• Sonuç bulunamadı

2. TURİZMDE AKILLI SİSTEMLER VE YENİ MEDYA

2.2. Akıllı Sistemler ve Temel Prensipleri

Akıl yani zeka, etkileşim için kanalları kullanmak, bu kanallardan bilgi edinmek ve o bilgiyi korumak, deneyimlerden faydalanarak bu bilgiyi işlemek

47 ve yeni bir durum karşısında hızlı ve başarılı cevap verebilmek için gerekli olan kavrama yeteneğidir (Rudas ve Fodor, 2008). Sistem ise; tüm bu kavrama yeteneğinin gerçekleşmesi adına girdiler için tasarlanan kanallardan (fiber hatlar, mobil hatlar, uydu hatları vs.) işlemler için tasarlanan makinelerden (veritabanları, yazılımlar, bilgisayar teknolojileri, okuyucu ve tarayıcı sistemler, algılama sistemleri, işlemciler ve diğer donanımlar) ve çıktılar için

tasarlanan medyalardan (sinyal sistemleri, görüntüleme teknolojileri, baskı

teknolojileri vs.) oluşan bir mimaridir. Akıllı sistemler, algılayan, öğrenen, sebep sonuç ilişkisi kurabilen ve eylemselliği destekleyen bir türde sistem olmasının yanı sıra (IEEE Computer Society, 2011); kullanıcı dostu, yetenekli, etkili, uyarlanabilir, karmaşık çevresel örgüleri çözümleyebilen (Institute for Integrated Intelligent Systems, 2011), dayanıklı ve işbirliği yeteneği dolayısıyla diğer sistemlerle uyumlu (NASA, 2011) bir yapıyı da barındırmaktadır. Krishnakumar (2003) da akıllı sistemleri, teknolojinin çeşitli kategorileri içinde esnek, uyumlu ve öğrenme yeteneği olan, zamansal bir dinamiklikte çalışan, akıl yürütebilen, belirsiz veya kesin olmayan bilgiler üzerinde bile yönetme yeteneği olan yapılar olarak betimlemiştir. Avrupa Komisyonu akıllı sistemlerin yalnızca kompleks davranışsal zincirin desteklemesi için değil çeşitli kültüre sahip tüm sosyal kitlelerin beklentilerine hitap eden ve onların öngörülemeyen davranışlarını ortaya çıkarması için tasarlanan bir yapı olduğunu tanımlamıştır.

Akıllı sistemler yazılım, strateji ve teknolojinin planlı şekilde entegreleşmesiyle meydana gelen bir bütündür. Bu teknolojik bütünleşme, planlı şekilde sınırlanmış bir alandaki tüm çevresel iletişimi ve geribildirimleri toplayarak eylemler için veri yığınlarından bilgiler oluşturmaktadır (Fritz, 2006). Bilginin daha yoğunluklu kullanıldığı ve erişilebilir olduğu artan rekabetçi dünyada dev miktarda veriyi analiz edebilen ve doğru karar verebilen yeni akıllı sistemlere büyük bir ihtiyaç vardır. Bu sistemler borsa verilerini analiz edip sağlam tahminler yapabilir, belirsiz bir ortamda fabrika ürünlerini kontrol edip mükemmelleştirebilir, insan emeğinin kullanımında risklerin olduğu ortamlarda kullanılabilir, ulaşım güvenliğini geliştirebilir, yaşlıların ve engellilerin yaşam kalitesini arttırabilir, veri yığınları içinde filtrelemeler yaparak öneriler geliştirme gibi sayısız işlemler yapabilir. Akıllı sistemlerin sağladığı bu işlemler ve hizmetlerin nasıl gerçekleştiğini bilmek ve prensiplerini anlamak bu alanın ne kadar önemli olduğunu anlamaya yetecektir.

48

Fakat geleceğe yönelik stratejiler oluşturmak için akıllı sistemlerle ilgili ayrıntılı detayları bilmek gerekmektedir. Dünyanın en çok kullanılan akıllı sistem tasarımcısı şirketlerinden IBM, Microsoft, Oracle ve SAP, yakınsama deneyimli danışmanlık hizmeti (convergence’ experienced consultants) altında bilgi yönetimi için teknolojik stratejiler sunup her sektör ve sürece özgü bilgi yönetim sistemleri geliştirmektedir. Tasarlanan akıllı sistemler prensip olarak birbirine bağlı birçok sunucu bilgisayar, modül ve bileşenden oluşan (distributed networks) kompleks bir ağdır. Bu ağ içerisinde bazı modül ve bileşenlerden bahsederek temel olarak akıllı sistemlerin prensiplerini anlayabiliriz. Akıllı sistemlerin en önemli sunucu bileşeni OLAP (On-Line Analytical Processing), Qbe Cube denilen veritabanı küplerinden verileri çeken (ETL) ve çok boyutlu ilişkilerle dolu verilerden anlamlar çıkarmaya çalışan bir yapıdadır. Veri madenciliği ve trend analizi gibi işlerde yoğun olarak kullanılan OLAP genel olarak çok boyutlu verileri incelemek için ilişkisel sorguları kullanabilen ve bunlara hızlı cevaplar verebilen bir sunucu bileşenidir. OLAP verileri 3 boyutlu veya daha fazla boyutlu küpler üzerine işler ve “writeback” olarak adlandırılan yapıyla sürekli günceller. OLAP veriler üzerinde sürekli gerçekleştirdiği işlemlerle (slicing, dicing, rollup, drilldown) en küçük değişime duyarlı bir erken uyarı sistemi gibidir. OLAP sunucularının ilişkisel (ROLAP), çoklu boyutsal (MOLAP) ve karşılaştırmalı sistemler (OLTP) gibi türleri olup iş zekasını geliştirmek için çeşitli alternatifler sunabilmektedir.

