• Sonuç bulunamadı

İnceleme alanı, Akseki Levhacığı üzerinde, genellikle platform özellikteki Anamas- Akseki Otoktonu (Geyik Dağı Birliği) içinde yer alır. Zaman zaman göreli otokton (paraoktokton) olarak nitelendirilen ünite, “Toros karbonat platformu” olarak adlandırılan ve gerçekte doğu-batı doğrultusunda uzanan bu kuşağın en önemli bölümünden bir kısmını meydana getirir (Koçak 2000). Akay ve Uysal‟a (1988) göre, farklı stratigrafik, litolojik, tektonik ve metamorfik özellikler sunabilen değişik birliklerden oluşan Toroslarda, otokton durumunda olan Geyikdağı birliği, Infra- Kambriyenden Eosene kadar değişen kaya stratigrafi birimlerini kapsamaktadır.

Batı Toros Platformları üzerine araştırma yapan Dumont ve Uysal (1980), naplara taban teşkil eden otoktonların (gerçek olsun, paraotokton olsun, göreli olsun veya neo-

25

otokton olsun) çok çeşitli olduğunu ve Kretase sonu, Paleojen ve Neojen‟de üst üste gelen tektoniklerin sonucu olarak çoğunlukla karmaşık bir yapı gösterdiğini ve bu bölgede çökel serilerinin genel özelliklerine bağlı olarak otoktonların az veya çok homojen olabilen 3 grupta toplanabileceğini bildirmişlerdir:

“a) Doğu Grubu: Kır Dağları, Anamas Dağları doğu kesimi ve Beyşehir-Akseki serilerini içeren uzun bir şerit halindedir. b) Merkez Grubu: Barla Dağı, Anamas Dağları batı kesimi, Karacahisar kubbesi ile GD‟daki Dumanlı Dağ, Eynif Ovası ve Pirnos serilerini içermektedir. c) Batı Grubu: Beydağları ve uzantıları, Davras Dağı ve bunun Aksu Irmağı sol yakası boyunca güneye doğru uzantılarını içeren Bey Dağları tipi serilerden meydana gelmiştir. Alanımızın da içerisinde bulunduğu merkez grubu, daha az homojendir. Kasımlar ve Çayır kırıntılı formasyonları aracılığı ile Üst Triyas‟a bağlanabilen serileri içerir. Çeşitli seriler içerisinde yer alan bu kırıntılılar başka yerlerde hemen hemen hiç görülmemektedir. Bununla beraber bu serilerin Jura ve Kretase yaşlı olanları arasında oldukça büyük farklılıklar da vardır. Nitekim Barla Dağı‟nda Jura‟da pelajik fasiyeler görülürken diğer seriler en azından Senomaniyen‟e kadar neritik fasiyes özelliğini korumuşlardır. Barla Dağı Jura‟da çöken ve Tersiyer‟e kadar havza özelliğinde kalan bir kesime ait olduğu halde; diğer seriler ancak Senoniyen‟de suya gömülen platforman kenar kesimi üzerinde kalmışlardır”.

Şenel (1997) bu konuda şöyle demektedir:

“Anamas – Akseki Otoktonu, Orta Toroslar‟ın otokton kaya birimlerini oluşturur. Üst Triyas – Orta Eosen aralığında çökelmiş olan ve genelde platform tipi kayalardan oluşan Anamas – Akseki otoktonu bölgede birbiri üzerine ekaylanmış Akseki, Yelekdağ, Oğuz, Melikdağı ve Pirnos blokları olmak üzere 5 blokla temsil edilir. Bölgede Anamas – Akseki Otoktonuna ait Orta – Üst Triyas yaşlı Kasımlar formasyonu, Üst Noriyen-Resiyen yaşlı Menteşe dolomiti, Resiyen yaşlı Leylek kireçtaşı, Üst Resiyen – Alt Liyas yaşlı Üzümdere formasyonu, Orta Liyas – Üst Kretase yaşlı Kurucaova formasyonu, Orta – Üst Liyas yaşlı Alıçbeleni formasyonu, Kampaniyen – Maastrihtiyen yaşlı Dumanlı formasyonu yüzeylenir. Araştırma alanının doğu kesimindeki Sürüçıkan Dağı, Kaldırım Dağı, Kovacık Dağı, Kocatop Dağı ve çevresinde Üst Triyas – Üst Kretase aralığında çökelmiş formasyonlar (Leylek kireçtaşı,

26

Üzümdere formasyonu ve Kurucaova formasyonu gibi) ayrıca haritalanamamış olup JKk simgesi ile tek bir birim olarak gösterilmiştir”.

