• Sonuç bulunamadı

Araştırmanın Amacı ve Kullanılan Metot

Bu araştırma, medya organlarının benimsedikleri dünya görüşünü okuyucularına aktararak kitleleri etkileme çabasını ifade edebilmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın amacı, özellikle 1980’li yılların sonundan itibaren olan dönemde akademisyenler ve araştırmacı gazeteciler arasında bir ilgi alanına dönüşen “medyanın toplumu birleştirme amacından sapması ve benimsemiş olduğu görüşleri topluma aktarma çabasına girişmiş olması” düşüncesinden yola çıkarak medyanın toplumun büyük bir kesimini sosyal, ekonomik ve kültürel yönlerden direkt veya dolaylı olarak etkileyen olayları haberleştirirken 1988’de Türkiye Basın Konseyi’nin de belirttiği üzere “medyanın tarafsızlık ilkesi”ne uyum sağlayıp sağlamadığını görebilmektir (White, 2000) (Türk Basın Konseyi, 1988) (White, 1998).

Bu araştırma temel olarak halk arasında sık kullanılan bir söylem olan “medya halkı kışkırtıyor” düşünce kalıbının akademik bir çerçevede analiz edilmesidir. Bu nedenle, toplumun büyük bir kısmını sosyal, ekonomik ve kültürel olarak etkileyen bir vaka olan “3 Temmuz Şike Davası” penceresinden belli başlı cevaplara ulaşmak hedeflenmiştir. Ayrıca, araştırmada yöntem olarak “Söylem Analizi” yöntemi seçilmiştir. Örnek bir vaka üzerinden medyanın söylemlerini incelemenin amacı, vaka sırasında gerçekleşenleri medyanın okuyucularına nasıl ve ne şekilde aktardığını görebilmektir.

25

2.2 Vaka Analizi

Vaka analizi, genel olarak belirli gerçekler ve veriler çerçevesinde bir iş durumunu temel alan bir araştırma türüdür. Vaka analizi yapmanın temel amacı mantıksal bir yapı oluşturmak ve problem çözme yeteneğini geliştirmektir. Örnek vakalar belli kişi, şirkete ya da iş koluna ait olmak zorunda değildir. Vaka analizleri genel olarak vakaya farklı bakış açılardan bakmayı ve olayları birden çok konu başlığında analiz etmeyi gerektirir. Vaka analizlerinde, elde edilen bulguların tamamı detaylı bir şekilde analiz edilmelidir. Bu bilgiler ışığında anahtar konular tanımlanmalıdır. Her ne kadar bu araştırmada kullanılmayacak olsa da, analizin sonunda çeşitli çözüm yollarını içeren alternatif eylem planları ele alınabilir ve tavsiyelerde bulunulabilir.

Bu araştırmada vaka analizi yapılmasındaki amaç, toplumun büyük kesimini ilgilendiren bir olayda medyadaki söylem farklılıklarının net bir şekilde görülebilecek olmasıdır. Vaka analizini tanımlarken kullanılan anahtar konuların tanımlanması ışığında, aynı gündem maddeleri ile yapılacak analizler söylem çeşitliliğini gösterebilecektir.

2.3 Söylem Analizi

Sözen’in bir meta-eylem olarak tanımladığı söylem; ideolojik düşünce, bilgi aktarımı, diyalog gerçekleştirme, ifade etme, ifade şekli ve niteliği, tartışma, kuvvet ve gücün değişimi sonrasında bir eyleme dönüşen dil pratiklerinin süreci veya süreçleridir. Söylem; hayatın sosyo-kültürel, politik ve ekonomik tarafları ile ilişkilidir (Sözen, 1999).

Söylem kavramı, çeşitli yaklaşımlardan yola çıkarak çeşitli açıklamalar oluşturulması mümkün bir kavramdır. Edibe Sözen gibi kimi araştırmacılar söylemi konuşma ve yazma eylemlerinin tümü olarak kabul ederken, bazı araştırmacılar ise söylemi yalnızca konuşma ağı türevlerinden oluşan uygulamalar olarak değerlendirmiştir. Potter ve Wetherell’e göre söylem, dilin tarihi ve gelişme sürecindeki dil uygulamalarıdır (Potter ve Wetherell, 1987).

Foucault, herkesin birbirinden farklı olduğunu belirtmiştir. Foucault tanımını genişletirkenki mevcut fark bireylerin tüm söylemlerinin farklılaşmasına yol açmakta olduğunu ifade etmiştir. Dolayısıyla, tarihin farklı dönemlerinde insanlık çeşitli “kendilik maskeleri” kullanmıştır. Bu kendilik maskeleri var olduğunca her bireyin söylemi içerisinde bulunulan ifadeler de içinde bulunulan zaman açısından farklılıklar göstermektedir (Foucault, 1969).

Wood ve Kroger’ın metodolojik ve teorik unsurların bir araya gelmesinden oluşan, hayata dair bir bakış açısı olarak tanımladığı söylem analizi, söylemlerin incelenmesi ve söylemleri veriler haline getirme yolu olarak kabul edilmektedir. Bu analiz yöntemi geleneksel metodolojilere bir alternatif olmaktan öte, söz konusu metodolojilerin içerisindeki farklı bakış açılarına da alternatif oluşturmuştur (Wood ve Kroger, 2000).

Söylem analizi, sadeleştirilmiş bir tanımla dilin yani ifadelerin incelenmesidir. Ancak bu söz konusu inceleme, üzerinde çalışılan ifadelerin mevcut sınırlarının dışına çıkmayı ve buradaki anlam ve içeriğin de incelenmesini gerektirmektedir (Çelik ve Ekşi, 2008). Söylem analizi son dönemlerde sosyal psikolojideki gelişimlerin de etkisiyle çeşitli nitel araştırmalarda öne çıkan bir araştırma yöntemi olmuş ve araştırmaların odak noktasını anlamın değişkenliğine doğru yönlendiren bir girişim olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu açıdan bakıldığında söylem

26

analizi, anlamı çeşitli ve değişken kabul ederek bu etkileri araştıran bir sosyal bilim olarak kabul edilebilir (Elliott, 1996).

Tonkiss’in tanımıyla, söylemin analiz edilmesi çeşitli branşlardan destek alarak gelişen ve bu farklı alanların teorik görüşleriyle korunan bir analiz tekniğidir. Söylem analizi, pek çok çalışma alanının ve farklı araştırma geleneklerinin bir araya geldiği karmaşık bir araştırma yöntemidir (Tonkiss, 2006).

Söylem analizleri “söylem üretme yolları” olarak düşünülebilir. Sözen’in aktardığı gibi, söylem analizi de tüm sosyal araştırmalar gibi verilere, analize ve sonuçlara dayanmaktadır (Sözen, 1999). Söylem analizi yönteminde araştırmacılar araştırma süreci boyunca pek çok farklı sorularla yüzleşirler. Bunlar; araştırmanın konu alanının ne olduğu, araştırmanın ne hakkında olduğu, çalışmada elde edilen bulguların neler olduğu, bulguların nasıl seçildiği ve ne şekilde toplanarak analiz edildiği şeklinde kısaca özetlenebilir (Çelik ve Ekşi, 2008:109). Bu araştırmada söylem analizi yönteminin kullanılmasının amacı, farklı görüşleri benimsemiş medya organlarının haberlerinde kullanmış oldukları çeşitli söylemleri cevabı aranan soru olan “medyanın tarafsızlık ilkesine uyup uymadığı, objektif olup olmadığı” çerçevesinde analiz edebilmektir.

3. Araştırmanın Kaynakları

Benzer Belgeler