• Sonuç bulunamadı

Sağlıklı bir eğitim sisteminin uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği için öğretim elemanlarının yaşadıkları örgütsel stresin nedenlerinin tespit edilmesi, bu konu üzerinde gerekli çalışmaların yapılabilmesi açısından önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Trakya Üniversitesi’nde görev alan öğretim elemanlarının yaşadıkları stresin nedenleri, stresten kurtulmak için uyguladıkları başa çıkma stratejilerinin belirlenmesi bu tezin amacını oluşturmaktadır.

1.8. Araştırmanın Önemi

Yönetimler, çalışanlarının iş doyumlarını ve başarılarını en üst noktalarda tutmak istiyorlarsa stres kaynaklarını ve çalışanlarını teşvik edecek en uygun stres seviyesini bilmek durumundadır. Bu alanda yapılan çalışmalar akademisyenlerin daha etkin bir şekilde sürece katılması ve performanslarının artması noktasında önem taşımaktadır.

İş stresi konusu ile ilgili Türkiye’de son zamanlarda yapılan araştırma

sayısında artış olmasına rağmen, yurtdışında yapılan araştırmalara oranla çok daha az olduğu söylenebilir (Ağma, 2007). Bu nedenle öğretim elemanı stresi üzerine

yapılmış olan bu çalışma, öğretim elemanlarının stres kaynakları ve stresle başa çıkma yolları açısından Türkiye’de yapılmış olan diğer çalışmalarla benzer ve farklı özelliklerin tespit edilmesine yardımcı olacaktır.

1.9. Sayıltılar

 Araştırmaya katılan öğretim elemanlarının stres kaynakları ve uyguladıkları başa çıkma stratejileri ölçülebilir niteliktedir.

1.10. Kapsam ve Sınırlılıklar

Bu araştırmanın evrenini Trakya Üniversitesi’nde görevli öğretim elemanları oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğretim elemanları 2011-2012 akademik yılında görev alan öğretim elemanları ile sınırlıdır. Araştırmanın yapıldığı fakülteler; Tıp Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi ve Fen Fakültesidir. Araştırma verilerinin toplanması safhasında anket tekniği dışında başka bir veri toplama tekniği kullanılmamıştır.

1.11. Tanımlar

Stres: Vücuda yüklenen herhangi bir özel olmayan isteme karşı vücudun tepkisidir (Selye, 1974, akt., Kaya, 2006).

Örgüt: Belirli amaçları gerçekleştirmek için insanlar arasında kurulmuş işbirliğidir (Barnard, 1938, akt., Şişman, 2002).

Örgüt kültürü: Örgüt kültürü, örgüt üyelerince paylaşılan ve örgütü diğer örgütlerden ayıran anlam ve özelliklerin sistemli bütünüdür (Becker, 1982, akt., Örücü ve Ayhan, 2001).

Örgütsel stres: Örgüt ya da işle ilgili herhangi bir beklentiye karşı bireysel enerjinin harekete geçmesidir (Quick ve Quick, 1984, akt., Pehlivan, 1991).

Stresle başa çıkma: Stres yapıcıların uyandırdığı duygusal gerilimi azaltmak, yok etmek veya bu gerilime dayanma amacıyla ortaya koyulan davranış ve duygusal tepkilerin bütünüdür (Schafer, 1987, akt., Aydın, 2008).

