• Sonuç bulunamadı

Amiralin Daveti Hakkında İzlenimler

I. BÖLÜM

1.10. Amiralin Daveti Hakkında İzlenimler

Osmanlı heyeti için tayin edilen mayor, Çar'ın mektubunun teslim edilmesinin ertesi günü gelip Rus amiralinin Osmanlı sefaret heyetini konağına davet ettiğini bildirdi. Bunun üzerine Nişli ve beraberindeki heyet amiralin davetine icabet ettiler. Heyet konağa geldiğinde amiral bir masada oturmaktaydı. Nişli'nin söylediğine göre, amiral kendisini görür görmez ayağa kalkarak kendi sandalyesine Nişli'yi buyur etti. Hemen sağındaki sandalyeye kendisi, diğer yanındaki sandalyeye Türkçe bilen Kinozsova'yı ve onun yanına da Nişli'nin oğlu Osman Ağa'yı oturtturdu. Amiralin yaşlı ve akıllı bir adam olduğunu söyleyen Nişli, amiralin gittiği yerler ve Osmanlı Devleti'nde görüştüğü vezirler hakkında konuşulduğunu anlatmaktadır. Nişli'nin anlattığına göre, daha sonra yemekler yenildi; çaylar, kahveler içildi. Ardından gümüş tabaklarda tatlı ikramı yapıldı. İkramları yedikten bir süre sonra kalkmak için müsaade

istendi. Fakat tam bu sırada Osmanlı heyetinin amiralin konapında olduğunu işiten

başvekil Mençikof'un, buraya doğru yaklaşmakta olduğu haberi geldi. Mençikof, güya

Osmanlı heyetinin burada olduğunu duymuş ve hatır sormak için gelmişti129. Ardından

sohbet meclisine karışan başvekil, konuşmasının ilerleyen kısmında Nişli'den

127100 adet ekmek, 1 baş öküz, 3 baş mısır tavuğu, 5 baş ördek, 15 baş tavuk, 10 baş güvercin, 4 baş

koyun, 10 okka süt, 13 okka sade yağ, 5 okka olmamış üzüm, 13 okka pirinç, 6 okka tuz, 1 okka üzüm, 4 okka kahve, 4 okka şeker, 4 okka şekerleme, 4 okka bal, 5 okka soğan, 2 okka sarımsak, 5 okka sirke, 50 okka elma, 10 okka limon ve 1 okka limon suyu.

128Nişli Mehmed Efendi, Sefaretname-i Rusya, s. 26b, 27a.

129Nişli Mehmed Efendi, Sefaretname-i Rusya, s. 28a; Mertayak, a.g.t.,s. 116.

memleketlerine dönmeleri için araba ve at gibi ihtiyaçlarını bir deftere yazıp mayora

verilmesini istedi. Sözlerine Çar'ın Petersburg'a gitme hazırlığı içinde olduğunu

söyleyerek devam eden başvekil misafirlerin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra Petersburg'a gideceğini belirterek Rus misafirperverliğini övdü. Daha sonra Başvekil Mençikof, iki devlet arasında sorunlar yaşanabileceğini ancak her iki devletin tecrübeli adamları olarak bu yaşanan sorunları çözebileceklerini ve bu konuda yapılması gerekenleri söyledi. Mençikof bu sözleri söylerken şu benzetmeyi yaptı: "…bir araba yola gitdiğü zemân bazı çukur ve eğri yerler vâki' olur, araba devrilür iki tarafda âdemler olub tutarlar ise araba devrilmez, doğru yolına gider…130". Nişli, başvekilin bu verdiği misali beğendiğini ifade etmektedir.

Bir süre sonra da daha önce İstanbul'da hapsedilen elçi Petro Androviç, Osmanlı

heyetinin bulunduğu salona gelerek Nişli'nin yanına oturdu. Nişli Mehmed, Androviç'e de hal hatır sorduktan sonra "Dîdâra doymak olmaz, gayri gidelim" diyerek izin istedi.

Fakat tercüman Kinezsova bir çay daha söylediğini, onu da içtikten sonra gidilmesini

rica etti. Androviç'in gelmesinden bir süre sonra Nişli tekrar bir ses daha duydu.

