• Sonuç bulunamadı

Ġnternet Kullanımı ve SosyalleĢme ĠliĢkisi

2. SOSYALLEġME, SANAL SOSYALLEġME ve FACEBOOK

2.3. Ġnternet Kullanımı ve SosyalleĢme ĠliĢkisi

Doğumundan itibaren baĢlangıcında aile, daha sonra eğitim kurumları ve sosyal çevrede sosyalleĢen birey bu süreci kurduğu iletiĢimler aracılığıyla gerçekleĢtirmektedir. Günümüzde iletiĢim yeni teknolojik yapılanmalarla birlikte farklı görünümler içermeye baĢlamıĢtır. Özellikle 90‟lı yıllardan sonra internet ve

bilgisayar destekli etkileĢim hayatımızı çok daha derin ve kuĢatıcı biçimde sarmaya baĢlamıĢtır.

Belli baĢlı sosyalleĢme çevreleri; aile, okul, akran grupları, dini müessese ve iĢyeridir. SosyalleĢme, birincil ve ikincil sosyalleĢme olarak ikiye ayrılır. Birincil sosyalleĢme, yakın, içten ve yüzyüze iliĢkilerin hâkim olduğu, sadakat duygusunun, güçlü bir iĢbirliği ve arkadaĢlığın mevcut bulunduğu gruplarda gerçekleĢirken, ikincil sosyalleĢme, belli bir maksat veya menfaatin oluĢması için ortaya çıkmıĢ, daha resmi, daha az içten ve daha çok fonksiyonel iliĢkilerin hâkim olduğu gruplarda söz konusu olur (TaĢdelen, 1997: 59). Günümüzde internet, yeni bir sosyal etkileĢim ortamı sağlamakta, yeni toplumsal iliĢki biçimlerinin geliĢmesine aracılık etmektedir.

SosyalleĢme, bireyin toplumun bir üyesi olma sürecidir. SosyalleĢme, hem birey hem de toplum açısından önemli bir süreçtir. SosyalleĢme sürecinde, çocuğun doğumundan itibaren etkileĢimde bulunduğu kiĢiler, gruplar, eğitim kurumları, kitle iletiĢim araçları, katıldığı sosyal etkinlikler önemli rol oynar.

Günümüz modern toplumlarda çocuk ve gencin yaĢamının büyük bir kısmı okulda geçmektedir. Dolayısıyla çocuğun sosyalleĢme sürecindeki arkadaĢ grupları da önemli ölçüde okul çevresinden oluĢmaktadır. Oysa son zamanlarda çocuklar ve gençler zamanlarının önemli bir kısmını bilgilenmek veya eğlenmek amacıyla bilgisayar ve internet ortamlarında geçirmeye baĢlamıĢlardır. Dolayısıyla bilgisayar ve internetin eğitim ve sosyalleĢme boyutlarında gençleri nasıl etkilediği araĢtırılması gerekmektedir.

“İnternet ile “Bilgi ve İletişim Teknolojileri” kullanımı yeni kültürel oluşumların da habercisidir. Artık “dünya vatandaşı” olmak ya da olmamak, interneti ne ölçüde ve nasıl kullandığıyla doğrudan ilgilidir” (DPT, 2001). “Bu noktada geleceğin insanını yetiştiren eğitim kurumlarının, öncelikle de öğretmenlerin, internet kullanımında öncü olmaları kaçınılmazdır. Günümüzde bilgisayarların insan yaşamındaki yeri herkes tarafından bilinmektedir” (Erdoğan, 2001: 180). Bu önemin bilgisayar teknolojisinin geliĢimine paralel olarak artacağı ve insan yaĢamı üzerinde büyük etkilere neden olacağı öngörülmektedir. Bu nedenle ülkeler daha büyük yatırımlar yapmakta ve yetiĢecek insan gücünü bu alana yönlendirmektedirler. Elbette her alanda olduğu gibi bu alanda da geliĢmiĢlik düzeyi yukarıda olan ülkeler bilgisayar teknolojisinde de üstünlüğü ellerinde tutmaktadırlar.

