• Sonuç bulunamadı

Ġstatiksel hesaplamalar SPSS for Windows 18.0 programında yapıldı. ÇalıĢma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (Ortalama, Standart sapma) yanı sıra normal dağılım gösteren parametrelerin gruplar arası

29

karĢılaĢtırmalarında student t test kullanıldı. Normal dağılım göstermeyen parametrelerin gruplar arası karĢılaĢtırmalarında Mann Whitney U test kullanıldı. Niteliksel verilerin karĢılaĢtırılmasında ise Ki-Kare test ve Fisher’s exact test kullanıldı. Sonuçlar %95’lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirildi.

30

BULGULAR

On (%32) hastaya sol pnömonektomi, 9 (%29) hastaya sağ pnömonektomi, 12(%38) hastaya lobektomi yapıldı (ġekil 2).

ġekil 2: Rezeksiyon Tipleri

Yirmiüç (%74,2) hastada bronkoskopide endobronĢial lezyon mevcuttu. Hastaların 24 (%74,2) sine PET/BT çekilmiĢti. Neoadjuvan tedavi öncesi 4 (%13) hastaya mediastinoskopi yapıldı.

Tümör tipi olarak bakıldığında 22 (%71) hastada skuamöz hücreli kanser, 7 (%22,6) hastada adenokarsinom, 2 (%6,5) hastada diğer histolojik tipler görüldü (ġekil 3). ġekil 3: Tümör Tipi 0 2 4 6 8 10 12 Sağ pnömonektomi Sol pnömonektomi Lobektomi % 29 % 32 % 38 Skuamöz Hücreli Karsinom (n:22) 71% Adenokarsino m (n:7) %22,6 Diğer(n:2) %6,5

31

Hastaların neoadjuvan tedavi öncesi 5 (%16,1) hastada T2 tümör, 22 (%71) hastada T3 tümör, 4 (%12,9) hastada T4 tümör mevcuttu (ġekil 4).

ġekil 4: Neoadjuvan Tedavi Öncesi T Faktörü Dağılımı

Neoadjuvan öncesi (N. Öncesi) radyolojik tümör çapı 16 ile 100 mm arasındaydı, ortalama 54,2±19,9 mm idi (ġekil 5).

ġekil 5: Neoadjuvan Tedavi Öncesi Tümör Çapı

Neoadjuvan tedavi öncesi 21 (%67,7) hastada radyolojik olarak N2 lenf nodu pozitifliği mevcuttu (ġekil 6).

% 16.1 % 71 % 12.9 0 5 10 15 20 25 T2 Tümör T3 Tümör T4 Tümör

32

ġekil 6:Neoadjuvan Tedavi Öncesi Radyolojik N2 Dağılımı

Radyolojik olarak hastaların 6 sında 4R de, 5 inde 4L istasyonunda, 2’sinde 7 numarada, 2 sinde 4R ve 7 no.lu istasyonlarda, 6 hastada ise diğer N2 istasyonlarında patolojik N2 vardı.

Neoadjuvan tedavi kararı 10 (%32,3) hastada T faktörü nedeniyle, 18 hastada N2 lenf nodu pozitifliği, 3 (%9,7) hastada da hem T faktörü hem de N2 lenf nodu pozitifliğine göre verildi (ġekil 7).

ġekil 7 : Neoadjuvan Tedavi Kararı Nedeni

0 5 10 15 20 25 N2 VAR N2 YOK %67.7 %32.3 T faktörü (n:10) %32,3 N2 faktörü (n:18) %58,1 Hem T Hem N2 (n:3) %9,7

33

Hastaların tamamına neoadjuvan kemoterapi uygulandı. 16 hastada (%51,6) neoadjuvan radyoterapi eklendi. 13 (%41,9) hastada eĢzamanlı kemoradyoterapi uygulanırken, 3 (%9,6) hastada kemoterapiyi takiben radyoterapi verildi.

Hastaların tamamı bilgisayarlı tomografi ile operabilite açısından değerlendirildi. 21 hastada neoadjuvan tedavi sonrası PET/BT çekildi.

Neoadjuvan tedavi öncesi radyolojik olarak T3 tümörü olan 22 hasta varken neoadjuvan tedavi sonrası bu sayı 9 ‘a düĢtü (ġekil 8).

