• Sonuç bulunamadı

Arabulucunun görevi, arabulucunun süresi, arabulucunun çalışma faaliyeti ve

arabulucunun çalışma faaliyeti ve yöntemleri ile arabulucu

görevinin sonuçlanması

6356 Sayılı SenTİSK’in 50. maddesinin ana başlığı barışçı çözüm yolu

olarak “Arabuluculuk” şeklinde düzenlendiği, anılan maddenin 2. fıkrasında ise arabulucunun görevinin düzenlendiği görülmektedir.

Toplu İş Sözleşmesinde Arabuluculuğa ve Hakeme Başvurma Yönetmeliği’nin 9. maddesinin 5. fıkrasında arabulucunun, görev süresi içerisinde uyuşmazlığın taraflarını mümkün olan en fazla sayıda bir araya getirmeye gayret etmesi gerektiği belirtilmiştir. Arabulucunun, taraflarla birlikte yapılacak ilk toplantıda belirlenen uyuşmazlık konuları üzerinde her iki tarafın taleplerine uygun çözüm önerileri geliştireceği ve taraflara sunacağı da düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın tarafları ile yapılan her toplantı sonucunda üzerinde anlaşma sağlanan veya sağlanamayan hususların toplantıya katılanlarca düzenlenecek bir tutanakla açıkça belirtileceği de ifade edilmiştir.

Resmi Arabulucunun görevi 6356 Sayılı SenTİSK'in 50. maddesinin 2. fıkrasında belirtilmiş olup bu hükme göre arabulucu tarafların anlaşmasını sağlamak için her türlü gayreti sarf etmek ve uyuşmazlığın taraflarına önerilerde bulunmak olduğu söylenebilir. Arabulucunun uyuşmazlık esnasında tarafların anlaşmalarını

sağlamak üzere nasıl bir faaliyet göstereceği hususunda kanunda bir açıklık bulunmadığı belirtilebilir. Ne var ki taraflardan her iki yanın etkili isimlerinin kim veya kimler olduğuna ilişkin araştırmanın arabulucunun yapacağı ilk iş olduğu ifade edilmekle birlikte ikinci iş olarak ise; taraflar arasında yer alan uyuşmazlığın kapsam ve niteliğinin belirlemesi gerektiği söylenebilir. Arabulucu bu hususların dışında yapacağı toplantılara uyuşmazlığın taraflarının bizzat katılımlarını sağlamalı, gerektiğinde onlarla ayrı ayrı ve ortak görüşmeler yaparak tarafları uyuşmazlığın çözümüne yaklaştırmalı, onlara yazılı ve sözlü öneriler getirerek çözüm yollarını göstermeye ve onları anlaştırmaya çalışması gerektiği belirtilmelidir. (Tunçomağ ve Centel vd., 2015: 416)

6356 Sayılı SenTİSK’in 50. maddesinin 3. fıkrasında arabulucunun görevi

kendisine yapılacak bildirimden itibaren on beş gün süreceği ve bu sürenin de tarafların anlaşması ile en çok altı iş günü uzatılabileceği ve görevli makama bildirileceği belirtilmiştir.

Arabuluculuk görevinin, görevli makam tarafından arabulucuya yapılacak bildirim tarihinden itibaren başlayacağı ve bu görevin de on beş gün süreceği hususu Yönetmeliğinin 9. maddesinin 2. fıkrasında belirtilmiş olmakla anılan kanunda belirtildiği şekliyle benzer bir düzenleme yer aldığı ifade edilebilir. Ayrıca belirtilen bu on beş günlük sürenin tarafların anlaşması ile en çok altı iş günü uzatılabileceği ve görevli makama bu durumun özellikle bildirileceği düzenlenmiştir.

