• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde araĢtırmanın konu alanı göz önünde tutularak; görsel sanatlar eğitimi, yenilenen ilköğretim programları, eski görsel sanatlar dersi öğretim programı ve yeni görsel sanatlar öğretim programı Ģeklinde genelden özele bir sıralamayla ilgili çalıĢmalar özetle verilmeye çalıĢılmıĢtır.

3.1. Türkiye’de Görsel Sanatlar Eğitiminde Program GeliĢtirme ve Değerlendirmeyle Ġlgili AraĢtırmalar

Genel olarak görsel sanatlar eğitimine iliĢkin son yıllarda yapılan araĢtırmalardan bazıları özetle aĢağıda verilmiĢtir.

Yıldız (1998), Ġlköğretim “I.Devre (7–9 yaĢ ) resim derslerinde, çocuğun kendini ifade etmesinde, sanat eğitimcisinin rolü ve önemi” ile ilgili olarak hazırladığı tezinde kaynak araĢtırması yapmıĢ ve çocuklara pastel boya tekniğini ile iki boyutlu resim çalıĢmaları yaptırmıĢtır. Uygulama çalıĢması Ankara il merkezine bağlı bulunan ilköğretim okullarından 30‟ar öğrenciyi kapsamaktadır. Konu ile ilgili olarak, öğrencilerin hazır bulunuĢluk düzeyinin tespiti için bir ön uygulama çalıĢması yaptırılmıĢtır. Sonuç olarak, sanat eğitimcisinin, çocuğun resim eğitiminde, hem resimsel geliĢiminde hem de kendini resim yoluyla ifade etmesinde önemli rolü olduğu kanıtlanmaktadır.

Ayaydın (2004), yapmıĢ olduğu bir çalıĢmasında ilköğretim resim-iĢ dersinde değerlendirme sorununu ele almıĢtır. ÇalıĢmanın neticesinde, görsel sanatlar eğitiminin amaçlarının yeterince açık olmaması ve değerlendirmede standartların olmamasına bağlı olarak görsel sanatlar eğitiminde değerlendirme iĢleminde sorunların yaĢanmasına neden olduğu görülmüĢtür. ÇalıĢmada ayrıca görsel sanatlar eğitiminde ölçme ve değerlendirme yöntemi konusunda fikir birliğine kavuĢulamamıĢtır.

Akın (2006), doktora çalıĢmasını, ilköğretim öğrencilerinin görsel sanatlar dersinde estetik bilgi ve tutumlarının geliĢtirilmesi amaçlayarak, ÇAGSEY ( Çok Alanlı Görsel Sanat Eğitimi Yöntemi), aktif öğrenme ve yapılandırmacı anlayıĢ ile gerçekleĢtirilmeye çalıĢmıĢtır. AraĢtırmada nicel veriler baĢarı testi ve tutum ölçeği ile nitel veriler ise, ders etkinlik formları, ders gözlem formu ve uygulama sonu öğrenci anketi ile toplanmıĢtır. Uygulanan ÇAGSEY ve aktif öğrenme ile yapılandırmacı anlayıĢın, geleneksel yönteme göre öğrencilerin estetik tutumlarını geliĢtirdiği tespit edilmiĢtir. Bu bağlamda araĢtırma sonunda uygulanan ÇAGSEY ve aktif öğrenme ile yapılandırmacı anlayıĢın, öğrencilerin estetik tutumlarını geliĢtirmede geleneksel yönteme göre daha etkili bir yöntem olduğu için, görsel sanatlar derslerinde uygulanması gerektiği önerilmiĢtir.

