• Sonuç bulunamadı

4. ALMAN ve TÜRK SAĞLIK SİSTEMLERİNİN

4.3 Alman ve Türk Sağlık Sistemlerinin Karşılaştırılması

Dünyadaki sağlık harcamalarının önemli bir kısmı AB üyesi ülkelerce gerçekleştirilmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden birisi hiç kuşkusuz gelişmiş ülkelerdeki yaşlanan nüfus ve bunun sonucu olarak ihtiyaç duyulan sağlık hizmetlerinde görülen artıştır. Diğer taraftan bu ülkelerdeki yüksek gelir seviyesinin bir yansıması da sağlık harcamalarına ayrılan payda görülmektedir. Tablo 4.7’de yer alan grafikte kişi başı gerçekleştirilen sağlık harcamaları grafiksel olarak görülmektedir. Görüldüğü üzere listenin başında ABD yer almaktadır ancak listenin genel olarak ön sıralarında çoğunlukla Avrupa ülkeleri yer almaktadır. Almanya’da gerçekleştirilen kişi başına sağlık harcaması hemen hemen Türkiye’nin 5 katı kadardır.

Atabey ve Meriç (2016), Gerçekleştirilen sağlık harcamalarında kamunun payı göz önüne alındığında Türkiye ve Almanya’nın benzerlik gösterdiğini aktarmaktadır. Kendi çalışmalarında, 52 Avrupa ülkesi içerisinde Almanya %76’lık oran ile 18. sırada ve Türkiye %75’lik oran ile 19. Sırada olduğunu aktarmaktadır. Ancak 2017 yılına ait verilere göre bu durum biraz değişmiş gözükmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın 2017 yılına ait verilerine göre Almanya sağlık harcamalarının %85’ini, Türkiye ise %78’ini kamu finansmanı ile karşılamaktadır. Tablo 4.8’de bu veriler (Finansman Türüne Göre Cari Sağlık Harcaması Dağılımının Uluslararası Karşılaştırması) yer almaktadır. Atabey ve Meriç (2016) aktardığına göre her iki ülkede de kamu kaynaklı harcamaların son 15 yılda azalması da

40

benzerlik görülen diğer bir noktadır. Bunun sebebi ise özel harcamaların artış göstermesi ve vergiler aracılığıyla karşılanan hizmetlerin payının azalmasıdır.

Tablo 4.7. Kişi Başı Cari Sağlık Harcamasının Uluslararası Karşılaştırması,

Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, 2018.

Almanya’nın sağlık sistemine bakıldığında, tüm bireyler sağlık sisteminin kapsamındadır. Bu kapsayıcı sağlık sigortasına sahip olan herkes, ayrım gözetilmeksizin sağlık hizmetlerinin hepsinden yararlanabilmektedir. Maddeler halinde Alman sağlık sistemi özetlenecek olursa (Ay, 2017: 44):

 Neredeyse nüfusun tamamı sigorta kapsamındadır.  Yeniden düzenlenmiş katılım payları bulunmaktadır.

 Halkın büyük bir bölümü yasal sigorta kapsamında iken az bir kısmı özel sigortalıdır.

 Hizmet sağlayıcılarını seçimi mümkündür.

 Hizmet sağlayıcılar tarafından geri ödemeler hizmet başına ya da kişi başına belirli oranlarla gerçekleştirilmektedir.

Türkiye’de de tıpkı Alman sağlık sisteminde olduğu gibi kapsayıcı bir sağlık sigortasının varlığı görülmektedir. Buna göre bireyler genel sağlık sigortasını yaptırmak zorundadır ve ayrım olmaksızın sağlık hizmetlerinde yararlanabilmektedir. Türkiye de SGK nüfusun tamamını kapsayan tek kamu finansman kuruluşudur. Ancak buna ek olarak nüfusun %3’lük kesiminin özel sağlık sigortasına sahip olduğu görülmektedir (Koçkaya ve ark. 2016:82). Hem Türkiye hem de Almanya’da evrensel sağlık politikalarının var olduğu ve kapsam dışı kalan nüfusun neredeyse hiç bulunmadığı görülmektedir.