ġekil 8: Neoadjuvan Tedavi Sonrası Radyolojik T Faktörü Dağılımı

Neoadjuvan tedavi öncesi BT de 21 hastada radyolojik N2 pozitifliği görülürken tedavi sonrası bu sayı 2’ ye düĢtü (ġekil 9).

ġekil 9:Neoadjuvan Tedavi Sonrası Radyolojik N2 Varlığı

0 5 10 15 20 T1 tümör T2 tümör T3 tümör %12.9 % 58.1 % 29 0 10 20 30 N2 yok N2 var %93.5 % 6.5

34

Onyedi hastada komplikasyon izlendi. 3 hastada major (1 hastada BPF, 1 postoperatif hemoraji, 1 hastada Ģilotoraks) komplikasyon oluĢtu (ġekil 10).

ġekil 10:Postoperatif Komplikasyonlar

Hastaların hastanede kalıĢ süresi 5 ile 41 gün arasında ortalama 10,6 ± 7,1 gün idi. Hastaları %87 si 15 gün içersinde %74 ü 10 gün içerisinde taburcu edildi.

Postoperatif patolojik evrelemede 3 (%9) hasta evre I, 15 (%48) hasta evre II, 10 (%32) hasta evre III de yer alırken, 3 (%9) hasta rezidü tümör görülmedi (ġekil 11). ġekil 11: pTNM Evresi 0 2 4 6 8 10 12 Yok Aritmi BPF Şilotoraks Pnömoni Hemoraji Boşluk havası UHK Atelektazi 0 2 4 6 8 10 1A 1B 2A 2B 3A Rezidü tümör yok

35

Hastalar postoperatif 3-52 ay takip edildi. ÇalıĢma tamamlandığında 22 hasta (%71) hasta ölmüĢtü. 9 hasta sağdı. Takip süresince 1 hastada lokal nüks, 7 hastada uzak metastaz geliĢtiği tespit edildi.

Hastaların postoperatif ortalama yaĢam beklentileri 12 aylık %77,4, 24 aylık %51,6, 36 aylık %44,7, 48 aylık %29,8 idi. Ortalama yaĢam süresi 28,9±3,4 aydı (ġekil 12).

ġekil 12: Genel Sağkalım

Preoperatif Karnofsky skorunun sağkalıma etkisi yoktu (p=o,99) (ġekil 13). Ayrıca Karnofsky performans skoru 80 olan 14 hastanın 9’ unda (%64,3), 90 olan 17 hastanın 8’inde (%47) komplikasyon izlendi (p=0,28).

36

ġekil 13: Karnofsky Skoruna Göre Sağkalım

Komorbit hastalığı olanlarda beklenen yaĢam süresi daha azdı. Komorbidite olmayanlarda 32,7±4,1, olanlarda 19,1±4,1 aydı. Aradaki fark istatisitiki anlam sınırındaydı ancak anlamlı değildi (p=0.07).

Hücre tiplerinin ortamla sağkalım farkı istastiksel olarak anlamlı değildi (p=0,98) (ġekil 14).

37

ġekil 14:Hücre Tipine Göre Sağkalım

Hem T faktörü hemde N2 nedeniyle neoadjuvan tedavi alan hastalarda sağkalım kötüydü ancak istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,29)

T faktörüne göre sağkalımda istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. (p=0.97)(ġekil 15).

38

Lobektomiye giden hastalarda bilobektomi ve pnömonektomi olanlara göre sağkalım iyiydi, ancak istatistiki anlamlı değildi (p=0,46).

Komorbit hastalık varlığı komplikasyonla ilĢkili bulunmadı (p=0,50). ASA skoru 3 olan 5 hastanın 4 ünde komplikasyon izlendi (p=0,23).

Neoadjuvan kemoradyoterapi alanlarda sağkalım sadece kemoterapi alanlardan iyiydi. (p=0,03)(ġekil 16).

ġekil 16: Kemoterapiye Ek Olarak Radyoterapi Tedavisine Göre Sağkalım

Kemoradyoterapi alan 16 hastanın 10’unda (%62) komplikasyon görüldü. Sadece kemoterapi alan 15 hastanın 7’sinde (%46) komplikasyon geliĢti. Radyoterapinin eklenmesinin komplikasyon oranını arttırdığı görüldü (p=0,04).