Karaca (2006) araĢtırmasında, ilköğretim okullarında uygulanan resim-iĢ derslerini, sanat eğitimi açısından incelenip sorunları ortaya çıkarmayı ve bu sorunlara yöntem ve yeni öneriler getirmeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırmada Sinop ili merkez ve ilçelerdeki ilköğretim öğrencilerine ve öğretmenlerine anket uygulanmıĢtır. AraĢtırmanın sonunda, toplumun içinde bulunduğu ekonomik durum ve insanlar arasındaki eĢitsizlik göz önünde bulundurularak sorun irdelenmiĢ ve çözüm önerileri sunulmuĢtur. Resim-iĢ derslerinde olması gerekenler tamamlandığında, dersin topluma katkılarının ne kadar büyük olduğu ile ilgili yorumlar getirilmiĢtir.

Kaya (2006) ise çalıĢmasında, 9 yaĢ grubu öğrencilerinin resim-iĢ (görsel sanatlar) eğitimi dersine olan ilgi, tutum ve baĢarısında drama yönteminin etkili olup olmadığı araĢtırılmıĢtır. AraĢtırma için biri deney, diğeri kontrol grubu olan iki sınıf seçilmiĢtir. Seçilen sınıfların sosyo-ekonomik ve basarı düzeylerinin birbirlerine yakın olmasına dikkat edilmiĢtir. Sonuç olarak, drama yöntemi ile resim-iĢ dersi 9 yaĢ öğrencilerinin derse olan ilgilerini arttırarak, malzemelerini tam getirmelerine ve derse hazır olmalarına yardımcı olmuĢtur. Yine bu araĢtırma sonucunda görülmüĢtür ki, drama ile resim, öğrencilerin düĢünce bakımından resim yapmaya hazır hale gelmelerine, çalıĢma disiplini kazanmalarına, resme yoğunlaĢmalarına, süreyi verimli kullanabilmelerine, hayal güçlerini, yaratıcılıklarını dıĢa vuran yorumlar yapabilmelerine katkıda bulunmuĢtur.

Mermer (2006), çalıĢmasında ilköğretim okulları II. Kademe resim-iĢ (sanat) derslerinde kullanılan değerlendirme yöntemlerini belirlemeyi amaçlamıĢtır. Bursa ilinde çalıĢan 75 resim-iĢ eğitimi öğretmenine, 45 sorudan oluĢan bir anket uygulamıĢtır. AraĢtırma sonucunda, resim-iĢ eğitimi öğretmenlerinin değerlendirmelerini ürüne dayalı yaptıkları ve öğrencilerin tutumları ve ilgileri ile iliĢkili olmadığını göstermektedir. Anket verileri ile geleneksel sanat testleri, anket ve envanter gibi ölçümleme araçlarının sanat eğitimi değerlendirmesinde kullanım oranlarının düĢük olduğu belirlenmiĢtir. AraĢtırma sonunda sanat eğitimi öğrenme süreçlerini değerlendirmede, sanat eğitimi öğretmenleri tarafından farklı sanat eğitimi ölçümleme stratejilerinin uygulanmadığı tespit edilmiĢtir.

Tan (2006), 2005–2006 eğitim-öğretim yılında Ġzmir merkezde 439 öğrenci ile yürüttüğü çalıĢmasında, ilköğretim II. kademe öğrencilerinin resim-iĢ dersine yönelik tutumları ile akademik baĢarıları arasındaki iliĢkileri bağımsız değiĢkenler açısından incelemeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırmada cevap aranan alt problemlere yönelik yapılan analizler sonucunda, resim-iĢ dersine yönelik tutum ile ekonomik düzey arasında anlamlı bir iliĢkiye rastlanmamıĢtır. Öte yandan okullara göre, cinsiyete göre, sınıf düzeyine göre, okulöncesi eğitim durumuna göre, anne baba birliktelik durumuna göre, annenin öğrenim durumuna göre, babanın öğrenim durumuna göre, sınıf mevcuduna göre, öğretmen cinsiyetine göre ve öğretmene yönelik algıya göre farkın anlamlı olduğu görülmüĢtür. Tutum ve akademik baĢarı iliĢkisi açısından değerlendirildiğinde; resim-iĢ dersi karne notu düĢük olan öğrencilerin tutum puan ortalaması da düĢük, notu yüksek olanların tutum puan ortalamasının da yüksek olduğu görülmüĢtür.