Tablo 4.9’da “Cepten Yapılan Cari Sağlık Harcamasının Cari Sağlık Harcaması İçindeki Oranının Uluslararası Karşılaştırması” yer almaktadır. Buna göre Türkiye’de sağlık için cepten yapılan harcama %17,4 iken Almanya’da bu oran %12,4’tür.

42

Tablo 4.8 Finansman Türüne Göre Cari Sağlık Harcaması Dağılımının Uluslararası Karşılaştırması

Tablo 4.9. Cepten Yapılan Cari Sağlık Harcamasının Cari Sağlık Harcaması İçindeki Oranının Uluslararası Karşılaştırması,

44

Tablo 4.10’da Türkiye ve Almanya’nın 2000 yılından itibaren gerçekleştirdiği sağlık harcamalarının GSYİH’ye oranı grafiksel olarak yer almaktadır. Buradan görüleceği üzere Almanya sağlık harcamaları için milli gelirinden Türkiye’nin yaklaşık 2 katı kadar bir pay ayırmaktadır. Yıllara göre bir değerlendirme yapıldığında ise hem Türkiye hem de Almanya’da 2009 yılında maksimum sağlık harcaması oranlarına ulaşıldığı görülmektedir. Diğer taraftan son yıllara doğru Türkiye’nin ayırdığı payın azalış gösterdiği, Almanya’nın ise nispeten yüksek olduğu görülmektedir. Dolayısıyla Türkiye ve Almanya arasındaki (GSYİH bağlamında) sağlık harcamalarındaki farkın son yıllarda artmış olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Bununla paralel şekilde, Almanya’nın milli gelirinin fazla olması net sağlık harcaması rakamının da fazlalaşmasına sebep olmaktadır.

Gerçekleştirilen sağlık harcamalarındaki farklılık sağlık hizmetlerinin sunumunda da kendini hissettirmektedir. Tablo 11’de Almanya ve Türkiye’de 1000 kişiye düşen doktor sayısı yıllara göre verilmiştir. Bu grafikten de görüleceği üzere her dönemde Almanya’daki oranın Türkiye’nin iki katından fazla olduğu görülmektedir. Hatta son yıllarda bu oranın Türkiye aleyhine arttığı da söylenebilir. Diğer taraftan gerek Türkiye’de gerekse Almanya’da kişi başına düşen doktor sayısında bir artış olduğu görülmektedir.

Tablo 4.12’de ise 1000 kişiye düşen diş hekimi sayısı yer almaktadır. Yukarıda yapılan değerlendirmelere benzer bir tablo burada da görülmektedir. Almanya’da 1000 kişiye düşen diş hekimi sayısı Türkiye’nin yaklaşık 3 katı kadardır. Bu oran yıllar içersinde korunurken 2016 yılında bir miktar azalmış durumdadır.

Tablo 4.13’de 1000 kişiye düşen eczacı sayısı grafik olarak yer almaktadır. Yıllar içerisinde Türkiye’de kişi başına düşen eczacı sayısında ciddi bir değişim görülmemektedir. Almanya’da ise son yıllarda ufak bir azalış görülmektedir. Türkiye ve Almanya karşılaştırması yapıldığında ise genel olarak Almanya’daki oranın Türkiye’nin iki katı seviyelerinde olduğu görülmektedir.

Tablo 4.10 Türkiye ve Almanya Sağlık Harcamalarının Karşılaştırılması

46

Tablo 4.11 1000 Kişiye Düşen Toplam Hekim Sayısının Karşılaştırması

Kaynak: OECD, 2019.

Tablo 4.12 1000 Kişiye Düşen Toplam Diş Hekimi Sayısının Karşılaştırması

Tablo 4.13 1000 Kişiye Düşen Toplam Eczacı Sayısının Karşılaştırması

Kaynak: OECD, 2019.

