• Sonuç bulunamadı

Almanca / İngilizce Yayımlanmış Eserler

2.2 Almanya’da Yapılmış Olan Çalışmalar

2.2.2 Almanca / İngilizce Yayımlanmış Eserler

Mounin’in 1965 yılında yayımlanan ve 1967 yılında “Die Übersetzung.

Geschichte, Theorie, Anwendung” olarak Almancaya çevrilmiş olan eserinin ana konusu çeviridir. Çeviri kapsamında film de ele alınmıştır. Çeviri ve filmin incelendiği bölümde öncelikle dublaj tarihi incelenmiştir. Yabancı film seslendirmesinin (dublajın), çeviri sanatının en üst basamağında olduğunu belirten yazar, iyi bir seslendirme için dikkat edilmesi gereken eşleme özelliklerine de değinmiştir. Bunun için Almanca ve Fransızca deyiş örneklerini ele almıştır. Burada bir ifadeyi söylerken yapılan ağız, jest

ve mimik hareketlerini, iki dilin tümce yapılarının farklılığından kaynaklanan tonlama zamanındaki uyumsuzluğu, aksan, diyalekt gibi söyleyiş özelliklerinin farklılığından kaynaklanan uyumsuzluğu vb. irdelemiştir.

Fodor’un 1976 yılında yayımlanan “Film Dubbing” başlıklı kitabı yabancı

eşleme alanında yapılan ilk kapsamlı çalışma niteliğindedir. Yazar çalışmasına öncelikle dublajın tanımını yaparak başlamıştır. Daha sonra dublajda semiyotik ve estetik sorunları incelemiştir. Dublajda eşlemeyi fonetik eşleme, karakter eşlemesi, içerik eşlemesi olarak sınıflandırmıştır.

Whitman-Linsen (1992), Amerikan filmlerinin Almanca, Fransızca ve

İspanyolcaya dublaj çevirisi üzerine 1991 yılında hazırlamış olduğu “Through the Dubbing Glass. The synchronization of American motion pictures into German, French and Spanish” adlı doktora tezi çalışmasında, dublajın tanımını yaptıktan sonra eşleme türlerini ele almıştır. Eşleme türlerini, görsel eşleme ve işitsel eşleme olmak üzere iki grupta toplamıştır. Görsel eşleme başlığı altında, dudak eşlemesi, hece ve boşluk eşlemesi, kinetik eşleme; işitsel eşleme başlığı altında kendine has vokal türü, paralinguistik ve prozodik etkenler, kültürel değişkenler, aksan ve diyalektler yer almıştır. Bunların haricinde süreğen ve süreğen olmayan eşleme belirtilmiştir. Whitman-Linsen, dublaj sürecini, teknik işlem ve süreçte yer alan kişiler olarak inceledikten sonra, film çevirisini ele almıştır. Film çevirisini kültürlerarası aktarım açısından da ele alan Whitman-Linsen, film başlıklarının çevirisini de irdelemiştir. Son olarak kuramsal bulguları, Amerikan yapımı filmlerin çevirileri kapsamında değerlendirmiştir. Dublajı, orijinal filmin çoğaltılması veya üremesi şeklinde değerlendiren araştırmacı, film aktarımında temel hedefin, orijinal filmin kalitesini yakalamak olduğunu savunmaktadır.

Herbst (1994), “Linguistische Aspekte der Synchronisation von Fernsehserien:

Phonetik, Textlinguistik, Übersetzungstheorie” adlı kitabında dublajı çeviribilim kapsamında ele almıştır. Dublaj tekniği, dublaj süreci, farklı ülkelerde film çevirisi, dublaj ve altyazı, dublaj ve altyazı ülkeleri, dublaj ve altyazının avantaj ve dezavantajları, Büyük Britanya’da ve Almanya’da dublajı ele almıştır. Dublajda eşlemeyi, dudak eşlemesi, kantitatif dudak eşlemesi, konuşma hızı açısından dudak eşlemesi, kalitatif dudak eşlemesi, paralinguistik eşleme olarak sınıflandırarak

paralinguistik eşdeğerlik, ses faktörü, karakter eşdeğerliği konularını incelemiştir. Seslendirme sorunu açısından diyalekt ve aksanı irdelemiştir. Çeviri metinlerin özelliklerini belirtmiş, sSeslendirme kuramının temel unsurlarını analiz etmiştir.