GeliĢmekte olan ülkeler ise yavaĢ yavaĢ konunun önemini anlamakta ve bilgisayar teknolojisine yaptıkları yatırımları arttırmaktadırlar.

“İnternet kullanıcıları siber toplum mensubudurlar ve siber uzayda yaşamaktadırlar. Siber toplum, internet kullanıcılarından oluşan dünya çapındaki ağın yarattığı, elektroniğe dayalı iletişimler ağıdır. Sanal toplum, sanal gerçeklik dünyasında üretilmektedir” (Robins, 1999: 148-159). Sanal dünya gerçek değildir, ama gerçek dünyanın ne olduğunun sorgulanmasına yardım edecek güvenilir bağlamları bize kazandırabilir. Ġnternet insanını mutlu kılan en önemli özelliklerden biri de katılımcıların, kendi seçtikleri insanlarla ve gruplarla sosyalleĢme fırsatını elde etmeleridir. Sanal ortamlar, sosyal gerçekliğin koĢullarına alternatif yeni sosyalleĢme alanları oluĢturmaktadır (SubaĢı, 2001: 112). Ġnternet ortamlarında bir araya gelenler, tesadüflerin ya da zorunlu karĢılaĢmaların sonucu olarak değil ilgi alanları nedeniyle ve seçim yaparak sosyalleĢmeyi gerçekleĢtirmektedirler. Ancak

burada kullanıcıların dünyası daralmakta “gerçeklik algısı” değiĢmektedir (Aksoy, 1996: 166). Chat ortamları düĢüncelerin çarpıĢtığı, deneyimlerin paylaĢıldığı, önerilerin geliĢtirildiği bir yerdir. Bu özellikleriyle de bambaĢka bir iletiĢim evreni oluĢturmaktadır.

Kimileri internetin, insanların toplumsal iliĢkilerini sınırlandırdığını

“AsosyalleĢtirdiği”ni ve eve kapattığını iddia etseler de bu görüĢün karĢıtları tam tersini savunuyorlar. Çünkü onlara göre bu kadar kısa zaman ve harcamayla dünyanın dört bir tarafından arkadaĢ bulmak; bu kadar kısa zamanda aynı Ģehirde aynı zevklere sahip insanlar arasında gruplar kurup planlar yapıp gerçekleĢtirmek mümkün değil. Her yeni teknolojiye alıĢma sürecinde bir takım aĢırılıklar yaĢanacağını belirten uzmanlar zamanla internetin de rayına oturacağına, bu yüzden de yararlı ya da zararlı gibi bir açıklamada bulunmak için zamanın henüz erken olduğunu belirtiyorlar.

Fischer‟ e göre bir zamanlar “Ģeytan icadı” olarak karalanan tevizyonun sosyal iliĢkilere yararı çok büyüktür. YetiĢkin bir ABD‟li günümüzde günlük yaĢamının ortalama 3 saatini televizyon baĢında geçirmektedir. Bu rakam çocuklarda çok daha büyüktür. ġu anda elimizde tam veriler olmasa da internetin televizyon çılgınlığının yerini almasından korkuluyor. Çünkü takdir edileceği gibi televizyonun da, bilgisayarın da “kapa” tuĢuna basmak kadar zor çok az Ģey var bağımlıları için.

Sproul ve Kissler‟a göre internet televizyonla karĢılaĢtırılamayacak kadar sosyal bir mecra olduğu için zamanla etkisi televizyona benzer olacaktır. Bu iki araĢtırmacı internetin etkileri konusunda umutlulardır. Bize düĢen ise her türlü teknolojiyi

sosyal hayatımızı renklendirecek ve zenginleĢtirecek geliĢmeler olarak kabul etmek ve bağımlılıktan kaçınmak olacaktır. Çünkü internetin bilgilendirici, eğitici ve hayatı renklendirici yönü karanlık Putnam gibi bazı araĢtırmacılara göre internet yüzünden insanlar oy vermek, dini ibadetler, komĢu ziyaretleri, ev toplantıları türü sosyal aktivitelerini aksatmaktadırlar (Erel, 2000: 88-89).