Ardından başvekilin ayağa kalktığını söyleyen Nişli, Çar I. Petro'nun içeri girdiğini

belirtmektedir. Öyle görülüyor ki, amiralin bu daveti sadece Osmanlı heyeti onuruna

değildi. Anlaşıldığı kadarıyla Nişli'nin "davetsiz misafilerden" haberi yoktu. Belki de amiralin bilgisi dâhilinde her müsaade istendiğinde izin verilmiyordu. Çar içeri girdiğinde Nişli ve heyetine hitaben "Hoş geldiniz, sâfa geldiniz, teşrîfiniz ile bizi mesrûr eylediniz ve ziyâfet üzerine ziyâfet eyledinüz, muammer olın ve âkibetiniz hayr olsun" diyerek eline bir kadeh bira alıp Nişli'ye sundu. Nişli Mehmed "Sizin aşkınıza içerim" diyerek kendisine sunulan birayı içtiğini söylemektedir. Bir müddet sonra Çar

Petro, vekilleriyle birlikte karşılarında bulunan odaya girdi. Bir süre sonra da Başvekil

içeriden çıkıp "Ağa bıyurın Çarımız ister" diyerek Nişli'yi içeri davet etti. Nişli odaya girdiğinde odanın bir köşesinde küçük bir masa ve masanın üzerinde bir harita göründüğünü söylemektedir. Çar Petro ise ayakta, bir elini haritanın üzerine koymuş

vaziyette bekliyordu. Başvekil ve diğer vekiller de Çar'ın karşısında ayaktaydılar131.

Nişli'nin ifadelerinden anlaşıldığına göre buradaki sohbetin gayet samimi ve içten bir

ortamda gerçekleştiğini görmekteyiz. Çar, bir elini göğsüne koyarak kendisinin Osmanlı

Devleti ile ebedi dostluğu korumak istediğini, padişahtan da bunu umduğunu dile

130Nişli Mehmed Efendi, Sefaretname-i Rusya, s. 28a-b. 131Nişli Mehmed Efendi, Sefaretname-i Rusya, s. 28b, 29a.

getirerek münafıklara itimat edilmemesi gerektiğini belirtti. Ayrıca Nişli'den İstanbul'a gittiklerinde bunları olduğu gibi padişaha iletmesini istedi. Bunun üzerine Nişli

Mehmed buraya geldiklerinden beri iyi karşılandıklarını, Çar'ın da buraya gelerek

samimi bir davranış gösterdiğini söyleyerek akıllardaki tüm şüphelerin gideceğini,

dostluğun evvelkinden daha iyi olacağını ifade etti132.

Amiralin Osmanlı sefiri onuruna verdiği ziyafette Çar Petro ile güya bu tesadüfü buluşmada Çar, Mehmed Ağa'ya haritaya bakınız, size gittiğim yerleri göstereyim, kendiniz görüp Osmanlı Devleti'ne anlatın diyerek masanın üstünde duran haritayı

gösterdi. Haritada; Ejderhan (Astarhan) Denizi, Rus sınırları, Demirkapı ve Acem

diyarları, Dağıstan tarafı, sarp dağlar ve Karadeniz görülmekteydi. Çar'ın anlattığına göre buralar kendisinin gittiği yerlerdi. Benzeri şekilde devam eden sözlerinin sonunda Çar Petro yaptıkları seferlerin haklı gerekçelere dayandığını ve bu şekilde düşünülmesi gerektiğini; çünkü Osmanlı Devleti'nin de aynı şartlarda farklı bir siyaset izleyemeyeceğini çeşitli örneklerle açıklayıp fikirlerini Osmanlı elçisine onaylattırmaya

çalışıyordu133. Çar Petro, bu konuşulanlardan yeteri kadar tatmin olunmaması halinde

ise eğer isterlerse İstanbul'daki Rus elçisi vasıtasıyla durumun öğrenilebileceğini de

söyledi.

Nişli Mehmed Ağa, Çar ile olan konuşmasının ilerleyen dakikalarında bir önceki odaya tekrar geri döndüğünü söylemektedir. Sefaretnamenin bu kısmında, Çar'ın özel hayatı ile ilgili bilgiler de bulmaktadır. Burada Nişli-Petro arasında geçen diyalogların gayet içten ve samimi olduğunu görmekteyiz. Çar Petro'nun bu davranışı Osmanlı elçisini etkileme çabası içinde olduğu ve iyi bir izlenim bırakmaya çalıştığı şeklinde yorumlanabilir. Odaya döndüklerinde Petro, Osman Ağa'yı işaret edip "Oğlınız bu mudır" diye sordu. Nişli de "Beli oğlumızdır, Allâh size de virsün" dedi. Bunun üzerine Çar "Allâh dört virdi, gene aldı" dedi. Nişli Mehmed de "Allâh kâdirdir, gene virir"

dedi. Bunun üzerine Çar "Yok gayri kocadım olmaz" diye tebessüm etti. Ardından Çar

Petro, Nişli Mehmed'e bir kadeh bira ikram etti. O da "Bunı şevketlü pâdişâhın aşkına

132Nişli Mehmed Efendi, Sefaretname-i Rusya, s. 29a-b; Mertayak, a.g.t., s. 117-119. 133Nişli Mehmed Efendi, Sefaretname-i Rusya, s. 29b, 30a.

içerim" diyerek yudumladı. Bir süre sonra Nişli Mehmed "Muammer olun âkibetiniz hayr olsun dostlığa tekmîl eylediniz" diyerek vekilleriyle birlikte buradan ayrıldı134.

Benzer Belgeler