Uyuşmazlık konusu ile alakalı olan her türlü belge ve gerekli bilginin arabulucu tarafından uyuşmazlığın tarafı olan kişilerden ve diğer tüm ilgili kişilerden talep edilebileceği ve tarafların bunları vermekle yükümlü oldukları söylenebilir. (Poyraz, 2014: 223)

6356 Sayılı SenTİSK'in 50. maddesinin 4. fıkrası gereğince arabulucu, tarafların anlaşmasını sağladığı takdirde; toplu iş sözleşmesi dört nüsha olarak taraflarca imzalanarak düzenlenecektir. Taraf temsilcilerince imzalanan sözleşmenin iki nüshası altı iş günü içinde çağrıyı yapan tarafça görevli makama tevdi edilecek ve görevli makam da sözleşmenin bir nüshasını Bakanlığa göndererek süreci tamamlanmış olacaktır.

Arabuluculuk süresinin sonunda anlaşma sağlanamadığı takdirde nasıl bir yol izleneceği 6356 Sayılı SenTİSK'in 50. maddesinin 5. fıkrasında açıklığa kavuşturulmuştur. Maddeye göre arabulucu üç iş günü içinde taraflar arasındaki uyuşmazlığı belirleyen bir tutanak düzenlemesi ve uyuşmazlığın sona erdirilmesi için gerekli gördüğü önerileri de ekleyerek görevli makama tevdi etmesi gerekmektedir. Görevli makam, tutanağı en geç üç iş günü içinde taraflara tebliğ etmesi ile birlikte bu süreden sonra barışçı çözüm yolu olmayan grev aşamasının başlaması söz konusu olabilir.

Toplu iş uyuşmazlığının taraflarınca toplu iş sözleşmesi ile neticelenmesi için başvurulan barışçı çözüm yolları sonucunda anlaşma sağlanamadığı takdirde grev kararının nasıl ve ne zaman uygulanacağı konusunun sendikanın takdirine bırakılmadığı söylenebilir. 6356 Sayılı SenTİSK'in 60. maddesinde kanuni grev kararının alınması ve uygulamaya geçilmesinin temel kurallarının hüküm altına alındığı ifade edilebilir. (Ulucan, 2013: 278)

6356 Sayılı SenTİSK'in “Kanuni Grev ve Lokavt Kararının Alınması ve Uygulamaya Konulması” başlıklı 60. maddesinin 1. fıkrasında grev kararının, anılan kanunun 50. maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren altmış gün içinde alınabileceği ve bu süre içerisinde altı iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek olan tarihte uygulamaya konulabileceği düzenlenmiştir. Belirtilen bu süre içerisinde, grev kararının alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi halinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin düşeceği açıklanmıştır.

Sendika Özgürlüğü Komitesinin genel çerçevede dikkat ettiği temel bir konunun grevden evvel uyulması lazım gelen işlemlerin grevi engelleyecek nitelikte uzun ve karmaşık bir yapıda olmaması gerektiği söylenebilir. ILO’nun görüşleri çerçevesinde 6356 Sayılı SenTİSK'in 60. maddesindeki grev kararı ve uygulamaya konulmasının kolaylaştırıldığı ifade edilebilir. Bu durumun sonucunda da 6 iş günlük bekleme süresinin uyuşmazlık tutanağının tebliğinden sonra olmadığı gibi 6 iş günü içinde de uyuşmazlık tutanağının tebliği üzerine grev kararının alınmasının mecburi olmadığı belirtilebilir. Ne var ki 60 günlük süre içinde grev kararının alınması ve bu

alınan grev kararının da uygulamaya konulması gerektiği görülmektedir. Anılan düzenlemenin gerekçesine göre de uyuşmazlığın tarafı olanların anlaşabilmelerinin sağlanması için son bir ek sürenin verildiği hususunu; grev kararının alınması ve grevin uygulanması süresinin birleştirilmesi suretiyle gerçekleştirilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Daha evvel olan durumdaki gibi de 6 iş günü önce karşı tarafa grevin uygulama tarihinin bildirilmesi gerektiği de ifade edilmelidir. (Sur vd., 2013: 348)