1.3 Evlilikte İleri Sürülen Şartlara Riayet
1.3.2 Nikâh Akdinde Şart
1.3.2.1 Ta’likî Şartlar
Akdin gerçekleşmesi kendisine bağlı olan şartlara ta’likî şart denir. ‘Şu olunca, şu olursa’ gibi vuku bulacak bir olay ya da gelişmeye bağlanan şartlar gibi.146
1.3.2.1.1 Şüpheli Bir Şarta Bağlanan Nikâh
Nikâh akdi meydana gelmesi şüpheli bir şarta bağlandığı takdirde sahih olmaz. Erkeğin ‘kardeşim seferden gelirse seninle evlendim’ deyip kadının da ‘kabul ettim’ demesi,147 adamın da kızına ‘eve girersen seni filancayla nikâhladım’ der, filan da kabul
142
Ahmed b. İdris el-Karâfî, el-Furûk, thk. Halil el-Mansur, Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1998, c. I, s. 105; Mehmet Boynukalın, “şart”, DİA, c. XXXVIII, s. 364.
143 Maide 5/1.
144 Buhârî, “Nikâh” 52, H.no: 5151, c. III, s. 375. 145
Buhârî, “Şurut”, 13, H.no: 2729, c. II, s. 278.
146 Ahmet Yaman, İslam Aile Hukuku, s. 52. 147 Kadri Paşa, el-Ahkamü’ş-Şer‘iyye, c. I, s. 55.
ederse bu sıygayla nikâh geçekleşmez.148
Şafiilere göre ‘Allah izin verirse seninle evlendim demek’ gibi bir sözle yapılan nikâh, eğer kastedilen her şeyin Allah’ın dilemesiyle yapıldı ise sahih, Allah’ın iznine ta’lik söz konusuysa batıl olur.149
1.3.2.1.2 Geçmiş veya Belirli Şarta Bağlanan Nikâh
Şarta bağlı akitte şart mazi olursa, nikâhın meydana gelmesi geçmiş bir şarta bağlanmışsa, akit sahih olur. Çünkü o şart geçmiş, nihayet bulmuştur. Bir adam diğer birisine ‘kızını oğluma nikâhla’ dese diğeri o ise ‘ben kızımı başkasıyla evlendirdim’ dese, diğeri onu yalanlasa ve babası ‘eğer onu onunla evlendirmedimse senin oğlunla evlendiriyorum’ dese diğeri iki şahidin huzurunda ondan kabul etse, gerçekten onu başkasıyla evlendirmediği ortaya çıktığı takdirde akit sahih olur.150
Şâfîiler ‘o bir bayan ise seni onunla evlendirdim’ deyip bahsedilen kişinin bayan olduğunun ortaya çıkması durumunda nikâhı şarta bağlamak, sıygayı batıl edeceği için akit batıldır. Ancak bir adam bir kız çocuğu ile müjdelenir, haberin doğru olduğunu anlar da, müjdeyi veren kimseye ‘kızımı seninle evlendirdim’ derse akit olur. Çünkü bu bir ta’lik değil tahkiktir.151
Küçük kızın nikâhı sahih olmakla birlikte, cinsel münasebete elverişli olmadıkça babası onu kocasına teslim etmez.152
1.3.2.1.3 Gerçekleşmesi Geleceğe Bağlanan Nikâh
Müstakbel üzerine bağlanan akit gerçekleşmesi muhakkak bir şey olduğunda derhal akit gerçekleşir.153
Ancak nikâhın müstakbel bir zamana izafesi sahih değildir.154 Belirlenen bu vakit ister yakın olsun, ister uzak olsun. Bir erkek kadına ‘seni yarın nikâhladım’ dese kadın kabul etse, nikâh akdedilmiş olmaz. Evlenecek kişinin ‘seni gelecek ayın başından itibaren nikâhladım’ demesi gibi.155
Evliliğin, ‘babam razı olursa seninle evlenirim’ veya ‘güneş doğunca kızımı seninle evlendiririm” örneklerinde olduğu gibi yarın veya öbür gün seninle evlendim gibi geleceğe yönelik olması, daha olmamış bir şarta bağlı olması dört mezhebe göre caiz değildir.156
148 Muhammed b. Framuz b. Ali Muhyiddin Molla Husrev, Dürerü’l-Hükkam, Mir Muhammed Kütüphanesi,
Keraçi (t.y.), c. I, s. 334.
149
Şemsuddin Muhammed b. Ahmed b. Hamza b. Şihabüddin er-Remli, Nihayetü’l-Muhtac İla Şerhi’l-Minhac, Daru’l-Fikr li’t-Tiba‘a, Beyrut 1984, c. VI, s. 213.
150 Molla Husrev, Dürerü’l-Hükkam, c. III, s. 334; Kadri Paşa, el-Ahkamü’ş-Şer‘iyye, c. I, s. 56.
151
Muhammed b. el-Hatîb eş-Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc ilâ Ma‘rifeti Meânî Elfâzi’l-Minhâc, thk. Muhammed Halil İtanî, Dârü’l-Ma‘rife li’t-Tiba‘a ve’n-Neşr ve’t-Tevzî‘, Beyrut 1997, c. III, s. 191.
