• Sonuç bulunamadı

Aktarma Kavramı, Aktarma Sorunları ve Bu Alanda Yapılan Çalışmalar

bir dile çevirmek, tercüme etmek. 4. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak” anlamlarında verilmiştir(Türkçe Sözlük, 2005, s.61).

Aktarma, aynı dilin farklı lehçelerine dayanan yazı dillerinin metinlerini birinden diğerine çevirmektir.

Aktarma, kendine has kuralları ve standartlaşmış biçimleri olan bir yazı dilinden diğer bir yazı diline yapıldığı için çeviriye benzer; ancak farklı diller arasında değil de aynı dilin lehçeleri arasında yapıldığı için de çeviriden ayrılır(Karadoğan, 2004, s.9).

Aktarma işi kaynak dilden hedef dile aktarılacak metni seçmeyle başlar ve her iki lehçede var olan pek çok unsuru göz önünde bulundurarak dikkatle devam

ettirilecek bir süreç içerisinde gerçekleşir. Bu süreç için Mehman Musaoğlu şu açıklamaları yapmaktadır:

“Kaynak dil aktarılan, hedef dil ise aktarma yapılan dildir. Kaynak

metin, önce aktarılan dilden seçilerek alınır ve hedef dile aktarılır. Kaynak metnin hedef metne dönüştürülmesi, aktarma sürecini oluşturur. Aktarma sürecinde kaynak metin konu ve içerik bakımından incelenir. Kaynak ve hedef dillerdeki aynı ve farklı olan ve birbiriyle dil-üslûp varyantları ve yalancı eşdeğerlik oluşturan kelimeler, dil bilgisi unsurları, çeşitli dil bilgisel, leksik ve deyim bilimsel birleşimler, kelime gurupları, basit ve birleşik cümlelerin kullanımı, aktarılan dile ve düzenlenen metne göre belirlenir. Bunlar, metnin içeriğine göre seçilir, kaynak ve hedef dillerin ve metinlerin iç görünümlü kültürel bağlamında bilimsel olarak değerlendirilmekle aktarma sürecine alınır(Musaoğlu, 2009, s.219).”

Aynı dilin lehçeleri arasında dahi olsa aktarma yapılırken çeşitli sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu sorunları ulaştığımız çalışmalardan yola çıkarak genel hatlarıyla belirtmeye çalışacağız.

Araştırmacılar, çalışmalarında metin aktarma meselelerine bazı farklı yönlerden yaklaşsalar da Fatih Kirişçioğlu genel olarak şu şekilde sınıflandırmıştır;

a- Kelimelerde yalancı eş değerlik, b- Eklerde yalancı eş değerlik, c- Orijinal metnin aslını koruma, d- Orijinal metnin aslını uyarlama, e- Yanlış ek seçimi,

f- Atasözleri ve deyimleri yanlış aktarma,

g- Cümlenin ögelerini doğru düzgün yerleştirememe gibi hususlar üzerinde durmuşlardır(Kirişçioğlu, 2006, s.23-24).

Çiğdem Usta, lehçeler arası aktarma sorunları içinde imla ve noktalama hatalarını; küçük ve büyük harf kullanımı, noktalama işaretlerinin kullanımı, de bağlacının ve mi soru ekinin yazımı, birleşik kelimelerin yazımı, yanlış yazılan kelimeler başlıkları altında ele almıştır(Usta, 2008, s.668-691).

Mustafa Uğurlu, aktarma sorunlarını kelime hataları (aslını koruma, aslını uyarlama, yalancı eş değer kelimeler, anlam alanları tam örtüşmeyen kelimeler, anlam alanları hiç örtüşmeyen kelimeler, yanlış kelime seçimi, kelimeler arası uyumsuzluk, kelime eksikliği, ağız kelimeleri kullanma), yapı hataları (yalancı eş değer yapılar, kullanım alanı az örtüşen yapılar), dizim hataları (kelime dizimi ile

ilgili hatalar, istem hataları, kaynak lehçedeki istemden kaynaklan hatalar, kaynak lehçedeki istemden kaynaklanmayan hatalar, cümlede yapı bozuklukları, cümlede anlam bozuklukları) şeklinde sıralamıştır(Uğurlu, 2009, s.59-80).

Fatih Alkayış, karşılaştığı aktarma sorunlarını fiil kiplerinde karşılaşılan aktarma meseleleri, sıfat-fiillerde karşılaşılan aktarma meseleleri, zarf-fiillerde karşılaşılan aktarma meseleleri başlıkları altında toplamıştır(Alkayış, 2009, s.60-79).

Mehmet Kara, aktarma meselelerini kaynaklar(sözlükler, gramerler, aktarma sorunlarıyla ilgili bilimsel çalışmalar), aktarıcının durumu ve aktarmanın kilitlendiği noktalar(aktarıcının titizliği, aktarıcının bilgi ve kültür düzeyi, ana-hedef lehçenin karşılıklı iyi bilinmesi, ana lehçeye ait bir kelimenin hedef lehçede varmış gibi bazen aynen bazen de seslerin değiştirilerek aktarımı, yalancı eş değerler meselesi, hedef lehçeye ait uygun kelimelerin seçilmesi, yanlış ek tercihi, ana lehçede eksiz olduğu halde hedef lehçede ek isteyen yapılar, şiir aktarımındaki kayıplar, bazı ifadelerin diziliş sırasında görülen problemler, kural aktarma, yansımalı kelimelerin

aktarımındaki sıkıntılar, deyimlerin aktarımında karşılaşılan sıkıntılar, atasözlerinin aktarımındaki sıkıntılar, bitki ve hayvan adlarının çözümündeki yaklaşım, yanlış istem(valenz) seçimi, kişi adlarına gelen eklerin durumu), hayat tarzının farklılaşması şeklinde sıralamıştır(Kara, 2009, s.1056-1082).

Ünal Zal, aktarma sorunlarını aslını koruma, aslını uyarlama, yalancı eşdeğer kelimeler, yanlış kelime seçimi, kelimeler arası uyumsuzluk, kelime eksikliği, kelime fazlalığı, hedef lehçede olmayan kelime kullanma, yakın anlamlı kelime kullanma, ağız kelimeleri kullanma, dipnot kullanımı ile ilgili hatalar (dipnot gerektiren kelimeler, dipnot gerektirmeyen kelimeler) başlıkları altında ele almıştır(Zal, 2009, s.431-.455).

Ahmet Karadoğan, aktarma sorunlarını ek düzeyindeki hatalar (aslını koruma, aslını uyarlama, yalancı eş değer ekler, yanlış ek seçimi), kelime düzeyindeki hatalar (aslını koruma, aslını uyarlama, yalancı eş değer kelimeler, yanlış kelime seçimi, kelimeler arası uyumsuzluk, kelime eksikliği, kelime fazlalığı, hedef lehçede

olmayan kelime kullanma, yakın anlamlı kelime kullanma, ağız kelimeleri kullanma, özel adlardaki hatalar, ses yansımalı kelimelerdeki hatalar, edatların kullanımı ile ilgili hatalar, dipnot hataları), söz dizimi düzeyindeki hatalar (kelime dizimi ile ilgili hatalar, cümlede yapı bozukluğu, istem hataları, cümlede anlam bozukluğu, cümle eksikliği, cümle fazlalığı, cümleyi farklı anlamda aktarma), cümle üstü birimlerdeki

deyim seçimi, hedef lehçede olmayan deyim kullanımı, deyimi deyim ile aktarmama), şiir aktarımındaki hatalar (kaynak metne sadık kalmamaktan

kaynaklanan kafiye hataları, kelime tercihinden kaynaklanan kafiye hataları) şeklinde sınıflamıştır(Karadoğan, 2004, s.21-230).