1.12. İlgili Araştırmalar

1.12.1. Yurtiçinde yapılan bazı araştırmalar

Yılmaz (1997) “İlköğretim Okulu Yöneticilerinin İş Doyumları ile Örgütsel Stres Kaynakları Arasındaki İlişki” başlıklı araştırmada iş doyumu ile örgütsel stres kaynakları arasında düşük düzeyde, negatif yönde ve anlamlı bir ilişki saptamıştır. Araştırmaya katılan yöneticilerin normal düzeyde iş doyumu yaşadıkları ve en fazla yetke yapısına ilişkin kaynaklardan, en az ise kültürel yapıya ilişkin kaynaklardan örgütsel stres yaşadıkları bulunmuştur. Araştırmaya katılan yöneticilerin iş doyumu algılarında kıdem ve unvan değişkenleri arasında anlamlı fark saptanırken cinsiyet, yaş, öğretmen sayısı, eğitim yönetimi ile ilgili kurs, seminer ya da hizmet içi eğitime katılma durumu değişkenlerinde anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Kaya (2006) tarafından yapılan “Örgütsel Stres Kaynakları ve Akademisyenler Üzerine Bir Araştırma Örneği” başlıklı araştırmada, öğretim görevlilerinin örgütsel stres kaynaklarını, sonuçlarını ve örgütsel stres yönetiminde kullanılabilecek stratejilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada akademisyenlerin örgütsel stres düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığı araştırılmıştır. Araştırmada akademisyenliğin aslında kendi içerisinde ciddi oranda stres üreten bir yapısının olduğu sonucuna varılmıştır.

Kul (2006) tarafından yapılan “Eğitim Fakülteleri Öğretim Elemanlarının Örgütsel Stres Değişkenlerine İlişkin Görüşlerinin Değerlendirilmesi (Dicle, Fırat ve İnönü Üniversiteleri Örnekleri)” başlıklı araştırmada, bu üniversitelerde görev alan öğretim elemanlarının örgütsel stres değişkenlerine ilişkin görüşlerinin alınması amaçlanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda yararlanılan anketin işlevsel çevrenin görev yapısı boyutunda stres kaynaklarına ilişkin görüşlerde statü, cinsiyet ve medeni durum değişkenlerine göre anlamlı bir fark bulunmuştur. Anketin işlevsel çevrenin yetke yapısı ve işlevsel çevrenin üretim yapısı boyutlarında ise cinsiyet ve medeni durum değişkenlerine göre anlamlı fark bulunmuştur. Anketin toplumsal çevrenin kümeleşme yapısı ve kültür yapısı

elemanlarının stresle başa çıkma yollarına ilişkin görüşlerinde ise alan ve medeni durum değişkenleri anlamlı fark göstermiştir.

Sızan (2006) tarafından yapılan “İş Başarımını Etkileyen Örgütsel Stres

Kaynakları ve Bir Araştırma” başlıklı yüksek lisans tezinde örgütsel stres kaynakları, stres kaynaklarının oluşmasına ait alt yapı oluşturan sorunların neler olduğu ve bu sorunların çözümüne yönelik ne gibi uygulamalar yapılabileceğinin araştırılması amaçlanmıştır. 168 kişi üzerinde uygulanan anketin yorumlanmasından elde edilen verilerden alınan sonuçlara göre çalışanların örgütsel stres düzeyleri ile iş başarımları arasında doğrudan bir ilişki bulunmuştur. Çalışanların mesleki kıdem ile örgütsel stres kaynaklarına ilişkin sorunların analizinde ise mesleki kıdemi yüksek olanların sorunlara ve çözüm önerilerine bakış açıları ile mesleki kıdemi düşük olanların sorunlara ve çözüm önerilerine bakış açıları arasında önemli farklar olduğu görülmüştür.

Ağma (2007) tarafından yapılan “İş Yaşamında Stresin Nedenleri ve Olumsuz Etkileri” başlıklı araştırmada Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlemesi ve Planlama Genel Müdürlüğü personelinin iş stresini ve bu durumun yarattığı olumsuz etkileri tespit etmek amaçlanmıştır. Uygulanan anketten elde edilen veriler sonucunda katılımcıların stresin olumsuz etkilerinden yüksek derecede etkilendikleri bulunmuştur. Stres nedenine göre; yaş, medeni durum, çalışılan daire başkanlığı gibi kişilerin çalışma ya da sosyal yaşamlarının aynı olmadığı alanlarda farklılıklarda yoğunlaşma görülmüştür. Görev yapısı, yetki yapısı, çalışma koşulları ve iş

ortamının stres yaratabileceği görüşüne katılım olmuştur. Araştırmanın sonucunda iş yerinde stresin çalışma hayatı ve sosyal hayatı olumsuz etkileyeceği fikrine tamamen katılım olduğu ortaya çıkmıştır.

