• Sonuç bulunamadı

Araştırmanın Sınırlılık ve Güçlükleri

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

2.6. Araştırmanın Sınırlılık ve Güçlükleri

Diyarbakır Göç Araştırması’nın hem nitel hem de nicel boyutu Diyarbakır’ın merkezi 4 ilçesi olan Bağlar, Kayapınar, Sur ve Yenişehir’de yaşayan 15 yaş ve üstü bireylerle sınırlıdır.

Çalışmanın nicel verilerinin toplanması sırasında yaşanan güçlükler

Diyarbakır Göç Araştırması kapsamında gerçekleştirilen nicel anket çalışmasında yaşanan en önemli güçlük araştırmaya sosyal yapının da dâhil edilmesiyle artan soru sayısıdır. Anket açık ve kapalı uçlu olmak üzere toplam 92 sorudan oluşmaktadır. Bu güçlüğü aşmak için anketörlere eğitim verilerek soruların tek tek nasıl sorulup-cevaplandırılacağı anlatılmış ve özellikle anketörlerin soruları katılımcılara formları dağıtarak değil, bizzat kendilerinin okumaları sağlanarak okuma-yazma problemi olanların veya okuma güçlüğü çekenlerin anketi yarıda bırakmalarının önüne geçilmiştir.

Nicel çalışma sırasında yaşanan diğer bir güçlük ise çalışmanın ocak-şubat döneminde yapılması nedeniyle kış koşullarında tabakalandırılan örneklemi bulmada zorluk çekilmesidir. Bu zorluğu aşmak için anketörler hastane, sağlık ocağı, okul, kahvehane, kafe, okul, cami çay ocağı gibi kalabalık mekânlara yönlendirilerek hedefl enen sayıda örnekleme ulaşılmıştır.

Anket uygulaması sırasında görülen başka bir güçlük ise Sur ilçesindeki çatışma ve sokağa çıkma yasağından dolayı burada hedefl enen sayıya

ulaşılması noktasında yaşanmıştır. Burada ise Sur ilçesinin sokağa çıkma yasağı bulunmayan ve çatışmanın olmadığı mahalleler ile Sur’dan geçici olarak Bağlar ilçesine yerleşenlerle görüşülmüştür. Ayrıca şehirde genel olarak gergin bir havanın olması zaman zaman anket uygulaması sırasında anketörlerin bazı zorluklar yaşamasına neden olmuştur.

Odak grup toplantılarına dair güçlükler

Diyarbakır Göç Araştırması kapsamında gerçekleştirilen nicel anket çalışmasına destek olarak önemli bir nitel araştırma yöntemi olan odak grup toplantılarına da başvurularak sosyal gerçeklik hakkında veri toplama araçlarının çeşitlendirilmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinin gözlemleri az sayıda katılımcıdan oluşan sınırlı örneklemler yoluyla gerçekleştirilir. Bu örneklemler; nicel anketlerin gerçekleştirilmesi için oluşturulan, büyüklüğü istatistiksel güvenirlik ve geçerlilik ölçütlerine uygun olan, temsili ve rastlantısal örneklemlerin tersine “yargısal” karakterde olurlar. Yani nitel gözlemlere katılacak denekler; araştırmanın düzenleyicileri tarafından, araştırmanın amaçları doğrultusunda kasıtlı olarak seçilirler.

Burada önemli olan, seçilen deneklerin belirli bir sosyolojik evreni nesnel ve orantılı olarak temsil etmeleri değildir. Önemli olan, söz konusu deneklerin;

araştırmanın konusu hakkında, nicel bir anketin doğası gereği ve olanakları itibarıyla, hiç bir zaman erişemeyeceği anlamlılıkta ve öznellikte, derin ve kapsamlı bir söylem üretebilecek kabiliyete sahip olmalarıdır. Nitel yöntemli araştırmalarda en geniş bireysel görüş yelpazesini elde edebilmek amacıyla;

örneklemin katılımcıları az sayıda olsalar bile, onların “çok sesli” olmalarına, yani birbirlerinden oldukça farklı sosyal, ekonomik, kültürel, dinsel, etnik, siyasi, vs. ufuklardan gelmelerine özellikle dikkat edilir.

Alan çalışmasının sonunda, ilerideki sayfalarda da sunulduğu gibi odak grup toplantılarına davet edilen katılımcıların oldukça geniş bir sosyolojik yelpazeyi temsil ettikleri gözlemlenmiştir. Odak grup toplantılarının büyük kısmının çoğulcu ve rahat bir ortamda gerçekleştirilmiş olduğu görülmüştür.