Tablo 4.14’de bir milyon kişiye düşen hastane sayısı yer almaktadır. Bu alanda da Almanya’nın açık ara iyi bir grafik sergilediği görülmektedir. Hemen hemen her dönemde Türkiye’nin iki katı bir oranda hastane sayısına sahip olduğu görülmektedir (nüfuslarının benzer büyüklüğe sahip olduğu düşünüldüğünde bu değerlendirme yanlış olamayacaktır). Ancak dikkat çeken bir husus Almanya’da son yıllarda bu oranın bariz bir azalış gösterdiğidir.

Tablo 4.14 Bir milyon Kişiye Düşen Hastane Sayısının Karşılaştırması

48

Tablo 4.15’de ülkelerdeki bir milyon kişiye düşen MR cihazı sayısı verilmiştir. Buna göre Almanya’da Türkiye’ye oranla 3 kat fazla MR cihazı yer almaktadır. Ancak ilginç olan husus ise Türkiye’de çekilen MR görüntüsü sayısının Almanya’ya ve hatta diğer pek çok ülkeye göre daha fazla olmasıdır (Tablo 4.16). Benzer bir durum BT cihazlarının sayısı ve yapılan çekimlerde de görülmektedir . Bu durum Türkiye’de gereksiz bir şekilde MR çekiminin yapıldığı tartışmalarının da sebeplerinden biri olarak yer almaktadır.

Tablo 4.15 Yataklı Tedavi Kurumlarında 1.000.000 Kişiye Düşen MR Cihazı Sayısının Uluslararası Karşılaştırması.

Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, 2018. (Türkiye verisi 2017 yılına aittir. Ülke verileri 2016 yılına veya en yakın yıla aittir.)

Tablo 4.16 Yataklı Tedavi Kurumlarında 1.000 Kişiye Düşen MR Görüntüleme Sayısının Uluslararası Karşılaştırması,

Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, 2018. (Türkiye verisi 2017 yılına aittir. Ülke verileri 2016 yılına veya en yakın yıla aittir.)

Tablo 4.17’de yüz bin kişiye düşen hastane yatağı sayısı grafik halinde yer almaktadır. Türkiye’deki kişi başına düşen yatak sayısı Almanya’nın yaklaşık olarak üçte biri kadardır. Yıllara göre Almanya’daki hastane oranında görülen azalışın bir benzeri burada yer almaktadır. Almanya’da kişi başına düşen hastane yatağı sayısı azalırken Türkiye’de bu oranın arttığı görülmektedir. Ancak yinede arada çok büyük farklar bulunmaktadır. Almanya’nın sürekli azalış göstermesi için bir sebep olmadığı da göz önüne alınırsa Türkiye’nin bu büyüme oranı ile Almanya’yı yakalaması on yıllar alacaktır.

Sağlık denilince akla gelen önemli göstergelerden biri de bir ülkede gerçekleşen bebek ölümlerinin oranıdır. Gelişmemiş ülkelerde bu oran yüksek iken gelişmiş ülkelerde çok düşük seyretmektedir. Tablo 4.18’de yıllara göre bebek ölümlerinin sayısı yer almaktadır. Türkiye’de ki bebek ölümleri her dönem Almanya’ya göre çok fazla olmuştur. Almanya yıllar içerisinde benzer bir grafik

50

sergilerken Türkiye’de bu sayının artış ve azalışı ciddi şekilde gerçekleşmektedir. Ancak Türkiye’deki sayı 5 kat ve hatta bazı dönemlerde Almanya’nın 6 katı kadar gerçekleşmiştir.

Tablo 4.17 100.000 Kişiye Düşen Hastane Yatağı Sayısının Karşılaştırması,

Kaynak: Eurostat, 2019.