Operasyon tipleri ile komplikasyon geliĢimi arasında fark saptanmadı (p=0,49).

39

TARTIġMA

Neoadjuvan kemoterapi/kemoradyoterapi tümör boyutunda küçülme, operabiliteyi artırma ve mikrometastazları önlemesi nedeniyle tercih edilmektedir (53). Küçük hücre dıĢı akciğer kanserinde neoadjuvan tedavinin özellikle evre IIIA da sağkalım açısından yararı olduğunu belirtilmiĢtir. (54,55). Depierre ve ark. cerrahi ve neoadjuvan kemoterapi sonrası cerrahiyi değerlendirdikleri çalıĢmada kemoterapi kolunda metastazların az görülmesine bağlı sağkalımın uzadığını tespit etmiĢlerdir (56). Bunun yanında özellikle pnömonektomiye giden hastalarda operatif risklerin ve postoperatif komplikasyonların arttığı görülmüĢtür (57,58,59). Parankim koruyucu cerrahi uygulanan hastalarda sistemik terapinin daha tolere edilebilir hale gelmesi sleeve rezeksiyonların uygulanıĢını arttırmıĢtır (60). Pnömonektominin baĢlı baĢına bir hastalık olmasının yanı sıra, daha yüksek mortalite oranı, bronĢiyal anastomoz yerine ait komplikasyonların fazlalığı ve bölgesel nüks oranının yüksek olması, sleeve rezeksiyonların önemini artırmaktadır.

NCCN (National Comprehensive Cancer Network) nin KHDAK klavuzunda (44) N2 li hastalarda mediastinal lenf nodlarının patolojik değerlendirmesinin (mediastinoskopi, mediastinotomi, EBUS, EUS veya BT eĢliğinde biopsi) tedavinin temelini oluĢturduğundan bahsedilmiĢtir. PET/BT de mediastinal lenf nodu tutulumunun da patolojik olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiĢtir. Remediastinoskopi teknik olarak daha zor olmakla birlikte daha düĢük doğruluk oranına sahiptir. Uygulanabilecek stratejilerden biri olarak preoperatif evreleme için EBUS (+/- EUS) kullanılması ve neoadjuvan sonrası nodal yeniden evreleme için mediastinoskopi yapılması önerilmektedir (61). Bizde neoadjuvan tedavi öncesi ve sonrası hastalar ağırlıklı olarak klinik olarak evrelendirilmiĢ olup dört hastaya neoadjuvan tedavi öncesi mediastinoskopi yapılmıĢtır. ÇalıĢma sonrası dönemde PET/BT de tutulum olan tüm hastalara mediastinoskopi rutin olarak yapılmaya baĢlanmıĢtır.

Histopatolojik değerlendirmede en sık %71 oranla skuamoz hücreli kanser ve sonrasında da %22 adenokarsinom saptandı. Literatüre bakıldığında skuamoz hücreli karsinomun daha az oranlarda izlendiği görüldü. Örneğin Tomas ve ark. çalıĢmasında % 57 skuamoz hücreli, %32 hasta adenokarsinom, %11 hastada büyük

40

hücreli karsinom saptanmıĢtır (62). Hücre tipleri arasında sağkalım açısından yapılan değerlendirmede literatüre uygun olarak skuamoz hücreli karsinom ve adenokarsinom grupları arasında anlamlı fark saptanmadı (63,64).

Kanser hastalarında fonksiyonel ve genel durumu değerlendirmede kullanılmak üzere çeĢitli skorlama sistemleri geliĢtirilmiĢtir. Bunlardan en sık kullanılanlarından birisi KPS’dır (65). YaĢam kalitesini tam olarak yansıtmasalar da hastaların fonksiyonel durumu hakkında genel bir fikir sahibi olmamıza yardımcı olurlar. Bizim çalıĢmamızda da hastaların tamamının KPS puanı iyi grupta (≥80) olması ve KPS nun sağkalıma etkisinin olmaması hasta seçimine bağladı.

GeliĢebilecek postoperatif komplikasyonları önceden ortaya koymak ve önlemini almak için preoperatif değerlendirme gereklidir. Hastanın preoperatif değerlendirmesini yaparken lobektomi veya wedge rezeksiyon planlansa bile pnömonektomi uygulanacakmıĢ gibi çok dikkatli bir Ģekilde değerlendirme yapılmalıdır. Spirometre ile ölçülen FEV1 (%) postoperatif komplikasyon tahmini için anlamlı ve kolay bir yöntem olması nedeniyle akciğer fonksiyon tayininde ilk basamakta yer almaktadır (66).