Diğer yandan Beydağları otoktonu, genellikle platform özellikli karbonatlardan oluşup, Jurasikten Miyosene kadar olan kayaları kapsar. Bu iki otokton arasında kalan Antalya napları ise çoğunluğu derin deniz karakterli çökeller olup, yukarıda değinilen iki otokton arasındaki havzadan türeyerek yerleşmiştir. Geyikdağı birliği ile Alanya metamorfitleri arasında kalan Antalya napları ise bu iki tektonik birliğin arasındaki havzadan türemiştir. Lisiyen napları kuzeybatıdan güneydoğuya doğru taşınarak Miyosende yerleşmiştir. Devoniyenden üst Kretaseye kadar yaştaki kayaları kapsayan Hadim napı ile Bolkar birliği üzerine; Triyas-Kretase yaşındaki pelajik kireçtaşlarından oluşan Bozkır birliği – Beyşehir Hoyran napları ve ofiyolitik kayalardan oluşan ofiyolit napı Üst Kretasede yerleşmiştir. Daha sonra bu dört birlik, yeniden taşınarak, üst Lütesiyen – Alt Priyaboniyende Geyikdağı birliği üzerine yerleşmiştir (Akay ve Uysal, 1988).

Kurt (2001) da araştırma alanında araziyi oluşturan formasyonların Mesozoik ve Senozoik yaşlı olduğunu ve bunların Alpin ve Post Alpin Formasyonları adı altında iki grupta incelendiğini bildirmektedir. Ona göre, Alpin Formasyonlarının tamamı, Anamas – Akseki otoktonunun litolojik birimlerinden oluşmaktadır. Alpin Formasyonlar (Araştırma alanı içerisinde yer alan plato ve dağlık sahalar), jeolojik bakımdan Üst Trias – Üst Kretase zaman aralığında çökelmiş, genelde platform tipi kayaçlardan teşekkül etmiştir. Bu birimlerin içerisinde bulunan kalkerlerin kalınlığı yer yer 1000 m.‟yi geçmektedir. Kalker formasyonlar arasında yer yer fliş serisi de bulunmaktadır. Bölgenin genel iskeletini oluşturan ve bütün Batı Toros Dağları'nın en yaygın formasyonu olan Jura – Kretase kalkerleri, çalışma alanı içerisinde dağlık sahalardaki geniş alanlarda mostra vermektedir. Post Alpin Formasyonlar, Üst Miyosen konglomeraları, Pliosen çökelleri, Pleistosen yaşlı yamaç molozu ve Holosen'de teşekkül eden alüvyonlardan oluşmaktadır. Eynif polyesini çevreleyen dağlık sahalardan inen periyodik akışlı akarsular, taşıdıkları malzemelerini polye tabanında biriktirmektedir. Plio – Kuaterner ve Kuaterner yaşlı dolgu malzemelerinin biriktiği ovalık sahalar alüvyal topraklarla kaplıdır. Özellikle Alp Orojenezinden sonra oluşan

27

epirojenik stildeki hareketlerle alan belirgin bir kırıklı yapıya bürünmüştür. Melik Dağı ile çevresinde görülen faylar buna bir örnek teşkil eder.

Şekil 1.19. Araştırma alanının jeoloji haritası [Şenel (1997)‟den değişikliğe uğratılarak çizilmiştir]

28

Araştırma alanımızda, Şenel‟e (1997) dayanarak Orta – Üst Triyas yaşlı Kasımlar formasyonu, Menteşe dolomiti ve Leylek kireçtaşı birimleri ile Jura – Kretase yaşlı Üzümdere formasyonu, Kurucaova formasyonu, Alıçbeleni formasyonu, Dumanlı formasyonu, alüvyonlar, yamaç molozu, birikinti kolonisi ve Düzağaç konglomerası birimleri tespit edilmiştir (Şekil 1.19.). Bu birimlerle ilgili aşağıdaki bilgiler Şenel‟den (1997) alınmıştır.

“Kasımlar Formasyonu (TRk); Kumtaşı ve şeylerle temsil edilen birim, Dumont ve Kerey tarafından adlandırılmıştır. Anamas – Akseki otoktonuna ait Kasımlar formasyonu oldukça geniş bir alan kaplar. Formasyon ince – orta – kalın tabakalı, gri, yeşilimsi gri, koyu gri, siyah, sarımsı kahve, yersel kızıl kahve renklerde, yer yer bitümlü kiltaşı, silttaşı ve kumtaşlarından oluşur. Silt ve kiltaşları yapraklanma nedeniyle yer yer şeyl karakteri kazanmıştır. Kumlu – killi kireçtaşı, mikritik kireçtaşı, marn ve az oranda da konglomera ara düzeyleri kapsayan formasyonun üst düzeylerinde eş yaşlı resifal kireçtaşı mercek ve bloklarına sıkça rastlanır. Kumtaşları genelde orta- kalın tabakalı ve yersel bitki kırıntılıdır. Tabakalarda seyrek de olsa akıntı izleri gözlenir. Birim içinde killi kumlu kireçtaşı, konglomera ve kireçtaşı ara düzeyleri izlenir. Ayrıca kumtaşları yer yer silisifiye tüpler (Torlessia mackeyi BATHER) kapsar.