Araştırmacılar olarak, yukarıdaki ifadeleri not edebilmiş olmamız bile resmî makamlarca oluşturulan Diyarbakır odak grup toplantıları örnekleminin “tek sesli” olmadığının kanıtı olarak kabul edilebilir.

Bununla beraber, odak grup toplantılarının yarattığı grup dinamiği ortamında, katılımcılar arasındaki görüş farklılıkları üzerine birbirini etki altında bırakma gayretlerine de kısmen şahit olunmuştur.

“Devlet ilk önce belediyeleri denetlemeli, gerekirse kapatmalı. Kışkırtıcılık yapan onlar. Hizmet götürmek yerine yangına körükle gidiyorlar.” Bu görüş diğer katılımcılar tarafından tepki ile karşılanmış ve söz alan katılımcı susturulmuştur: “Belediyeler seçimle geldi. Hükümet kadar onlar da halk iradesinin ifadesi.”

“Şehrimizin güzellikleri hakkında ne söyleyebiliriz ki? Şehir merkezinde seken kurşunlar var. Hiçbir hayat sevincimiz kalmadı (yutkundu, boğazı düğümlendi, duygulandı). Şimdi ara yıl tatiline giriyoruz. Ben de istemez miyim eşimle, çocuklarımla tatil projesi yapmak? Hiçbir şey yapacak gücümüz kalmadı. Sanki ailemde bir vefat varken, siz bana en sevdiğim yemek nedir diye soruyorsunuz.” Bu söz alımına karşın: “Hayatın normal devam ettiği yerler yok mu burada? Normal yaşantısına devam eden hiç kimse kalmadı mı?

Rahat mahalle neden olmasın Diyarbakır’da?” diyerek başka biri söze girmiştir.

Yüksek sesle ve sinirli girişimde bulunan katılımcı bu cümlelerden sonra diğer bazı katılımcıların kendisine yönelik bakışları karşısında susmuş ve toplantı süresince bir daha hiç konuşmamıştır (Lise öğretmenleri grubu).

Sözü edilen olumsuzluklara rağmen, özellikle katılımcıların çoğunluğunun hemfi kir olduğu konuların sayısı yüksek (“tek seslilik” işareti) olsa bile;

toplantılarda sık sık katılımcılar arası fi kir ayrılıklarına ve yukarıdaki alıntılardan da belli olabileceği gibi, bazı sert tartışmalara rastlanmıştır.

Analizde ortaya çıkan verimli sonuçların da gösterdiği gibi, araştırmamız kapsamında düzenlenen odak grup toplantılarında, bilimsel açıdan yeterli bir ölçüde, çok seslilik ilkesine saygı gösterildiğini söyleyebiliriz.

Fakat odak grup toplantılarının düzenlendiği günlerde Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sürmekte olan terörle mücadele operasyonları ve sokağa çıkma yasağı uygulamasının, toplantılarda vuku bulan tartışmaları belli bir ölçüde etkilemiş olma olasılığı söz konusudur. Geçmişe dair değerlendirmeler ve gelecekle ilgili ortaya konan görüşler belli bir ölçüde güncel olarak yaşananlarla ilintili sunulmuştur.

Sınırları ve güçlükleri belirtilen odak grup toplantılarında toplanan nitel verilerin analiz yöntemi bir sonraki bölümde açıklanacaktır. Odak grup toplantılarının sonuçları, nicel anket araştırmasının sonuçları ile karşılaştırmalı olarak sunulacaktır.

3.1. Ankete Katılanların Genel Özellikleri 3.1.1. Demografi k Özellikler

Grafi k 1: Yaş

Ankete katÍlanlarÍn yarÍsÍ 18-34 yaó aralÍÂÍndaki genç

yetiókinlerdir

Ankete katılanların yarısı 18-34 yaş aralığındaki genç yetişkinlerdir. 35-64 yaş aralığında yer alan orta ve ileri yetişkinlerin oranı ise yüzde 40 civarındadır.

65 yaş üstü yaşlıların oranı yüzde 3 ve 18 yaş altı çocukların (ergenler) oranı ise yüzde 8’dir.

Grafi k 2: Cinsiyet

Ankete katÍlanlarÍn

%52.2’si erkek;

%47.8’i kadÍndÍr.

3. BÖLÜM: