• Sonuç bulunamadı

Almanya ve ABD Yönetim Yapısının Karşılaştırılması

Federasyonlar federal devlet ve federe devletler arasında dikey güçler ayrımı sağlamaktadır. Yüksek bir mahkeme kurularak bu mahkemeye farklı hükümet kademesindeki sorunları çözmesi için yetki verilmektedir. Dünya üzerindeki federasyonlar arasındaki farklılıklar ise genellikle yetkilerin dağılımındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Bazı sistemler güçlü bir ikili meclisli yapı içerisinde yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin birimler arasında daha keskin bir şekilde ayrılmasına dayanmaktadır. Bazı sistemler ise yetkilerin birimler arasında paylaşımına ve birimler arasındaki yakın işbirliğine dayanmaktadır (Yalçın, 2012: 116).

ABD’deki federalizmde belirgin bir dikey güçler ayrılığı hedeflenmekte ve farklı hükümet kademelerindeki kurumsal özerkliğe vurgu yapılmaktadır. Her hükümet kademesinin özerk sorumluluk alanları bulunmaktadır. Yetkiler, politika

56 işlevlerinden çok politika sektörlerine göre ayrılmaktadır. Her sektör için bir hükümet kademesinin yasama ve yürütme yetkileri bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle, her kademe kendi ilişkilerini yönetecek özerkliğe sahiptir. Bu özerklik ayrıca mali yapıyı da kapsamakta ve federal birimler kendi vergilerini toplayabilmekte, böylece bağımsız gelirlere sahip olabilmektedir. Federal birimlerin temsil edildiği senato, her federal birimden eşit sayıda ve doğrudan seçimlerle seçilen senatörlerden oluşmaktadır. Temsil edilen federal birimlerin coğrafi büyüklüklerinin göz önünde bulundurulmaması sonucunda senato bölgesel eğilimlerin yerine seçmenlerin veya partilerin işlevsel tercihlerini yansıtabilmektedir (Börzel ve Hosli, 2003: 183-184).

Amerikan Anayasası; yasama, yürütme ve yargı organlarının yetkilerini ve sorumluluklarını açıkça belirtmektedir. Yetkiler bu üç organ arasında bölünür ve her organ diğer organları bir ölçüde kontrol etme yetkisine sahiptir. Böylelikle, Amerikan sistemi kuvvetler ayrılığı ilkesi çerçevesinde güçler dengesi üzerine kurulmaktadır. Amacı ise, bütün organların birbirini dengeleyerek herhangi bir yapının sisteme tek başına hakim olmasını engellemektir (Yalçın, 2012: 117).

Amerikan federalizminin temel ilkelerinden birisi de federal hükümet ile eyaletler arasında ayrılık bulunması ve eyaletlerin özerk olmasıdır. Anayasa, federal hükümete verilmiş olan dış ilişkiler, ulusal güvenlik ve para basma gibi yetkilerin dışında kalan tüm konularda federe hükümetlerin yetkili olduğunu kesin bir şekilde belirtmiştir. Bu durum, Amerikan sisteminin karşılıklı olarak birbirinden bağımsız iki farklı hükümet kademesinden oluştuğunu göstermektedir. Her iki hükümet kademesinin de anayasa tarafından kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek için kendi yasama, yürütme ve yargı organları bulunmaktadır (Fabbrini, 2007: 82-83).

Amerika’da her federe devlet eşit anayasal statüye sahiptir ve hepsi de Senato’da eşit şekilde temsil edilmektedir. Bütün federe yönetimler federal anayasaya aykırı olmamak koşuluyla kendi anayasalarını, kendi hükümetlerini ve kendi sistemlerini kurabilme özerkliğine sahiptir (Finegold, 2005: 150).