Özdemir (2007), görsel sanatlar öğretmenlerinin motivasyonlarını etkileyen faktörlerin incelenmesi amacına ulaĢmak için, araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen veri toplama aracı, 2006–2007 eğitim-öğretim yılında, Konya il merkez ilçelerindeki (Meram, Selçuklu, Karatay) özel ve kamu ilköğretim okullarında görev yapan ve ankete katılmak isteyen 110 görsel sanatlar öğretmenine uygulanmıĢtır. Yapılan analizlerin sonucunda görsel sanatlar öğretmenlerinde cinsiyet, yas, kıdem, eğitim kurumu türü değiĢkenlerinde anlamlı farklar görülmüĢtür.

Öztürk (2007), ilköğretim okullarının 6. , 7. , 8. sınıf öğrencilerinin resim-iĢ dersine olan ilgilerine; öğrenci, eğitimci ve aile gibi faktörlerin nasıl etki ettikleri tespit

etmeye çalıĢtığı araĢtırmasında; öğrencilerin resim-iĢ dersini % 88,8 oranında el becerilerini arttırıcı ve % 87,5 oranında da yaratıcılığı geliĢtirici bir ders olarak değerlendirdikleri görüĢüne ulaĢmıĢtır. Ayrıca 12 yaĢ grubuna ait öğrencilerin 13–14 yaĢ grubuna ait olan öğrencilerden daha fazla resim yaptığı ve resim yapmayı mutluluk verici buldukları görülmüĢtür.

Gözütok, Akgün ve Karacaoğlu (2005), 2004–2005 öğretim yılında deneme uygulaması yapılan ilköğretim programlarının öğretmen yeterlilikleri açısından değerlendirmeyi amaçlayan araĢtırmalarında, Ankara ili ve 5 ayrı ilçesinde bulunan, yeni ilköğretim programının deneme uygulamasının yapıldığı 10 okulda görev yapan öğretmenlerle çalıĢmıĢlardır. Öğretmenlerin yeni programlara iliĢkin bazı konularda kendilerini yeterli görmedikleri ve yeterli olmadıklarını düĢündükleri sonuçlarına ulaĢılmıĢtır.

Bulut (2006), 2004–2005 yılında pilot uygulaması yapılan ilköğretim programlarının değerlendirme çalıĢmalarına doktora tezi çalıĢmasıyla katkıda bulunmuĢtur. “Yeni Ġlköğretim Birinci Kademe Programlarının Uygulamadaki Etkililiğinin Değerlendirilmesi” konulu çalıĢmanın sonunda, programlarda öngörülen değerlendirme yaklaĢımlarının uygulamada istenilen düzeyde gerçekleĢtirilemediği tespit edilmiĢtir. Ayrıca araĢtırmada ulaĢılan bölgeler arası farklılık görülmüĢtür.

Ertemin (1997), ilköğretim okullarında resim-iĢ öğretim programı uygulamalarına iliĢkin olarak, resim-iĢ öğretmenleri ile resim-iĢ dersini okutan sınıf öğretmenlerinin görüĢ ve önerileri ortaya koymayı amaç edinen bir araĢtırma gerçekleĢtirmiĢtir. AraĢtırma için veri toplama amaçlı bir anket geliĢtirilmiĢ ve EskiĢehir il merkezinde 24 ilköğretim okulunda görev yapan resim-iĢ öğretmenleri ile resim-iĢ dersini okutan sınıf öğretmenlerine uygulanmıĢtır. AraĢtırmanın bulguları sonucunda, ilköğretim okullarında uygulanmakta olan resim-iĢ öğretim programının her iki öğretmen grubu tarafından “genelde yararlı ve baĢarılı” bulunduğu yargısına varılmıĢtır.