Literatürlerin çoğu rezeksiyonun geniĢliği ile postoperatif morbidite ve mortalite arasında bir korelasyon olduğunu göstermektedir. Akciğer rezeksiyonu sonrasındaki fonksiyonel kayıp; rezeksiyonun yaygınlığına, çıkartılan dokunun göreceli fonksiyonuna, bazal bozukluğun derecesine göre değiĢmektedir(67). Bizim hastalarımızda hasta seçimine bağlı FEV 1 değerleri yüksek olan hastalar nedeniyle komplikasyon açısından korelasyon görülmedi.

Bir akut faz reaktanı olan C reaktif protein (CRP), enfeksiyöz hastalıklar baĢta olmak üzere birçok hastalıkta yüksek görülebilmektedir. Wilop ve ark.’larının yaptığı bir çalıĢmada KHDAK tanılı hastalarda CRP düzeylerinin, neoplastik ve enfeksiyöz sebeplerle yükselebileceği, antibiyotik tedaviye olan yanıtına göre ayırt edilebileceği ve sağkalım ile iliĢkili olduğu sonucuna varılmıĢtır (68). Bizim çalıĢmamızda CRP değerleri ortalama 1,9±1.2 olarak tespit edildi. Bu yüksekliğin hem neoplastik hem de enfeksiyöz süreçle ilgili olabileceği düĢünüldü.

41

Rezeksiyon çeĢitlerine bakıldığında neoadjuvan tedavi sonrası hastaların %38’ine lobektomi ve % 62’sine pnömonektomi yapıldı. Anthony ve arkadaĢlarının (2011) serisinde lobektomi yapılanların oranı %49, pnömonektomi yapılanların oranı %41,sleeve rezeksiyon yapılanların oranı %10 olarak bulunmuĢtur(69). Stamatis ve ark serisinde lobektomi yapılan hastaların oranı %46.5, pnomonektomi yapılan hastaların oranı %34 olarak tespit edilmiĢtir (70).

ÇalıĢmalarda pnömonektomi ve lobektomi sonrası mortalite oranları sırasıyla %6- 8 ve %2- 4 olarak bildirilmiĢtir (71,72,67). Thomas ve ark yaptığı 315 hastalık seride operatif mortalite %9,2 olarak raporlanmıĢtır (73). Stamatis ve ark.(2002) yaptığı 127 hastalık preoperatif kemoterapi alan hastaların değerlendirildiği çalıĢmada operatif mortalite %7,2, Doddoli ve ark (2005)nın yayınladığı neoadjuvan tedavi sonrası pnömonektomi yapılan 100 vakalık seride %12, Van Schil ve ark (2005) nın yaptığı 69 hastalık yayında %7,2, Mansour ve ark (2007) 60 hastadaki mortalite oranlarını %6,2 olarak bildirmiĢler (57,58,74,75). Roberts ve ark. (2001) 20 hastalık çalıĢmada ve Sonnet ve ark(2004) yayınladığı 11 hastada mortalite gözlenmemiĢtir (76,77). Hastalarımızın hiçbirinde perioperatif mortalite izlenmedi. Bu durumun hasta seçimi ve vaka sayısına bağlı olduğunu düĢünüyoruz.

Neoadjuvan tedavi sonrası cerrahiye alınan hastaların hiçbirinde 30 gün içinde mortalite görülmezken, 4 hasta (% 12) 90 gün içinde öldü (3 hasta sağ pnömonektomi ,1 hasta sağ üst lobektomi). Benzer bir çalıĢmada 90-gün mortalitesi %8 idi (76). Anthony ve ark. yaptığı (2009) çalıĢmada sağ pnomonektomi sonrası %20 hastada perioperatif 90 gün mortalitesi görüldü (78). Bazı yayınlarda 90 gün mortalitesinin 30 güne göre iki katına kadar görülebildiğini belirtilmiĢtir (58,59,75).

