• Sonuç bulunamadı

Sosyal bilimlerde tarihsel olarak evrenselcilik ile tekilciliğin iç içeliği söz konusudur. Bu kategorilerin arkasında gizlenenlere eleştirel aklın süzgeciyle bakıldığında araştırmacının kendi öznel tekil/evrensel karışımının ne olduğunu bulması mümkündür. (Gulbenkian, 2002) Derinlemesine betimleme, yorumlama, aktörlerinin bakış açılarını anlama, nitel araştırmaların amacıdır, bir duruma dahil olan aktörlerin bakış açılarını anlamaya odaklanılır. (Yıldırım, 2006) Nitel, nicelik, kapsam, yoğunluk ya da frekansla kesin olarak sınanıp ölçülemeyen süreçlere ya da anlamları vurgular. Nitel araştırmacılar, sosyal deneyimin nasıl yaratıldığını ve anlamlandırıldığını araştırırken; nicel araştırmacıların tersine, sürecin değil, değişkenler arasındaki nedensel ilişkinin analizini ve ölçümünü vurgularlar. (Kuş, 2007)

Her kavramsallaştırmanın temelinde felsefi inançlar yatar. Her ölçüm, gerçeği kaydetmeye çalışırken onu değiştirir. Zamanla bu yapay tarafsızlık inancının kendisi, bulgularımızın doğruluk değerini artırmamızı önleyen başlıca engel haline gelir. Pozitivist paradigma, araştırmada nicel yöntemi en vazgeçilmez araştırma yöntemi olarak kabul eder. Davranışçı dünya görüşü psikoloji, sosyal psikoloji vb alanlarda pozitivist paradigmanın uzantısı olarak egemenliğini uzun süredir devam ettirmektedir. İşlevselciler ve davranışçılar sosyal olguları gözlenebilir ve ölçülebilir değişkenler olarak nitelendirir. Gerçeklik insanın dışında vardır ve insan kendinden bağımsız olan bu gerçeklik üzerine davranışlarını biçimlendirir. Davranışçı düşünce, bireyleri içinde yaşadıkları çevrenin bir ürünü olarak görür. Dış dünya bireyleri “uygun davranışlar” konusunda yönlendirir ve biçimlendirir. Pozitivist paradigmanın alternatifi olan görüş ise tek bir “doğru”nun olmadığını iddia eder, bu paradigmaya göre, sosyal olgular, sosyal davranışı belirleyen genellenebilir yasalar türetmek yoluyla değil, bu durumun kendine özgü boyutlarının ayrıştırılmasıyla anlaşılabilir. Buna göre, insanlar anlamların yaratılması sürecine etkin bir biçimde katılır, sosyal, insana ait hatta doğal olayları bağımlı ve bağımsız diyerek

83

ayrıştırmak olası değildir, çünkü “her şey” bir diğerinin içinde ve birbiriyle ilintilidir. Araştırmacının bilginin oluşturulması sürecine etkisi (ölçme aracı hazırlanması, veri toplanması) kaçınılmazdır. Sonuçta, öznel bir katkıda bulunmaksızın yorum yapmak mümkün değildir. Sosyal bilimlerde bu bakış açısı gittikçe daha fazla nitel çalışmaya yönelmeye neden olmaktadır. (Yıldırım, 2006) Araştırmanın temelinde, araştırma sorularını belirleme, kuramlar geliştirme, ampirik malzeme toplama ve uygun yöntemleri kullanma özgürlüğü yatar. Araştırmayı düzenleyen değer ve ilkelerin yorumlanış biçimi, gerek sosyal, politik ve teknolojik gelişmelerden, gerekse de araştırma ortamındaki değişimlerden etkilenebilir. (ALLEA, 2018)

Bu çalışmada araştırma modelini oluştururken kullanılan yaklaşım, sağlık ve güvenliğin sürdürülebilirliğini tek bir işletme birimine özgü kültürel tekilcilik çerçevesinde ele almaktır. Belirli bir konu hakkında veri elde etmek için kullanılan yapılandırılmış bir grup süreci olan odak grup görüşmesi tekniği ile Schein’in ifade ettiği gibi, “kültürü deşifre ederken içeriden öğrenenlerden olmak için” şirket içindeki (odak) gruplarla kapsamlı bir şekilde çalışmak, grubu somut konulardan başlayarak kültürlerinin somut olmayan yönlerini anlatmaya yönlendiren bir prosedür izlenmiştir. Monografik çalışmada işletmedeki güvenlik kültürü ve davranış odaklı güvenlik yaklaşımının sağlık ve güvenliğin sürdürülebilirliği ile ilişkisi araştırılmıştır.