Gezer (2008) tarafından yapılan “Stres Veren Yaşam Olaylarının Öğretim Elemanlarının Depresyon ve Tükenmişlik Düzeylerine Etkisi” isimli doktora tezinde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında görev yapan öğretim elemanlarının tükenmişlik ve depresyon düzeylerine stres veren yaşam olaylarının etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. On beş üniversitenin öğretim elemanlarına uygulanan anketten elde edilen verilerin analizi sonucunda ankete katılan öğretim elemanlarının depresyon ve tükenmişlik düzeylerinin düşük, stres düzeylerinin ise orta düzeyde olduğu saptanmıştır. Stres veren yaşam olaylarının, depresyon ve tükenmişlik

düzeylerine anlamlı bir etkisi olduğu bulunmuştur. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarının öğretim elemanlarının depresyon ve tükenmişlik düzeylerinin görev yapılan coğrafi bölge, yaş, medeni hal, akademik unvan ve yönetici olma değişkenlerinden etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır.

Doğan (Yıldırım) (2008) tarafından yapılan “Sınıf Öğretmenlerinin Stres Kaynakları ve Baş Etme Yolları (Kilis ili örneği)” başlıklı araştırmada sınıf öğretmenlerinin örgütsel stres kaynaklarının belirlenmesi ve stresle baş etme yollarınının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonucu elde edilen bulgulara göre velilerin ilgisizliği öğretmenlerde en yüksek düzeyde stres yaratan durum olarak tespit edilmiştir. Cinsiyet, mezuniyet durumu ve mezuniyet alanına göre stres

düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır. Mesleki kıdeme göre okul imkanları ve denetim ile öğrencilerden kaynaklanan stres düzeyinin anlamlı fark gösterdiği bulunmuş olup medeni duruma göre öğretmenlerin yaşadığı örgütsel stres seviyesinin anlamlı biçimde değiştiği gözlenmiştir.

Arslan ve Özdemir (2010) tarafından hazırlanan “İş Başarımını Etkileyen Örgütsel Stres Kaynakları ve Araştırma Görevlileri Üzerine Bir Araştırma” isimli makalede araştırma görevlilerinin iş başarımlarını etkileyen örgütsel stres

kaynaklarının tespit edilmesi amaçlanmış ve Afyon Kocatepe Üniversitesindeki araştırma görevlileri üzerinde bir alan araştırması gerçekleştirilmiştir. Uygulanan 35 maddelik ölçekten elde edilen sonuçlara göre araştırma görevlilerinin stres altında oldukları tespit edilmiştir. En çok stres yaratan durumlar arasında iş yükünün

fazlalığı, çalışmalarının telefon ve ziyaretler gibi çeşitli sebepler yüzünden kesilmesi, görev dağılımındaki adaletsizlik, maaş ve diğer ödemelerin azlığı olduğu

görülmüştür. Diğer taraftan araştırma görevlilerinin en az etkilendiği stres

kaynaklarının ise okuldaki memurlarla anlaşamama, diğer araştırma görevlileri ile kıyaslanma ve kişisel yeteneklerinin mesleki yeteneklere uymaması olduğu sonucuna varılmıştır.

Yıldırım (2010) tarafından yapılan “Beden Eğitimi ve Spor

Yüksekokullarındaki Görevli Akademisyen Personelin Örgütsel Stres ve

Tükenmişlik Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” başlıklı doktora tezinde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında öğretim elemanlarının örgütsel stres ve tükenmişlik düzeylerine etki eden demografik faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır.

