• Sonuç bulunamadı

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR

2.3. Ġlgili AraĢtırmalar

2.3.1.Yurtiçinde Yapılan AraĢtırmalar

Karadağ, Baloğlu, Korkmaz ve ÇalıĢkan (2008) tarafından “Eğitim Kurumlarında Örgüt Ġklimi ve Örgüt Etkinlik Algısı Arasındaki ĠliĢkinin Değerlendirilmesi” isimli çalıĢma yapılmıĢtır. Bu çalıĢmada eğitim kurumlarında örgüt iklimi ve örgüt etkinliği algısı arasındaki iliĢkilerin değerlendirilmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre, yüksek düzeyde örgüt iklimi puanına sahip örgütlerin, olumsuz veya zayıf iklim düzeyine sahip örgütlere kıyasla daha etkin olduklarını veya örgüt etkinliklerinin daha yüksek düzeyde bulundukları, öğretmenlerin morallerini yüksek tutacak, ihtiyaçlarına cevap verecek, rahat ve güvende hissettirecek bir örgüt iklimi oluĢturmak, yüksek düzeyde bir örgüt etkinliğine ulaĢmayı sağlayacağı sonuçları elde edilmiĢtir.

Okullarda görevli öğretmen ve idarecilerin örgütsel etik iklim algılarını ve iĢ doyumlarını ölçmek amacıyla Sağnak (2005) tarafından “Ġlköğretim Okullarında Görevli Yönetici ve Öğretmenlerin Örgütsel Etik Ġklimine ĠliĢkin Algı ve Doyum Düzeyleri” adlı araĢtırma yapılmıĢtır. AraĢtırmanın sonucuna göre, yöneticilerin, yasa ve ilkeler, kurallar, araç, bağımsızlık etik iklim türlerine iliĢkin doyum sağladıkları,

33

insanları önemseme etik iklimine iliĢkin doyum sağlamadıkları; öğretmenlerin, kurallar, araç ve bağımsızlık etik iklim türlerine iliĢkin doyum sağladıkları, insanları önemseme, yasa ve ilkeler etik iklim türlerine iliĢkin doyumsuzlukları saptanmıĢtır.

Erdoğan (2012), ilköğretim kurumlarında psikoĢiddet varlığı psikoĢiddet uygulamasının çeĢitli değiĢkenlere göre farklılık gösterip göstermediği, öğretmen algılarına göre ilköğretim okullarında hakim olan örgüt iklimi, psikoĢiddet ile örgüt iklimi arasında bir iliĢki olup olmadığı, ilköğretim okullarında psikoĢiddet davranıĢı ve bunun örgüt iklimi üzerindeki etkisini incelemek için “Ġlköğretim Okullarında Görev Yapan Öğretmen Algılarına Göre Psikolojik ġiddet (Mobbing) ve Örgüt Ġklimi Arasındaki ĠliĢkinin Ġncelenmesi” adlı bir araĢtırma yapmıĢtır.

Peker (2002) tarafından “Anaokulu, Ġlköğretim ve Lise Öğretmenlerinde Mesleki TükenmiĢliğin Bazı DeğiĢkenlere Göre Ġncelenmesi” adlı bir araĢtırma yapılmıĢtır. Bu araĢtırmanın amacı, okulöncesi eğitim, ilköğretim ve liselerde görev yapan öğretmenlerin tükenmiĢlik düzeylerine, cinsiyetin, okul düzeyinin, öğrenim düzeyinin ve mesleki kıdeminin etkisi olup olmadığını belirlemektir. AraĢtırma sonucuna göre, öğretmenlerin öğrenim düzeyi arttıkça tükenmiĢlik düzeyleri anlamlı Ģekilde artmaktadır. Lise öğretmenlerinde ilköğretim ve anaokulu öğretmenlerine göre anlamlı Ģekilde daha fazla tükenmiĢlik görülmektedir. Erkek öğretmenler bayan öğretmenlere göre anlamlı Ģekilde daha fazla tükenmiĢlik göstermiĢlerdir. Mesleki kıdemin öğretmenlerin tükenmiĢlik puanlarında anlamlı bir farka neden olmadığı ortaya çıkmıĢtır.