Kasımlar formasyonu, Anamas – Akseki otoktonunda Subaşı kireçtaşı üzerinde uyumlu olarak yer alır. Üstten Menteşe dolomiti ile geçişlidir. Kalınlığı en fazla 1500 metreye ulaşır.

Genelde kıt fosili bulunan bu formasyon içerdiği fosil kapsamına göre Üst Aniziyen – Noriyen yaşlı kabul edilmiştir. Genelde bulantı akıntılarının etkin olduğu şelf-yamaç ortamında çökelmiştir.

Beydağları otoktonunda Çaltepe napı tabanında ve Karacahisar kubbesinde de izlenen Kasımlar formasyonu, Anamas – Akseki otoktonunda, farklı yapısal birimde bulunduğu için daha önce Dumont ve Kerey tarafından Kırkavak formasyonu olarak adlandırılmıştır.

29

Menteşe Dolomiti; Dolomit ve dolomitik kireçtaşlarından oluşan birim, Dumont ve Kerey tarafından adlandırılmıştır. Birim, Anamas – Akseki otoktonunda Menteşe dolomiti ve Leylek kireçtaşı olmak üzere iki formasyona ayrılmıştır.

Menteşe dolomiti altta masif, yer yer dağılan, genelde orta taneli, gri, açık gri renkli dolomitlerle başlar. Üstte kalın tabakalı, gri renkli silik megalodon izli, yer yer dolomitik megalodonlu ve algli kireçtaşı ile dolomitik kireçtaşı kapsar. Anamas – Akseki otoktonunda, Leylek kireçtaşı ile geçişli olan formasyonun kalınlığı 300-350 metre arasında değişir. Anamas – Akseki otoktonunda, birim üzerindeki megalodonlu kireçtaşları (Leylek kireçtaşı) çoğunlukla ayırt edilebilir. Ancak bazı alanlarda Menteşe dolomiti ile Leylek kireçtaşı birbirlerinden ayırt edilememiş ve haritada tek birim olarak TRml simgesi ile gösterilmiştir. Bol Megalodon içeren Menteşe dolomiti fosil kapsamına göre Üst Noriyen – Resiyen yaşlıdır ve sığ şelf ortamında çökelmiştir.

Leylek Kireçtaşı; Megalodonlu kireçtaşları ile temsil edilen formasyon, Anamas Dağı güneyinde Gutnic vd tarafından adlandırılmıştır. Birim, orta – kalın tabakalı, gri, açık gri, krem, kirli sarı, yersel pembe renkli, bol megalodonlu kireçtaşlarından oluşur. Tabanında dolomitik kireçtaşı, üst düzeyinde kumlu-killi kireçtaşları yer alır. Bol gastropod ve alg izli olup, stromatolit düzeylidir. Üstten Üzümdere formasyonu ile uyumlu olan Leylek kireçtaşı, yaklaşık 250 metre kalınlıktadır. Birim fosil formlara ve stratigrafik konumuna göre Resiyen yaşlıdır. Sığ karbonat şelf ortamında çökelmiş olan birim, üstte regresif özelliktedir.

Üzümdere Formasyonu (TRJü); Kırmızı kumtaşı, konglomera, kiltaşı ve killi – kumlu kireçtaşlarından oluşan formasyon, Ziegler tarafından Akseki kuzeybatısında adlandırılmıştır.

Birim ince – orta – kalın tabakalı, kırmızı, kirli sarı, yeşil, gri vb. renklerde kumtaşı, kiltaşı, konglomera, kumlu – killi kireçtaşı ve kireçtaşlarından oluşur. Az oranda bulunan konglomeralar, yuvarlak kuvarsit, kuvars, daha az dolomit ve kireçtaşı çakıllı olup, orta – iyi boylanmalı, yersel derecelenmelidir. Birim içinde oolitli – pelletli kireçtaşı ve onkoidli kireçtaşı seviyeleri bulunur. Tabanındaki kireçtaşlarında

30

Megalodon sp., tavanındaki kireçtaşlarında Paleodasycladus sp.‟ler yaygındır. Alt ve

üst düzeylerinde gastropod, lamelli mercan vb. fosil yığışımları görülür.

