• Sonuç bulunamadı

Sağlık, Dünya Sağlık Örgütü tarafından yalnızca hastalık durumunun olmayışı değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali olarak tanımlanır. Sağlık kişiler tarafından farklı şekillerde algılanabilmekte, hastalık süreci de kişiden kişiye farklı şekillerde yaşanabilmektedir. Tam bir iyilik halinin değerlendirilmesi ile ilgili yaşam kalitesi kavramı ortaya atılmıştır. Yaşam kalitesi bireyin kendi durumunu kültür ve değerler sistemi içinde algılayış biçimi olarak tanımlanmaktadır. Öznel ve nesnel göstergeleri mevcuttur (107,108). Sağlık durumu, eğitim düzeyi, gelir düzeyi ve ekonomik koşullar, yaşanan çevre gibi pek çok faktör yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir.

Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi, doğrudan hastanın uyumunu ve tedavi etkinliği belirleyen ve baş ağrısıyla ilgili araştırmaların devam etmekte olduğu bir alandır. Yapılan pek çok çalışmaya göre sık ve şiddetli baş ağrısı olan çocukların, olmayanlara göre daha fazla duygusal, davranışsal, dikkat eksikliği-hiperaktivite ve akran problemleri yaşamakta olduğu gösterilmiştir. Bu çocukların aynı zamanda hastalıkları nedeniyle diğerlerine göre daha üzgün ve endişeli oldukları; bunun da ev yaşamlarını, arkadaşlıklarını, okuldaki öğrenme performanslarını ve boş zaman aktivitelerini etkilediği gösterilmiştir (70,109,110).

40

Tekrarlayan ağrılar çocuklarda iştah, uyku, oyun, okul performansı ve dikkat gibi pek çok alanı etkiler. Bunun sık karşılaşılan bir örneği baş ağrısıdır. Baş ağrısı yaşayan kişilerin daha fazla stres, yorgunluk yaşadığı, aynı zamanda hiç baş ağrısı olmayanlara göre daha az güçlü ve daha az neşeli bir ruh hali hissettikleri, sağlık durumlarından memnun olmadıkları ve genel olarak hayattan zevk almadıkları gösterilmiştir (70,110). Baş ağrısı olan çocuklarda uyku bozuklukları, sıra dışı yorgunluk, seyahat hastalığı, alt ıslatma, kronik veya uzun süreli hastalıklar, konsantrasyon güçlükleri ve annede baş ağrısı öyküsü olması sık rastlanan durumlardır (109).

Baş ağrılarının yaşam kalitesi üzerine olan etkisi diğer kronik hastalıklar ile benzerlik göstermesine karşın tüm bu özellikler nedeniyle özellikle okul ve duygusal işlevsellik üzerine olan etkiler baş ağrısı olan çocuklarda daha ön plandadır. Baş ağrısı, pediyatrik hastalar arasında önemli ölçüde soruna yol açan, okulda devamsızlığın hastalıkla ilişkili nedenleri arasında ilk üçte yer alan bir bozukluktur (70). Migrenli çocuklarla yapılan bir çalışmada çocukların %10’unun 2 haftada 1 günden fazla baş ağrısına bağlı okul günü kaybı olduğu gösterilmiştir (109). Kandemir ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada 7-17 yaş arası primer baş ağrısı olan çocuklarda yaşam kalitesi puanlarının kontrol grubuna göre belirgin düşük olduğu saptanmıştır (111). Baş ağrısı olan erişkinlerde, olmayanlara göre aile, iş ve sosyal işlevlerde belirgin etkilenme olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir (109).

Çocukluk çağında baş ağrısına eşlik eden komorbid hastalıklar sıktır. Bazı ilişkili durumlar baş ağrılarının sık karşılaşılması nedeniyle koinsidental olabildiği gibi, bazılarının da ortak bir patofizyoloji ve genetik ile açıklanabileceği düşünülmektedir. Özellikle migren bu alanda incelenen baş ağrılarının başında gelmektedir. Çeşitli nörolojik, psikiyatrik ve kardiyovasküler hastalıkların migren ile ilişkisi gösterilmiştir (32). Birincil baş ağrısı bozuklukları başlangıçta yanlış tanı alabilir ve sık eşlik eden anksiyete, duygudurum bozuklukları, uyku sorunları ve diğer ağrı sendromları gibi komorbiditeler baş ağrısı tanısının önüne geçebilir (74).

Sık rastlanan komorbid hastalıklardan birisi epilepsidir. Migrenlilerde alerjik hastalıklar, özellikle astım ve alerjik rinit diğer baş ağrısı tiplerine göre daha fazla bulunmuştur. Patent foramen ovale, mitral valv prolapsusu da migrenle ilişkisi gösterilen kardiyovasküler hastalıklardandır. Baş ağrıları başlı başına yaşam kalitesini önemli derecede etkileyen bir unsur iken eşlik edebilecek hastalıkların da etkisi düşünülecek olursa bu çocuklar akranlarına göre önemli derecede etkilenmektedir (32).

41

Yaşam kalitesinin değerlendirilmesi amacıyla genel ve hastalığa özgü olmak üzere iki farklı ölçek çeşidi mevcuttur. Hastalığa özgü olanlar o hastalıkla ilgili daha belirleyici olmakla birlikte her hastalık için ayrı ölçek geliştirilmemiş olması ve sağlıklı bireylere uygulanamaması nedeniyle her durumda kullanılamazlar (107,108,112). Çocukların bilişsel ve davranışsal durumları değiştiği ve geliştiği için çocuklarda çalışma yapılması kolay değildir.

Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği (ÇİYKÖ) 2-18 yaş grubu arasındaki çocuklar ve ergenler için geliştirilmiş yaygın kullanılan ve hastalar tarafından kolay anlaşılabilen ve kısa sürede tamamlanabilen bir yaşam kalitesi ölçeğidir (113). Ölçek Varni ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş olup Memik ve arkadaşları tarafından Türkçe geçerlilik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. Yaş grubu özelliklerine göre hazırlanmış olup 2-4, 5-7, 8-12 ve 13-18 yaş grupları için kullanıma uygun farklı ölçekler mevcuttur. Hem çocuğun kendi yanıtlayacağı hem de ebeveyn formları bulunmaktadır. Bu formlar 2-4 yaş grubu dışında toplam 23’er maddeden oluşur. 2-4 yaş grubu için sadece ebeveyn formu bulunmakta ve bu formda 21 soru bulunmaktadır (107,108,113,114).

Özetle baş ağrısı çocukların yaşam kalitesini psikolojik, fiziksel ve sosyal açıdan etkilemektedir. Okul günü kaybı, öğrenme güçlükleri, arkadaşlık ilişkileri, boş zaman aktiviteleri, aile içi ilişkilerine etkileri nedeniyle baş ağrısı çocuklarınki kadar ebeveynlerinin de yaşam kalitesini etkileyen bir sorundur. Bu nedenle hekimler çocuklarda primer baş ağrılarına bütüncül açıdan yaklaşabilmelidir (74).

42

Benzer Belgeler