Karamitroglou (2000), “Towards a methodology for the investigation of norms

in audiovisual translation” adlı kitabında, öncelikle görsel-işitsel çevirinin ve alt dallarının tanımını yapmıştır. Görsel-işitsel çeviri ve çeviri kuramını, çeviri normlarını kuramsal yaklaşımla ele almıştır. Görsel-işitsel çeviride normların dizgesel soruşturmasını ve Yunanistan’da altyazı ve dublaj arasında seçime ilişkin durum analizi yapmıştır.

Bräutigam’ın (2001), “Lexikon der Film- und Fernsehsynchronisation. Stars

und Stimmen: Wer synchronisiert wem in welchem Film?” adlı kitabı, sinema ve televizyon filmlerinin dublajında kullanılan seslere, başka bir değişle seslendirme sanatçılarına yöneliktir. Hangi filmde hangi seslendirme sanatçıları seslendirme yapmıştır, hangi ünlüler kimler tarafından seslendirilmiştir sorularını cevaplamıştır. Bu isimleri bir liste şeklinde vermesi nedeniyle bu eseri sözlük niteliğindedir.

Goldstein ve Golubovic’in (2009) editörlüğünü yaptığı “Foreign language

movies - dubbing vs. subtitling” başlıklı yayımın temel konusu film çevirisidir. Bu çeviri kapsamında yabancı filmlerin çevirileri üzerine yapılan araştırmalarla kuramları, yöntemleri ve sonuçları irdelenmiştir. Yabancı filmlerden yapılan çeviriler çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Kitap, film çevirisi üzerine yazılmış on beş makaleden oluşmuştur. Makalelerin yazarları, film çevirisiyle akademik anlamda ilgilenmişlerdir. Makaleler dört temel başlık altında toplanabilir: bilimsel temeller ve diğer görüşler, dublaj ve altyazı üzerine araştırmalar, çeşitli ülkelerde görsel-işitsel peyzaj ve son olarak yabancı filmlerin ve yabancı dil edinimindeki yeri. Kitapta konularla ilgili uygulamalı analitik inceleme de yer almıştır. Ayrıca film çevirilerinin, üniversite düzeyinde yabancı dil edinimi sürecinde kullanımına yer verilmiştir.

Pahlke (2009), “Handbuch Synchronisation: von der Übersetzung zum fertigen

Film” adlı kitabında film seslendirmesinin Almanya’daki tarihi sürecini, seslendirme yönetmenlerini ve film çevirmenlerini, ünlüleri seslendiren Alman seslendirme sanatçılarını ele almıştır.

Jüngst (2010), çeviri derslerinden biri olan görsel-işitsel çeviriye öğrencilerin

ilgilerinin artması üzerine öğrencilere veya kendini bu alanda geliştirmeyi amaçlayanlara yardımcı olması amacıyla hazırladığı “Audiovisuelles Übersetzen: ein Lehr- und Arbeitsbuch” adlı kitabında, görsel-işitsel çeviri, altyazının tercih edildiği ülkeleri, dublajın tercih edildiği ülkeleri, görsel-işitsel metin çevirmeni, ders materyalleri, film yapısı başlıklarıyla konuya giriş yaptıktan sonra altyazı, dublaj ve üstten konuşma yöntemlerini incelemiştir. Dublaj kısmında eşlemeyi, davranış eşlemesi, paralinguistik ve çekirdek eşlemesi, dudak eşlemesi şeklinde üç başlık altında irdelemiştir. Araştırmasının devamında sesli filmleri, duyma özürlüler için altyazı ve yorumlamayı, müzik ve görsel-işitsel çeviri sürecini, filmin sesli çevrilmesi eylemini, bu konulara yönelik sorunları ve çözüm önerilerini ele almıştır.