Sedat Adıgüzel, eserlerin bir lehçeden diğerine nakledilmesini hangi kavramla karşılamak gerektiği sorununu ilk olarak ele almış, daha sonra eserlerin üslup özellikleri ve anlatım zenginliklerinin korunması sorununa değinerek Azerbaycan Türkçesinin vurgu, tonlama, ses ve söyleyiş özelliklerine tam hâkim olmadan, söyleyiş farklılıklarının anlama katacağı zenginlikleri hesaba katmadan yapılan aktarmaların da sorun meydana getireceği kanaatine varmıştır(Adıgüzel, 2012, s.51-56).

Aktarma işi kolay bir iş değildir, titizlik, dikkat, çaba ve özveri

gerektirmektedir. Aktarma işiyle uğraşanlar bu işin önemini ve ciddiyetini kavramış olacaklar ki aktarma ve aktarma sorunları üzerinde çokça durmuşlardır. 1990’larda, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra hız kazanan aktarma çalışmaları çeşitli sorunları da beraberinde getirmiştir. Kaçınılmaz olan aktarma sorunları da üzerinde çalışılması gereken bir konudur ki araştırmacılar tarafından tezlere ve makalelere konu edilmiş ve hâlâ da edilmektedir. Aktarma sorunları üzerine yapılan çalışmalar aşağıdakilerdir:

Prof. Dr. Çetin Pekacar danışmanlığında Yasemin Altınışık tarafından hazırlanan “Kırgız Türkçesinden Yapılan Edebi Çevirilerde Kültürel Ögelerin Aktarımı -Sıngan Kılıç Romanı Örneğinde-” adlı yüksek lisans tezinin birinci bölümünde aktarma sorunları üzerine yapılan çalışmalara yer verilmiştir. Biz de bu bilgiler ışığında aktarma sorunları üzerine yapılan çalışmaları ele alacağız.

Ülkemizde, Çağdaş Türk Lehçeleri alanında bilimsel anlamda ilk çalışmaları başlatan Ahmet B. Ercilasun, lehçeler arası aktarma sorunlarına da değinen ilk bilim adamlarındandır. O, Türk lehçelerini anlayabilmek için dikkat edilmesi gereken önemli noktalara değindiği makalesinde Türk lehçelerini ses, şekil ve kelime hazinesi bakımından karşılaştırılmıştır(Ercilasun, 1992).

Ercilasun, 1994 tarihinde II. Türk Dünyası Yazarlar Kurultayı’nda sunduğu “Lehçelerden Türkiye Türkçesine Aktarma” adlı bildirisinde de, özellikle şiirlerin aktarılmasında ahengin ve kafiyenin bozulmaması için bazı kelimelerin aynen alınıp dipnotta açıklanması gerektiğini belirtmiş; Türk dünyasının ve Türk lehçelerinin birbirine yakınlaşması için aktarmalarda deyimlerin olduğu gibi alınmasının ve

anlamı bilinemeyecek olan bazı kelimelerin de dipnotta açıklanmasının doğru olacağını savunmuştur(Ercilasun, 1994).

A.Resulov’un “Akraba Diller ve ‘Yalancı Eş Değerler’ Sorunu” adlı makalesi, Türk lehçeleri arasında yalancı eşdeğerlik konusundan bahseden bir çalışmadır. Müellif, makalesinde Azerbaycan Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasındaki yalancı eş değer kelimeler üzerinde durarak konuyu açıklamaya çalışmıştır(Resulov, 1995).

Fatma Özkan, 1996 yılındaki 3.Uluslar Arası Türk Dil Kurultayı’nda sunduğu “Bugünkü Türk Lehçelerindeki İletişimi Zorlaştıran Kelimeler” adlı bildirisinde, Türk lehçelerinde aynı kökten gelen veya farklı köklerden gelen sesteş ya da lehçeler arası ses denklikleriyle sesteş gibi görünen kelimelerin farklı anlamlarda

olabileceklerini savunarak aktarmada yalancı eş değer kelimeler üzerinde durmuştur(Özkan, 1996).

Nurettin Demir, 1997 yılında yayımladığı “Bir Tuva Masalının Türkiye Türkçesine Aktarılması” adlı yazısında, bir Tuva masalını Türkiye Türkçesine aktarırken kullandığı yöntemden bahsederek metnin aktarımını cümleler hâlinde, özgün biçimiyle alt alta vermiştir. Demir, bu çalışmasında kullandığı metottan bahsederken Türk lehçeleri arasındaki kelime eş değerliği ve yalancı eş değerlik konularını da ele almıştır(Demir, 1997).

Mustafa Uğurlu, Uluslar Arası Sözlükbilim Sempozyumu’nda sunduğu “Türk Lehçelerinin Aktarımında Valenz Sözlüklerinin Önemi” başlıklı bildirisinde, Türk lehçeleri arasındaki farklılıkları “ses farklılıkları, kelime hazinesindeki farklılıklar, yapı farklılıkları, dizim farklılıkları” başlıkları altında inceledikten sonra fiil tabanının istemi(Valenz) konusu üzerinde durmuş ve Türk lehçeleri arasında istem farklarının aktarma meselelerine yol açacağını vurgulamıştır(Uğurlu, 2001).

Mustafa Uğurlu, “Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Meseleleri ve 'Abay Yolu' Romanı” adlı çalışmasında,“Abay Yolu” romanının aktarmasından hareketle iki lehçe arasında aktarma yaparken karşılaşılabilecek sorunları ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Çalışmasının sonunda; Kazak ve Türkiye Türkçesi arasında yapılacak bir aktarmada "kelime", "yapı" ve "dizim" yönünden aktarma sorunlarıyla

karşılaşılacağını tespit etmiş; bu hatalara düşmemek için önerilerde bulunmuştur(Uğurlu, 2009).

birbirlerine 'kavram alanı' bakımından denk olma durumunu ifade etmiş, Türk lehçeleri arasında yapılacak aktarmaların başarılı olabilmesinin, “kaynak lehçe”deki bir kelimenin “hedef lehçe”deki eş değerinin bilinmesi ve kullanılmasına bağlı olduğunu belirtmiş; kelime eş değerliğini “birebir”, “bire çok” ve “bire hiç” başlıkları altında incelemiştir(Uğurlu, 2004).

Aysel Baytok, Kırgızcadan Türkçeye Çeviri Meseleleri adlı yüksek lisans tezinde, aktarma konusunda ayrıntılı biçimde bilgi vererek Kırgız Türkçesinden Türkiye Türkçesine yapılan aktarmalarda karşılaşılan sorunları incelemiştir. Baytok, bu tezinde edebi metin çevirisi için Cengiz Aytmatov’un Cemile ve Kızıl Elma adlı hikâyelerini ve bunların Refik Özdek tarafından yapılan Türkçe çevirilerini; şiir çevirisi için Manas Destanı ile Emine Gürsoy Naskali tarafından yapılan Türkçe çevirisini; bilimsel metinlerin çevirisi için de Yudahin’in Kırgızca Sözlüğü’nün Abdullah Taymas tarafından yapılan Türkçe çevirisini esas almıştır. Baytok, bu teziyle gerek Türkiye’de gerekse Türkiye dışında yapılan çalışmaları iyi bir şekilde taraması neticesinde çeviri sorunları konusunda ayrıntılı bilgilere yer

vermiştir(Baytok, 2003).

Dilek Ergönenç Akbaba, "Nogay Türkçesi ve Türkiye Türkçesi Arasındaki Yalancı Eş Değerler" adlı makalesiyle Nogay Türkçesi ile yazılmış eserlerden tespit edilen yalancı eş değer kelimeleri listeleyip örnekler vererek yalancı eş değerlik konusunu ele almıştır(Ergönenç, 2007).

