• Sonuç bulunamadı

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

4.6. Kesim ve Karkas Özellikleri

4.6.11. Abdominal yağ

Farklı aydınlatma proğramları, yem kaynakları,cinsiyet ile aydınlatma*yem interaksiyonlarının abdominal yağ ağırlığı ve oranı üzerine etkisi incelendiğinde, aydınlatma proğramlarının abdominal yağ ağırlığı ve oranı üzerine etkisinin önemli (P<0.01) olduğu bulunmuştur. En yüksek abdominal yağ ağırlığı ve oranı Ks-A proğramında en düşük ise Ar-A proğramında bulunmuştur. Sr-A ve Az-A proğramlarının abdominal yağ ağırlığı ve oranları birbirlerine yakın ve ortalamaları diğer iki grubun arasında yer almıştır. Broyler yetiştiriciliğinde erken dönemde kısıtlı yemleme ile daha az yağlı karkas elde edildiği rapor edilmiştir (Plavnik ve Hurwitz, 1991; Jones ve Farrel, 1992). Çalışmamızda Ar-A proğramı bu bildirişe uyumlu bir sonuç vermiştir. Bu sonuç Newcombe ve ark.’nın (1992) 6 haftalık CA’nın birbiriyle benzer olmasına rağmen, Ar-A proğramında Sr-A’ya göre %10 daha fazla abdominal yağ bulunduğuna dair bildirişleri ile uyumlu değildir. Çünkü, çalışmamızda Ar-A proğramında Sr-A’ya göre %13 daha az abdominal yağ bulunmuştur (Çizelge 4.10. ve Şekil 4.14). Bu sonuç, broylerlerin yağ depolamasının düşürülmesinde aydınlatma proğramlarının bir metot olarak da kullanıldığını belirten bazı araştırıcıların (Cave, 1981; Katelaars ve ark. 1986; Newcombe ve ark., 1992) bildirişleri ile uyumludur. Aynı zamanda, bu denemede kullanılan Ar-A ve Az-A proğramlarının birer kısıtlı aydınlatma proğramı olduğu kabulü ile Renden ve ark. (1991)’nın, sınırlı aydınlatma proğramlarının, Sr-A proğramına göre nispeten abdominal yağı düşürdüğü yönündeki bildirişi ile uyumlu bulunmuştur.

Yem hammaddeleri grupların abdominal yağ ağırlıklarını önemli derecede (P<0.01) etkilerken, abdominal yağ oranlarını etkilememiştir. En yüksek abdominal yağ ağırlığı mısır grubunda, en düşük ise tritikale grubunda bulunmuştur. Mısır grubunun (kontrol) abdominal yağ ağırlığı tritikale grubundan %38; mısır+tritikale grubunda ise %9 oranında daha yüksek bulunmuştur. Cinsiyet abdominal yağ oranını önemli derecede (P<0.01) etkilerken yağ ağırlığı üzerine etkisi önemli bulunmamıştır. Dişilerin abdominal yağ oranı, erkeklerden %6 daha yüksek bulunmuştur (Çizelge 4.9.). Bu sonuç, Beane ve ark. (1979)’nın, Ks-A (1A:2K) proğramında, Malone ve ark. (1980) ise Ks-A (2A:4K) proğramında, kesim yaşındaki etlik dişi piliçlerin, Sr-A proğramına göre daha fazla abdominal yağ biriktirmeye meyilli oldukları yönündeki bildirişleri ile uyumludur.