Eichler (2010), çeviribilim kapsamında farklı metin türlerine göre en önemli

çeviri yöntemleri ve bunların görsel-işitsel metinlere faydalarını tartıştığı “Die Filmtrilogie “The Lord of the Rings” und seine deutsche Synchronfassung. Eine übersetzungskritische Analyse” adlı eserinde, bir filmin veya dizi filmin vb. dublajla çevrilmesini kısaca ele aldıktan sonra, sinemaya uyarlanan yirminci yüzyılın en önemli bu edebi eserinin Almanca seslendirilmesini, eleştirel yaklaşımla incelemiştir. İncelenen filmden kesitler alınarak yüzün üzerinde olumlu ve olumsuz çeviri örnekleri değerlendirilmesi yapmıştır. Eichler’in bu eseri, 2009 yılında hazırladığı akademik çalışmasına dayanmaktadır.

Wisniewski, 2011 yılında yayımlanan “Synchronisation und Zensur in der BRD

zwischen 1950 und 1960. Eine Untersuchung der Synchronfassungen von “Casablanca”, “Notorious” und “Mrs. Miniver”” başlıklı akademik çalışmasında, kuramsal açıdan dublaj, görsel-işitsel çeviri bağlamında dublaj, çeviribilim açısından dublaj, film metni, film çevirmeni, dublaj süreci, altyazı, film sansürleri konularını ele alarak Amerikan yapımı filmlerin dublajlarını orijinali ile karşılaştırmalı bir şekilde analiz etmiştir.

Panier, Weißbach, Wisniewski ve Brons’un, 2012 yılında yayımlanan

“Filmübersetzung: Probleme bei Synchronisation, Untertitelung, Audiodeskription” başlıklı çalışmalarında fim çeviri yöntemlerini ve sorunlarını ele almışlardır. Panier, belgesel filmlerde altyazı yöntemiyle çeviride karşılaşılan sorunları, Fransız yapımı bir

belgesel film üzerinde örneklendirerek incelemiştir. Brons, film çeviri sorunları kapsamında diyalekt sorununu ele alarak Fransız yapımı bir filmi bu açıdan irdelemiştir. Wisniewski ise, F.Alman Cumhuriyetinde 1950’den 1960’a kadarki sürede dublaj ve uygulanan sansürleri ele almıştır. Son olarak Weißbach, ses tanımı ve Almanya ve İngiltere’de sesli filmleri incelemiştir.

Keseberg (2010), “Possibilities and limitations within the German dubbing of

“South Park”” adlı kitabında, ABD’de büyük ilgi gören animasyon televizyon dizisi bir filmin Almanya’da aynı ilgiyi görmemesini kültürel ve dilsel aktarımında yaşanan sorunlardan kaynaklandığını ileri sürmekte, film çevirisinde seslendirmede imkân ve sınırlılıkları incelemektedir.

Film çevirisi, dublaj, eşleme alanında yapılan bazı çalışmaları da sadece isim olarak belirtecek olursak:

Dries, J. (1995). Dubbing and subtitling: guidelines for production and

distribution.

Orero, P. (2004). Topics in Audiovisual Translation.

Zieminski, M. (2008). Linguistische Aspekte der Filmsynchronisation Polnisch-

Deutsch: Anredeformen und Personennamen in der Filmübersetzung.

Zöttl, B. (2010). Möglichkeiten und Grenzen der sprachlichen Übertragung von

Humor im Film: Eine empirische Untersuchung anhand der TV-Serie “Police Squad!” sowie der daraus hervorgegangenen Filmreihe “The Naked Gun”.

Wurzinger, C. (2010). Die Problematik der Filmsynchronisation: Vertraute

Dialoge und fremder Schauplatz.

Incalcaterra-McLoughlin, L. (2011). Audiovisual Translation. Subtitles and

Subtitling: Theory and Practice.

Yabancı filmlerin dublajı alanında yapılmış olan çalışmalara baktığımızda, Alman ve İngiliz dilinde birçok yayımlanmış esere rastlamak mümkün iken, ülkemizde dublajı ve film çevirisini, çeviribilim kapsamında ele alan yayımlanmış bir eser bulunmadığını; aynı şekilde, ülkemize kıyasla Almanya’da bu alanda daha fazla lisansüstü çalışmanın yapılmış olduğunu görüyoruz.

Benzer Belgeler