Duyar (2001) ise ilköğretim 2. kademe resim-iĢ dersi amaçlarının gerçekleĢme dereceleri ve öğretmen profilleri konulu araĢtırmasında Bursa ili merkez üç ilçedeki 30 okulda görevli 53 resim-iĢ öğretmenine, iki bölümden oluĢan bir anket uygulamıĢtır. Anketin birinci bölümünde öğretmenlere resim-iĢ dersinin 17 amacının gerçekleĢme

dereceleri hakkındaki görüĢleri, ikinci bölümünde ise öğretmen profillerini ortaya çıkarmak amacıyla öğretmenlere ait kiĢisel bilgiler, cinsiyetleri, deneyim süreleri, medeni durumlarına iliĢkin bilgiler ile okuma, TV izleme, boĢ zamanlarını değerlendirme, derslerde kullandıkları yöntem ve tekniklere iliĢkin görüĢleri sorulmuĢtur. AraĢtırmanın neticesinde amaçlarının bir dereceye kadar gerçekleĢtiği ve örnekleme giren öğretmenlerin farklı teknik ve yöntemleri yeterince kullanmadıkları ortaya çıkmıĢtır.

Göksu (2006), ilköğretim okulu görsel sanatlar dersi öğretmenlerinin görsel sanatlar dersini değerlendirmeye yönelik görüĢleri konulu çalıĢmasını, Ankara ili merkezinde bulunan Ġlköğretim okullarında görev yapan görsel sanatlar öğretmenleriyle yürütmüĢtür. Elde edilen bulgulardan, okullarda görsel sanatlar eğitimi derslerinde öğretilenler, öğretmelerin yeterlilikleri, ders saati süresinin azlığı, araç gereç yetersizliği, kısıtlı çalıĢma mekânları, maddi sorunlar, derse gereken önemin verilmemesi, yeteneğin ön plana çıkarılmaması ve öğretimin yalnız yetenekli öğrencilere özgü olması gibi görsel sanatlar eğitimini olumsuz yönde etkileyen ilkesel sorunların olduğu görülmüĢtür.

2007 yılında, ilköğretim 2. kademede yürütülen görsel sanatlar dersi müfredat programında yer alan amaçlara ne kadar ulaĢıldığını öğrenci açısından tespit etmek amacıyla yapılan bir çalıĢmada Kılıçer (2007), kuramsal boyutta incelemeler yapmıĢtır ve anket yolu ile nitel ve nicel veriler elde etmiĢtir. AraĢtırma için Ankara merkezde birbirinden geliĢmiĢlik yönünden farklı düzeyde olması baz alınan üç ilçeden random yöntemi ile üç farklı okul ve her okuldan aynı yöntemle birer Ģube belirlenmiĢtir. Uygulanan anket ve araĢtırmalar sonucunda elde edilen veriler; görsel sanatlar eğitimi dersinin amaçlarına ulaĢmada okul ortamı ya da çevre olumsuzluklarının kayda değer bir etkileyici faktör olmadığını göstermiĢtir. Yapılan bu araĢtırma müfredattaki amaçlara; dıĢ etkilerin tüm olumsuzluklarına rağmen, yapılacak gerçekçi bir programın uzman bir öğretmen tarafından uygulanması ile ulaĢılabilineceğini ortaya koymuĢtur. Cinsiyet değiĢkeni açısından bakıldığında, kız öğrenciler erkek öğrencilere oranla amaçların gerçekleĢme düzeyine daha olumlu baktıkları belirlenmiĢtir.