BaĢol ve Altay 2009‟da “Eğitim Yöneticisi ve Öğretmenlerin Mesleki TükenmiĢlik Düzeylerinin Ġncelenmesi” adlı bir araĢtırma yapmıĢlardır. AraĢtırmanın amacı ilköğretim okul yöneticileri ve öğretmenlerde tükenmiĢlik düzeylerinin çeĢitli değiĢkenlere göre farklılığının incelenmesidir. AraĢtırmanın sonucuna göre, biri yöneticiler ve diğeri öğretmenler oluĢan iki grubun tükenmiĢlik düzeylerinin cinsiyetlerine göre farklılaĢtığı ortaya çıkmıĢ; karĢılaĢtırmalı olarak incelendiğinde ise tüm boyutlarda erkek yöneticilerin daha fazla tükenmiĢlik yaĢadığı ortaya çıkmıĢtır.

Girgin (2010), “Öğretmenlerde TükenmiĢliğe Etki Eden Faktörlerin AraĢtırılması” isimli bir araĢtırma yapmıĢtır. Bu araĢtırmanın amacı, çeĢitli eğitim kademlerinde çalıĢan öğretmenlerin tükenmiĢliğine etki eden faktörleri araĢtırmaktır. AraĢtırma sonuçlarına göre, katılanların cinsiyetlerine göre tükenmiĢlik puanları

34

arasındaki fark önemli bulunmamıĢtır. Öğretmenlerin medeni durumu, çalıĢma yılı, görev yaptıkları eğitim akademisi, ders yükleri, çalıĢtıkları okulun beklentilerine uygun olması ve mesleklerini sevdikleri için sürdürme ile tükenmiĢlik alt ölçümleri arasında önemli farklılıklar saptanmıĢtır.

Tümkaya (2010) tarafından “ Öğretmenlerin Sınıf Ġçi Disiplin AnlayıĢları ve TükenmiĢlik ĠliĢkisi” adlı makale çalıĢması yapılmıĢtır. Bu araĢtırmanın amacı, öğretmenlerin sahip oldukları sınıf içi disiplin anlayıĢları ile cinsiyet, medeni durum, çocuk sayısı ve görev yaptıkların okulun sosyo-ekonomik düzeyine bağlı bir farklılaĢma olup olmadığını belirlemek, ayrıca sınıf içi disiplin anlayıĢları ile tükenmiĢlik düzeyleri arasındaki iliĢkiyi tespit etmektir. AraĢtırma sonuçları, öğretmenlerin sahip oldukları sosyo demografik özelliklerden; çocuk sayısı, çalıĢma yılı, iĢi isteyerek seçip seçmeme, öğrenci sayısı, okulların sosyo-ekonomik düzeyi gibi değiĢkenler ile sınıf içi disiplin anlayıĢları arasında önemli bir iliĢki olduğunu ortaya koymuĢtur. Cinsiyet ve medeni durum ile sınıf içi disiplin anlayıĢları arasında ise önemli bir iliĢki bulunmamıĢtır.

2.3.2.YurtdıĢında Yapılan ÇalıĢmalar

Lau, Yuen ve Chan (2005)‟ın Hong Kong‟daki ortaokul öğretmenlerinin tükenmiĢlik düzeylerinde bazı demografik değiĢkenlerin farklılık yaratıp yaratmadığını tespit etmek amacıyla yapmıĢ oldukları araĢtırmada veri toplama aracı olarak “Maslach

Tükenmişlik Envanterini” kullanmıĢlardır. AraĢtırma bulgularına göre, Kuzey

Amerika‟daki öğretmenlerle Hong Kong‟daki öğretmenler kıyaslandığında HongKong‟lu öğretmenlerin duygusal tükenmiĢlik düzeyleri ve kiĢisel baĢarı duyguları orta düzeyde iken, duyarsızlaĢma alt boyutunda tükenmiĢliği düĢük seviyede yaĢadıkları bulunmuĢtur. Cinsiyet değiĢkeni tükenmiĢliğin üç alt boyutunda da farklılığa sebep olmaktadır. Ayrıca, genç, bekar, hiçbir inanca sahip olmayan, az deneyimli, profesyonel, eğitimini tamamlamamıĢ ve baĢlangıç seviyesinde çalıĢan öğretmenlerin daha fazla tükenmiĢlik yaĢadıkları sonuçlarına ulaĢılmıĢtır. Duygusal tükenmiĢliğin ve duyarsızlaĢmanın belirlenmesinde yaĢ en önemli unsur olarak kaydedilirken, kiĢisel baĢarının belirlenmesindeki en önemli unsurun öğretmen seviyesi olduğu sonuçlarına ulaĢılmıĢtır (akt: Öktem, 2009)

