• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2. ARAġTIRMA KONUSU ĠLE ĠLGĠLĠ BĠLGĠLER

2.1. AraĢtırma Konusu Ġle Ġlgili Temel kavramlar

2.1.4 Abdal Kavramı

Dini yaĢantılarını araĢtırdığımız bölgede çingenelerle beraber yaĢayan fakat aslında çingene olmayan kiĢilerin olduğunu tespit ettik. Bunların, Türkmen soyundan geldiklerini, Horasan göçmeni olup aslen Türk olduklarını öğrendik AraĢtırmamızı derinleĢtirdiğimizde bunların Abdal soyundan oldukları, çingenelerle bir alakalarının olmadığını tespit ettik. AraĢtırma alanımızda Abdal kökenli vatandaĢlarımızın da olmasından dolayı Abdallar hakkında kısa bir bilgi vermeyi uygun görüyoruz.

Abdal kelimesi Arapça‟da ikisi de karĢılıklı birbirinin yerine geçen bedel ve bedil kelimelerinin çoğulu olmakla birlikte zamanla Farsça ve Türkçe‟de tekil manasında kullanılmıĢ ve Farsça ‟da Abdalan, Türkçe „de Abdallar Ģeklinde çoğul yapılmıĢ ayrıca tasavvuf mitolojisinde “Abdal”la birlikte aynı manada olmak üzere “Budela” kelimesi de kullanılmıĢtır.23

Abdal tabiri Anadolu Türkleri arasında Ġran‟dan daha çok yaygındır. XIV. yüzyılda edebi eserlerden anlaĢıldığına göre bu yüzyılın baĢlarından itibaren Anadolu‟da Abdal

22 Kolukırık, Suat, Dünden Bugüne Çingeneler, Ġstanbul 2009, s. 111.

16

lakaplı derviĢlerin çoğaldığı görülmektedir. Abdal Musa‟da olduğu gibi Abdal lakabı bazen ismin baĢına, Kumral Abdal‟da olduğu gibi bazen de sonuna gelmektedir. XV. Yüzyıl baĢlarında yazılmıĢ olan Kırk Vezir hikâyesinde “serseri derviĢ” manasında Abdallardan bahsedilmiĢ ve bu kelimenin eĢ anlamlısı olan “IĢık ”“kelimesi de kullanılmıĢtır. Aynı yüzyılın sonlarına ait baĢka bir eserde ise Abdal “torlak” karĢılığı olarak kullanılmıĢtır. Abdal tabirinin daha sonraları Kalender veya Haydari yerine de kullanıldığı görülmektedir. XVIII. yüzyılda ise bu tabir önemini kaybetmiĢtir.24

Köprülü‟ye göre ise “Büyük Selçuklu Ġmparatorluğunun kuruluĢundan sonra Yeseviye, Kalenderiye gibi tarikatlarla Türkmen kabileleri arasında Alevi- Bâtıni cereyanlarının ve diğer birtakım karıĢık akidelerin kısmen milli, kısmen mahalli bazı ananelerin de tesiriyle, XIII. Yüzyılda Anadolu‟da Babailik adı altında siyasal ve sosyal bir isyan hareketine sahip oldukları tarihi bir vakıadır. Anadolu Abdalları(Abdalan‟ı-Rum) Babailik cereyanının daha sonraki görünüĢünden baĢka bir Ģey değildir. Anadolu Abdalları Osmanlı devletinin kuruluĢunda, (Gaziler veya Alp Erenler) Ahiler ve Bacıyan-ı Rum ile birlikte büyük hizmetleri görülen dördüncü sosyal zümredir”.25

Uludağ ise, Abdalların fizyolojik özelliklerini açıklamıĢ ve onların Alevi olduklarını belirtmiĢtir. Ona göre “BektaĢiliğin beĢinci derecesi olan Abdal sözcüğü göçebe Türk derviĢlerini ifade etmektedir. Önceleri eski Türk dini ġamanlığın temsilcileri olarak yayılan, sonra da Müslüman Kalenderilik içinde yer alan Abdallar, saç, sakal, bıyık, kaĢ gibi vücutlarındaki bütün kılları kazımakla ünlüdür. Çıplak ayakla gezerler, göğüslerinde dövmeyle yazılmıĢ Ali adı ya da Hz. Alinin kılıcı olan Zülfikar‟ın resmi vardır. Görevleri yağmur yağdırmak, doğal afetleri önlemek, savaĢ kazanmak olan Abdallar, varlığına inanılan mistik güçleriyle Müslümanlara yardım etmektir. Babailik tarikatının kalıntıları olan ve “Horasan Erenleri” adıyla anılan Rum Abdallarının, hem dinsel, hem dövüĢçü güçleriyle, Osmanlı devletinin kuruluĢunda büyük etkileri olmuĢtur. Geyikli Baba, Abdal Musa, Abdal Kumral bu Türkmen babalarının en ünlüleridir. Müslüman Abdallar Alevidirler.26

Tarihte Abdallarla Çingeneler genellikle birbirine karıĢtırılmıĢ ve Abdallara çingene gözüyle bakılmıĢtır. Genel olarak abdallar çingenelerle aynı ortamlarda yaĢamıĢlar.