Gürdal (2007), görsel sanatlar dersinde yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı öğretim uygulamalarına iliĢkin öğretmen görüĢleri konulu nitel çalıĢmasında, EskiĢehir il

merkezinde Milli Eğitim Bakanlığı‟na bağlı 7 ilköğretim okulunda görev yapan 23 sınıf öğretmenine ulaĢmıĢtır. 2006–2007 öğretim yılında gerçekleĢtirilen çalıĢmada; öğretmenlerin büyük bir kısmının görsel sanatlar dersinde yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı öğretim uygulamalarının olumlu, bir kısmının ise olumsuz olarak gördükleri sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bununla birlikte öğretmenlerin görsel sanatlar dersini yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı ders programlarıyla iĢlerken bazı sorunlarla karĢılaĢtıkları saptanmıĢtır. Bu sorunlar; materyal eksikliği, atölye eksikliği, sınıfların kalabalık olması, yardımcı kaynakların olmaması, öğretmenlerin yeterli bilgiye sahip olmaması, yaĢ seviyelerine uygun somut etkinliklerin yapılamaması, branĢ öğretmenlerin eksik oluĢu, konulara göre zamanın fazla uzun tutulması ve velilerin derse olan olumsuz yaklaĢımları Ģeklinde sıralanmıĢtır. Ayrıca, öğretmenler görsel sanatlar dersinin yapılandırmacı yaklaĢıma dayalı olarak nasıl daha verimli iĢlenebileceğine dair görüĢlerini de bildirmiĢlerdir.

Metan (2007), çalıĢmasında ilköğretim okullarının birinci kademesinde görevli, görsel sanat eğitimi derslerine giren sınıf öğretmenlerinin görsel sanatlar eğitimi derslerinde; müzelerin kullanılmasına iliĢkin görüĢlerine ulaĢmayı amaçlamıĢtır. Ankara merkezde bulunan 496 ilköğretim okulunda görev yapan 60 sınıf öğretmeniyle gerçekleĢtirdiği çalıĢmasının sonucunda, görsel sanatlar eğitimi dersine giren sınıf öğretmenlerinin öğrenciler ile genel olarak sorunlarının olduğunu ortaya çıkarmıĢtır. Ayrıca bu çalıĢmada sınıf öğretmenlerinin yeni görsel sanatlar eğitimi ders programında yer alan müze etkinliklerinin uygulanması konusunda yeterli olmadıkları sonucuna varılmıĢtır ve hizmet içi eğitim alan öğretmenlerin almayanlara oranla konuyla ilgili daha az problem yaĢadıkları gözlemlenmiĢtir.

AteĢ (2007), yüksek lisans tez çalıĢmasında, sanat eğitiminin genel eğitim içerisindeki yeri ve önemi üzerinde durmuĢtur. Kaynak tarama modeli kullanan araĢtırmacı, Türkiye‟de sanat eğitimine verilen önemi anlamak için, genel eğitim içinde “Sanat Eğitimi”nin Türkiye‟de Cumhuriyet dönemiyle birlikte tarihsel süreci incelenmiĢ ve bugüne kadar yapılan sanat eğitimi programları hakkında bilgi vermiĢtir. Ġlköğretim okullarında 1992 yılından 2006 yılına kadar Resim-iĢ dersi olan ve 2006 yılından beri Görsel Sanatlar Dersi olarak iĢlenen sanat eğitimi dersinin öğretim programı incelenerek, diğer derslerle olan iliĢkisi ve bununla birlikte genel eğitim içindeki yeri araĢtırılmıĢtır. Sonuç olarak, yapılan tüm araĢtırmalar birlikte değerlendirilmiĢtir ve

resim sanatı bağlamlı alıntılar, sanatı açıklayan bilgiler, 7–11 yaĢ grubu çocuğunun özellikleri, sanat ve eğitimi birlikte ele alan pedagojik ve yaratıcılık konulu maddeler, ülkemizde ilköğretim sanat eğitimini irdeleyen konu ıĢığında “Görsel Sanatlar Dersi nasıl olmalıdır?” sorusu yanıtlanmıĢtır.