Ġnternet, gündelik hayatımızı derinden etkilemeye baĢlamıĢtır. Ġnternetin ne gibi toplumsal sonuçlar üreteceği bugün sosyal bilimciler arasında önemli bir sorun olarak tartıĢılmaktadır. Günümüzde, Helenizm döneminde, Ġskender‟in baĢlattığı etkileĢimi internet yapmakta, kültürler ve bilimler arası etkileĢim, sanal ortamda hızlanmakta, çeĢitlenmekte ve çoğalmaktadır (ġan, 2001: 79). Ġster istemez Ģu soruları soruyor insan; dünya ve internet kültürüne Türkiye‟nin katkısı ne olacak? Ya da Türkiye‟ye internetin katkısı ne olacak? Bilgi devrimini gerçekleĢtirmek için Türkiye‟nin olasılığı nedir?

Ġnternetin gündelik hayatın her alanında değiĢik türden ilgilerin birer parçası olarak yaygın bir Ģekilde kullanılmaktadır. Bu da toplumsal, kültürel ve enformatik boyutlarda büyük değiĢimler yaĢanmasına neden olmaktadır. GerçekleĢen toplumsal etkileĢim, giderek daha ağırlıklı bir yere oturmaktadır. Ġnternetin, toplum ve bireyin yaĢamı üzerinde nasıl etkilediği Ģu noktalardan incelenebilir: Ġnternet etki alanı, internet tembelliği ve robotlaĢma, internet lisanları, internette devlet kavramı ve uluslar, internette devlet kavramı ve uluslar, internetin insan üzerinde etkileri, yeni asosyal insan tipleri, internet ile dünya uluslarının geleceğidir.

Bugün internetteki büyümeye paralel olarak birçok geliĢmiĢ ülke gibi ABD‟de “gelecek nesil internet giriĢimleri” programını 1997‟de yürürlüğe koymuĢtur. Bu programın ana teması ABD‟nin 21. yy.‟da da dünya liderliğini sürdürmesini sağlamak ve oluĢturulacak olana enformasyon teknolojileri sayesinde yeni dünya düzeninin eğitim, bilim ve teknolojide istenen doğrultuda gitmesini sağlamaya dönük olduğunu ileri sürmektedir (Arkut, 2001: 67-69).

Ġnternet, sayısız yararlarının yanında yoğun internet kullanımı sosyal iliĢkilerde hızlı yalnızlaĢma ve kopma gibi bazı olumsuz etkilere yol açabilmektedir.

Ġnternetin yoğun kullanımı ve “internet bağımlılığı” sosyal iliĢkiler, iletiĢim biçimleri ve kullanıcıların ruh sağlığı üzerinde bazı olumsuz etkilere yol açmaktadır. Ġnternetin sosyo-psikolojik açıdan olumsuz etkileri, toplumdan yalıtılma, iliĢkilerin zayıflaması ve yüzeyselleĢmesi, yalnızlık, depresyon ve çöküntü duygularının yaĢanması olarak belirtilmektedir (Sümer, 2001: 30).

Geleneksel sosyal iliĢkilerden koparak internet temelinde kurulan iliĢkilere öncelik verilmesi zamanla yabancılaĢmaya, yalnızlaĢmaya ve iliĢkilerin yüzeyselleĢmesine yol açabilir. Bu nedenle internetin öğrencilerin her an bilgi kaynaklarına ulaĢabilecekleri ve olumlu sosyal etkileĢim ortamı olarak yararlanabilecekleri bir destek ünitesine dönüĢtürülmesine yönelik çalıĢmalarda bulunulmalıdır.

Öte yandan, insanların gerçek bir sosyal iliĢki kurmanın getireceği sorumlulukları üstlenmek yerine, o sorumluluklardan kaçmanın bilgisayarı kapatmak

her kesiminde kendisini ağır biçimde hissettiren çürümenin en açık kanıtlarından birisini teĢkil etmektedir.