Weisberg ve Sagie (1999), tükenmiĢlik ölçeği olarak Pines, Aronson ve Kafry‟nin ölçeğini kullanarak, tükenmiĢlik ve iĢten ayrılma arasındaki iliĢkiyi incelemek üzere Ġsrail‟deki öğretmenlerle bir çalıĢma yapmıĢ ve tükenmiĢliği fiziksel,

35

duygusal ve zihinsel yorgunluk olarak ele almıĢtır. ĠĢten ayrılmada en çok etkiye sahip boyutun fiziksel yorgunluk, sonrasında ise zihinsel yorgunluk olduğu belirtilmiĢtir. Öğretmenlerin fiziksel yorgunluğu, sınıfların kalabalık olmasına, bina ve sınıfların eskiliğine, öğretim yükünün ağırlığına ve maaĢların düĢüklüğüne bağlanmıĢtır (akt: Büyüközkan, 2012).

Corkery (1991), Öğretmenlerin, öğrencilerde görülen bazı davranıĢ bozukluklarına karĢı gösterdikleri hoĢgörü ile tükenmiĢlik arasındaki iliĢkiyi yaĢ, mesleki deneyim, eğitim düzeyi, öğretim yaptıkları düzey, mevcut pozisyonda çalıĢma süreleri gibi bazı demografik değiĢkenlere göre incelemiĢtir. AraĢtırmada öğretmenlerin tükenmiĢlik düzeyini ölçmek için MTO, hoĢgörü düzeylerini ölçmek için ise Problem DavranıĢ Kontrol Listesi kullanılmıĢtır. Yapılan analizlerde öğretmenlerin yaĢı, eğitim düzeyi, eğitim yaptığı okulun düzeyi, deneyimleri, mevcut pozisyonda çalıĢma sürelerinin tükenmiĢlikleri ile anlamlı iliĢki göstermediği ortaya çıkmıĢtır. Ancak okulun sosyo-ekonomik durumu ile öğretmenlerin gösterdiği hoĢgörü ve öğretmenlerin ırkları ile hem tolerans düzeyleri hem de tükenmiĢlik düzeyleri arasında anlamlı iliĢki bulunmuĢtur (akt:Turan, 2008).

Abu-Saad ve Hendrıx‟in (1995, s.151) tarafından yapılan “Örgüt iklimi ve öğretmenlerin iĢ tatmini” konulu bir araĢtırmada, iĢ tatmini ve örgüt iklimi gibi örgütsel faktörleri etkileyen değerlerin, kültür, sosyal ve kültürel değiĢim ve dinamizm olduğu belirlenmiĢtir. Ayrıca bu araĢtırmaya göre, ilkokullarda okul iklimine karar vermede müdür rollerinin etkili olduğu ortaya çıkmıĢtır (Tahaoğlu, 2007).

Rivers‟in (2003), Okul iklimi sonuçları ile öğretmenlerin okul iklimi algıları arasındaki iliĢkiyi incelediği araĢtırmasında, Güney Georgia‟da bulunan 21 lisede görev yapan sekiz yüz yirmi bir öğretmene “Örgüt Ġklimi Tanımlaması Ölçeği” uygulanmıĢtır. AraĢtırmanın sonuçlarına göre, öğretmen ve yönetici davranıĢları destekleyici olduğunda, öğrencilerin okula daha düzenli devam etmeye, okulda bulunmaya ve okulu dört yılda tamamlamaya istekli oldukları görülmektedir. Bayan öğretmenler erkek öğretmenlere göre daha samimi davranıĢlar göstermektedirler. 21- 30 yıllık tecrübeli öğretmenler, 1-10 yıllık öğretmenlerden daha açık bir okul iklimi tasvir etmektedirler. Ayrıca okula yeni baĢlayan öğretmenler, yöneticilerinin davranıĢlarını, 11-20 yıllık öğretmenlere göre daha destekleyici bulmaktadırlar ve daha az hayal kırıklığı

36

göstermektedirler. Okulun algılanan iklimi ile öğrenci baĢarısı arasında anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır (akt: Doğan, 2011).

37

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Benzer Belgeler