Çalışma sonunda; öğretim elemanlarının genel anlamda örgütsel stres düzeylerinin yüksek, tükenmişlik düzeylerinin düşük olduğu saptanmıştır. Örgütsel stresin alt boyutları ve tükenmişliğin alt boyutları arasında anlamlı düzeyde ilişkiler bulunmuştur. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında görev alan öğretim elemanlarının örgütsel stres düzeylerini; yaş, medeni durum, örgenim durumu, akademik unvan, yönetici olma, yabancı dil, gelir düzeyi, akademik hizmet yılı ve ders yükü değişkenlerinin etkilediği bulunurken tükenmişlik düzeylerini ise cinsiyet, yaş, gelir düzeyi ve ders yükü değişkenlerinin etkilediği saptanmıştır. Aydın, Üçüncü ve Taşdemir (2011) tarafından hazırlanan “Akademik

Performansı Etkileyen Stres Kaynaklarının Belirlenmesine Yönelik Bir Alan Çalışması” isimli makalede Karadeniz Teknik Üniversitesinde öğretim üyelerinin performansını etkileyen stres faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma sonuçları incelendiğinde stres yaratan en önemli faktör olarak bireysel faktörlerin öne çıktığı görülmüştür. Öğretim üyeleri üzerinde stres faktörü olarak ortaya çıkan diğer değişkenler ise yetersiz maaş ve ücret dengesizliği, yoğun çalışma ve iş temposu, iletişim yetersizliği, kararlara katılamama ve ayrımcılık yapılması, rolle ilgili sorumlulukların yoğunluğu gibi örgütsel faktörlerdir.

1.12.2. Yurtdışında yapılan bazı araştırmalar

Underwood (1986) “The Interrelationship Among Organisational Stres, Social Support and Burnout” isimli doktora tezinde sosyal destek, örgütsel stres kaynakları ve tükenmişlik arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Kentte bulunan devlet okullarında çalışan öğretmenler üzerinde uyguladığı anketin sonuçlarına göre iş ortamında duygusal destek arttıkça iş stresi azalmaktadır. Mesleğinin ilk beş yılında olan öğretmenlerdeki tükenmişlik seviyesi, altı ve daha fazla yıl iş tecrübesi olan

öğretmenlerden daha fazladır. Underwood’a göre şiddet, iş planı ve rol genişlemesi tükenmişlikle ilişkili stres yaratıcı durumlardır. İngilizce ve işletme eğitimi veren öğretmenlerde tükenmişlik daha fazladır. Özellikle sosyal destek öğretmenler için örgütsel stresle baş etmede önemli bir etmendir. Underwood, çalışmasında iş stresi ile baş etmeleri için öğretmenlerin becerilerini arttırmaya yönelik mekanizmalar oluşturulmasını, seminerlere katılmalarının ve esnek çalışma saatleri oluşturmanın

teşvik edilmesini öğretmenler için stresle baş etmede etkili yöntemler olacağını önermektedir.

Bowers (2004) “Stress, Teaching and Teacher Health” isimli çalışmasını İngiltere’deki çeşitli okullarda görev alan 281 okul yöneticisi üzerinde

gerçekleştirmiştir. Öğretmenlerin okulda yaşadığı stresli yaşam olayları ile öğretmen devamsızlığı arasında bağlantı kurulmaya çalışmıştır. Bowers stresle baş etme

tekniklerinin çevremizdeki olayları nasıl algıladığımızla, çevreden aldığımız desteğin çeşidiyle ve sosyalliğimiz ile alakalı olduğunu ve bu durum kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için stres yapıcıların her bireyde farklı sonuçlar yarattığını belirtmiştir. Bowers’ın çalışmasının sonuçlarına göre bayan öğretmenlerin %39’u, erkek öğretmenlerin ise %54’ü işe devamsızlık nedeni olarak ruh sağlıklarını

göstermişlerdir. Sonuç olarak, öğretmenlerin işe devamsızlıklarının %44’ünün stres kaynaklı olduğu sonucuna varılmıştır.