Oğuz (2006) , yüksek lisans tezinde, 1992 yılı Resim-ĠĢ öğretim programı ile 2006 yılı Görsel Sanatlar dersi öğretim programının karĢılaĢtırılması” baĢlıklı araĢtırma kapsamında iki program arasındaki öğeleri (amaçlar, içerik, öğrenme-öğretme süreci, ölçme ve değerlendirme) bakımından benzerlikleri ve farklılıkları belirlemeye çalıĢmıĢtır.

AraĢtırmada 2006 Ġlköğretim Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzu ile 1992 Ġlköğretim Kurumları Resim-iĢ Dersi Öğretim Programı arasında program öğeleri bakımından benzerlikler ve farklılıklar tarama modeline göre karĢılaĢtırılarak incelendiğinden evren ve örneklem tayinine gidilmemiĢtir. Bu araĢtırmada yer alan veriler doküman incelemesi yöntemiyle, öğretim programlarının incelenmesi, alanyazın taraması yolu ve genel ağdan elde edilen bilgilerden sağlanmıĢtır. AraĢtırmada, 2006 Ġlköğretim Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzunun, 1992 Ġlköğretim Kurumları Resim-iĢ Dersi Öğretim Programı ile program öğeleri (amaçlar, içerik, öğrenme-öğretme süreci, ölçme ve değerlendirme) bakımından benzerlikleri ve farklılıkları belirlenmiĢtir.

YeĢilyurt (2009), ilköğretim okullarında görev yapan Görsel Sanatlar Öğretmenlerinin ders programının iĢleniĢinde karĢılaĢtıkları temel sorunları tespit etmek ve bu doğrultuda çözüm önerileri geliĢtirmek konulu yüksek lisans tezini hazırlamıĢtır. Dersin iĢleniĢ amaçlarına dair bilgi yetersizlikleri, sosyo-kültürel ortam, araç gereç ve donanım bakımından yoksun okulların durumuyla birleĢince görsel sanatlar dersi öğretmenleri, programı uygularken çeĢitli problemlerle karĢılaĢmaktadır. Ankette karĢılaĢılan bu problemlere iliĢkin 63 görüĢ yer almaktadır. Öğretmenlerin bu görüĢlere katılma dereceleri sorgulanmaktadır. AraĢtırma verilerinden elde edilen bulgulara göre ilköğretim okullarında görevli görsel sanatlar dersi öğretmenlerinin hedeflenen amaç ve davranıĢları kazandırmalarını engelleyecek pek çok problem ortaya çıkmıĢtır. Öğretmenler ile Ġlköğretim II. kademe görsel sanatlar dersi programının değerlendirilmesi amacıyla yapılan görüĢmeler sonucunda, genel olarak öğretmenlerin

programdan memnun olmadıkları, uygulamada bir takım olumsuzluklarla karĢılaĢtıkları anlaĢılmaktadır.

Yükselgün (2010) , Ġlköğretim Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programındaki “Görsel Sanatlar Kültürü” öğrenme alanının uygulanmasına yönelik sınıf öğretmenlerinin görüĢleri konulu yüksek lisans tezinde sınıf öğretmenlerinin, görüĢlerini belirlemek ve bu öğrenme alanına yönelik uygulamada neler yaptıkları ve ne tür zorluklarla karĢılaĢtıklarını ortaya koymayı amaçlamıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda elde edilen bulgulara göre; yenilenen Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programına iliĢkin sınıf öğretmenlerinin tamamına yakını eskiye kıyasla programın daha kapsamlı ve ayrıntılı olmasının yanı sıra, sanatın farklı boyutlarının da ele alınması yönünden daha iyi bulduklarını ifade etmiĢlerdir. Programdaki öğrenme alanlarına iliĢkin olarak, öğrenme alanlarının, programı daha nitelikli, kapsamlı ve kolay anlaĢılabilir bir program olmasını sağladığı için faydalı bulduklarını ifade etmiĢlerdir.