Mehman Musaoğlu ve Ünal Zal, aktarma meseleleri üzerine son yıllarda çalışan isimlerdendir. Mehman Musaoğlu, "Türk Dünyasında Aktarma Çalışmaları ve Kemal Abdulla’nın Eserleri Türkiye Türkçesinde" başlıklı makalesinde aktarma bilimi kavramını bilişsel ve bilişimsel algılama temelinde ele almış; kaynak ve hedef metinlerin bilişsel eksende lengüistik incelenmesi üzerinde durmuştur(Musaoğlu, 2009).

Ünal Zal ise “Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Meseleleri ve ‘İki Ağaç’ Şiir Kitabı Üzerine” adlı makalesinde Türkmen şair Gurbannazar Ezizov’un İki Ağaç adlı şiir kitabının Türkiye Türkçesine aktarılmasından hareketle şiir türündeki eserlerin aktarımında karşılaşılan aktarma sorunlarını belirlemeye çalışmış ve bu tür

hatalardan kaçınılması için bazı önerilerde bulunmuştur. (Zal, 2009)

Türk lehçeleri arasındaki aktarma konusunda yazılmış bu önemli çalışmalara ek olarak aşağıdaki çalışmaları da zikretmek yerinde olacaktır.

Prof. Dr. Çetin Pekacar’ın danışmanlığında, Yasemin Altınışık tarafından hazırlanan “Kırgız Türkçesinden Yapılan Edebi Çevirilerde Kültürel Ögelerin Aktarımı -Sıngan Kılıç Romanı Örneğinde-” adlı yüksek lisans tezinde, aktarma sorunlarıyla ilgili yapılan çalışmalardan farklı olarak kaynak dili konuşan halkın kültüründe olup da hedef dili konuşan halkın kültüründe olmayan ögelerin aktarımı ele alınmıştır. Bu çalışmada, Kırgız Türklerinin kültüründe yer alan fakat Türkiye Türklerinin kültüründe bulunmayan kültürel ögelerin aktarılmasında karşılaşılan sorunlar, Kırgız yazar Tölögön Kasımbekov’un ünlü Sıngan Kılıç romanının Dr. Saadettin Koç ve Dr. İbrahim Atabey tarafından Türkiye Türkçesine yapılan aktarması olan Kırılan Kılıç üzerinden ele alınmıştır. Çalışmada kültürel ögeler; askerlik ve savaş ile ilgili kültürel ögeler, din ile ilgili kültürel ögeler, günlük yaşamla ilgili kültürel ögeler, hayvancılıkla ilgili kültürel ögeler, idare ve hukukla ilgili kültürel ögeler, milli oyunlar, müzik, eğlence ile ilgili kültürel ögeler,

merasimle ilgili kültürel ögeler, saray ile ilgili kültürel ögeler başlıkları altında incelenmiştir(Altınışık, 2010).

Ahmet Karadoğan’ın “Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Sorunları(Türkmen Türkçesi-Türkiye Türkçesi Üzerine Bir İnceleme)” adlı doktora tezinde Türk

lehçeleri arasındaki aktarma sorunları incelenmiş, çalışma, aktarma hatalarına ek, kelime, söz dizimi, cümle üstü birimler ve deyimler gibi çeşitli başlıklar altında sınıflandırılmış ve temel hata tipleri tespit edilmeye çalışılarak konu, her hata tipi için 8-10 örnekle açıklanmaya çalışılmıştır(Karadoğan, 2004).

Mehman Musaoğlu’nun “Türkçede Çeviri ve Aktarma” adlı makalesinde çeviri ve aktarma arasındaki ortak ve farklı yönler üzerinde durulmuştur. Çalışmada, yabancı dillerden yapılan çevirilerin sonucunda, Türkiye Türkçesinde oluşan

dil-kullanım gelişmelerine ve değişimlerine bağlı olarak ortaya çıkan bazı

sözlüksel-dilbilgisel ve yazım sorunlarından bahsedilmiş, bunların çözümlenmesi için önerilerde bulunulmuş ve dilbilimsel bir proje sunulmuştur. Ayrıca makalede aktarma bilimi kavramının bazı ilkeleri belirlenmiş, Türkmen yazar Annaguli Nurmemmet’in Türkiye Türkçesine çevrilmiş eserlerinden örnekler

verilmiştir(Musaoğlu, 2003a).

