• Sonuç bulunamadı

V. Varsayımlar

1.3. PİYASA BAŞARISIZLIKLARI VE FİNANSAL PİYASA BAŞARISIZLIĞI

1.3.2. Finansal Piyasa Başarısızlığı

1.3.2.1. Asimetrik Bilgi

Tam rekabet koşullarından bir veya birçoğu ihlal ediliyorsa aksak rekabet piyasaları meydana gelmektedir. Piyasada bir mal hakkında alıcı ve satıcının eşit

oranda bilgi sahibi olması tam rekabet piyasalarının en temel varsayımıdır. Her iki tarafın da eşit düzeyde bilgi sahibi olması simetrik bilgidir. Eğer bir piyasada mal ve hizmet alım satımında alıcı ve satıcı eşit düzeyde bilgi sahibi değilse, farklı düzeylerde bilgi sahibi ise o piyasada bilgi asimetrisi vardır.

Bir başka ifade ile satıcı elinde bulunan malın durumu ve değeri hakkındaki bilgileri açık bir şekilde alıcıya aktarmadığı için alıcı satın almak istediği mal hakkında tam bilgiye erişemeyerek eksik bilgi sahibi olur. Fazla bilgiye sahip olan taraf, az bilgi sahibi olan tarafın bu durumundan faydalanarak fırsatçılık yapabilir. Böylelikle de tam rekabet piyasasının özellikleri ortadan kalkarak piyasa dengeden uzaklaşır (Erdoğan, 2008: 1). Bu durumu George Akerlof 1970 yılında yaptığı “The Markets of Lemons: Quality Uncertanity and the Market Mechanism” adlı çalışmasında kalite ve belirsizliği, ikinci el araba piyasasını örnek vererek asimetrik bilgi problemini en basit haliyle açıklamıştır.

Akerlof (1970) yaptığı çalışmada ikinci el araba piyasasını örnek vererek bilgi asimetrisinin piyasalar üzerindeki olumsuz etkisine değinmiştir. İkinci el araba piyasasında ortaya çıkan ve sonrasına bir çok probleme sebep olan bu problem bir çeşit negatif dışsallık olarak da bilinir. Çalışmada Akerlof ikinci el araba piyasasında aynı model arabanın kaliteli ve kalitesiz olmak üzere iki çeşidinin olduğunu varsaymaktadır. Alıcı arabanın durumu hakkında bir fikri olmadan araba satın almakta ve arabanın iyi veya kötü olduğunu ancak kullandıktan sonra bilecektir. Satıcı ise arabanın durumu hakkında en baştan beri bilgi sahibidir fakat bu bilgiyi alıcıyla paylaşmaz. Satıcının alıcıyla açık bir şekilde bilgi paylaşmamasından kaynaklı olarak piyasada iyi ve kötü durumda olan arabalar birbirinden ayırt edilemez bir hale gelir ve böylelikle de iyi ve kötü durumda olan arabaların maddi değerlerinin ortalaması alınarak piyasada ortalama bir fiyat oluşur. İyi durumda olan arabanın satıcısı arabanın kalitesini ve durumunu bildiği için piyasadaki ortalama fiyattan daha yüksek bir fiyat talep edecektir. Böylelikle de piyasadaki düşük kaliteli malların fiyatları da düşürmesinden dolayı kaliteli mallara olan rağbet azalacak ve kaliteli mallar kalitesiz mallara kıyasla daha az satılacaktır. Bunun sonucunda da düşük kaliteli arabalar kaliteli arabaları piyasadan dışlayıp, düşük kaliteli malların mevcut değerinden daha fazla fiyatlarla satılmasına sebep olmaktadır (Akerlof, 1970: 488-500).

