• Sonuç bulunamadı

2.2. BAĞIMLILIĞIN TANIMI VE ÖNEMİ

2.2.1. AKILLI TELEFON BAĞIMLILIĞI

2.2.1.1. Akıllı Telefon Tarihçesi

İlk cep telefonu görüşmesinin Finlandiya da gerçekleştirildiği, 1992 yılında ise ilk sms’in gönderildiği yapılan çalışmalarda görülmüştür. 3 Nisan 1973 yılında Graham Bell bulduğu cep telefonu ile ilk görüşmeyi yapmış, görüşme yaptığı bu telefon ise tuğla gibi, 850 gr. araştırıldığından da, 25 cm yüksekliğinde, 8 cm derinliğinde ve 4 cm genişliğindeydi.78

Communicator (konuşma aygıtı) olarak adlandırılan ilk cep telefonlarının mucidi Martin Cooper’dır. Cooper bir prototip geliştirerek taşınabilir mobil telefonlar üzerinden ilk aramasını nisan 1973’te gerçekleştirmiştir. Fakat bu icat 80’lere kadar ticari bir amaçla kullanılmamıştır. 80’lerden sonra ise sadece zenginler ve iş adamları yüklü miktarlar ödeyerek bu cihazlara sahip olmaya başlamışlardır. Bu mobil cihazların pazara sürülen ilk kuşağı (1G) analog teknolojinin uygulandığı telefonları betimlemek için kullanılmaktadır. Bu telefonlar, çeşitli istasyonları içeren bir cep telefonu şebekesinin oluşturulması temeline dayanır ve sabit telefonlarla gerçekleştirdiğimiz konuşma ediminin mobil hale gelmesini sağlar. 1980’lerin sonunda

76 Doğan, a.g.e., s. 1-2

77Ali N. Babaoğlu, Uyuşturucu ve Tarihi: Bağımlılık Yapan Maddeler, Kaynak Yayınları, 1997, s.150 78Kayabaş, a.g.e., s.176-201

25

dijital sistemlerin daha fazla değer kazanmasıyla birlikte, mobil telefonlar dijital teknolojilerle birleştirilerek, onlarla uyumlu hale getirilmiştir. Bu durum cep telefonlarının ikinci kuşağının (2G) gelişmesine neden olmuştur. 2G teknolojisi, mobil telekomünikasyon için küresel sistem üzerine (GSM) dayanmakta ve kullanıcıya çeşitli faydalar sağlamaktadır. Üçüncü kuşak (3G) telefonlar 2000’lerin başlarında kullanılmaya başlanmıştır. Akıllı telefonların ilk versiyonu olarak da tanımlanabilen 3G telefonlar veri kapasitesinin ve hızın artmasına olanak sağlamaktadır. Bunlara ek olarak dijital fotoğraflar, mp3 dosyaları ve multimedya mesajları gibi daha farklı servislerin de kullanımına olanak tanımaktadır. Dördüncü kuşak (4G) olarak adlandırılan akıllı telefonlar ise kolay ve hızlı internet erişimi ve video akışı gibi servisleri sağlayarak cep telefonu kullanımını çok daha farklı bir boyuta taşımıştır.79 Özellik 4G teknolojisinin sağladığı hızlı internet erişimi, akıllı telefonların zaman ve mekan sınırını ortadan kaldıran, mobil bir bilgisayar olarak kullanılmasına olanak tanımıştır. Bu telefonlar üzerinden internete bağlanmanın kolaylaşması ise onların kullanım oranında muazzam bir artış sağlanmasında önemli bir rol oynamıştır.

Geçmişten şimdiye kadar telefon birçok değişim düzeylerinden geçmiştir. Avrupa Telekomünikasyon Standartları Komitesi 1982’de adı GSM olan Global Systems Mobile’ı oluşturmuş, GSM Avrupa birliği tarafından 900 Mhz frekansında çalışması için gerekli çalışmalar yapıldı ve takip eden senede bunu karara bağlayıp hayata geçirdiler. Avrupa’da 1988 ve 1989 senelerinde yapılan araştırmalar sonucunda 1991 de adeta GSM’in merkezi haline gelen Finlandiya’da Nokia’nın 1011 model telefon üretilerek ilk konuşma yapılmıştır.80