Majör komplikasyon olarak bronkoplevral fistül, postoperatif hemoraji ve Ģilotoraks görüldü. Major komplikasyon oranı %9,6 olarak bulundu. Ichinose ve ark %8, Rendina ve ark %16 major komplikasyon oranı bildirmiĢlerdir (79,80). Tomas ve ark majör komplikasyon oranını neoadjuvan grupta %14.3, sadece cerrahi uygulanan grupta %10.5 olarak bulmuĢtur (62).

Minör komplikasyonlar olarak atrial fibrilasyon, pnömoni, uzamıĢ hava kaçağı, atelektazi izlendi. 14 (%45) hastada minör komplikasyon izlendi. Tomas ve

42

arkadaĢlarının çalıĢmasında neoadjuvan grupta 14 hastada (%40) minör komplikasyon görülmüĢtür (62).

Hastaların %48’i neoadjuvan kemoterapi, %52’ si neoadjuvan kemoradyoterapi sonrası opere edildi. Hastalara 30 Gy ve 60 Gy (ort 42 Gy) arasında değiĢen Radyoterapi verildi. Sonnet ve akd. 40 hastalık çalıĢmasında 11 pnömonektomili hastada yüksek doz radyoterapi (59 Gy üzeri) uygulanmıĢ ve kemoterapi sonrası postoperatif ölüm görülmemiĢ ancak 45 Gy üzerinde radyoterapinin komplikasyon geliĢimini arttırdığı görülmüĢtür (77). Bizim çalıĢmamızda kemoradyoterapi alanlarda komplikasyon oranı kemoterapi alanlara göre anlamlı farklı bulundu. Komplikasyon geliĢen hastaların çoğunluğunu 45 Gy nin üzerinde radyoterapi alan hastalar oluĢturmaktaydı. Thomas ve ark yaptığı (73) çalıĢmada kemoterapi ve kemoradyoterapi alanlar arasında komplikasyon geliĢimi açısından anlamlı fark saptanmadığı ancak indüksiyon tedavisinin herhangi tipiyle mortalite oranlarının yükseldiği gösterilmiĢtir. Berghmans ve ark yaptığı metaanalizde Evre III indüksiyon kemoterapisinin sağkalım üzerine olumlu etkisi gösterilmiĢtir. Adjuvan kemoterapi eklenmesi sağkalım yararı gösterse de istatiksel olarak anlamlı bulunmamıĢtır(81).

2004 yılında ESTS nin yayınladığı rehberde , multipl N2 si olan veya kapsül invazyonu bulunan tek N2 lerin kötü prognostik faktör olduğu belirtilmiĢtir. Komplet rezeksiyon, tek N2 varlığı, preoperatif N2 olmaması, subkarinal haricindeki lenf nodu pozitifliği iyi prognostik faktörler olduğu belirtilmiĢtir. N 2 ler içinde sol üst lob tümörlerinin 5 veya 6 nolu lenf nodlarına yaptıkları metastazın daha iyi sağkalım gösterdiği bildirilmiĢtir(82). Okada ve ark çalıĢmasında da 5 ve 6 lenf nodu metastazının subkarinal ve alt lob tümörlerinin üst mediastinal lenf nodlarına metastazından daha iyi sağkalım gösterdiği belirtilmiĢtir (83). Bizim çalıĢmamızda da neoadjuvan öncesi multipl N2 hastaların sağkalımının daha kötü olduğu görüldü ancak hasta sayısına bağlı olduğunu düĢündüğümüz istatiksel anlamlı fark saptanmadı.

Neoadjuvan tedavi sonrası sağ pnömonektomi yapılan hastalarda mortalite ve morbidite artmaktadır (64). Bizde sağ pnömonektomi yapılanlarda sağkalım ve komplikasyon oranları yüksek olsa da istatistiki olarak anlamlı fark saptanmadı.

43

Neoadjuvan tedavi alan hastalarda bronĢ güdüğünün desteklenmesi önerilmektedir (64). BronĢ güdüğü için 3 destek doku uygulanan hastada komplikasyon geliĢmedi. Pnömonektomilerde %2- 10 oranında bronkoplevral fistül oranı bildirilmektedir (84). Bizde 1 pnömonektomi hastasında (%3.2) bronkoplevral fistül izlendi.

NSCLC Meta-analysis Collaborative Group, neoadjuvan tedavi sonrası cerrahi ve sadece cerrahiyi karĢılaĢtıran 15 randomize çalıĢmanın sonuçlarını toparlamıĢ, (2385 hasta) ve preoperatif kemoterapinin sağkalıma belirgin etkisinin olduğu ve rölatif ölüm riskini %13 azalttığını belirtmiĢtir (85). Randomize faz III çalıĢmada hastalar preoperatif kemoterapi, cerrahi ve adjuvan kemoterapi gruplarına ayrılmıĢ; 5 yıllık survey cerrahi grupta %34.5, preoperatif grupta %41.3, postoperatif grupta %36,6 olarak raporlanmıĢtır (86). Bizim çalıĢmamızda da kemoradyoterapi grubunda sağkalım daha iyiydi.

SWOG 9900 çalıĢmasında neoadjuvan sonrası cerrahi ve sadece cerrahi grup değerlendirilmiĢ, cerrahi grupta ortalama yaĢam süresi 41 ay, neoadjuvan sonrası cerrahi grupta 62 ay olarak hesaplanmıĢtır (87). Bizim çalıĢmamızda ortalama sağkalım beklentisi literatürün biraz daha altında 28,9 aydı.

Yirmisekiz hastayı içeren Pass ve ark. yaptığı çalıĢmada sağkalım avantajının görülmediği ancak kemoterapi kolunda daha az uzak metastaz saptandığı belirtilmiĢtir(88). Yine Fransız Toraks ĠĢbirliği Grubu (IFCT-I) tarafından yapılan 355 hastalık çalıĢmada kemoterapinin uzak metastaz riskini azalttığı gözlenmiĢtir (51). Bizim çalıĢmamızda 6 beyin metastazı 1 kemik metastazı saptandı.

Neoadjuvan tedavi sonrası cerrahi sonuçlara yönelik yapılan birçok olumlu ve olumsuz görüĢ bildiren çalıĢma bulunmakta ve bu daha büyük gruplar üzerinde sonuç olarak belirtilen çalıĢmalarda 5 yıllık sağkalım yüzdeleri belirtilmiĢtir. Örneğin Tomas ve ark çalıĢmasında neoadjuvan grupta 5 yıllık survey %46 (62), baĢka bir çalıĢmada %41,3 olarak belirtilmiĢtir (86). Anthony ve ark çalıĢmasında ise 5 yıllık sağkalım %33 olarak bulunmuĢtur (78). Bizim çalıĢmamızda ise 3 yıllık yaĢam beklentisi %44 olarak tespit edilmekle birlikte vaka sayısına bağlı takip süresinin

44

kısa tutulmak zorunda kalınması nedeniyle uzun dönem survey açısından değerlendirme yapılmadı.

Tablo 6: Neoadjuvan Tedavi Alan Hastalarda 5 Yıllık Sağkalım

ÇALIġMA YIL 5 YILLIK SAĞKALIM KT KRT Felip E ve ark (86) [2010] % 41.3 ---- Tomas ve ark (62) [2008] ---- % 46 Anthony ve ark (78) [2009] ---- % 33* Thomas ve ark (73) [2008] %12 % 23 Li ve ark (89) [2009] %12 % 29 Bizim çalıĢmamız %26.7** %46.2** *Pnömonektomi olgular **3 yıllık sağkalım Bunun dıĢında retrospektif yapılan çalıĢmada hastane kayıtlarından neoadjuvan tedaviye gönderilip opere edilmeyenlerin sayısına ve sağkalım bilgisine ulaĢılamamıĢtır. Küçük hücre dıĢı akciğer kanseri tedavisi ile ilgili tartıĢmalar devam etmektedir. Biz de geniĢ olgu serileri içeren randomize çalıĢmaların sayısının artması ve görüntüleme yöntemleri ve cerrahi alandaki yeni geliĢmeler ile beraber akciğer kanserinin evrelenmesinde ve cerrahi endikasyonlarla ilgili değiĢiklikler olacağına inanmaktayız. Neoadjuvan tedavi sonrası yapılan rezeksiyonların uygun görülebilir morbidite, mortalite ve komplikasyon oranlarıyla gerçekleĢtirilebileceği kanaatindeyiz.

45

SONUÇLAR

1.Neodjuvan tedavi sonrası cerrahiye alınacak akciğer kanserli hastaların

preoperatif iyi değerlendirilmesi, göğüs hastalıkları, göğüs cerrahi, medikal onkoloji ve radyasyon onkoloji kliniklerinin uyumlu çalıĢması ve cerrahi sonrası dikkatli takip tedavinin temelini oluĢturmaktadır.

2.Neoadjuvan tedavi sonrası mortalite ve morbidite açısından cerrahi sonuçlar

hem erken dönem takipte hastalıksız sağkalım açısından kabul edilebilir düzeylerde hem de tümör boyutlarını küçülterek, tümör rezektabilitesini arttırmak veya daha sınırlı rezeksiyonlara imkan sağlayabilmek açısından avantajlı görünmektedir.

3.Neoadjuvan kemoradyoterapi alanlarda sağkalım sadece kemoterapi

alanlardan daha iyi olduğu ancak radyoterapi eklenmesinin komplikasyon oranını arttırdığı görüldü.

4.Operasyon tiplerine göre lobektomi yapılanlarda bilobektomi ve pnömonektomi yapılanlara göre sağkalım iyiydi ancak istatistiki olarak anlamlı fark saptanamadı.

5. Hem T faktörü hem de N2 nedeniyle neoadjuvan tedavi alanlarda sağkalım kötü olsa da istatistiksel olarak anlamlı saptanmamıĢtır.

6. ASA skoru düĢük olan hastalarda komplikasyon daha az görüldü.

46

KAYNAKLAR

1. Shields TW: Lung Cancer: Surgical Treatment of Non-Small Cell Lung Cancer. General Thoracic Surgery, Baltimore, Philadelphia, London; William & Wilkins, ed: TW Shields; sixth edition, Chapter 99.

2. Gloeckler LA, Eisner MP: Cancer of the lung. In SEER Survival Monograph: CancerSurvival Among Adults: US SEER Program, 1988–2001, Patient and Tumor Characteristics. Volume NIH Pub. No. 07–6215. Edited by Ries LAG, Young JL, Keel GE, Eisner MP, Lin YD, Horner M-J. Bethesda, MD: National Cancer Institute, SEER Program; 2007.

3. Akkoçlu A, Yaman M, Sanal S. Evrelere Göre Tedavi Ve Ġzlem. Çavdar T, Ekim N (Editörler). Akciğer Kanseri Multidisipliner YaklaĢım’da. Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi;1999: S.64-74.

4. Smythe Wr. Treatment Of Stage I Non Small Cell Lung Carcinoma. Chest 2003;123 Suppl 1:181-7.

5. Scott W, Howington J, Movsas W. Treatment Of Stage II Nonsmall Cell Lung Cancer. Chest 2003:123 Suppl 1:188-201.

6. Robinson L, Wagner H, Ruckdeschel J. Treatment Of Stage IIIa Nonsmall Cell Lung Cancer. Chest 2003;123 Suppl 1:202-20.

7. Jett J, Scott W, Rivera M. Guidelines On Treatment Of Stage IIIb Nonsmall Cell Lung Cancer. Chest 2003; 123 Suppl 1:221-5.

8. Shields TW: Lung Cancer: Diagnosis and staging of lung cancer. General Thoracic Surgery, Baltimore, Phiedelphia, London; William and Wilkins, ed: TW Shields; Sixth Edition, Chapter 105:1536-47.

9. Alberts WM. Diagnosis and management of lung cancer: executive summary. ACCP evidence-based clinical practice guidelines, 2nd edition. Chest 2007;132(Suppl):1-19.

10. Jemal, A, Bray, F, Center, M. (2011), Global Cancer Statistics. CA: A Cancer Journal For Clinicians, 61: 69–90.

11. Tan D, Alrawi S. Usual lung cancers. In Zander DS, Farver CF editors. Pulmonary Pathology. China: Churchill Livingstone Elsevier; 2008: 544-562.

47

12. Halilcolar H, Tatar D, Ertuğrul G ve ark. Epidemiyoloji. In: Akkoclu A, Ozturk C; eds. Akciğer kanseri multidisipliner yaklaĢım. Toraks Kitapları, Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi; 1999:17-22.

13. Bilgel N. Akciğer kanserlerinin epidemiyolojisi. In: Engin K, Ozyardımcı N; eds. 6. Uludağ Onkoloji Sempozyumu Kitabı ve Konsensus Raporu. Bursa: Uludağ Universitesi Yayınları; 2001:35-8

14. Ġtil O. Akciğer kanserlerinin epidemiyolojisi ve etyolojisi. In: Haydaroğlu A; ed. Akciğer kanserleri: Tanı ve tedavi. Ġzmir: Ege Universitesi Basımevi; 2000:15- 34.

