• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde sosyal beceri eğitim programının eğitime katılan çocukların sosyal beceri gelişimine etkisinin daha detaylı incelenmesi amacıyla çocukların anneleri ve öğretmenleri ile yapılan görüşmeler olgu düzeyinde incelenecektir.

Birinci çocuğun annesi ile yapılan görüşmede başlangıç becerileri, akademik beceriler, arkadaşlık becerileri ve duygularını yönetme becerilerinde eğitim programı sürecinde gelişmeler olduğunu, kendine güveninin geliştiği, kendini ifade etme becerisinde artış olduğu tespit edilmiş, ancak hali hazırda bazı becerilerinin desteklenmesine gereksinimi olduğu tespit

80 edilmiştir.

Birinci çocuğun öğretmeni ile yapılan görüşmede ise, eğitim programının geliştirmeyi amaçladığı başlangıç becerileri, akademik beceriler, arkadaşlık becerileri ve duygularını yönetme becerilerinde eğitim programı sürecinde gelişmeler olduğu görülmüştür. Öğretmeni eğitim programı öncesinde katılımcının herkesi oyunlarına kabul etmediğini, başkalarının fikirlerine oyunlarından yer vermediğini, grup içinde daha baskın olma eğiliminde olduğunu, dinleme becerilerinin yeterli düzeyde olmadığını, sıra almakta zorlandığını, aşırı sabırsız olduğunu ancak eğitim programı sonrasında oyunlarına her çocuğu kabul ettiği, oyunlarda diğer arkadaşlarının fikirlerine yer verdiğini, grupta baskın karakter olma eğiliminin azaldığını, dinleme ve sıra alma becerilerinin geliştiğini ifade etmiştir.

Anne ve öğretmenden alınan bilgilere göre, eğitim süresince çocuğun başlangıç becerileri, akademik beceriler, arkadaşlık becerileri ve duygularını yönetme becerileri açısından genel bir gelişme olduğu görülmektedir.

İkinci çocuğun annesi ile yapılan görüşmede başlangıç becerileri, akademik beceriler, arkadaşlık becerileri ve duygularını yönetme becerileri açısından gelişmeler olduğu ancak desteğe ihtiyaç olan alt becerilerinin olduğu tespit edilmiştir. İkinci katılımcının annesi eğitim programı ile birlikte çocuğunun daha uyumlu, daha arkadaş canlısı, samimi olduğunu, aile fertleri ile daha yakınlaşarak duygularını daha iyi ifade ettiğini belirtmiştir.

İkinci çocuğun öğretmeni, başlangıç becerileri, akademik destek becerileri, duygularını yönetme becerileri açısından gelişiminin aynı olduğunu ancak eğitim programı sonrasında oyun ortamında ve arkadaşlık ilişkilerinde farklılıklar ortaya çıktığını, katılımcınındaha önceleri kendi cinsiyetinde oyun arkadaşları seçerken şimdi karşı cinsten oyun arkadaşları ile de oynadığını belirtmiştir.

Ikinci çocuğun anne ve öğretmeninden alınan bilgilere göre, eğitim programı ile birlikte çocuğun diğer bireylerle daha yakın ilişkiler kurma eğiliminde olduğu görülmektedir.

Üçüncü çocuğun annesi ile yapılan görüşmede, katılımcının daha önce çekingen olduğu ve iletişimi başlatmakta tedirgin olduğu, kendini ifade ederken zorlandığı ve bu sebeple kimi zaman agresif tepkiler verebildiği, tek başına alışveriş yapamadığı bilgilerine ulaşılmıştır. Katılımcının annesi eğitim programı sonrasında katılımcının daha sosyal olduğunu, kendini

81

çok daha rahat ifade ettiğini, kendine güveninin arttığını, kendini ifade etmekte olan bu gelişmenin duygusal durumunu da olumlu etkilediğini, tek başına alışveriş yapmakta istekli olduğunu belirtmiştir.