49

Kaynak: Yanık, 2009

50

Akıllı sistemlerin diğer önemli ve çok kullanılan bileşeni KPI yani anahtar performans göstergeleridir. Özellikle online yapılar üzerinde çeşitli sorgular yaparak performans ve trend grafikleri oluşturur. Bu grafikler daha sonra “whatif” denilen analizle işlenerek bir risk analiz raporu yaratılır. Her bir rapor ilgili sanal sistemlere aktarılarak manüel veya otomatik olarak süreçleri kontrol eder (Yanık, 2009). Akıllı sistemler konusu oldukça geniş ve bu tezin sosyal bilimler sınırlarını aşan bir teknik altyapıyı barındırmaktadır. Bu nedenle doktora tezinin bu bölümünde akıllı sistemlerle ilgili daha fazla ileri teknik detaylar verilmeyip şekil 2.1’de sunulduğu üzere sadece süreçlerin nasıl aktığıyla ilgili bir akış verilecektir.

Akıllı sistemlerin zekası çoğunlukla insan zekasıyla karşılaştırılır ve değerlendirilir. Mesela; Turing Testine göre (Oppy ve Dowe, 2011) bir insanla yapılan etkileşim ile sistemler arasındaki etkileşim arasında fark yoktur. Teoride sunulan bu etkileşimsel mantık, sistemi dizayn eden tasarımcının kendi iletişimsel sistemini modelleyerek yazılıma çevirdiği ve aslında teknolojik etkileşimin sosyal etkileşimin bir kopyası olduğu mantığına dayandığı düşünülebilir. Fakat insan etkileşimi sanıldığı gibi yalnızca mantıksal (logical) bir süreçle değil duygusal (emotive) ve ruhsal (inner) bir süreçle meydana gelir. Makineler yalnızca duyu organlarımızın yeteneklerini kopyalayarak algıladığı verilerden etkileşim yaratırken; insanlar algıların ötesinde olgular yaratabilecek duygusal ve ruhsal erdemleriyle farklı gerçekliklere ve farklı etkileşim biçimlerine ulaşabilmektedir. Doktora tezinin giriş bölümünde risk algısı ile ilgili Slovic (2011)’in verdiği örneklerde duyu organlarının sunduğu pozitivist gerçeklikler dışında da bir gerçekliğin olduğu açıklanmıştır. Aslında fütüristler ve ütopyanlar gelecekte yazılımların tüm veritabanlarına ulaşabileceklerini ve zamanla kodlardaki kompleks örgülerin birleşerek bir ruhu oluşturabileceğinden açık açık bahsetmektedirler. Bu düşünceler Ben Robot (I, Robot, 2004) filminde Viki ve Kartal Göz (Eagle Eye, 2008) filminde Aria adlı süper bilgisayarların gerçekleştirdiği olaylarla sanatsal olarak dile getirilmiştir. Günümüzde başlanılan bigdata projeleriyle ulaşılmak istenen temel gaye bu hayallerin arkasında gizlidir.

Akıllı sistemler aslında tüm teknolojik birikimin yapısında yer alan ve bu teknolojilere zamansal dinamiklik, öğrenme yeteneği ve kesin olmayan bilgiler üzerinde bile yönetme yeteneği kazandıran bir yapıdır (Krishnakumar, 2003). Akıllı sistemler tüm teknolojileri bir orkestra gibi çalıştıran (uyumlu ve

51 esnek), doğru melodiler oluşturan (içerik yaratma ve analizi) ve izleyicisinin tepkilerini toplayıp çözümleyen (geribildirim ve yorumlama sistemi) yazılım tabanlı bir üst teknolojidir. Günümüzdeki elektronik teknolojileri, yeni medya araçlarını ve özellikle aktif kullandığımız sosyal ağlar gibi tüm web 2.0 ürünlerini değerli kılan temel şey bu teknolojilerin know-how gücü yani akıllı sistemler temelidir. Televizyonu Smart TV yapan, telefonu akıllı telefon yapan, afiş gibi baskı ürünlerini etkileşimli uygulamalara (digital signage) çeviren ve klasik mağazaları bir “mashops” alanlarına çeviren dönüştürücü güç, akıllı sistemlerdir. Akıllı sistemlerin çalışma mantığında temel gereksinim, odaklanılan çevreden istenilen girdileri toplayabilecek, anlayabilecek, taşıyabilecek, karşılaştırabilecek ve işleyebilecek bir çalışma modelinin tasarlanmasıdır (Meystel ve Messina, 2000). Bu nedenle bir akıllı sistem olarak yeni medyaların etki alanını ve yaratacağı dönüşümleri öngörebilmek için var olan bu yakınsamayı çözümlemek gerekmektedir.