15. Robbins K (çeviri: U ÇevikbaĢ ). Solunum sistemi. 2th. Ġstanbul: Nobel & Yüce; 1995:s.385-437.

16. Travis WD, Brambilla E, Muller-Mermelink HK, Harris CC. Pathology and genetics of tumours of the lung, pleura, thymus and heart. IARC Pres 2004;1:344-357.

17. Travis WD, Brambilla E, Noguchi M, et al. International association for the study of lung cancer/American Thoracic Society/European Respiratory Society international multidisciplinary classification of lung adenocarcinoma. J Thorac Oncol 2011;6:244-85.

18. Spiro SG, Porter JC. Lung cancer-Where are we today? Current advances in staging and nonsurgical treatment. Am J Respir Crit Care Med 2002; 166: 1 166- 96.

19. Warren W, Faber P, Gould V. Neuroendocrine Neoplasms Of The Lung. J Thorac Cardiovasc Surg 1989; 98:321-332.

20. European Respiratory Monograph 2001;17:86-98. 28. Kvale PA. Lung Cancer. In ACCP Pulmonary Board Review. Continuing medical education course syllabus, USA, 2002;35-50.

21. Yılmaz U, Erdem T, Utkaner G. Superior Sulcus Tumors: Retrospective Analysis. 9th World Conference On Lung Cancer, September 11-15, Tokyo, Japan, 2000.

22. Akkoçlu A, Öztürk C; Toraks Kitapları. Akciğer Kanseri; Multidisipliner YaklaĢım. Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi; 1999;1:38-43.

48

23. Groome PA, Bolejack V, Crowley J, et al. The IASLC lung cancer staging Project: Validation of the proposals fort he revision of the T, N, and M descriptors and consequent stage groupings in the forthcoming (Seventh) edition of the TNM classification for lung cancer. J Thorac Oncol 2007;8:694-705.

24. Verscchakelen J, Wever W, Bogaert J. Role Of Computed Tomography Ġn Lung Cancer Staging. Curr Opin Pulm Med 2004;10:248-55.

25. Rivera M, Detterbeck F, Mehta A. Diagnosis Of Lung Cancer. Chest 2003;123 Suppl 1:129-36.

26. Altıparmak S, Fadıloğlu Ç, Gürsoy S. Kemoterapi Tedavisi Alan Akciğer Kanserli Hastalarda Öz Bakım Gücü Ve YaĢam Kalitesi ĠliĢkisi Ege Tıp Dergisi / Ege Journal Of Medicine 50 (2): 95-102, 2011.

27. Hollen, P.J. Gralla, R.J. Kris, M.G.& Cox, C. (1994). Quality of life during clinical trials: Conceptual model for the Lung Cancer Symptom Scale (LCSS). Supportive Care in Cancer 1994;2:2.13-22.

28. Denoix PF. Enquete permanente dans les centres anticancereux. Bull Inst Natl Hyg 1946; 1: 70-5.

29. Goldstraw P. International Association for the Study of Lung Cancer Staging Manual in Thoracic Oncology. 1st ed. Florida, USA: Editorial Rx Press; 2009. 30. Shields TW. Lymphatic of the lungs. In: Shields TW (ed). General Thoracic

Surgery. William and Wilkins. Baltimore, Philadelphia, London, 2000; pp 774- 782.

31. Mountain CF. Revisions in the international system for staging lung cancer. Chest 1997;111: 1710–1717.

32. Van Rens MT, de la Rivière AB, Elbers HR ve ark. Prognostic assessment of 2,361 patients who underwent pulmonary resection for non-small cell lung cancer, stage I, II, and IIIA. Chest. 2000 Feb;117(2):374-9.

33. Naruke T, Tsuchiya R, Kondo H ve ark. Prognosis and survival after resection for bronchogenic carcinoma based on the 1997 TNM-staging classification: the Japanese experience. Ann Thorac Surg. 2001 Jun;71(6):1759-64.

34. Padilla J, Calvo V, Peñalver JC ve ark. Surgical results and prognostic factors in

Benzer Belgeler