152
Kadri Paşa, el-Ahkamü’ş-Şer‘iyye, c. I, s. 160.
153 Kadri Paşa, el-Ahkamü’ş-Şer‘iyye, c. I, s. 56.
154 Molla Husrev, Dürerü’l-Hükkam, c. I, s. 334; Bilmen, Kamus, c. II, s. 39. 155
Serahsî, el-Mebsût, c. V, s. 153; Molla Husrev, Dürerü’l-Hükkam, c. I, s. 334; Kadri Paşa, el-Ahkamü’ş-
Şer‘iyye, c. I, s. 56.
1.3.2.1.4 Nikâhı Vakit Şartına Bağlamak
Evlilik, İslam’ın beş temel esasından biri olan neslin devamı ilkesi sebebiyle meşru kılınmıştır. Yani evlilik fıtri ihtiyaç dışında aynı zamanda neslin devamını sağlıyor. Evlilik akdini vakit ile sınırlamak bu temele aykırıdır. İslam hukukunda akdi vakte bağlamak farklı başlıklarla ele alınmıştır. Onlardan bazıları ve hukuki hükümleri şunlardır:
1.3.2.1.4.1 Mut’a Nikâhı
Bir erkeğin kadına ‘şu kadar para karşılığında şu müddete kadar beni kendi bedeninden şehevi yönden faydalandır’ demesiyle kadının da ona; seni bedenimden yararlandırdım demesidir.157
Bazı âlimler “Evlenmeye imkân bulamayanlar Allah kendilerini
fazlından zengin kılıncaya kadar zinaya karşı iffetlerini korusunlar” 158
ayetinden yola
çıkarak mut’a nikâhının batıl olduğuna hükmetmiştir. Eğer mut’a nikâhı sahih olsaydı, nikâh imkânından mahrum olan bir genç için Allah’u Teâlâ korunmayı, onu fazlından zengin edinceye kadar beklemesini emretmezdi.159
1.3.2.1.4.2 Muvakkat Nikâh
Bazı fıkıh kaynaklarında süresi belirlenen muvakkat nikâh, mut‘a nikâhının bir çeşidi olarak nitelendirilmiş ise de bu iki çeşit nikâh arasında bazı farklar vardır. Nikâh-ı muvakkat, şahitlerin huzurunda belli bir süre zikredilerek evlilik ifade eden sözcükler kullanılarak yapılan nikâhtır. Mut‘a nikâhı ise mut‘a sözcüğü veya bu anlamda “kadının cinsel yönünden yararlanma” gibi ifadeler kullanılarak akdedilir. Bunda sürenin zikredilmesi gerekmediği gibi şahit bulunması da şart değildir.160
Sahabenin çoğunluğu ve dört mezhep mut‘a ve benzeri evliliklerin bâtıl olduğunda ittifak etmişlerdir.161
Yalnız İmam Züfer muvakkat nikâhı sahih, zaman belirleme şartını geçersiz sayar. Müçtehitlerin çoğuna göre ise muvakkat nikâh mut‘a anlamındadır. Akitlerde önemli olan lafızlar değil, manalardır.162
157
Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi‘ c. II, s. 272; Ebü'l-Velid Muhammed b. Ahmed İbn Rüşd (el-Hafid), Bidâyetü'l-
Müctehid ve Nihâyetü'l-Muktesid, thk. Ali Muhammed Mi‘vad - Adil Ahmed Abdülmevcud, Daru'l-Kütübi’l-
İlmiyye, Beyrut 2007. c. I, s. 482; el-Mavsıli, el-İhtiyar, c. III, s. 29; Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk Terimleri sözlüğü, s. 457.
158
Nur 24/33
159 Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Ensârî el-Kurtubî, el-Cami‘u li Ahkâmi’l-Kur’ân, thk. Abdullah
Abdulmuhsin et-Türkî, Müessestü’r-Risâle, Beyrut 2006, c. II, s. 272-273; Sabuni, Ahkam Tefsiri, c. II, s. 198.
160
Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi‘, c. II, s. 272; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, c. I, s. 482; Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk
Terimleri sözlüğü, s. 457.
161 Muhammed b. İdris eş-Şâfiî,, el-Ümm, thk. Rif‘at Fevzi Abdulmutalib, Daru’l-Vefa‘, el-Mensura 2001, c. VI,
s. 205-206; Serahsî, el-Mebsut, c. VI, s. 197-199; Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi‘, c. II, s. 272-273; İbn Rüşd,
Bidâyetü'l-Müctehid, I, 482; Alâuddîn Ebi’l-Hüseyn Ali b. Süleyman el-Merdâvî, el-İnsaf, thk. Muhammed
Hamid el-Fıkkî, (b. y.), (y.y.) 1956, c. VIII, s. 159-160.