• Sonuç bulunamadı

3. ÜCRETİN GÜNÜNDE ÖDENMEMESİ SEBEBİYLE İŞÇİNİN İŞ

3.2. Angarya Yasağı

Kişilerin bir çok temel ve sosyal haktan yararlanabilmesi için öncelikle çalışma hakkının sağlanması ve çalışma hürriyetinin güvence altına alınması gerekir. 1982 Anayasasının 48. maddesi hükmü ile çalışma ve sözleşme hürriyeti anayasal güvence altına alınmıştır. Çalışma hürriyeti, anayasal bir kamu özgürlüğü olup devlet ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir144.

Çalışma yaşamına ilişkin temel hak ve hürriyetler, ulusal mevzuatlarda düzenlenmesinin yanı sıra uluslararası bir çok hukuki düzenlemeye de konu olmuştur. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, BM Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, BM Kölelik Sözleşmesi, Avrupa Birliği Temel Haklar Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi bir çok uluslararası sözleşmede çalışma yaşamında korunması gereken kişi haklarına ilişkin düzenlemeler yer aldığı gibi, özellikle ILO sözleşmeleriyle uluslararası standartlara ulaşılmaya çalışılmaktadır145.

Çalışma hürriyeti, işçinin istediği işverenle iş sözleşmesi yapma, sözleşme şartlarını kanuni sınırlar içerisinde belirleme ve sözleşmeyi sona erdirme özgürlüğünün yanı sıra çalışmama özgürlüğünü de kapsamaktadır. İşçinin istemediği bir işverenin yanında zorla çalıştırılması çalışma hürriyetinin ihlali anlamına gelecektir. İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetlerini Koruma Sözleşmesinin 4. maddesi kölelik ve zorla çalıştırma yasağına ilişkin düzenleme getirirken, 1982 Anayasasının 18. maddesinde de bu hususa ilişkin bir düzenleme yar almaktadır.

Anayasamızın 18. maddesinde, “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır” hükmüne yer verilerek zorla çalışmanın ve angaryanın önlenmesi sağlanmıştır. Yasağın istisnaları ise, aynı madde de “Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları,

144

DEMİR, Fevzi, Anayasa Hukukuna Giriş, Genel Esaslar ve Türk Anayasa Hukuku, İzmir, 2005, s. 250.

145

YAVAŞİ, Mahmut, Çalışma Yaşamında İnsan Hakları: Kölelik, Kulluk ve Zorla Çalıştırma Yasağı, TÜHİS, İş Hukuku ve İktisat Dergisi, C.19, S.3, Şubat, 2005, s. 23 vd.

zorla çalıştırma sayılmaz” denilerek sayılmıştır. Bu istisnalar dışında, hiç bir şekilde bir kimsenin kendi isteği dışında çalıştırılması mümkün değildir.

Angarya yasağı da, çalışma yaşamında kişi haklarının korunması amacıyla getirilmiş kölelik, kulluk, zorla çalıştırma yasağı gibi temel düzenlemelerden biridir. Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de çalışma yaşamına ilişkin insan hakları güvence altına alınmıştır.

Angarya ile zorla çalıştırma arasındaki temel fark, angaryanın herhangi bir ücret ödenmeksizin yapılan zorla çalıştırma olmasıdır. Ücret karşılığı bir mecburi çalıştırma durumuna ise, angarya denemez.

Zorla çalıştırmak yasak olduğu gibi, sömürmek suretiyle ücretsiz veya yapılan işe göre orantısız bir ücretle çalıştırmak da yasaktır. Hatta, 5237 Sayılı Ceza Kanununun 117. maddesi iş ve çalışma hürriyetinin ihlali başlığı altında bu şekilde çalıştırma yapmayı suç saymış ve ceza öngörmüştür. 117. maddenin ilk fıkrası genel olarak iş ve çalışma hürriyetinin ihlaline ilişkin düzenleme getirirken, maddenin ikinci fıkrası ise kişi veya kişilerin çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağımlılığını sömürmek suretiyle ücretsiz veya sağladığı hizmetle orantısız düşük bir ücretle çalıştırmanın suç olacağını belirtmiştir.

Gerçekten, TCK m. 117/2 hükmüne göre; “Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adli para cezası verilir”.

Madde metninden anlaşılacağı gibi, her ücretsiz veya düşük ücretle çalıştırma değil, kişinin çaresizliği, kimsesizliği ve bağlılığını sömürmek suretiyle yaptırılan ücretsiz veya sağlanan hizmetle orantısız düşük ücretle çalıştırma suç olarak düzenlenmiştir.

TCK 117/2 hükmü, daha önce ceza kanunlarımzda yer almayan yeni bir düzenlemedir. Ancak, madde metninde kullanılan ifadeler son derece soyut ve muğlak ifadeler olup, çaresizlik, kimsesizlik, bağlılık, sağlanan hizmetle orantısız düşük ücret ile neyin kastedildiği belli değildir. Ücretsiz çalışma derken kastedilen asıl ücret olup, asıl ücret ödenmediği taktirde ücretsiz çalışmanın varlığı kabul edilmelidir146.

Ücretin gününde ödenmemesi sebebiyle, işçinin iş görmekten kaçınabileceğinin yasal düzenlemeye kavuşturulmasının temel sebeplerinden biri de, angarya yasağının ihlalini önlemektir147. 4857 sayılı İş Kanunun hazırlıkları sırasında Bilim Kurulunun hazırladığı metinde iş görmekten kaçınma hakkını düzenleyen 35. maddenin gerekçesinde “.... Bu süre geçtikten sonra işçinin çalışmaya zorlanmasının ise Anayasa ile güvence altına alınan angarya yasağına aykırılık oluşturacağı düşünülmüştür” denilerek bu hususa değinilmiştir148. Ücreti ödenmeyen işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkanı bulunması sebebiyle, fesih hakkını kullanmadığı taktirde ücret almaksızın çalışmaya zorlanmasının angarya yasağına aykırılık teşkil etmeyeceği söylenemez. Geçimini ücretle sağlayan işçinin, ücreti ödenmediği taktirde sözleşmeyi feshederek ardından işsizlik tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını düşünerek sözleşmeyi feshetmekten kaçınması olasığı karşısında, Anayasa ile düzenlenen angarya yasağının ihlalini önlemek amacıyla ücret ödenmemesi sebebiyle iş görmekten kaçınma hakkının yürürlükteki iş yasası ile yasal düzenlemeye kavuşturulması yerinde olmuştur149. Aksi taktirde, herhangi bir maddi cebir söz konusu olmasa dahi, işini kaybetmekten korkan işçi iş sözleşmesini feshetmeyerek ücret almaksızın çalışmak zorunda kalacaktır.