Üzümdere formasyonu, üstte birbirleriyle yanal geçitli olan Kurucaova formasyonu, Alıçbeleni formasyonu ve Hendos dolomiti ile geçişlidir. Yaklaşık 370 metre kalınlık gösterir.

Tabanındaki fosil formlara ve stratigrafik konumuna göre Üst Resiyen – Alt Liyas yaşlıdır. Altta regresif, üstte transgresif özellikte olan Üzümdere formasyonu karasal sistemlerin girdiği kıyı – kıyı gerisi ortamında çökelmiştir.

Kurucaova Formasyonu (JKk); Kalın karbonatlarla temsil edilen formasyon, Şenel vd tarafından adlandırılmıştır. Kurucaova formasyonu içinde yer yer izlenen dolomit düzeyleri Dolomit üyesi olarak haritalanmıştır.

Birim ince-orta-kalın tabakalı, gri, sarımsı gri, kahve, kirli sarı renkli, bol makro fosilli, yer yer kumlu, onkoidli, oolitli ve pelletli kireçtaşları ile başlar. Bunların üzerinde dolomitik kireçtaşı ara düzeyli, orta – kalın tabakalı, gri, koyu gri, bej, krem, kirli sarı renklerde, yersel gastropodlu, onkoidli, oolitli, bol Paleodascladus ve lithiotisli kireçtaşları yer alır. Daha üstte orta-kalın tabakalı, bej, krem, açık gri, gri, açık kahve, yersel kirli beyaz renkli, bol makro fosilli kireçtaşları bulunur. Bazı seviyelerinde dolomit ve dolomitik kireçtaşları izlenir. Genelde mikrit ve biomikrit, yer yer biosparit vb. niteliğinde olan bu kireçtaşlarının alt düzeylerinde oolitli ve pelletli kireçtaşları belirgindir. Sert, erime boşluklu, sık çatlaklı, çatlaklar duru kalsit dolguludur.

Alıçbeleni Formasyonu (Jal); Paleodascladus ve Lithiotisli kireçtaşlarından oluşan formasyon, Şenel vd tarafından adlandırılmıştır.

Formasyon orta – kalın tabakalı, gri, koyu gri, bej, kirli sarı, açık kahve, yersel kırmızı renklerde kireçtaşlarından oluşur. Bol Lithiotis ve Paleodasycladus’lu oluşları ile tanınan birim içinde oncoidli kireçtaşları yaygındır. Yer yer pelletli ve oolitli kireçtaşı düzeyleri de kapsar. Bol makro fosil yığışımlıdır.

31

Birim üstte Çamkuşağı formasyonu tarafından yerel uyumsuzlukla örtülür. Yanal yönde Hendos dolomiti ile giriktir ve yaklaşık 170 metre kalınlık gösterir.

Fosil formlara göre formasyon, Orta – Üst Liyas yaşlıdır. Formasyon, sığ karbonat şelf ortamında çökelmiştir.

Dumanlı Formasyonu (Kd); Kalsitürbidit ve mikritlerden oluşan birim, Altuğ tarafından adlandırılmıştır. Birim, orta – kalın tabakalı, gri, koyu gri, bej renkli kalkarenit, kalsirudit ve ince – orta tabakalı, bej, gri, krem, yeşilimsi gri, kırmızı, kirli sarı renklerde, yersel çörtlü, globotruncanalı mikritlerden oluşur. Kalsitürbiditler bol rudist parçalı olup, yer yer kalın seviyeler oluşturur. Birim içinde ince kumlu – killi kireçtaşı, kumtaşı vb. kırıntılı seviyeler görülebilir.

Şenel, çalışma alanında birim üst ilişkisinin izlenmediğini, doğuda Çamlıdere olistostromu ile geçişli olduğunu bildirmiştir. Birim yaklaşık 350 metre kalınlık gösterir. Dumanlı formasyonu fosil formlara göre Kampaniyen – Maastrihtiyen yaşlıdır. Birim resif önü-yamaç ortamında çökelmiştir.

Alüvyonlar (Qal); Nehir yataklarında ve düzlüklerde yer alan akarsu dolgularıdır.

Yamaç molozu, birikinti kolonisi (Qym); Dağ yamacı ve eteklerinde bulunur. Yer yer tutturulmuş, çoğunlukla gevşektir.

Düzağaç Konglomerası (Qdü); Orta - iri çakıllı gevşek tutturulmuş konglomeralardan oluşur. Eski yamaç molozu ya da akarsu çökelleridir. Pleyistosen yaşlı kabul edilmiştir".

Benzer Belgeler