Tablo 4.18 İkamet edilen ülkeye göre bebek ölümleri

Tablo 4.19’da kişi başına hekime müracaat sayısı yer almaktadır. Bu oranın yüksek veya düşük olması farklı şekillerde yorumlanabilir. Gelişmiş bir ülke olan İsveç’te bu oran 2,8 iken bir diğer gelişmiş ülke olan Japonya’da 12,8’dir. Türkiye ve Almanya arasında bir kıyaslama yapıldığında benzerlik olduğu göze çarpmaktadır. Almanya’da bu oran 10,0 iken Türkiye’de 8,9’dur. Bu durumda kısaca şu şekilde yorum yapmak mümkün olacaktır: “Almanya’da bir birey sağlık hizmetlerinden faydalanmak istediğinde Türkiye’ye göre ; 3 kat fazla hastane, 3 kat fazla yatak, 2,5 kat fazla doktor, 3 kat fazla diş hekimi, 2 kat fazla eczacı, 3 kat fazla cihaz ulaşımı imkanına sahiptir.”

52

Tablo 4.19 Kişi Başı Hekime Müracaat Sayısının Uluslararası Karşılaştırması.

SONUÇ

Sağlık sistemleri, ülkelerin yaşam tarzı, kültürel ve sosyal dokuları, ekonomik ve politik durumları hakkında bilgi vermektedir. Bu nedenle sağlık sistemleri tüm dünyada farklılıklar göstermekte, ülkeler tek tip bir politika benimseyememektedir. Farklı sağlık sistemlerinin yanında, ülkeler sabit bir hizmet sunucusunu benimseyememekte, zamanın doğal akışı içerisinde sağlık hizmetleri ve politikaları ekonomi ve politik seyre bağlı olarak değişim göstertmektedir. Tüm bu durum, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin neden tek bir sağlık sisteminin benimseyememesinin nedenidir.

Avrupa Birliği sağlık politikası, üye ülkelerde sağlık finansmanının ulusal düzeyde organize edilmesi, öz kaynaklara dayandırılması yönündedir. AB komisyonu Avrupa Birliği ülkeleri için sağlık alanında üç temel hedef belirleyerek sağlık hizmetlerinin belirli bir kalite ve standardı yakalamasını amaçlamaktadır. Bunlar; erişebilirlik, kalite ve mali sürdürülebilirlik ilkeleridir.

Almanya Avrupa Birliği’nin en önemli ülkelerinden biridir. Bu önem ekonomik, politik alanlarda özellikle birlik ülkelerine öncülük etmesini sağlamaktadır. Sağlık alanında da Almanya yine oldukça ileri bir seviyededir. Bunun bir sebebi de en eski sistemlerden birinin doğduğu ülke olmasıdır. Bismarck döneminde yürürlüğe giren sistem tüm dünyadaki ilk sosyal sigorta örneğini oluşturmaktadır. Günümüzde ise tüm Alman vatandaşlarının bir sağlık sigortasına dahil olması yasal bir zorunluluktur.

Türkiye’de 2008 yılına kadar Emekli Sandığı, Bağ-kur ve Sosyal Sigortalar Kurumu üç ayrı koldan hizmet vermekteydi. 1 Ekim 2008 tarihi itibariyle bu kurumların birleştirilmesi ile çok başlılık ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte daha verimli, kaliteli ve eşitlikçi hizmetin önü açılmıştır. 2012 yılında uygulamaya giren Genel Sağlık Sigortası ile sağlık güvencesinin tüm nüfusu kapsaması amaçlanmaktadır. Genel Sağlık Sigortası ile Türkiye’de hem zorunlu kamu sağlık sigortası hem de kamu yardımı modeli uygulanmaktadır. Bu açıdan

54

bakıldığında Almanya ve Türkiye benzer bir şekilde sağlık finansmanını sağlamaktadır.

Sağlık hizmetlerinin ilk basamağını oluşturan aile hekimliği gerek Almanya gerekse AB ülkelerinde sağlıklı bir şekilde işlemektedir. Ancak Türkiye’de reformlar kapsamında uygulamaya sokulan aile hekimliği problemli bir şekilde yürümektedir. Aile hekimlerinin sayısının az olmasının yanında sevk sistemi de arzulandığı gibi işlemediği görülmektedir.

