• Sonuç bulunamadı

2.5. Ahlak Eğitimi

2.5.1. Ahlak Eğitimi ve Okul

Bireyin kişilik ve karakterini olumlu yönde etkilemek eğitimin görevlerinden biridir. İnsanın kişilik ve karakterini aileden sonra okul etkilemektedir. Bireyin okuldaki faaliyetleri toplumla uyum içinde yaşamasında etkili olur (Varış, 1998:160). Okullar eğitim açısında vazgeçilmez kurumlardır. Okullar kadar yaygın eğitim veren başka bir kurum yoktur. Yaşadığımız dönemde ortaya çıkan olaylar aileleri ve eğitimcileri akademik başarının yanında sosyal hayatta başarılı olan, sağlıklı kararla alabilen özgüveni oturmuş doğruluktan ayrılmayan bireylerin yetişmesiyle başarılı

olunacağını düşünmeye ve çalışmalar yapmaya yöneltmiştir (Aydın ve Gürler, 2012:46).

Ahlak eğitiminin bir ders olarak okutulmasına bazı çevrelerin karşı çıkmasına rağmen genel manada okutulmasına karşı çıkılmamıştır. Bu fikirlere karşın dünyada ahlak eğitimi bazen din derslerinde bazen ders konularının içinde bazense ders olarak okutulmaktadır (Aydın, 2008:62).

Günümüzde ahlak eğitiminin okullarda verilmesi önem kazanmaktadır. Günümüz toplumunda giderek büyük sorunlara sebep olacak şiddet ve madde bağımlılığı gibi sorunları çözmede okulların önemli bir yere sahip olduğu, ahlak eğitiminin öğretimde önemli bir yere sahip olduğu, öğretmenlerin hem rol model hem de ailede verilen ahlak eğitiminin destekleyicisi olduklarından okullara ve öğretmenlere önemli görevler düşmektedir (Noddings, 2006; Lickona. 1991: akt, Temli, Şen ve Akar, 2011:2045-2046). “Okullarda akademik başarı kadar çağdaş hayatın vazgeçilmezi haline gelen, dürüstlük, saygılı olma, ahlaki değerlere uyma, rahat iletişim kurma, insan ilişkilerine özen gösterme, nezaket kurallarına uyma, inisiyatif kullanma, iş disiplini, temizlik, düzen vb. kavramlarda ön plana çıkmaktadır. Birey bir bütün olarak ele alınmakta, insanı insan yapan özelliklerin geliştirilmesine çaba harcanmaktadır”(Aydın ve Gürler, 2012:46). Bu görevler Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarında şu şekilde belirtilmiştir.

Atatürk inkılap ve ilkelerine ve anayasada ifadesi bulunan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;

Beden, zihin, ahlak, ruh, duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;

İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların,

kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır (MEB, 2019).

Yaşadığımız yüzyılın ilk yarısında eğitim kurumlarında ahlak eğitiminin nasıl yapılması konusunda iki görüş ön plana çıkmaktadır. Bunlardan birincisi okullarda sosyal değerlerin doğrudan bir eğitimle verilmesi, ikincisi ise çocuk büyüyüp gelişirken toplumla ilişkilerini verimli hale getirmelidir. Bu anlayışa göre ahlak eğitimi verilirken dolaylı olarak etkinliklerle verilmelidir. Çocuklarla birlikte etkinlikler yapılarak problemleri birlikte ele almaları, hep beraber karar almaları, ve bunların uygulanması okulun belli hedefleri arasında olmalıdır (Aydın ve Gürler, 2012:43).

Ahlak eğitiminde çocuklar olumsuz davranışı yapmadan önlemek yani olumsuz davranışları yaptıktan sonra değil yapmadan eyleme dönüştürmeden müdahale edilmelidir. Buna önleme yaklaşımı da denebilir. Okullar çocukları sadece teorik olarak değil ayrıca onları sosyal ve ahlaki olarak da desteklemelidir. Eğitim kurumları çocukların yetenekleri, ahlaki değerleri ve motivasyonlarını elde edecekleri yerler olmalıdır. Bu tür desteklerle okulda çocukların topluma ait olma gibi psikolojik ihtiyaçları karşılanır. Bu sebeple okullar çocukların olumlu davranış sergilemelerinde ve demokratik vatandaş olma motivasyonu edinecekleri yerlerdir (Battistich, 2005; akt, Avcı, 2011:30).

Okulların nasıl bir kurum olması gerektiğini Kerschensteiner (1954: 152) ; şöyle ifade etmektedir;

“Biz öyle bir okul yaratmaya çalışmalıyız ki orada öğrenci durmadan başkaları tarafından verilen vazifeleri pasif olarak yapmakla değil, içten gelen bir dürtü ile kendi kendine aktif olabilsin. Bir aile hayatında, bir meslek teşekkülünde, bir cemiyet veya devlet hayatında müşterek yapılan işlerde insanlar birbiriyle çeşitli münasebetlerde bulunurken nasıl her karakter kendi gelişmesine elverişli vaziyetler bulursa ve nasıl her karakter muayyen hudutları aştığı zaman sosyal hayatta faydasız bir duruma düştüğünü fark ederse okul sistemlerini de bu istikamette ayarlamaya çalışmalıyız. Öyle bir okul sistemi

yaratmalıyız ki onda müşterek iş yapma ruhu hakim olsun ve karakteri geliştiren eğitsel kuvvetler ciddi gayeleri olan müşterek işler üzerine toplansın.”

Okullardaki yöneticileri öğrencilerini hayata hazırlarken ahlaki davranışlarını düzeltmenin yollarını ararlar. Bazı üniversitelerde ahlak gelişim merkezleri bile kurulmuştur. Amerika’da Boston Üniversitesi’nde kurulan böyle bir merkezde yapılan araştırmada öğretmen ve okullardaki idarecilerin fikirlerinden faydalanılarak 100 maddelik bir liste oluşturulmuştur. Bunlardan bazıları:

 Kahramanlık ve fedakarlıkta meşhur kişilerin resimlerini okullarda koridor ve odalara asılması.

 Öğretim süresi boyunca aylık bir değer belirlenip bunu işlenmesi.  Kendinize örnek aldığınız bir şahsiyeti öğrencilerinize tanıtın.

 Kahraman kişileri doğum günlerinde anın ne tür özelliklere sahip olduklarını anlatın.

 Topluma hizmet amacıyla belirli görevleri olan topluluklar oluşturmak.  Tarihte yaşanılmış olayları anlatıp nasıl davranılması gerektiğinin tartışılması.  Öğrencilere kişiliğindeki iyiliğin gelişmesinin akademik başarıları kadar

önemli olduğunun benimsetilmesi.

 Duvarlar güzel karakterleri teşvik eden yazıların yazılması (Alan,akt:Aydın,2008:80-84).

Benzer Belgeler