Abdominal yağ ağırlığı ve oranları, Aydınlatma*Yem interaksiyonlarından da önemli derecede etkilenmiş olup, gruplar arasındaki fark önemli (P<0.01) bulunmuştur. Genel olarak Sr-A grubu hariç mısır ve mısır+tritikale gruplarının abdominal yağ ağırlığı tritikale gruplarından daha yüksek bulunmuştur. Yem gruplarında abdominal yağ ile ilgili değerlendirmeler yapılırken, tritikale grubunun CA’sının mısır grubundan %36 oranında daha düşük bulunduğu göz önünde bulundurulmalıdır. İnteraksiyonlar arasında en yüksek abdominal yağ ağırlığı Ks-A*Mısır grubunda bulunurken, Sr-A ve Az-A mısır gruplarının abdominal yağ ağırlığı arasında fark olmayıp, mısır grupları arasında en düşük abdominal yağ ağırlığı, Sr-A mısır grubunda tespit edilmiştir. Mısır+Tritikale grupları arasında en düşük abdominal yağ ağırlığı Ar-A*Mısır+Tritikale grubunda bulunmuştur. En düşük abdominal yağ ağırlıkları genelde diğer karkas özelliklerinde olduğu gibi burada da tritikale gruplarında bulunmuştur. Abdominal yağ oranı, gruplar arasında en yüksek Sr-A*Mısır grubunda, en düşük ise Ar- A*Mısır+Tritikale grubunda bulunmuştur. Literatür bilgilerine göre, yetiştirme döneminin başında kısıtlı aydınlatmadan sonra aydınlatma sürelerinin arttırılması, broylerlerin sağlığı ve yemden yararlanmayı iyileştirmesine rağmen vücutta yağ depolanmasını düşürmediği yönündedir. Ancak, bu çalışmada Ar-A aydınlatma proğramının etkisinin, erken dönemde yem tüketimini kısıtlayarak yağ dokularının artışını (hiperplazi) teşvik etmeyerek, aynen erken dönem sınırlı yemlemenin etkisine benzer bir etki ile vücutta yağ depolanmasını azaltıcı bir etki yaptığı kanaati oluşmuştur. Zira, Plavnik ve Hurwitz (1991) ve Jones ve Farrel (1992) tarafından erken dönemde kısıtlı yemleme proğramları ile daha az yağlı karkas elde edildiği bildirilmiştir. Tritikale gruplarında canlı ağırlıkların düşüklüğüne paralel olarak abdominal yağın düşük olması normal görülürken, Ar-A*Mısır+Tritikale grubunun canlı ağırlığı yüksek olmasında mukabil abdominal yağının düşük olması dikkat çekicidir (Çizelge 4.9.). Karaalp ve Özsoy (2001) rasyonda %40 düzeyinde tritikale kullanımında abdominal yağ yüzdesinin (g/100 g canlı ağırlık) etkilenmediğini bildirmişlerdir. Bu çalışmadaki rasyonlarda kullanılan tritikale oranı ise bitirme rasyonlarında %58’i bulmuştur. Denemede kullanılan karışımlarda başlangıç, yetiştirme ve bitirme dönemlerinde tritikale sırasıyla % 25, 27,5 ve %29 oranında kullanılmış ancak, bu yemlere fitaz dahil hiç enzim katılmamıştır. Aydınlatma*yem interaksiyonlarında en düşük yağ oranı Ar- A*Mısır+Tritikale grubunda bulunmuştur. Ks-A*Mısır+Tritikale ve Az- A*Mısır+Tritikale gruplarının abdominal yağ oranları arasında ise fark bulunmamıştır (Şekil 4.14.). Aydınlatma*yem interaksiyonlarında, en yüksek abdominal yağ ağırlığı ve

oranı bulunan Ks-A*Mısır grubu ile en düşük bulunan Ar-A*Mısır+Tritikale grupları arasında %27 oranında fark bulunmuştur. Aydınlatma proğramlarının abdominal yağ oranlarına ayrı bakıldığında, Ks-A ile Ar-A proğramlarının abdominal yağ oranları sırasıyla 1,73 ve 1.45 bulunmuştur. Bu iki grup arasındaki abdominal yağ oranı farkı, %16’dır. Yemlerden mısır ve mısır+tritikale gruplarının abdominal yağ oranı farkı ise %4 olarak bulunmuştur. Oysa bu grupların aydınlatma*yem kombinasyonunda abdominal yağ ağırlığı ve oranı farkı ise %27’ye yükselmektedir. Burada aydınlatma*yem interaksiyonunun önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Buyse ve ark. (1996) 1A:3K Ks-A proğramı ile yetiştirdikleri erkek ve dişi etlik piliçlerin, Sr-A proğramına göre, 28 günlük yaşta abdominal yağ miktarlarını daha düşük bulmuşlardır. 41 günlük yaşta ise abdominal yağ farklılığı erkeklerde devam ederken dişilerde devam etmemiştir. Bunun sebebinin vücuttaki hormonal seviye ile ilgili olabileceği düşünülmüştür. Keza, Kuhn ve ark. (1996), 23A:1K ve 1A:3K aydınlatma proğramları altında erkek ve dişi piliçleri ayrı ayrı gruplar halinde yetiştirmişler ve dişilere göre erkeklerde plazma büyüme hormonu ile testesteron konsantrasyonlarının seviyesini daha yüksek bulmuşlardır. Rahimi ve ark. (2005) ise, 10-42 günler arasında uyguladıkları Sr-A ve Ks-A (3A:1K) aydınlatma proğramlarında Ks-A proğramlarının Sr-A’ya göre 42 günlük yaşta erkek ve dişi piliçlerin abdominal yağ ağırlıkları yanında yağlanma oranını da düşürdüğünü (P< 0.05), fakat dişilerin erkeklerden daha fazla abdominal yağa sahip olduklarını bildirmişlerdir. Elde edilen deneme sonuçları Rahimi ve ark. (2005)’nın bildirişleri ile paralel olup, buldukları sonuçları teyit etmektedir.

Benzer Belgeler