57 Almanya’daki federalizm ise, yetkilerin farklı hükümet kademesindeki işlevsel bölümlenmesine dayanmaktadır. Merkezi hükümet, yasa yapımından sorumlu iken federal hükümetler yasaların uygulanmasından sorumludur. Bu sistemde yetkilerin büyük çoğunluğu müşterek veya paylaşılmış yetkilerdir. Böyle bir işlevsel işbölümü, federal birimlerin merkezde güçlü bir şekilde temsilini gerektirmektedir. Bunun nedeni, federal politikaların etkili bir şekilde uygulanması ve federal birimlerin merkezi hükümetin idari temsilcisi olmasını engellemektir. Ayrıca yasama işlemlerinin büyük bir kısmı merkezi hükümetin ve federal hükümetlerin çoğunluğunun onayıyla gerçekleşmektedir. Federal birimlerin temsili, Amerikan federalizminden farklı olarak bu birimlerin nüfus büyüklüklerine göre kendi hükümetleri tarafından yapılmaktadır. Ancak bu durum, küçük birimlerin aşırı temsiline yol açabilmektedir (Börzel ve Hosli, 2003: 184).

Almanya’da federelerin bazı alanlarda kısıtlı egemenlik hakları bulunmaktadır. Federe hükümetler bu haklarını kendi yasama, yürütme ve yargı organları ile kullanmaktadırlar. Ancak yasamanın ağırlığı merkezde, yani federal devlette; yasaların uygulaması olan yürütme görevleri de eyaletlerde bulunmaktadır (Can, 2004: 147). Bu şekilde yasama, yürütme ve yargı yetkileri ve görevlerinin eyaletler ve federal devlet arasında paylaştırılması Almanya federal sisteminin en temel özelliğinden biri olmaktadır (Tettinger, 2005: 53-54). Yetkiler federal devlet ve eyalet arasında işlevsel bir şekilde bölünmüş ve eyaletler federal düzeyde yapılan yasa ve düzenlemelerin uygulanmasından sorumlu tutulmuştur (Yalçın 2012: 123).

Almanya’da federal devlet ve federe devletler arasında çok yakın bir işbirliği söz konusudur. Eyaletler federal devletin yetkilerine bırakılmamış alanlarda yasama ve yürütme yetkilerine sahiptir. Bu çerçevede federal devletin münferit yasama yetkileri; sivil savunma, uluslararası ilişkiler, gümrükler ve dış ticaret, ulusal savunma, para politikası, vatandaşlık, pasaport, posta ve haberleşme, çevre, yüksek eğitim, avlanma ve doğa koruma, toprak düzenleme ve kullanımı, demiryolu ve hava ulaşımı, ikamet ve kimlik isleri alanlarını kapsamaktadır. Rekabet halindeki yasama yetkileri ise; evlilik hizmetleri, cezaların uygulanması, dernek işlemleri, toplantı ve gösteri özgürlükleri, yabancıların oturma hakkı, vatandaşlık ve ceza hukuku, nükleer enerjinin üretimi ve kullanımı alanlarında geçerlidir. Federelerin ise yasama alanında

58 yerel konuları ilgilendiren sağlık, kültür, polis ve eğitim hizmetleri konusunda yetkileri bulunmaktadır (Yalçın, 2012: 123).

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AFGANİSTAN İSLAM CUMHURİYETİ VE FEDERAL DEVLET

MODELİNİN UYGULANABİLİRLİĞİ

3.1.Afganistan İslam Cumhuriyeti

Afganistan, 1839 yılında İngilizler tarafından işgal edilmiş ve 19 Ağustos 1919’da fiili İngiliz esaretinden kurtularak bağımsızlığını kazanmıştır. 1919 yılından sonra ise ülkede sürekli olarak İngiliz ve Rus çekişmesi yaşanmıştır. Ülke 1978-1989 yılları arasında Rus işgali yaşamış ve Rusların çekilmesiyle birlikte ülkede iç savaş ve çekişmelerle meydana gelmiştir. Bu olayların ardından 2002 yılına kadar 23 yılını savaş ortamında geçirmiştir. 2002 yılından sonra ise ülkede kısmen huzur sağlanmış olsa da halen ülkede terör olayları çok yoğun şekilde devam etmektedir (Kazu; Gülecen, 2008: 25).

Afganistan İslam Cumhuriyeti, Asya’da denize sınırı olmayan bir ülkedir. Orta Asya’da bulunmaktadır ancak etnik ve kültürel bağlarından dolayı bazı kaynaklar tarafından Orta Doğu’da kabul edilmektedir. Doğu ve güneyde Pakistan, batıda İran, kuzeyde Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan, doğuda ise Çin ile çevrili bulunmaktadır.