• Sonuç bulunamadı

3) Edimbilimsel (Pragmatik) düzey: İşaretlerle onları kullanan insanların

2.3. Afiş tasarımı ve Tasarımcıları: Türkiye’den Örnekler

Afiş tasarımı, gerek kullanılan Arapça harfler, gerek sanayi devriminin Avrupa’ya göre çok daha sonra gerçekleşmesi nedeniyle ülkemizde bir hayli geç gelişen bir kavramdır. Daha çok Arap harfleriyle yazılı, yardım dernekleri ve tiyatro gibi konularda kullanılan afişler, ülkemizde Cumhuriyetin ilanına kadar değer kaydeder bir gelişme gösterememiştir. Arap harfleriyle yazılı afişleri yurtdışından gelen, ilaç, giyim, çikolata, bisküvi gibi tüketim ürünlerini tanıtmaya yönelik afişler takip etmiş, XVIII. yüzyılda ise litografi (taşbaskı) tekniğinin gelişmesiyle afişler renkli olarak hazırlanmıştır.3

Bu da tiyatronun yaygınlaşması, sinemanın doğuşu ve gelişmesi sonucu ortaya çıkmıştır.

Taşbaskı sayesinde ortaya çıkan bu yeni sistem, resim sanatçılarının dikkatini çekmiş ve günümüz ofset baskı sisteminin temelini oluşturmuştur.

1 Bkz., Seda Uyanık, “Dede Korkut Anlatmalarında Metinlerarası Söylem,”

http://www.millifolklor.com/tr/sayfalar/83/03_.pdf,2009, sayı.83, 11.07.2011

2

Bkz., Kubilay Aktulum, Metinlerarası İlişkiler. (Ankara: Öteki Yayınevi, 2000) 29

3

46

“Yine de dış ülkelerde altın çağını yaşayan afiş tasarımı ülkemizde çok gerilerde kalmıştır.”1 Öyleyse, Türkiye, özellikle Avrupa ile

karşılaştırıldığında, afiş tasarımıyla bir hayli geç tanışmış ve dolaylı olarak tekniğin gelişmesi de bir o kadar zaman gerektirmiştir.

1920’li yıllarda kitap kapağı, basın ilanı ve afiş alanında nitelikli çalışmalar yaparak, Münif Fehim, İhap Hulisi Görey ve Kenan Temizan Türk grafik tasarımının ilk öncüleri olmuşlardır.2

1923 yılında, Almanya tarafından çalışmaları kabul gören, Münih Haiman Schule’de çalışmalarını sürdüren İhap Hulisi Görey, Türkiye’de ilk afiş sergisini açarak, Yapı Kredi Bankası’nın ünlü leylek afişini, Türk Hava Kurumu, Kızılay ve Yeşilay tasarımlarını şekillendirmiştir. “Görey, Ludwing Hohlwein’in kendine usta olarak seçmiş, onu yaptığı gibi büyük ölçüde fotoğraftan yararlanıp, afişlerinde renk kompozisyon anlayışını benimseyen ve çizgi kullanmayan bir üslubu sürdürmüştür.”3

Batılılaşma hareketlerinin başlamasıyla, 1883’te kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi 1926’da ‘Güzel Sanatlar Akademisi’ olmuş ve çağdaş anlamda örgütlenen bu kurumda 1927 yılında Eric Weber isimli Avusturya’lı sanatçı bir ‘Afiş Atölyesi’ kurmuştur. Bu atölye günümüzde halen “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi” adıyla eğitime devam etmektedir.

1950’li yıllarda çok partili döneme geçiş ve bu partilerin batı dünyasındaki politikalarıyla paralel olarak, dışa açık liberal-kapitalist eğilimli olmaları, Amerika’nın Türkiye’ye yaptığı Marshall yardımı ile sanayileşmeye verilen önemin artıp, yabancı sermayenin değer kazanması gibi konular yeni reklam ajanslarının kurulmasına neden olmuştur. Bu da

1

Anadolu Sanat Dergisi, Sayı:16, 174

2

Bkz., Becer, 114

3

47

afiş tasarımına duyulan ihtiyacı arttırmış, Batı dünyasının bizi daha yakın takip etmesine olanak sağlamıştır.1

Bu süreçte, 1949 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Afiş Atölyesi’den mezun olan ve 1954’ten 1982’ye kadar kendi atölyesinde çalışan, Modernizm’in ‘less is more’ deyişinden yola çıkarak ürünler hazırlayan Mesut Manioğlu el becerisini yaratıcılığıyla bağdaştırmış, sadeliği ve dolaysız anlatımı kullanarak yeni bir teknik geliştirip, modern afiş tasarımının ilk temelleri atılmıştır.