24 Uludağ Süleyman, Abdal, D.İ.A, Ġstanbul 1992, I, 61

25 Köprülü, Orhan Fuat, Abdal, D.İ.A, Ġstanbul 1992, I, 62

17

Göçebe olmalarından dolayı aileleriyle beraber dolaĢmıĢlardır. Meslekleri gereği demircilik, kalaycılık, nalbantlık, kazancılık, elekçilik, köçeklik, çalgıcılık, oyunculuk, hikâyecilik, sepetçilik, devecilik, davulculuk gibi iĢlerle uğraĢmıĢlardır. Abdallar, çingenelerle beraber yaĢamalarından ve aynı iĢlerle uğraĢmalarından dolayı toplum tarafından çingene olarak bilinmektedir.

Ali AktaĢ‟ın Abdallarla ilgili yaptığı tespit Ģu Ģekildedir. Topluluk üyelerinin genellikle yoksul görüntülü giysiler giydikleri göze çarpmaktadır. Yeme içme konusunda kanaatkâr yapıdadırlar. Gıda stoku yapma alıĢkanlıkları yoktur. Hazırda ne varsa onu yerler; bolluk içinde yaĢayabilecekleri gibi darlık içinde de yaĢayabilirler. Bundan dolayı benzer özellikleri olan çingenelerle tarihin her döneminde karıĢtırılmıĢlardır.27

Dr. Saim Ata da onların Türkmen soyundan geldiklerini çingene olmadıklarını savunmaktadır. Anadolu‟da eskiden beri yerleĢmiĢ Abdal oymakları vardır. Bugünkü Abdallar kendilerinin haklı olarak Türk ırkından ve Ġslâm olduklarını ifade ederler. Bu ifadelerine ilave olarak da ulu ve aziz saydıkları Karayağmur‟un reisliği altındaki Horasan Erenleri (Güney ve doğu Abdalları ise, Oğuzlardan) Beydilli boyu ile beraber Anadolu‟ya geldiklerini ısrarla söylerler. Abdallar soy itibariyle Türkmendirler. Bugünkü Anadolu Abdalları, Tahtacılar, Çepniler daha doğrusu bütün Anadolu KızılbaĢları gibi Babaî Türkmenlerinin bakiyeleridir. Binaen aleyh bunları, dili ve soyu baĢka olan Çingenelerle akraba veya yurt tutmuĢ çingene gibi telakki etmek katiyen doğru değildir. 28

Abdallar günümüzde Türkiye‟nin hemen her yerinde dağınık olarak yaĢmaktadır. Çoğunlukta bundukları yerlerin baĢında Ġç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgeleri gelmektedir. Bunu Doğu Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgeleri takip etmektedir.

Sakarya‟da yaĢayan Abdallar atalarının Horasandan göç ederek, Moğol baskını sırasında diğer boylarla birlikte Anadolu‟ya geldiklerini ve Sakarya‟nın çeĢitli yerlerine yerleĢtiklerini söylemektedirler. Yöredeki Abdalların tamamı Türkçe konuĢmaktadır. Buradaki Abdalların çoğunluğu yerleĢik olup evleri taĢtan, tuğladan ve kerpiçten

27 AktaĢ, a.g.e, s.978.

28Ayata, Saim, Kırşehir Abdallarının Dini İnançları Üzerine Bir Araştırma, (BasılmamıĢ Doktora Tezi), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,, s. 10.

18

yapılmıĢtır. Ataerkil aile yapısına sahiptirler. Ailede söz sahibi babadır. Abdalların genel bir özelliği olan çok çocukluluk, Sakarya‟da yaĢayan Abdallarda da görülmektedir.29

Sakarya‟da yaĢayan Abdallar düğün ve özel günler dıĢında giyimlerine fazla özen göstermemektedirler. Müzik yaĢamlarının her anında vardır. En küçüklerinden en büyüklerine hemen hemen hepsi müzikle ilgilenmektedir.

Yörede yaĢayan Abdallar genelde yerleĢik olmalarının yanında yarı göçebe yaĢayanlarda vardır. Yöre halkıyla uyum içinde yaĢamaktadırlar. Diğer topluluklarla az da olsa iliĢki içerisindedirler. DıĢarıdan kız alıp, dıĢarıya kız verirler. Okuryazar oranı düĢük olmasına rağmen çocuklarını okula gönderme taraftarıdırlar.

2.1.4.1. Sakarya Ġlinde Abdalların YerleĢtiği Bölgeler: Adapazarı Merkez- ġeker Mah. Çamyolu Köyü. Erenler- Küpçüler Mah. Yeni Mah.

Akyazı Merkez-Hastane Mah. Ġnönü Mah. Geyve Merkez.

Hendek Merkez-Turanlar Mah. Karapürçek Merkez-Ġnönü Mah.

Pamukova Merkez-Cumhuriyet Mah. Elperek Mah. Yenice Mah. Sapanca Merkez- GazipaĢa Mah. (Kestanelik mevkii.)

Söğütlü Merkez- Orta Mah. (Kumköprü Mevkii) Akgöl Mah.

Taraklı- Yanidoğan (iğdelik) Mah. gibi yerleĢim birimlerinde Romanlarla karıĢık olarak yaĢamaktadırlar.30

29AktaĢ, a.g.e, s. 978.

19

2.2. Romanların Kökeni Ve Göçleri

Benzer Belgeler