Almanya ve Türkiye açısından bir diğer farklılık özel ve genel sağlık sigortası uygulamalarında görülmektedir. Almanya’da özel sağlık sigortasına sahip bir birey zorunlu sigortadan muaf tutulmaktadır. Bu anlamda karma uygulama olarak da nitelendirilmektedir. Ancak Türkiye’deki uygulamada ise bireylerin her koşulda GSS kapsamında prim ödemesi gerekmektedir. Yüksek gelir seviyesine sahip bir birey özel sigorta yaptırmak ve yalnızca bunun imkanlarından yararlanmak istese de zorunlu primi ödemek durumundadır.

Almanya ve Türkiye arasında sağlık-sigorta sistemleri ve işleyişi açısından ciddi farklılıkların olmadığı görülmektedir. Ancak ülkelerin ekonomik gelişmişliklerinin bir yansıması olarak Türkiye’de sağlığa ayrılan net finansman Almanya’ya göre çok azdır. Bu durumun sonucu olarak da hastane sayısı, hastanelerdeki yatak sayısı, doktor- diş hekimi-eczacı sayısı, MR- BT gibi teknolojik cihaz sayısı Almanya’nın çok gerisinde kalmaktadır. Aslında, gerek Türkiye’de gerekse farklı ülkelerde yaşayan insanların sağlık hizmetlerine erişimi, bir anlamda o ülkenin ekonomik gelişmişliğini de yansıtmaktadır.

Türkiye açısından Avrupa birliği üyeliği bir amaç olarak değil de bir araç olarak görülmektedir. Yani Avrupa Birliği’nin yaşam standartları ulaşılmak istenen nihai hedeftir. Ancak pek çok alanda olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de çok çok gerilerde bulunulduğu görülmektedir.

KAYNAKÇA

Akçay, E.Y., Argun, Ç. ve Akman, E. (2011). AB’nin Tarihsel Gelişimi ve Ortak Dış ve Güvenlik Politikası, Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 3(4), 117-131.

Akdur, R. (2006). Sağlık Sektörü “Temel Kavramlar Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Durum ve Türkiye’nin Birliğe Uyumu. Ankara: Ankara Üniversitesi Yayınevi.

Akdur, R. (2008). Sağlık Harcamaları, Bilim ve Ütopya, 14:170.14-19.

Aktan, C.C. (2000). Türkiye Avrupa Birliği'nin Neresinde? İzmir: EGİAD Yayını. Aktan, C.C. (2004). Sağlık Bakanlığı Merkez Teşkilatı Yönetim Kapasitesinin

Değerlendirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması, (Yayınlanmamış Rapor), Ankara.

Altay, A. (2007). Sağlık Hizmetlerinin Sunumunda Yeni Açılımlar ve Türkiye Açısından Değerlendirilmesi. Sayıştay Dergisi, 64, 33-58.

Arslantaş, D. (2013). Temel Sağlık Hizmetleri. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.

Ataay, F. (2008). Neoliberalizm ve Devletin Yeniden Yapılandırılması:Türkiye’de Kamu Reformu Üzerinencelemeler. Ankara: Deki Yayınevi .

Atabey, E.S. ve Meriç, M. (2016). Sağlık Harcamaları ve Evrensel Kapsama Açısından Türk ve Alman Sağlık Sistemlerinin Karşılaştırmalı İncelenmesi, Sosyoekonomi, 24(29), 113-131.

Avrupa Birliği Başkanlığı. (2017). Avrupa Birliği'nin Kurumları, Erişim Tarihi: 12.02.2019, https://www.ab.gov.tr/avrupa-birliginin-kurumlari_45641.html. Ay, S. (2017). Türkiye’de Bireylerin Gelir Durumuna Uygun Sağlık Sigortası Modeli

Önerisi: Almanya Sağlık Sigortası Sistemi İle Mukayeseli Olarak. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Ticaret Üniversitesi, Finans Enstitüsü, İstanbul. Başer, D.A. ve ark. (2015). Etkin Sağlık Sistemleri İçin Güçlü Birinci Basamak,

56

Britanicca, (2019). European Union, Erişim Tarihi: 12.02.2019, https://www.britannica.com/topic/European-Union .

CVRIA. (2019). Court of Justice of the European Union, Erişim Tarihi: 12.02.2019, https://curia.europa.eu/jcms/jcms/index.html .

