• Sonuç bulunamadı

3. Araştırmanın Problem Cümlesi

1.12. Tespit Edilen Değerlere Kısa Bir Bakış

1.12.2. Adalet

Adalet, bir şeyi yerli yerine koymak, her hakkı sahibine vermektir. Hüküm ve davranışlarında tarafsız ve ilkeli olmak, eşitliği gözetmektir (Hökelekli, 2013: 49).Adalet, “hak” kavramının tesisi; haksızlık ve zulmün def’idir (Yaman, 2014: 28). TDK ise adaleti şu şekilde tanımlamaktadır: 1.Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. 2. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme. 4. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk (TDK, 2011: 24). Devellioğlu’na göre ise adalet “Hakka riâyetkârlık, hak tanırlık, haklılık, doğruluk (Devellioğlu, 2003: 8)”tur.

Yukarıdaki tanımlarda da görüldüğü gibi “adalet” kavramı hakkı ve doğruluğu içinde barındırmaktadır. Her türlü ön yargıdan uzak olarak hakkaniyetli olmak adaleti tanımlayabiliriz.

Adalet kavramı eserlerde çeşitli şekillerde zuhur etmiştir. Bir kısmında doğrudan adil olma, adil yönetme gibi erdemler öne çıkarken diğer kısımlarda söz konusu bir maldan/paradan kendisine almayarak başkalarına vermenin de dolaylı olarak adalete vurgu yaptığı düşünülmektedir.

24

1.12.3. Doğruluk/Dürüstlük

Dürüstlük sözcüğü TDK’nin sözlüğünde tanımını şu şekilde bulmaktadır: “Doğruluk (TDK, 2011: 739). Bu tanımı esas alarak “doğruluk” ve “dürüstlük” değerleri ayrı olarak ele alınmayıp bu başlık altında işlenecektir.Doğruluk, kişinin inancında, niyetinde ve düşüncelerinde, işlerinde, söz, iş ve davranışlarında, hakikate, adalete, gerçeğe uygunluğudur. Doğrulukta temel nokta gerçekle örtüşme, olup bitenle uyuşmadır. Yani bizim dışımızda meydana gelen bir olay ile bu olayı zihnimizde değerlendirme sonucu vardığımız kararın birbiriyle tam uyuşmasıdır (Hökelekli, 2013: 89).Doğruluk ve/veya dürüstlük toplumumuzun en önem verdiği değerlerimizdendir. Kişinin aile hayatında, iş hayatında ve diğer sosyal birlikteliklerde yalandan ve yanlıştan arınmış, hakka uygun tavırlar geliştirmesi o kişinin “dürüst” insan olarak nitelendirilmesinde mühim bir yer teşkil eder.

1.12.4. Alçak Gönüllülük

“Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), engin gönüllü, mütevazı, tevazulu (TDK, 2011: 86).” olarak tanımlanan alçak gönüllülük, toplumumuzda makbul olan bir davranış/hâl biçimidir. Prof. Dr. Hayati HÖKELEKLİ’nin tespitine burada yer vermenin yerinde olduğu düşünülmektedir: “Alçak gönüllülük, tabiatımızın eksikliği ve kişiliğimizin yetersizliğinin farkına varmanın bir sonucudur… Alçak gönüllülük, ne olduğunu bilmemek değil, ne olmadığını bilmek ya da kabul etmektir (Hökelekli, 2013: 113). Kişinin gerçekçi bir bakışla kendini görerek sahip olduklarıyla böbürlenmek ya da övünmek yerine sahip olmadıklarının farkında olarak yetersizliğini bilmesidir, diyebiliriz.

İncelenen eserlerde alçak gönüllülük fazileti böbürlenmeden, kendisini yetersiz görme; ulu bir kişinin yanında kendini köle gibi tasavvur etme biçimindedir.

1.12.5. Bağışlama

Bağışlamanın kelime manası “Bağışlamak işi, mağfiret, gufran (TDK, 2011: 229)’dır. Türk toplumu tarafından bağışlama, bir büyüklük, ululuk göstergesi olarak kabul edildiği için aktarılması istenen değerlerin içine dâhil edildiğini

25 düşündürmektedir. Eserlerde savaş alanlarında aman dileyenlere aman verilmesi gibi düsturlar örnek birer bağışlama davranışıdır.