Çiğdem Usta’nın “Lehçeden Lehçeye Aktarma Sorunlarına Ek: İmla ve Noktalama Hataları” başlıklı makalesinde genel itibariyle üzerinde durulan aktarma sorunlarından farklı olarak aktarmalarda imla ve noktalama hataları üzerinde

durulmuş, ortaya atılan fikir Türkmen Türkçesinden örneklerle somutlaştırılmaya çalışılmıştır(Usta, 2008).

Sedat Adıgüzel, “Azerbaycan Türkçesi ve Türkiye Türkçesi Arasında Aktarma Üzerine Bazı Problemler” adlı makalesinde lehçeler arası aktarmanın zorluğundan bahsetmiş ve aktarma yapan kişinin kaynak lehçe ve hedef lehçenin kelime hazinesi ve söyleyiş özelliklerine hakim olması gerektiğini vurgulayarak aktarma işinin bu açıdan önemi ve karşılaşılan sorunlar üzerinde

durmuştur(Adıgüzel, 2012).

Ünal Zal’ın “Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Meseleleri ve Kültürel Ögelerin Aktarılması Üzerine” başlıklı makalesinde kaynak lehçe olarak bazı Türk lehçeleri, hedef lehçe olarak ise Türkiye Türkçesi seçilmiş ve Türk lehçelerinde olup da Türkiye Türkçesinde karşılığı olmayan kültürel ögelerin aktarımında karşılaşılan problemler üzerinde durularak bazı önerilerde bulunulmuştur(Zal, 2010).

M. Fatih Alkayış, “Çağdaş Türk Şiveleri Arasında Aktarma Meseleleri (Yeni Uygur Türkçesi-Türkiye Türkçesi Örneği” adlı makalesinde Uygur Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasındaki aktarma meselelerini fiil kipleri, sıfat-fiiller, zarf-fiiller başlıkları altında ele almıştır(Alkış, 2009).

Mehmet Kara, “Lehçeler Arası Aktarmalarda Temel Sorunlar” adlı

makalesinde aktarma sorunlarını “klasik aktarmalarda görülen sorunlar” ve “makine aktarmalarında karşılaşılan sorunlar” ana başlıkları altında detaylı bir şekilde ele almıştır. Bu başlıklar altında incelediği sorunları çözmek için anlamları bire bir verilmiş sözlüklerin ve karşılaştırmalı gramer kitaplarının hazırlanmasının yanı sıra aktarıcının bilgi ve kültür düzeyinin yeterliliğinin, işini yaparken titiz bir yapıya sahip olmasının gerekliliği üzerinde durmuştur(Kara, 2009).

Hanife Alkan, “Lehçeler Arası Aktarmalarda Yalancı Eş Değerler Sorunu (Türkiye Türkçesi-Özbek Türkçesi-Yeni Uygur Türkçesi Fiil Örneği)” adlı

makalesinde yalancı eş değerlik sorunu üzerinde durmuştur. Özbek ve Yeni Uygur Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasındaki yalancı eş değer fiiller tespit edilerek bunlar arasındaki anlam farklılıklarına dikkat edilmiştir. Bu farklılıkların anlambilimsel olayların etkisiyle meydana geldiği vurgulanmıştır(Alkan, 2012).

Fatih Kirişçioğlu tarafından yapılan bir araştırmada Gazi Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümü öğrencilerine değişik zamanlarda Türkmen Türkçesiyle yazılmış üç farklı metin verilmiş,

öğrencilerin bu metinleri Türkiye Türkçesine aktarmaları istenmiştir. Bu araştırma sonucunda Kirişçioğlu’nun “Türkmen Türkçesinden Türkiye Türkçesine Yapılan Aktarmalarda Karşılaşılan Bazı Problemler” adlı makalesinde öğrencilerin metin aktarma sırsında en çok yaptıkları hatalar belirlenerek hata tipleri ortaya

Benzer Belgeler