Çakır, Ö. D. (2016). Türkiye ve Avrupa Birliğinde Uygulanan Sağlık ve Finansman Plitikalarının Değerlendirilmesi. İstanbul : T.C. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Çiçek Ö. ve Öçal M. (2016). Dünya’da ve Türkiye’de İş Sağlığı ve İş Güvenliğinin Tarihsel Gelişimi, HAK-İŞ Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi, 5(11). Çoban, E. (2016). Avrupa Birliği'nde Alternatif Sağlık Politikasının AB Müktesebatı

Çerçevesinde İncelenmesi. (Yüksek Lisans Tezi). Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Durusoy, R. ve ark. (2011). İzmir’de ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına başvuran gebelerin aile hekimi tarafından izlenme sıklıkları ve etkileyen etmenler. Türkiye Halk Sağlığı Dergisi, 9(1), 1-15.

ECB. (2019). European Central Bank, Erişim Tarihi: 12.02.2019, https://www.ecb.europa.eu/euro/intro/html/map.en.html .

Erol, H., & Özdemir, A. (2014). Türkiye’de Sağlık Reformları ve Sağlık Harcamalarının Değerlendirilmesi. Sosyal Güvenlik Dergisi .

Europarl. (2019). European Parliament, Erişim Tarihi: 12.02.2019, http://www.europarl.europa.eu/portal/en .

European Council. (2019). Council of the European Union, Erişim Tarihi: 12.02.2019, https://www.consilium.europa.eu/en/ .

Eurostat. (2019). European Commission, Eurostat, Erişim Tarihi: 24.04.2019. https://ec.europa.eu/eurostat/web/health/data/database .

Fişek, N. (1997). Sağlık Hizmetleri ve İşçi Ailelelerin Sağlık Sorunları. Erişim Tarihi: 17.02.2019, http://www.ttb.org.tr/n_fisek/kitap_1/index.html.

Giray, Ü. (2007). Avrupa Birligi’nde Saglık Yönetimi. C. C. Saran içinde, Saglık Ekonomisi ve Saglık Yönetimi. İstanbul: Auro Yayınları.

Gök, S. (2012). Sağlık Harcamalarının Türkiye ve Avrupa Birliği Uygulamaları Açısından Değerlendirilmesi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Gönen, E. (2013). Avrupa Birliği Kurumları. Avrupa Birliği Hakkında Merak Ettikleriniz. İstanbul: Hiperlink Yayınları, 48-63.

Günuğur, H.(1995). Türkiye-AB İlişkileri Tarihçesi, Avrupa Birliği El Kitabı, Ankara: T.C. Merkez Bankası Yayını.

Güreşçi, E. (2006). Türkiye- Avrupa Birliği (AB) İlişkileri Sürecinde Kamuoyunun Tutumu ve Değerlendirilmesi. Doğuş Üniversitesi Dergisi, 7 (1), 72-85. Horvath, Z. (2007). Hand Book on The European Union, Hungary: Hungarian

National Assembly.

İstanbullu, İ.T. (2009). Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Türkiye’de Uygulanan Sağlık Politikalarının Kamu Hastanelerine Yansımaları. (Yüksek Lisans Tezi), Beykent Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

İKV. (2016). Türkiye Kamuoyunda AB Üyeliği Desteği ve Avrupa Algısı, İstanbul: İKV Yayınları.

Karagan, E. (2008). Bazı Avrupa Birliği Ülke Sağlık Sistemleri ile Türk Sağlık Sisteminin Karşılaştırılması. (Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

Kaya, A. (2013). Avrupa Birliği Hakkında Merak Ettikleriniz. İstanbul: Hiperlink Yayınları.

KESKİN, S. (2000). Yılından Sonraki Sağlık Sigortaları ve Almanya Örneği ile Karşılaştırılması, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2015

Kılavuz, E. (2010), Sağlık Harcamalarındaki Artış ve Temel Bakım Hizmetleri, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, s.29, 173-192. Kıraç, S. ve İlhan, B. (2010). Avrupa Birliği Oluşum Süreci ve Ortak Politikalar,

58

Milli Eğitim, 188, 191-201.