Piyasalarda asimetrik bilgi problemi var olduğunda ve alıcı ile satıcı birbirlerine karşı dürüst olmadıkları zaman Gresham Kanunu işler ve bu şekilde kötü

seçeneklere olan talep yüzünden iyi seçenekler piyasadan dışlanır. Bu durum da piyasanın etkin bir biçimde işlememesine neden olur. Söz konusu çalışmada bu durumu çözüme kavuşturmak için yani malın gerçek durumu hakkında objektif olarak bilgi sahibi olmak için marka ve lisansların fayda sağlayabileceğinden bahsedilmiştir. Bunlara ek olarak çalışmada, gündelik yaşamda bu tarz sorunlara nasıl çözüm bulunacağını gösteren örneklerde, alıcının satıcı ve satılan mal hakkında daha fazla kişisel bilgi sahibi olmasıyla birlikte diğer alıcılardan daha farklı davranışlar sergilediğini göstermiştir. Ayrıca satıcı ve satılan mal hakkında bilgi sahibi olmanın piyasada var olan asimetrik bilgi probleminin çözümünde de etkili olacağından bahsedilmiştir (Akerlof, 1970: 488-500).

Finansal piyasalarda ödünç fon sağlayan kesim, fon ihtiyacı olan kesimin yani ödünç alan kesimin kazançlarını, bu kazançların risk durumunu, aldığı krediyi geri ödeme gücünü ve sözleşme imzaladıktan sonraki tutumu hakkında bilgi edinmek isteyebilirler (Clemenz, 1992: 13). Böyle durumlarda piyasadaki asimetrik bilgi problemi finansal piyasaların etkin bir şekilde işlemesine engel olur. Özetle, piyasalardaki asimetrik bilgi probleminin varlığıyla birlikte hem alıcı açısından hem de satıcı açısından piyasalarda işlem yapmak daha maliyetli bir şekilde gerçekleşecektir (Erdem, 2008: 91).

Erdem (2008:91), çalışmasında piyasalarda asimetrik bilginin artmasıyla birlikte piyasa etkinliğinin azalma sürecini aşama aşama aşağıdaki gibi olacağını göstermiştir:

Şekil 2. Asimetrik Bilginin Piyasa Etkinsizliği Yaratma Süreci

Kaynak: Ekrem, Erdem, Para Banka ve Finansal Sistem, 2.Baskı, Detay

Yayıncılık, Ankara, 2008, s.91

Bilgi asimetrisi tüm piyasa türlerinde, özellikle de finansal piyasalar içerisinde yer alan kredi piyasalarında sıkça ortaya çıkabilen bir problemdir. Fon ihtiyacı duyan firmalar bir başka deyişle kredi ihtiyacı olan firmalar, borç olarak aldıkları fonları geri ödeyip ödeyemeyecekleri hakkında en çok ve en objektif bilgiye sahiptirler. Borç veren yani kredi sağlayan kesim ise piyasadaki bilgi asimetrisinden kaynaklı olarak hem düşük risk sahibi kesime hem de yüksek risk sahibi kesime aynı faiz oranlarıyla kredi sağlayacak, farklı bir faiz oranı uygulayamayacaktır. Bu durum da yüksek risk sahibi olan kredi müşterilerinin kredi maliyetlerinin düşük kalmasına, bu şekilde de yüksek riskli kesimin kredi talebinin artmasıyla piyasadaki riskli kredi grubuna giren müşteri sayısında artış olacaktır. Artan risk seviyesiyle birlikte de kredi veren kesim

Piyasa Riskinin Artması

Sistemden Muzdarip Olanların Fon Arzını Kısması Nedeniyle Fon Arzının Azalması

Fon Arzının Azalması ve Riskin Artması Nedeniyle, Fon Maliyetlerinin Artması

Kaynak Maliyetlerinin Artması (Özellikle Borçluların Borçlanma Maliyetlerinin Artması)

Finansal Piyasalarda İşlem Hacminin Daralması Nedeniyle, Fon Talebinin Azalması

İşlem Maliyetlerinin Artması Asimetrik Bilginin Artması

Tasarruf Sahiplerinin Getiri Beklentilerinin Azalması

bir süre sonra kredi faiz oranlarını arttıracak ve böyle kredilerde daralma olacaktır (Eser Özen, 2014: 30).