1960’larda ise, daha planlı bir hal alan ekonomik sistemle hedef, sanayileşme yanında ulusal gelirin adil dağılmasını sağlamaktır. Bu yıllarda ofset baskıyla da tanışan Türkiye’de bu sistemle çalışan basımevleri kurulmuş, reklamcılığın gelişmesini hızlandıran bu ortam duyuru ve tanıtıma duyulan ihtiyacı arttırmıştır. Mengü Ertel ve Yurdaer Altıntaş, büyük çoğunlukla tiyatro afişlerinde yoğunlaşarak, yepyeni bir anlatım dili oluşturmuşlardır. Mengü Ertel’in öneri niteliğinde hazırlamış olduğu bir afiş olan “LA Passion de Jeanne D’arc”, Paris’te ‘1. Festival Cinematographique International’ de düzenlenen yarışmada birinci olmuştur.

1970’lerde, 80’ler kuşağı tasarımcılarının yetiştirilmesine olanak sağlayan “Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu” kurulmuştur. Daha sonra Yurdaer Altıntaş’ın başkanlığında kurulan ve uzun yıllar yönetilen “Grafikerler Meslek Kuruluşu” oluşturulmuştur. Sadık Karamustafa ve Bülent Erkmen günümüze kadar afiş tasarımına yön veren iki önemli tasarımcıdır. “Sadık Karamustafa, 1985 yılına kadar yapmış olduğu afişlerde, ilk dönem tasarımlarının tipik örneklerini sergilemiştir.”2

Yani, resimsel simgeler kullanarak ya da çağrışımlarla mesajı iletmeye çalışmıştır. Ancak, 1980’lerin sonuna doğru, değişen dünyaya ayak uydurarak, renk, çizgi ve yazıyı daha

1

Bkz., Philip B. Meggs, A History of Graphic design. ( N.Y.:Van Nostrand Reinhold,1983) 311.

2

48

spontan bir tavırla, tipografinin daha çok kendisini resim olarak değerlendirdiği çalışmalar ortaya çıkarmıştır.

Şekil 2.1. “LA Passion de Jeanne D’arc” Afişi1

Bülent Erkmen ise “Postmodernizm”in çoğulluğunu ve bu çoğulluğun zenginliğini tasarımlarına taşımıştır. 1988 tarihli Jan Garbarek afişi, hem tipografik yetkinliği hem de Minimalist yaklaşımıyla bugünkü Dekonstrüktivist tarzınının bir göstergesi olmuştur.

Şekil 2.2. “Jan Garbarek” Afişi2

1

Bkz., http://www.google.com.tr/imgres, (20.11.2011)

2

49

“Bu yaklaşım, soruyu ‘hazır bir yanıt’ olarak yakalamaz, soru Dekonstrüktivist çözümü belirler. Bosna’ya Yardım Kampanyası afişinde, sözcüğün kuralsız parçalanması ve tipografinin tipik örneklerindendir.”1

Adından da anlaşılacağı gibi “dekonstrüktivism”, yapının birimlerinin

parçalanması düşüncesine dayanan postmodern bir akımdır. Bu akımla ortaya çıkarılan ürünlerin özelliği, belirsizlik ve kaos hissi vermeleridir.

Son dönemde ise, New York Pratt Institute’dan yüksek lisans derecesini alan Esen Karol ise, iletişim işlevini hiçbir zaman göz ardı etmeyen, yerine göre iletiyi tipografiye yükleyip kendi özgün dilini oluşturan grafik tasarımcılarımızdan biridir. Yani, ülkemize geç ulaşmış afiş tasarımı, bütün yoksunluklara rağmen, yetenekli tasarımcılarımız tarafından geliştirilmiş ve bu yolda ilerlemek için büyük adımlar atılmıştır.

50

3. AFİŞ TASARIMINDA GÖSTERGELER VE UYGULAMALAR: