• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.1. Anadolu Harekâtı

Mısır kuvvetleri ilerlemelerine devam ederek İskenderun, Antakya, Adana, Tarsus, Gülek Boğazı, Ulukışla ve Ereğli’yi ele geçirmiştir229. Bu arada Mehmet Ali Paşa hala Osmanlı Devleti’ne sadık olduğunu ve yalnızca Suriye’de hakkı olanı elde etmeye çalıştığını söylemekteydi230 . Nitekim II. Mahmut’a haber göndererek kendisine Suriye Valiliği verildiği takdirde askerini geri çekeceğini bildirmiştir. II.

223 Oral Sander, Anka'nın Yükselişi ve Düşüşü. Osmanlı Diplomasi Tarihi Üzerine Bir Deneme, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1987, s. 119.

224 Kış, a.g.m., s. 148.

225BOA, HAT, 356/19977

226BOA, HAT, 351/19839

227 Uçarol, a.g.e., s. 170.

228Takvim-i Vekayi, Sayı 34, 5 Rebiülevvel 1248, (2 Ağustos 1832), s. 1-3. Gazetenin orijinal nüshası için bknz. Ek-3 ve Ek-4.

229 Kış, a.g.m., s. 148.

230 M. Alaaddin Yalçınkaya, “III. Selim ve II. Mahmut Dönemleri Osmanlı Dış Politikası”, Türkler, XXII, Ankara, 2002, s. 651.

56

Mahmut bu teklifi de reddetmiştir231. Ardından Serdar-ı Ekrem Ağa Hüseyin Pasa başarısızlıklarından dolayı görevden alınarak, Reşit Mehmet Pasa, yeni bir ordu kurma görevi ile Serdar-ı Ekremlik makamına atanmıştır. Serdar-ı Ekrem Resit Mehmet Pasa komutasında Anadolu’dan ve Rumeli’den toplanan ordu, Karahisar’a çekilen Osmanlı birlikleri ile birleşmiştir. Yeni toplanan ve geri çekilen orduların birleşimi ile Osmanlı birliklerinin mevcudu65.000 kişi olmuştur. Reşit Mehmet Paşa, Osmanlı ordusunu Karahisar’dan ileri yürüterek 7 Aralık 1832 tarihinde Akşehir’e getirmiştir232. Serdar-ı Ekrem Reşit Mehmet Paşa, Akşehir’i üs yapıp ilkbahara kadar orduyu burada dinlendirmek, hafif süvari birlikleri ile Konya ve çevresini kuşatıp Mısır ordusunun ikmal yollarını kesmek niyetindeydi. Böylelikle Akşehir’e kadar gelmiş ve yorulmuş olan ordu dinlendirilecek ve savaş talimleri yaptırılarak muharebeye hazır hale getirilecekti. Osmanlı Sultanı II. Mahmut ise ordunun Akşehir’de dinlendirilmesi düşüncesine şiddetle karsı çıkmıştır. Çünkü II. Mahmut, Osmanlı ordusunun Humus ve Belen’de233 uğradığı ağır mağlubiyetlere bir an evvel karşılık verilmesini istemekteydi. Onun için de ordunun hemen harekete geçilerek Mısır ordusuna hücum etmesini emretmiştir. Akşehir’de hazırlıklarını tamamlayamayan Osmanlı ordusu, 10 Aralık 1832’de Konya’ya doğru yürüyüşe geçmiştir. Reşit Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 20 Aralık 1832 tarihinde Konya önlerine gelmiştir234.

Zira Osmanlı Devleti, Mısır kuvvetlerini Konya’da durdurmak niyetindeydi.

Mısır ordusu da, 13 Kasım 1832 tarihinde Ereğli’den çıkıp, 18 Kasım 1832tarihinde Konya’ya girmiştir. Üstelik Mısır ordusu hiçbir mukavemetle karşılaşmadan Konya’yı ele geçirmiştir. Konya halkı da Mısır kuvvetlerine bir tepki göstermemiştir.

Mısır ordusu Konya’da bazı tedbirler almak ihtiyacı hissetmiştir. Konya’yı çevreleyen surların alçak olmasından dolayı şehrin savunulmasını güçleştirdiğinden şehrin savunulmasından vazgeçilmiştir. Bu nedenle savaş alanı için şehrin dışında bir yerin araştırılmasına karar verilmiştir. Mısır ordusu, Konya’nın dışında, şehrin kuzey

231 Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi…, s. 199.

232 Kış, a.g.m., s. 149.

233 Osmanlı ordusu Belen’de ağır bir yenilgiye uğramasına rağmen Takvim-i Vekayi gazetesinde durum tam tersi gibi gösterilerek Osmanlı ordusunun adeta bir zafer kazandığı vurgusu yapılmıştır.

Takvim-i Vekayi, Sayı 35, 16 Rebiülevvel 1248 (13 Ağustos 1832), s. 1. Gazete için bkz. 1 ve Ek-2. 234 Kış, a.g.m., s. 150.

57

ve doğusunu kaplayan Aslım bataklığı civarının savaş alanı olmasını kararlaştırmıştır235.

Böyle bir ortamda Osmanlı süvarisi 21 Aralık sabahı 08.30’da Mısır savunma hatlarına doğru taarruza kalkmıştır. Fakat Osmanlı atlısı, Mısır savunma hatlarını aşamamıştır. Osmanlı ordusunda toplardan sonra süvarilerinde yeterli etkiyi gösterememesi nedeniyle devreye piyadeler girmiştir. Sayısal üstünlüğü elinde bulunduran Osmanlı piyadeleri hızla hücuma kalkarak Mısır ordusunun sol kanadına büyük bir darbe indirmiştir. Mısır ordusu, muharebe tüm şiddeti ile devam ederken savunma hatlarını terk ederek, Konya’nın dışındaki Araplar mahallesindeki Çingene Höyüğü’ne kadar çekilmiştir. Osmanlı Serdar-ı Ekremi Reşit Mehmet Pasa, Mısır ordusunun Araplar mahallesine kadar çekilmesi üzerine, ileri bir harekâtta bulunarak ordusunu Konya şehrine sevk etmiştir236. Osmanlı ordusunun ataklarını sıklaştırması karsısında Mısır kuvvetlerin de yorgunluğunda etkisiyle büyük bir endişe oluşmuştur. Yorgunluk ve endişe Mısır ordusu içinde bozulmalar şeklinde kendisini göstermiştir. Mısır ordusundaki bozulmadan yararlanmak isteyen Reşit Mehmet Paşa, savaşın seyrini değiştiren büyük bir hata yapmıştır. Hava oldukça sisli olduğundan ordunun ön saflarında savaşan sadrazam, kendi askeri sandığı düşman kuvvetlerinin içine girmiştir237. Bir anda karşılarında Osmanlı kumandanını gören Fellahlar, hemen etrafını çevirerek esir almışlardır. Serdar-ı Ekremin esir düştüğünden haberi olmayan Osmanlı ordusu, gece yarısına kadar savaşa devam etmiştir. Havanın iyice kararması ve tarafların birbirlerine karsı üstünlük sağlayamamalarından dolayı her iki ordu da geri çekilerek savası ertesi güne bırakmıştır. Osmanlı ordusu, toplanma noktası olan Dokuzun Hanı’na gelince Serdar-ı Ekrem Reşit Mehmet Paşa’nın esir düştüğü haberini almıştır. Haber ordu içinde kısa sürede yayılarak paniğe neden olmuştur. Rumeli’den toplanan Arnavut ve Boşnak10.000 paralı asker, ordudan firar etmiştir. Firarın önünü almak isteyen Osmanlı Kurmayları, orduyu Dokuzun Hanı’ndan Akşehir’e çekme kararı almıştır.

Bu kararla Osmanlı ordusu Konya Muharebesini kaybetmiştir238. Böylece İbrahim Paşa’nın önünde artık İstanbul’a yürümek için hiçbir engel kalmamıştır239.

235 Kış, a.g.m., s. 148.

236 Kış, a.g.m., s. 152.

237BOA, HAT, Dosya No: 377, Gömlek No: 20489-A, Tarih: 31 Aralık 1832.

238 Kış, a.g.m., s. 153-154.

239BOA, HAT, 377/20489

58

Mısır kuvvetleri olumsuz hava şartları yüzünden Osmanlı ordusunun geri çekildiğinden ancak ertesi gün haberdar olmuştur. Dolayısıyla da Osmanlı kuvvetlerini takip etmeyip, Konya’da kalmışlardır. Takibe uğramayan Osmanlı ordusu toplanma noktası olarak tespit edilen Akşehir’e 22 Aralık 1832 tarihinde ulaşmıştır. Savaş ağırlıkları ve yaralılar önce Ilgın’a daha sonra da Akşehir’e nakledilmiştir. Buradan da kademeli olarak Bursa’ya kadar geri çekilmek zorunda kalınmıştır240.

Mehmet Ali Paşa’nın Suriye’nin ardından Anadolu’ya girmesi ve özellikle Konya’da kazandığı zaferle İstanbul’u ve Osmanlı hanedanını tehlikeye düşürmesi üzerine, başlangıçta Osmanlı Devleti’nde sıklıkla görülen isyanlardan biri sanılan meselenin mahiyeti birden değişmiş ve bütün Avrupa devletlerini ilgilendiren mühim bir siyasi hadise haline gelmiştir241.