimeler.”

K15 ise atasözü ve deyimin ne olduğunu bilmediğini söyledikten sonra, “Peki Arapçası nedir?” diye sorduğumuzda “Meseller” cevabını vermiştir.

Katılımcıların verdikleri cevaplara göre 19 katılımcı atasözleri ve deyimlerin tam olarak ne olduğunu bildiğini ifade ederken, bir katılımcı bilmediğini belirtmektedir. Ancak, bu 19 katılımcının atasözü ve deyimle ilgili açıklamalarından, bu iki kavram hakkında bilgileri olmasına rağmen anlam ve özelliklerini birbirine karıştırdıkları anlaşılmaktadır.

Cevapları incelediğimizde katılımcıların 7’si atasözleri ve deyimlerin eskiden yaşanmış olayları anlatan, atalarımızın yaşadıkları tecrübeleri aktaran, kuşaktan kuşağa iletilen ifadeler olduğunu; 7 katılımcı da atasözleri ve deyimlerin mecaz olarak kullanıldığını söylemiştir.

Katılımcılardan sadece 2’si atasözlerinin genelde hikâyeleri olduğunu ve onlardan öğüt alabileceğimizi ifade ederken, hem atasözü hem deyimlerden öğüt alabileceğimizi 3 katılımcı söylemiştir. Ayrıca verilen cevaplardan hareketle katılımcıların 3’ünün atasözlerinin uzun, deyimlerin ise kısa olduğunu düşündükleri görülmektedir.

Görüşmeye katılan katılımcıların “Atasözü ve deyimin tam olarak ne olduğunu biliyor musunuz?” sorusuna verdikleri cevaplardan hareketle, bazı katılımcıların atasözleri ve

deyimlerin kuşaktan kuşağa aktarılan ifadeler, meseller, mecaz anlamlı ifadeler ve belli bir

durumu özetlemek için kullanıldığını bildikleri görülmektedir. Ancak, atasözü ve deyim arasındaki farkı katılımcıların doğru bir şekilde anlatamadıkları görülmektedir.

Katılımcılardan bazıları da atasözü ve deyimlerin aynı olduğunu sanmaktadır. Katılımcıların çoğu atasözlerinin ibret ya da öğüt verdiğini ifade ederken, deyimlerin ise öğüt vermediğini söylemişlerdir. Ayrıca atasözlerinin uzun, deyimlerin kısa olduğunu sanan katılımcılar da bulunmaktadır. Bazıları da atasözünün fasih Türkçe deyimlerin halk Türkçesindeki karşılığı olduğunu sanmaktadır ki bu, kendi ana dillerindeki bir durumu Türkçede de var

saymalarından ileri gelmektedir.

Öğrencilerin yaşadığı kavram kargaşasının önemli bir sebebi, deyim kavramının Arapçadaki durumudur. Arapçada atasözüne mesel, لَثَم, deyime ise tabir,ريبعتdenir. Oysa, Halk Meseller Sözlüğü’nde (ةيبعشلا لاثملأا سوماق) hem atasözü hem deyime rastlanabilmektedir.

Örneğin, sözlükte hem “Her koyun bacağından asılır.”/ “اهبوقرعب ةقلعم ةاش لك” atasözü, hem de

“Dili uzun.” / “ليوط هناسل” deyimi bulunmaktadır. Arapçaya göre mecaz anlamlı bütün tabirler meseldir. El-Mü’cemül Vesit adlı sözlükte (2004) “Mesel” şu şekilde açıklanmaktadır: “Bir konuşmadan alınan, ya da kendiliğinden iletilen, söz konusu kişiden benzerlerine hiç

değişiklik yapılmadan iletilen cümledir. Mesel, tıpkı Kelile ve Dimne’nin atasözleri gibi, bir hayvanın veya cansız bir nesnenin dilindeki efsanedir.” (s.854). Ana dili Arapça olan kişiler, hem atasözüne hem de deyime atasözü (mesel) dedikleri için Türkçedeki atasözü ve deyimleri birbirine karıştırabilmektedirler.