• Sonuç bulunamadı

Ameli Terbiye (Yaşayarak Öğrenme)

1.1. Eğitimin Tanımı ve Çocuk Eğitiminin Yöntemleri

1.1.3. Çocuk Eğitiminin Yöntemleri

1.1.3.4. Ameli Terbiye (Yaşayarak Öğrenme)

Amel kavramı sözlükte iş, çaba, fiil, çalışma gibi anlamlara gelir ve belli bir amaç

için yapılan iş olarak tanımlanır.95 Terbiye ise eğitmek, geliştirmek anlamına gelir.96 Ameli terbiye ise eğitim verilirken eğitilen bireyin o işe dahil edilerek eğitilmesidir. Buna uygulamalı eğitim veya yaşayarak öğrenme de denir.97

Her bilginin insana söz ile anlatılarak öğretilmesi mümkün değildir. Bazı şeyleri öğrenmesi için o kişinin bunları yaşaması gerekir. Asıl öğrenmeler de bu yolla gerçekleşir. Örneğin soğuğu hiç hissetmeyen birine üşümenin ne olduğu tam olarak anlatılamaz. Bu nedenle bazı durumlarda etkili eğitim için çocukların bunu tecrübe etmelerini sağlamak gerekir.98 Buna bireysel tecrübe veya yaşayarak öğrenme denir. Gerçek manada öğrenmenin gerçekleşmesi için atılması gereken üç adım vardır. Bunlar bilgi sahibi olmak yani bilgiyi öğrenmek, bilgiyi kavramak ve onu tecrübe etmek yani yaşamaktır.99

Yapılan araştırmalar çocukların yaparak ve yaşayarak yani tecrübe ile edindikleri bilgilerin daha kalıcı olduğunu ortaya koymaktadır. Öğrenme gerçekleştirilirken ne kadar çok duyu organı buna dahil edilirse o oranda başarılı ve kalıcı öğrenme sağlanmış olur.100 Özellikle dikkat süresi yetişkinlerdeki kadar yüksek olmayan çocuklar için aktiviteli öğrenmeler onların kavrama düzeyine daha uygundur.

İlk çocukluk döneminde ameli terbiyenin çocuk eğitimine olan katkısı büyüktür. Çocuklar yetiştirilirken bu yöntemden istifade edilmesi ve her anne babanın kendini bu anlamda geliştirmesi eğitimdeki başarıyı artırır. Ameli terbiyenin dört farklı şekilde uygulanabilmesi mümkündür. Birincisi günlük hayatta yapılan işlere çocuğun dahil edilmesi şeklinde gerçekleşir. Örneğin masanın hazırlanmasında kaşıkları yerleştirmek gibi çocuğa da küçük sorumluluklar vermek, çamaşır asarken çorapları çocuğun asması,

95 Süleyman Uludağ, “Amel”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1991),

3/16-20.

96 Kazıcı- Ayhan, “Terbiye”, 39/545-548.

97Vuslat Oğuz- Aysel Köksal Akyol, “Çocuk Eğitiminde Montessori Yaklaşımı”. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 15/1 (Mart 2006): 243-256.

98 İmam Gazali, Ey Oğul, Çev. İbrahim Barca, (İstanbul: Beyan Yayınları, 2018): 22. 99 http://www.birikim.org/makaleler/yasamak.pdf, erişim: 6 Nisan 2020,

33

çocukla birlikte hamur yoğurmak, bir şeyleri tamir ederken çocuğa da vida söküp takmayı denemesi için fırsat tanımak gibi. Bu ve buna benzer basit eylemler çocuğun birebir tecrübe ederek yaşamasına (öğrenmesine) olanak tanıyarak eğitimine katkı sağlar. Bunlar aynı zamanda hayatın içine dahil olduğu için onu geleceğe hazırlayan küçük çalışmalar olarak da kabul edilebilir. İkincisi ise çocukla birlikte planlı deneyler yapmak şeklindedir. Günümüzde videolar ve çocuk dergilerinde bununla ilgili bilgi ve örneklere ulaşmak mümkündür. Çocuğun gözlemleyebileceği deneyler onun zihin gelişimine katkı sağladığı gibi aile bireyleriyle kurduğu iletişim sayesinde sosyal ve psikolojik gelişimine de destek olur. Üçüncüsü ise çocukla birlikte seyahat ederek farklı coğrafyaları ve kültürleri tecrübe etmesini sağlamaktır. Farklı coğrafyaları görüp tanımak çocukta tek tip düşünce tarzının oluşmasını engelleyerek çok yönlü düşünmesine ve böylece hayal dünyasının gelişmesine katkı sağlar. Dünyayı daha doğru tanıyan ve farklı insanlarla iletişime giren çocukların problemlere sunacağı çözümler de daha kapsayıcı olacaktır. Dördüncüsü çocuğu küçük yaştan itibaren spora yönlendirmek, ilgi duyduğu spor dalında kendini geliştirmesine fırsat tanımaktır. Başta fiziksel gelişmeye olan katkısından dolayı çocuğun hobi olarak bir sporla ilgilenmesi onun aslında yaşayarak öğrenmesinin bir parçasıdır. Peygamberimiz (sav) de çocukların spora yönlendirilmesini tavsiye etmiştir. Onun çocukları koşturarak birbirleriyle yarıştırdığı bilinmektedir. Peygamberimiz (sav) çocuk eğitiminde belli sporları öğretmeyi anne babanın sorumluluğunda olduğunu belirtmiştir. Bununla ilgili hadisinde “Çocuklarınıza yüzmeyi ve ok atmayı öğretiniz.”101 buyurmuştur.

Peygamberimiz (sav) kendisi de altılı yaşlarındayken Medine’de yüzmeyi öğrenmiştir.102 Çocukların hobi olarak belli bir sporla ilgilenmeleri onların televizyon, bilgisayar, tablet ve telefon gibi dijital aletlerle gereğinden fazla vakit geçirmelerine engel olur. Yapılan araştırmalarda günümüz çocuklarının bu tür teknolojik aletlerle oldukça fazla vakit geçirdiği tespit edilmiştir.103 Çocukların bu tür teknolojik aletlerle çok fazla vakit

100İbrahim Bilgin- Azade Toksoy, “Yaparak Yaşayarak Öğrenme Etkinliklerinin Öğrencilerin Bilimsel Süreç Becerilerine Etkisi”, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 1/13 (Nisan 2014): 163-169.

101 Suyuti, el-Cami’us-Sağir, 2/537. (Beyhaki, Şuabu’l İman adlı eserinde bu hadisin zayıf olduğunu

belirtmiştir.)

102 Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi. Çev. Mehmet Yazgan (İstanbul: Beyan Yayınları, 2011), 52. 103 Eyüp Çelik- Fatma Betül Çat, “Toplumda Değişen Çocuk Algısı, Eğitim Yöntemleri ve İnternetin Etkilerine

34

geçirmesinin fiziksel, zihinsel ve psikolojik anlamda zararları çok büyüktür. Kas ve iskelet sistemindeki bozukluk, göz bozuklukları gibi hastalıklar fizyolojik hasarlarından bazılarıdır. Dikkat dağınıklığı, odaklanma sorunu ve konuşma bozukluğu gibi kusurlar da bilişsel anlamda oluşturduğu sorunlar arasındadır. Sosyalleşme problemleri, sabit fikirlilik ve bağımlılıktan ötürü teknolojik aletlerden ayrı kalamama durumları ise psikolojiye olan olumsuz etkileridir.104 Çocukluğundan itibaren belli bir sporla ilgilenmesi çocukluk dönemi eğitimine katkı sağladığı gibi ergenlik döneminde de zararlı alışkanlıklardan korunmasına yardımcı olur. Düzenli olarak sporla ilgilenen genç performansını düşürmemek için sigara, alkol gibi zararlı maddelerden uzak duracaktır. Ayrıca sporun zihin ve ruh dinginliğini sağladığı ve böylece zararlı madde bağımlılığını engellediği bilinmektedir.

Peygamberimiz (sav) özellikle dinin öğretiminde yaşayarak öğrenmeye yer vermiştir. Çocuklarla birlikte namaz kılması buna örnektir. Peygamberimiz (sav) sadece namazla ilgili bilgileri öretmek, namazda okunacak duaları ezberletmek veya namazın önemini anlatmakla yetinmeyerek cemaatle kılınan namazlara çocukların da katılmasını istemiş ve böylece onlara ameli terbiye ile eğitim vermiştir. Örneğin; Enes b. Malik’in (ra) ninesi Peygamberimiz’ i (sav) yemeğe davet ettiğinde Peygamberimiz (sav) bu davete icabet etmiş ve yemekten sonra “Kalkın size namaz kıldırayım” buyurarak Hz. Enes’e, orada bulunan yetim bir çocuğa ve ninesine namaz kıldırarak namazda saf düzenini öğretmiştir.105

Sonuç olarak ameli terbiyenin çocuk eğitiminde önemli bir yeri olduğu görülmektedir. Çocuğun aktif olarak katıldığı ve bizzat tecrübe ederek gerçekleştirdiği öğrenmeler daha etkili ve kalıcı olmaktadır. Peygamberimiz’ in (sav) çocuk eğitiminde de yaşayarak öğrenmeye yönelik uygulamalar yer almaktadır.

104Yavuz Akbulut, “Çocuk ve Ergenlerde Bilgisayar ve İnternet Kullanımının Gelişimsel Sonuçları”, Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 3/2. (Haziran 2013): 53-68.

35

Benzer Belgeler