Barkhuizen ve Rothmann (2008)’in yapmış olduğu “Occupational Stress of Academic Staff in South African Higher Education Institutions” isimli

çalışmalarında Güney Afrika’da bulunan bazı yükseköğretim kurumlarında görev alan akademisyenlerde örgütsel strese neden olan etmenleri analiz etmeyi,

demografik değişkenlere göre oluşturdukları gruplar arasında benzerlikleri ve

farklılıkları analiz etmeyi ve strese neden olan etkenlerin akademisyenlerin sağlıkları ve örgütsel bağlılıkları üzerinde etkisi olup olmadığını araştırmayı planlamışlardır. 595 akademisyen üzerinde uyguladıkları “Örgütsel stres tarama anketi”nin analiz sonuçlarına göre akademisyenler ücretin, iş yükünün, iş-yaşam dengesinin

kendilerinde yüksek derecede stres yarattığını belirtmişlerdir. Buna göre, iş yükü ve iş-yaşam dengesi akademisyenlerin sağlıklarına olumsuz katkıda bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, iş yükü, iş kontrolü, kaynaklar ve iletişim, işin karakteristikleri gibi etmenler akademisyenlerin kendi kurumlarına örgütsel bağlılığı üzerinde önemli rol oynamaktadır.

Idris (2009)’in “Occupational Stress in Academic Life: A Study of

Academics of Malaysian Public Universities” isimli tez çalışmasında Malezya’daki devlet üniversitelerinde görev alan akademisyenlerde örgütsel stres yaratan nedenler ve bunun örgütsel bağlılık, performans ve işten ayrılma gibi durumlarla ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmasının bulgularına göre üzerine yüklenen roller artan

akademisyenler daha fazla gerilim yaşamaktadırlar. Bunun yanı sıra, stres altındaki akademisyenler düşük mesleki etkinlik ve örgütsel bağlılık göstermektedir.Ayrıca çalışmada, örgütsel destek, akran desteği ve öz yeterlik gibi etmenlerin stres üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

Bhatti, Hashmi, Raza, Shaikh ve Shafiq (2011) “Empirical Analysis of Job Stress on Job Satisfaction among University Teachers in Pakistan” çalışmalarında iş stresi ve iş tatmini arasındaki ilişkiyi incelemiş ve bunlar arasında negatif bir ilişki olduğunu bulmuşlardır. Çalışmalarını devlet üniversitelerinden 400 öğretim elemanı ile yürütmüşlerdir. Yönetim rolü, diğerleriyle ilişkiler, iş yükü, rol belirsizliği ve performans baskısını bazı stres yapıcılar olarak belirlemişlerdir. Örgütsel stresin öğretim elemanlarında sağlık problemlerinin oluşmasına neden olduğunu

belirtmişlerdir. İş stresi anketinde iş yükü, rol çatışması, rol belirsizliği ve performans baskısı olmak üzere dört boyut üzerinde durulmuştur. Araştırmanın sonuçlarına göre üzerinde durulan dört boyutun iş stresi üzerinde anlamlı ve doğrudan etkisi olduğu bulunmuştur. Araştırmanın en başında stresör olarak düşünülen “diğerleriyle ilişkiler” ve “yönetim rolünün” iş tatmini düzeyinde

doğrudan etkisi olmadığı bulunmuştur. Araştırmacılar üniversitenin bir örgüt olarak öğretim elemanlarının ihtiyaç ve problemlerinde haberdar olmasının gerekliliğini vurgulamışlardır. Motivasyon stresle başa çıkmada önem taşımaktadır. Buna göre, yüksek motivasyonlu öğretim elemanları öğretmeye daha isteklidir ve verdikleri eğitim daha etkili olacağı için öğrencilerin geleceği için daha yararlı olacaklardır.

2. BÖLÜM

Yöntem

Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma evreni, veri toplama aracının özellikleri, verilerin toplanması ve analizi üzerinde durulmuştur.

2.1. Araştırma Deseni

Öğretim elemanlarının yaşadığı örgütsel stresin nedenlerini ve uyguladıkları başa çıkma stratejilerini konu alan bu araştırmada bilimsel araştırma modellerinden tarama modeli kullanılmıştır. Tarama modelleri, geçmişte veya halen var olan bir durumu, var olduğu şekliyle betimlemeyi hedefleyen yaklaşımlardır (Karasar, 2005).

Benzer Belgeler