1.12.6. Barış

“1.Barışma işi. 2.Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam (TDK, 2011: 255).” olarak tanımlanan değere incelemesi yapılan değerlerin bir kısmında rastlanmıştır. Barışmak için yapılan teklifler de bu bağlamda değerlendirilmiştir.

1.12.7. Bilimsellik

Bilimselliğin tanımı TDK Türkçe Sözlük’te şöyle yapılmıştır: “Bilimsel olma durumu, ilmîlik (TDK,2011: 341).”

Eserin yazıldığı ve esere konu olan zaman göz önünde bulundurulduğunda bugünkü anlamda bir bilimsellikten söz edilmesinin mümkün olmadığı düşünülmektedir. Konu itibarıyla da sosyal bir olayı içermesi, laboratuvar bilimselliği ile açıklanabilecek bir durum değildir. Bulgular bölümünde sunulan bölümler incelendiğinde deneysel bir bilimsellik olmadığı; fakat bir kaynağa, bir delile dayandırma gerekliliğinin görüldüğü düşünülmektedir. Bu da “bilimsel düşünme” olarak nitelendirilebilir. Bunun yanı sıra ilme, ilim adamlarına duyulan saygı da dolaylı olarak bilimsel olmaya işaret etmektedir.

1.12.8. Cesaret

Cesaret sözcüğü şöyle tanımlanabilir: “1. Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven. 2. Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği (TDK, 2011: 455). Devellioğlu ise şu şekilde tanımlamaktadır: “Cesurluk, yiğitlik, yüreklilik (Devellioğlu, 2003: 136).”

İncelenen eserler ana hatlarıyla savaş konulu olması itibarıyla cesaret değerine sıkça rastlanılmıştır. Cesaret değeri eserlerde kendisini savaş meydanında göstermiştir.

1.12.9. Cömertlik

Cömertlik, cömert olma durumu, eli açıklık, ahilik, semahat, mürüvvet (TDK, 2011: 471) demektir.

26 Yapılan incelemelerde misafire izzet-i ikramda bulunma, hediyeler gönderme, malını/parasını paylaşma, açları doyurma durumları cömertlikle bağlantılı bulunmuştur.

1.12.10. Çalışkanlık

“Çalışkan olma durumu, faaliyet (TDK, 2011: 487).” olarak tanımlanabilen çalışkanlık değerine bütün eserlerde vurgu yapılmamıştır.

1.12.11. Dayanışma

Bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması, tesanüt (TDK, 2011: 602) olarak tanımlanan dayanışma, taranan eserlerde sıkça karşılaşılan değerlerden birisidir. Daha önce de belirtildiği gibi konunun savaş olması bazı değerleri bir arada görmemize olanak sağlamıştır. Eserde kast edilen dayanışma çoğunlukla savaş meydanlarındaki birliğe, lider seçilen kişiye bağlılık bildirmeye dayalıdır.

1.12.12. Demokrasi Bilinci

Eserlerin incelemesi sırasında karşılaşılan bazı durumlar bu başlık altında incelenmiştir. Eserlerin vücuda getirildiği dönemin koşulları dikkate alındığında, demokrasi bugün anladığımız şeklinden farklı olarak, bir karar alınmadan önce bir meclisten fikir alınması o dönemin demokrasi anlayışına bir örnek olarak sunulabilir, şeklinde düşünülmektedir. Taranan değerlerin tamamında tespit edilen bir değer değildir.

1.12.13. Dostluk

Dost olma durumu, dostça davranış (TDK, 2011: 707) şeklinde açıklanan dostluk, eserlerde gazilerin birbirine bağlılıklarını ve sevgilerini gösterme şeklinde görülmektedir.

1.12.14. Duyarlılık

Eserde duyarlılık örneği olarak kabul edilen bölümlerin toplumu etkileyen olaylara karşı bireyin/bireylerin etkilenmesi/üzülmesi şeklinde olduğu belirtilmelidir.

27

Benzer Belgeler