• Sonuç bulunamadı

5. SONUÇ VE TARTIŞMA

5.1. Alt Problemlere Dayalı Sonuçlar

5.1.1. Yatay ve Dikey Çoksesli Yapıda Koro Eserleri Seslendiren Deney Grubu Öğrencilerinin Müziksel İşitme, Okuma ve Yazma Alanlarına İlişkin Ön Test ve Son Test Puanları ve Dağılımlarına İlişkin Sonuçlar.

Yatay çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren birinci grup ile dikey çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren ikinci grupta yer alan bireylerin her bir ölçüte ait ön test ve son test puanlarının betimsel istatistikleri ve normallik testi sonuçları şöyledir:

Yatay çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren birinci grubun çok ses yazma toplamları, akor tamamlama, dikte yazma, genel toplam ve deşifre ölçütlerinde son test puanlarının ortalaması ön teste göre artış göstermiştir.

Dikey çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren ikinci grubun 2 ses yazma, 4 ses yazma, çok ses yazma toplamları, akor tamamlama, dikte yazma, genel toplam ve deşifre ölçütlerinde son test puanlarının ortalaması ön teste göre artış göstermiştir.

Ayrıca her iki grubun da genel başarı ölçütü son test puanlarının ortalaması ön teste göre artış göstermiştir.

5.1.2. Ön Test ve Son Test Puanları Yatay ve Dikey Çoksesli Koro Eserleri Seslendiren Gruplara Göre Anlamlı Farklılaşıp Farklılaşmadığına İlişkin Sonuçlar.

Ön test ve son test puanlarının gruplara göre farklılaşıp farklılaşmadığına ilişkin ilişkisiz ölçümlerin sonuçları şöyledir:

Tüm ölçütler için ön test puanlarının da son test puanlarının da gruba göre anlamlı bir farklılaşma göstermediği görülmüştür (p> 0,05). Bu sonuçlar ışığında özellikle ön test puanlarında farklılaşma olmamasından dolayı, eğitimden (müdahaleden) önce grupların karşılaştırılan özellik bakımından birbirine denk olduğunu anlaşılmıştır. Sonuç olarak yapılan her iki uygulamanın da deneklerin benzer gelişimi göstermelerini sağladığı anlaşılmıştır.

Her bir grupta ön test ve son test puanları arasında anlamlı bir fark olup olmadığı ilişkili ölçümler sonucunda gözlenen farklılıklar son test puanları lehine olduğundan

düzenlenen programın yatay çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren birinci grubun dikte yazma, genel toplam ve deşifre ölçütlerine göre becerilerini arttırmada önemli bir etkisinin olduğu söylenebilir. Ayrıca dikey çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren ikinci grubun 4 ses yazma, genel toplam ve deşifre ölçütlerine göre becerilerini arttırmada önemli bir etkisinin olduğu da söylenebilir. Bu sonuç Kuehne’nin (2007) araştırmasında uyguladığı ankete katılan üyelerin neredeyse tümünün ifade ettiği üzere çalıştırdıkları korolarda yaptıkları müziksel okuma uygulamalarının gerekliliği ile örtüşmektedir. Buna ek olarak Farenga’nın (2013) araştırmasında koro yöneticilerinin ifade ettiği üzere müziksel okuma eğitiminin koro eğitiminin vazgeçilmez bir parçası olduğu görüşüyle paraleldir. Cutietta’nın (1979) koro provalarında kısa süreli müziksel okuma eğitiminin etkilerini ölçmek amacıyla yaptığı araştırmada beş değişkenin hepsinde (melodik hafıza, melodik okuma, ritmik okuma, karma müziksel okuma ve kendine güven) deney grubunun ön test – son test puanları arasında anlamlı farklılıklar gözlemlenmesiyle örtüşmektedir. Son olarak Demorest’in (2004) araştırmasında katılımcıların büyük çoğunluğunun provalarda müzikal okuma yaptırdıkları ifadesi bu çalışmanın ana hatlarıyla örtüşmektedir.

5.1.3. Eğitim Öncesi ve Sonrası Birey Puanlarına İlişkin Sonuçlar

Yatay çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren birinci grupta yer alan bireyler dikte yazma, genel toplam, deşifre ve genel başarı ölçütlerine göre becerilerini arttırmışlardır.

Dikey çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren ikinci grupta yer alan bireyler 4 ses yazma, genel toplam, deşifre ve genel başarı ölçütlerine göre becerilerini arttırmışlardır.

Birinci ve ikinci grupta yer alan bireylerin her bir ölçüte ait ön ve son test puanlarının betimsel istatistikleri ve normallik testi sonuçları incelendiğinde yatay çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren birinci grubun son test ortalamalarının dikey çoksesli yapıda koro eserleri seslendiren ikinci gruptan daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Bu sonuç Sevinç’in (2004) araştırmasında ifade ettiği üzere ses sınırlarını zorlamayan ve karmaşık ritim kalıpları içermeyen dokusu ile J. S. Bach korallerinin korolarda eğitsel ve sanatsal amaçlarla kullanılabileceği önerisiyle örtüşmektedir. Ayrıca 2 ses yazma, 2, 3 ve 4 ses yazma toplamları (çok ses yazma toplamları), akor tamamlama, dikte yazma, genel toplam (2, 3 ve 4 ses yazma toplamları

ile akor tamamlama ve dikte yazma toplamlarının tümü), deşifre ve genel başarı (genel toplam ölçütünün %70’i ile deşifre ölçütünün %30’u alınarak elde edilen puan) ölçütleri için her iki grubun son test puanlarının ortalaması ön teste göre artış göstermiştir. Bu sonuçlar ışığında her iki deney grubunda uygulanan farklı yöntemlerin sonuç olarak yukarıda belirtilen ölçütlerin geliştirilmesine yarar sağladığı söylenebilir. Bu durum Baş’ın (2015) farklı dönem, tür ve bestecilere ait müzik eserlerinde sıklıkla kullanılan karakteristik ezgi yapılarını işitme çalışmalarında kullanarak deney grubu öğrencilerinin müziksel işitme okuma ve yazma başarılarında gözlemlediği artışla örtüşmektedir.

5.1.4. Deney Gruplarındaki Öğrencilerin Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formuna Verdikleri Cevaplara İlişkin Sonuçlar.

Deneysel işlem sonrasında katılımcıların gelişme gözlemledikleri en önemli becerinin müziksel okuryazarlık olması dikkat çekicidir. Her iki grup üyeleri de müziksel işitme, müziksel okuma, müziksel yazma, müziksel hafıza ve müzik teorisi alanlarında ve sesleri ayırt etme, dikte yazma, tını bütünlüğünü kavrama, ezgi hafızasını geliştirme, akor türünü tanımlayabilme alt kodlarında olumlu yönde gelişme kaydettiklerini ifade etmişlerdir. Bu ifadeler Carlson’ın (2016) araştırmasına katılan koro üyelerinin ve koro yöneticilerinin “iyi bir müziksel okuma yapabilmek için iyi bir kulağa sahip olunması gerektiği” şeklindeki ifadeleriyle örtüşmektedir.

Katılımcılar tarafından en yoğun olarak ifade edilen ikinci beceri grup etkileşimi becerisidir. Grup içi iletişimin sağlanması ve grupla seslendirme becerilerinin grup etkileşimi becerilerini arttırmaya katkı sağladığı görülmektedir. Yardımlaşma, sorumluluk, uyum gibi alt kodlarından oluşan bu temalar Gürpınar’ın (2014) araştırmasının sonucunda ifade ettiği üzere işbirlikli öğrenmenin faydalarıyla örtüşmektedir. Ayrıca katılımcıların grup çalışması öncesi yaptıkları hazırlıkları ifade ederken eserin ses dosyalarını dinledikleri, piyano destekli seslendirme yaptıkları ve deşifre yaparak yaşadıkları zorlukları beceriye dönüştürdükleri yönündeki ifadelerinin önemli olduğu söylenebilir.

Tüm katılımcıların süreç ile ilgili geribildirimlerinde olumlu öğretmen-öğrenci ilişkisinin yer alması bu çalışmanın baştan sona akıcı bir şekilde yönetilmesinin temeli olarak görülmelidir. Araştırmacının gerekli motivasyonu ve ilgisi katılımcıların deneysel çalışmadan mutlu ayrılmalarına sebep olmuş, katılımcılar böyle bir çalışmanın tekrarlanması dileklerini paylaşmışlardır.

Benzer Belgeler