• Sonuç bulunamadı

Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları, Kanuni Devrinde Osmanlı

3.3. ARAŞTIRMA-İNCELEME ESERLERİ

3.3.1 Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları, Kanuni Devrinde Osmanlı

M. Ertuğrul Düzdağ’ın 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olacağı zaman hazırladığı ve konusunun Hocası Fahir İz tarafından belirlendiği bitirme tezidir. Yazar, eserinidaha sonra kitap haline getirip; basımını gerçekleştirmiştir.

Eser, bir tez düzeninde hazırlanmış bulunmaktadır. Mehmed Ertuğrul Düzdağ, eserini oluşturma sürecini söyle açıklamaktadır: “Tezimi yazarken,

Ebussuud Efendi’nin yazma halde bulunan mecmualarından, on binden fazla fetva okudum. Bunlardan bin beş yüz kadarını seçerek, aynen deftere geçirdim; sonra yeni harflere çevirerek fişledim. Fişlenen fetvaların içinde aradığımız şartları taşıyan bin tanesini alarak ihtiva ettikleri sosyal özelliklerine göre tasnif ettim.”144

Eserin en önemli özelliği, ele alınan konuyu sağlam bir sistemle okuyucuya aktarmasıdır. Yazar, bu sistem dâhilinde eserini iki ana bölüme ayırmıştır: “ Giriş” ve yirmi kısımdan oluşan “Fetvalar-Fetâvâ-yı Ebussu’ûd Efendi-”dir. Bunların yanında yazar eserinin sonunda “Lügatçe” başlıklı sözlüğe ve “Dizin” kısmına yer vermiştir.

Eserin “Giriş” bölümü içeriğinde yer alan: “Fetva Müessesesi”, “Şeyhülislamlık Müessesesi”, “Ebussuud Efendi” ve “Mecmu’a-ı Fetava Nüshaları” başlıklarından oluşmaktadır.

“Fetva Müessesesi” bölümünde öncelikle “fetva” ve “müftî” tanımlaması yapılmıştır.“ Fetva, bir mes’elenin şer’î hükmünün beyanı mânâsında bir (ıstılah) terimdir. Herhangi bir mes’elenin İslâm dininin koyduğu esaslara göre nasıl çözümleneceğinin açıklanması için sorulan suâlin cevabına denir. Fetva, fakihin (İslam hukûku âliminin) hüküm mâhiyetinde olmaksızın verdiği nazari cevaptır.

144 M. Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları, Kanuni Devrinde Osmanlı

55

Fetvayı veren fakihe “müftî” denir.”145 Daha sonra fetvanın şekline ve dönemin

özelliklerini göstermesi bakımından taşıdığı önemine dair açıklamalara yer verilmiştir.

Yazar, “Şeyhülislamlık Müessesi” bölümünde, bu unvanın Osmanlı

Devletinde İkinci Murad devrinde kullanılmaya başlandığı ileri sürmektedir. Şeyhülislamın, “İlmiye sınıfı” mensupların başı olduğu belirtilerek, eserinde söyle tanımlamaktadır: “Şeyhülislâm, ayrıca devlet idaresi, harp ve sulh mes’eleleri, çıkarılacak yasaklar ve sâir mühim hususlarda söz sahibi ve bazen ilmiye ve askeri sınıfları ile birleşerek pâdişâhı tahtından indirebilecek derecede nüfuzlu idi.”146

“Ebussuud Efendi” bölümünde ise, Şeyhülislam Ebussuud dönemine kadar yaşamış padişahlara ve şeyhülislamlara yer verilmiştir. Sonrasında Şeyhülislam Ebussuud’u “Hayatı-Eserleri-Hayratı-Şahsiyeti-Hizmeti” başlıklarıyla incelemiştir.

“Mecmû’â-ı Fetâvâ Nüshaları” kısmında, yazar eserini oluşturma esnasında nasıl bir tertip izlediğini belirtmiştir. Ardından kitabında ele aldığı nüshaları söyle açıklamıştır: “ Âdet olunduğu üzere nüshalar birer harf (A) ve (B) ile işaretlenmiş ve

yapraklarının birinci yüzü (a) ikinci yüzü (b) harfleriyle gösterilmiştir. Her fetvanın sonuna alındığı yer kaydolunmuştur. (A) Nüshası, Fatih Kütüphanesi, Ali Emirî kitapları, Şer’iye bölümünde bulunan 80 numaralı yazmadır. (B) Nüshası Bâyezid Umûmi Kütüphanesi 2757 numaralı kayıtlı yazmadır.”147Sonraki kısımda da metnin

neşri hakkında okuyucuya maddeler halinde bilgilere yer verilmiştir. Neşrin, aslına uygun bir şekilde yapıldığı belirtilmiştir. Neşri yapılan kelimelerdeki hataları ya da eksik olduğu düşünülenlere işaret edilmiştir. Neşrin içerisinde yer alan bazı sözcüklerin, günümüz gramer kuralları uygun olmayan kullanımlarada yer verilmiştir.