Koçkaya, G. ve ark. (2016). Türkiye Özel ve Kamu Sağlık Sigortacılığı Prim/Hasar- Sağlık Harcaması Değerlendirmesi. Sosyal Güvence Dergisi, 5 (9), 82-101. Orlu, C. Ve Köse, A. (2018). Türkiye ve İsviçre Genel Sağlık Sigortası Sistemlerinin

Kıyaslanması ve Türkiye İçin Yeni Bir Model Önerisi, Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 10(9), 303-329.

Öcek, Z. ve Soyer, A. (2007). Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Birikimimiz 2000- 2004 Türkiye Fotoğrafı. Ankara: Türk Tabipleri Birliği Yayınları.

OECD. (2019). OECD Statistics, Erişim Tarihi: 21.04.2019, https://stats.oecd.org/# Önder, Ö. R. (2017). Sağlık Hizmetleri Tanımı, Sınıflandırılması, Evrensel Boyut.

Erişim Tarihi: 12.02.2019,

https://acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php?id=13807.

Özdemir, S. (2001). AET, AT, Avr Toplulukları, AB, Roma A., Avr Tek Senedi, AB A., Maastricht A., Amsterdam A., Nice A. (Kavramlara İlişkin Açıklayıcı

Not), Erişim Tarihi: 12.02.2019,

http://www3.kalkinma.gov.tr/DocObjects/Download/2967/kavram.pdf . Özdemir, S. (2007). Küreselleşme Sürecinde Refah Devleti. İstanbul: İTO Yayınları. Özler, Z. (2009). Lizbon Antlaşması, İKV Değerlendirme Notu, 9.

Öztürk, Z. ve Karakaş, E.T. (2015). Avrupa Birliği’ne Üye Ülkelerde Sağlık Sistemleri Yönetim ve Organizasyon Yapısı Almanya, Fransa, İrlanda ve İngiltere Örnekleri. Uluslar arası Sağlık Yönetimi ve Stratejileri Araştırma Dergisi, 1(2), 39-59.

TC Sağlık Bakanlığı, (2004). TC Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi Eylem Planı.

Sargutan, E. (2005). Karşılaştırmalı Sağlık Sistemleri Yaklaşımı-Kavram, Metot ve Uygulamalar. Hacettepe Sağlık İdaresi , 109-111.

Şenyuva, Ö. (2009). Türkiye Kamuoyu ve Avrupa Birliği 2001-2008: Beklentiler, İstekler ve Korkular. Uluslararası İlişkiler, 6 (22), 97-123.

Tatar, M. (2007). Sağlık Politikası ve Politika Belirleme Süreci: Teori ve Türk Sağlık Politikalarına Genel Bir Bakış. C. C. Saran içinde, Sağlık Ekonomisi ve Sağlık Yönetimi (s. 418). İstanbul: Agora Kitaplığı.

T.C. Sağlık Bakanlığı (2018) , Sağlık İstatistikleri Yıllığı - 2017. Erişim Tarihi: 21.04.2019

https://dosyasb.saglik.gov.tr/Eklenti/30147,turkcesiydijiv1pdf.pdf?0

Temiz, Ö. (2014). Türk Hukukunda Bir Temel Hak Olarak Sağlık Hakkı. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 69 (1), 165-188.

Uysal, C. (2001). Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinin Tarihsel Süreci ve Son Gelişmeler. Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi, (1), 140-153.

World Bank. (2019). Current health expenditure per capita, Erişim Tarihi: 21.04.2019,

https://data.worldbank.org/indicator/SH.XPD.CHEX.PP.CD?end=2015&locations= DE-TR&start=2007&view=chart

Yardan, E.D., Demirkıran, M. & Kiremit, B. Y. (2016). Türkiye Sağlık Harcamaları Trendi, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9(1), 157-176 Yıldırım, H. H. ve Yıldırım, T. (2011). Avrupa Birliği Sağlık Politikaları ve Türkiye.

Ankara: Sağlık-Sen Yayınları.

Benzer Belgeler