Üçüncü çocuğun öğretmeni ile yapılan görüşmede ise, dinleme becerilerinde gelişim olduğu, bunun anlama becerisine olumlu etki ettiği ve bunların sonucunda eğitim öncesi ve sonrası arasında kendini ifade etmesi yönünde çok büyük bir farklılık oluştuğunu, insanlarla ilişkilerinde daha yakın davranmaya başladığını, tamamıyle olmamakla beraber çekingen tarafının azaldığı, ancak duygularını ifade ederken çok rahat olmadığı, özellikle olumsuz duygularını ifade ederken yeterli düzeyde olmadığı tespit edilmiştir.

Üçüncü çocuğun anne ve öğretmeninden alınan bilgilere göre, çocuğun kendine güveni, kendini ifade etme becerilerinde eğitim programı sonrasında olumlu yönde bir farklılaşma gerçekleştiği görülmektedir.

Dördüncü katılımcının annesi ile yapılan görüşmede kendini ifade ederken daha detaylar verdiği, anlatmakta daha istekli olduğu tespit edilmiştir.

Dördüncü çocuğun öğretmeni, başlangıç becerileri, akademik destek becerileri, arkadaşlık becerileri açısından her zaman yaşı ile uyumlu bir düzeyde olduğunu, kaybetmeyi kabul etmesi gereken durumlarda duyguları ile başetmesinde bir gelişim gösterdiğini, olumsuz duygularını ifade ederken, akranları ile işbirliği, arkadaşlarını takdir etme konularında desteğe ihtiyacı olduğunu belirtmiştir.

Sonuç olarak dört çocuğun anne ve öğretmenleri çocukların özellikle kendilerini ifade etme ve özgüven boyutlarında bir gelişme olduğunu ifade etmiştir. Ölçek puanları aynı kalsa da detaylı görüşmelerle eğitim ile bu becerilerin geliştiği ortaya konmuştur.

Sosyal becerilerle yakın ilişki içinde olan kavramlar gözden geçirildiğinde bunlardan birinin de sosyal anksiyete olduğu görülmektedir. Çocuğun aşağılanacağı, utanç duyacağı, kötü bir duruma düşeceği korkusu ile insanların karşısında yoğun endişe duyma olarak tanımlanan sosyal anksiyete özgüven ile negatif bir ilişki içindedir. Özgüven, bireyin kendini yeteneklerini, duygularını tanıması, kendini sevmesi ve kendine güvenmesi olarak tanımlanmaktadır (Günalp, 2007, s.28). Anne ve öğretmenlerden alınan bilgilere göre çocukların özgüven ve kendilerini ifade etme becerileri için tanımlanan gelişmelere, sosyal

82

beceri eğitimi ile düşen sosyal anksiyetenin sebep olduğu düşünülmektedir.

Sosyal beceri eğitimleri ile ilgili dünyada ve Türkiye’de yapılan çalışmalarda sosyal beceri eğitimlerinin sosyal beceri gelişimi için etkili bir yöntem olduğu belirtilmektedir. Uysal ve Balkan (2015), yaptıkları sosyal beceri eğitimi çalışmasında sosyal beceri alan ve almayan çocukların sosyal becerileri düzeylerini ve benlik kavramı düzeylerini inceledikleri çalışmada, üç grup oluşturulmuştur. Birinci grubu sadece kendisi sosyal beceri eğitimi alan çocuklar, ikinci grubu kendisi sosyal beceri eğitimi alırken ailesi çocuk gelişimine dair eğitim alan çocuklar, üçüncü grubu da herhangi bir müdehale yapılmayan çocuklar oluşturmuştur. Çalışmanın sonucunda eğitim programı sonunda çocukların sosyal beceri düzeylerinin anlamlı olarak kontrol grubundan farklılaştığı, kalıcılık araştırmasında son test ve kalıcılık puanlarının farklılaşmadığı bulunmuştur. Bu çalışmada aile ve öğretmenlerden ölçekler ve görüşmeler yoluyla toplanan bilgilere göre de çocukların sosyal gelişim düzeylerinde kalıcı olarak bir değişim ortaya konduğu görülmektedir.

83 BÖLÜM 4

SONUÇ VE TARTIŞMA