Eserin temel bölümü olan fetvalar “Aile-İbâdetler-Dinî Vazifeler-Dinî Müesseseler-Dinî Sınıflar- Gayr-i Müslimler- Köleler- Kazâ Müessesesi- Suçlar ve Cezaları- Ticaret- Maraz-ı Mevtte Hibe- Arâzi Mes’eleleri- Şehîd, Cenaze, Mezar ve

145 Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Kanuni Devrinde Osmanlı Hayatı, s. 1. 146 Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Kanuni Devrinde Osmanlı Hayatı,s. 8-9. 147 Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Kanuni Devrinde Osmanlı Hayatı, s. 19-20.

56

Evliya- Çeşitli Mes’eleler- İlim- Kıyafet- Yiyecek ve Av- Tarihi Vak’a ve Şahsiyetler- Garip Vak’alar- Fal ve Eğlenceler” başlıklı toplam yirmi kısımdan oluşturulmuştur. Her kısım kendi içerinde çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Örneğin “İkinci Kısım” olan “İbâdetler” kendi içerisinde “Namaz-Oruç-Zekât-Hac-Kurban- Nezir” başlıklarıyla alt bölümlere ayrılmıştır. Bu ayrımların yapılmasındaki temel ölçüt, sosyolojik yapının unsurlarıdır. Bu unsurlar dâhilinde kitapta yer alan bazı fetva örnekleri şunlardır:

“İkinci Kısım- İbâdetler-Zekât” bölümünden “216. Fetva - Mes’ele: Tüccar tâifesi gümrük deyu verdikleri akçayı zekât niyet edip verseler zekât yerine geçer mi?

Elcevap: Geçer ( A. 37 a)”148,

“Altıncı Kısım- Gayr-i Müslimler- Mürtedler” bölümünden “499. Fetva- Mes’ele: Zeyd “ bana hazret-i İsâ (aleyhisselâm) gibi gökten mâide iner ve nice kimseleri tâ’undan ve gayri belâdan kurtarırım, dilediğimi zillete düşürürüm” dese ne lâzım olur?

Elcevap: Deli değilse zındıktır ve elhak delâlet eder, ebâtîldir. Ahz-i şedîd olunup, serâiri keşf olunduktan sonra, hakkından gelmek lâzımdır.( B. 321 b)”149

“On sekizinci Kısım- Tarihi Vak’a ve Şahsiyetler” bölümünden “966. Fetva- Mes’ele: Zeyd, Sultan Bâyezîd’e yazılıp, varıp birkaç gün yanınla durup, geri ihtiyâri ile koyup gidip, yerlerine geldikte, şehirlisi kâdî ile cem’ olup, “senin şimden geru tevben mâkul değildir” deyu katl ettiklerinden, kâdî olan Amr namazın kıldırmasa ve Müslüman makberesine dahi kodurmasa şer’an ne lâzım olur?

Elcevap: Bâgînin tevbe-i sahihi makbuledir. Tevbe-i sahih etti ise katli haramdır. Katiline diyet lâzımdır. ( B. 319 a)”150.

148 Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Kanuni Devrinde Osmanlı Hayatı, s. 71. 149 Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Kanuni Devrinde Osmanlı Hayatı, s. 141. 150 Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Kanuni Devrinde Osmanlı Hayatı, s. 254.

57

Ertuğrul Düzdağ, yazın hayatına kazandırdığı bu eseriyle, sadece fetvaları derleyip düzenlemekle kalmamıştır. Bu fetvalar, Osmanlı Devletinin tarihine, sosyolojik yapısına ve siyasi düzenlemelerine kaynaklık etmiş ve bugünkü hukuk düzeninde verilecek kararlara emsal olacak örnekleri de içinde barındırmıştır. Bu alanlarda araştırma yapacak kişilerin başvurabilecekleri sağlam bir yapıttır. Aynı zamanda günümüzde yaşayan Müslümanların gerek ahlaki yapıları hakkında gerekse örf ve âdetleri hakkında bilgi edinmek için okuyabilecekleri önemli bir rehber olmuştur.

Benzer Belgeler