Metot

Metaphors for Qualitative Research’de Gabriel Bardan “Nitel araştırma, bir yazıcı için renkli kartuş gibidir” der. Yazıcılar her iki kartuş türünü de kullanmak için üretilmiştir, ancak genellikle siyah kartuşla satılır. Renkli baskı istendiğinde, ayrı bir kartuş almak gerekir, bu başlangıçta görece daha pahalı olsa da, renkli kartuş kullanmaya karar verdiğinizde, gerçek dünyayı görebileceğinizi fark edersiniz. Artık dünya siyah beyaz değildir, sayfalar yeniden canlanmaktadır. Ağaçlar yeşil, gökyüzü mavi ve çilekler kırmızıdır. (Freed, 2019) Nitel araştırma; “Nasıl?” sorusunu yanıtlamada siyah-beyaz, evet-hayır, doğru-yanlış gibi sadece iki uçlu bir kesinlikten kurtaran, fenomenin renk tayfındaki yerini bulmaya olanak veren bir yöntem olarak araştırmacıya kendi bakış açısını kullanma olanağı vermektedir.

84

olgular kendi ortamı içinde incelenmekte, araştırmacı bu olay ve olguları ayrıntılı biçimde ve derinlemesine açıklamaya ve yorumlamaya çalışmaktadır. Nitel araştırmanın ele alışına göre; insanın davranışı ancak esnek ve bütüncül bir yaklaşımla araştırılabilir ve bu yaklaşımda araştırmaya dahil olan bireylerin görüşleri ve deneyimleri önem taşır. (Yıldırım, 2006) Güvenlik kültürü araştırmasında nitel ölçümler kesinlikle önemli bir yöntem olmalıdır. Derinlemesine görüşmeler ve odak grup çalışmaları, çok güçlü bir güvenlik kültürü duygusu ve daha yüksek iç geçerlilikle veri sağlar. (Işık İ. K., 2011)

Bu çalışmada; güvenlik kültürünün sürdürülebilirliği açısından davranış odaklı yaklaşımın işlevini ve güvenlik kültürünün evrensel boyutlarının yerel ve işyerine özgü durumunu ortaya koyabilmek üzere nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Bir olayı, durum ya da koşula neden olan, biçimlendiren güçleri açıklamak amaç edinildiğinde nitel araştırma metodu kullanılır. Nitel yöntemler açıklayıcı (explanatory) yönüyle araştırma amacına yönelik olarak elverişlidir. Veri toplamak için nitel yöntemlerden odak grup görüşmesi ve mülakat kullanılmıştır.

Odak grup görüşmesi yöntemi, farklı disiplinlerden araştırmacıların oldukça çok kullandığı, sevilen bir araştırma yöntemidir. Bireyler çeşitli sosyal ortamlarda konuşur, toplantılarda tartışır, bazen grubun üyesi olarak, bazen de başkanı olarak yapılan bir günlük hayat faaliyetine benzetilebilecek olan odak grup görüşmesi yapma becerileri hepimizde vardır. Ancak, herhangi bir yöntemin aşırı hevesli kullanımında görülebileceği gibi, odak gruplarının da öngörülemeyen bir takım zorlukları olabilir. Bunlar; başkalarıyla karşılaşmaların ‘dağınıklığı’; iletişimde bulunanların “performansları”; ‘taahhüt’ün devreye girme düzeyi, iletişim; ‘gerçek’; ‘gerçeklik’; ‘şüphe’; oyundaki gizli ajandalar; bilgi açığa çıkarmak için kullanılan taktikler ve stratejilerdir. Bu liste ayrıntılı olmasa da bir sorunun göstergesidir: ötekinin sözlerine hangi statüyü verebiliriz? (Barbour, 2005) İşini kaybetme korkusu olan bir kişi ile görüştüğünüzde ya da söyledikleri öğrenilirse, zarar görmesi söz konusu olabilecek bireye, ancak yabancılara yaşamak ve çalışmanın ne anlama geldiğini söylemenin doğru olduğunu düşünen bir katılımcıya denk gelindiğinde, ifadeler kağıda basılmış bir ifadeyi okumaktan farklı bir bağlamda elde edilmiş olurlar ve bir başka alana yerleştirilirler; kamuya açık alan, kelimelerin büküldüğü alan. Alternatif anlamlar, diğer kanıtlar ışığında “yorumlanır” bu alanda.

85