Günümüzde bilgisayar teknolojisini takip eden cep telefonu teknolojisi, iletişim teknolojileri içinde mobil iletişim biçimi olarak ortaya çıkmaktadır. Mobil kavramı ise sözlükte devingen, gezgin, gezer karşılığını bulmaktadır. Mobil telefonların günümüzde yaygın bir şekilde kullanılması ve iletişimin vazgeçilmez elemanlarından birisinin olmasının nedenleri arasında şu özellikler öne çıkmaktadır. Birinci özellik olarak, mobil telefonların kullanıcılar tarafından kolay taşınabiliyor olması, kullanıcıyı mekânda sınırlılıkları ortadan kaldırıyor olması ve kullanıcının her an yanında taşıyor olmasıdır. İkinci özellik olarak, mobil telefonların kişisel bir araç olarak kullanılabiliyor olması gösterilebilir. Mobil telefon kullanıcısının, telefonun fonksiyonel özelliklerini,

79 Eugenia Siapera, Understanding New Media, London: Sage, 2012, s.147-151

80Funda Başaran, İletişim Teknolojileri ve Toplumsal Gelişme: Yayılmanın Ekonomi Politiği, Ütopya Yayınevi, Ankara, 2010, s.252-256

26

ekran renklerini, zil sesi tonlarını, mesaj ayarlarını kendi gereksinimleri ve hoşlantıları doğrultusunda ayarlayabilmesi bireysel bir araç olmasını sağlamaktadır.81

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte iletişim ve bilgi teknolojinin hızlı ilerleyişi devam etmekte ve mobil telefonlar, sosyal paylaşım siteleri ve internet toplumsal hayatın önemli bir parçası haline gelmiştir. Cep telefonlarının bu kadar yoğun bir şekilde toplumun içinde yer edinmesinin nedeni mobilite özelliğinin olmasıdır. Bu özellik sayesinde telefon kişinin her alanına girmesini kolaylaşmıştır. İkinci bir özellik olarak da cep telefonlarının erişilebilirliğidir. Genellikle bireyler yanlarında telefonları olmadığında eksiklik hissedebilirler ve bu durum onların kendilerini yalnız hissetmelerine sebep olabilir.82

Yapılan çalışmalar bireylerin telefonları yanlarında olduğunda kendilerini çok daha güvende hissettiklerini göstermektedir. Hatta telefon yanlarında olduklarında normal zamanda gidemeyecekleri ve tehlikeli gördükleri yerlere bile gidebiliyorlar. Günümüzde mobil telefon kullanımı, gündelik hayatın ihtiyacı haline gelmiştir. İlk çıktığı zamanlarda kişiler tarafından sadece telefon görüşmesi ve kısa mesaj gönderimi gibi fonksiyonları içeren mobil telefonlar günümüzde büyük bir değişim sürecine girmiştir. Mobil telefonun, başkalarını aramak, mesajlaşmak, oyun oynamak, internete bağlanmak, müzik dinlemek, istenilen zamanda aile veya arkadaşlara ulaşmak gibi fonksiyonel özelliklere sahip olması, kişi hayatında vazgeçilmezler arasına girmesini sağlamıştır. Özellikle gençler arasında kullanımı daha yaygın olan cep telefonları, kişinin hem sosyal hem de duygusal gelişimi üzerinde etkili olmaya başlamıştır.83

Bazı çalışmalara göre cep telefonunun kullanıcılarının daha çok gençler olması aslında gelişen ve yenileşen teknolojiye kolay ayak uydurmalarından kaynaklanmaktadır. Bir diğer sebep de aslında ebeveynlerin çocuklarına istedikleri anda kolayca ulaşabilmelerine olanak sağlamasıyla alakalı olabilmektedir. Böylece ebeveynler çocuklarını daha güvende hissedebilmekte ve herhangi bir tehlike durumunda onlara kolayca ulaşabileceklerini düşünmektedirler. Aynı zamanda gelişen teknolojiyle birlikte ortaya çıkan kimi programlarla ebeveynler çocuklarının bulundukları konumları bulabilmekte ve böylece onlar üzerindeki denetimi sağlayabilmektedirler. Ancak bu durum bazı durumlarda birtakım problemleri de

81Özaşçılar, a.g.e., s.19-20

82Kayabaş, a.g.e., s.176-201

83Fırat Ertem, Cep Telefonu Kullanımının İnsan İlişkilerine Etkisi, Haliç Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2006, s.25-26. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi)

27

yanında getirebilmektedir. Özellikle aileleri tarafından kontrol edilmeyen küçük yaştaki çocuklar cep telefonu kullanırken cinsel istismara uğrayabilmektedir. Bu durum ise aileler durumu fark eden kadar ya da fark etmedikleri için çocuklarda ruhsal bazı sorunlara neden verebilmektedir.84

Benzer Belgeler