Öğrenme alanlarından görsel sanat kültürü öğrenme alanına iliĢkin genel görüĢlerinde ise, öğretmenlerin çoğunluğu tarafından ortak olarak vurgulanan görüĢ; görsel sanat kültürü öğrenme alanının kiĢileri ve toplumu olumlu yönde geliĢtirmeye ve değiĢtirmeye katkı sağladığı, kültürlü ve kaliteli insan yetiĢtirmede önemli olduğu görüĢüdür. Görsel sanat kültürü öğrenme alanının uygulanmasında öğretmenlerce dile getirilen baĢlıca sorunlar, öğretmenlerin görsel sanat kültürüne yönelik eğitim eksikliği ve yetersizliği, sınıfların kalabalık olması, öğretmenlerin programı ve etkinliklerin amacını anlamada hangi sanat disiplinine yönelik olduğunu anlamakta zorluklar yaĢamalarıdır. Bu sorunların çözümüne yönelik öğretmenlerce dile getirilen çözüm önerileri ise; öğretmenlerin sanat tarihi, estetik ve sanat eleĢtirisi disiplinlerine yönelik eğitim görmesi, değiĢen program hakkında daha ayrıntılı bilgi verilmesi ve en basit çözüm olarak bu derse branĢ öğretmenlerinin girmesi gerektiği biçiminde önerilerdir.

3.2. YurtdıĢında Yapılan Görsel Sanatlar Eğitimiyle Ġlgili AraĢtırmalar

Julie (2010), “Social Issues in the Secondary Art Classroom: Attitudes and Practices of Four Teachers” baĢlıklı tezinde, 4 adet Görsel Sanatlar Eğitimi öğretmeniyle görüĢmeler yapmıĢtır. AraĢtırmada öğretmenlerin sanat öğretimi

programlarını uygulamalarında, tutumlarını, kiĢisel ve mesleki deneyimlerini ve derslerinde sosyal içerikli konularını nasıl iĢlediklerini tespit etmeye çalıĢmıĢtır.

Öğretmenlerin sosyal konulara öğretim programı içeriğinde yer vermelerine yönelik tercihleri, kaygıları, yöntem ve teknikleri arasındaki benzerlikler ve farklılık düzeylerine yönelik analiz sonuçlarında öğretmenlerin özellikle mesleki deneyimlerinden elde ettikleri önerilere yer verilmiĢtir.

Gretka (2010), “Teachers guide curriculum reform” baĢlıklı çalıĢmasında, 7 eğitimci ile yapılan odak grup görüĢmelerinde, öğretim programlarındaki talimat ve yönergeleri sürekli uygulamak zorunda kalan öğretmenlerin bu konudaki duygularını keĢfetmek ve düzeltilmesini ya da geliĢtirilmesini istedikleri alanlarda fikir ve önerilerine ulaĢmıĢtır. AraĢtırmada öğrencilerin eğitimi için en iyi öğretim programının nasıl olmasının gerektiği ve öğretmenlerin öğretim programındaki eksikliklerin giderilmesi yönündeki görüĢlerine yer verilmiĢtir.

Theriault, (2008), “A new age of art”: The effects of visual culture and technology on student attitudes about art and aesthetics” konulu çalıĢmasında, görsel kültürün, görsel sembollerin, teknoloji ve kitle iletiĢim araçlarının öğrencilerin öğrenme ve yaratıcılık düzeylerine etkisini araĢtırmıĢtır. AraĢtırmada öğrencilerin tutum ve davranıĢları gözlemlenerek yorumlara ulaĢılmıĢtır.

Adams ve Chisholm (1999), “Art, design and environment: A programme for teacher education” baĢlıklı makalelerinde, öğrencilerin deneyim ve algılarını karĢılaĢtırmak, yetenek ve anlayıĢlarını paylaĢmak, birbirlerinin çalıĢmalarını desteklemek eleĢtirel çalıĢma ve tasarım etkinliği bağlamında grup çalıĢmasının önemini kavramak açılarından grup çalıĢmasının önemini vurgulamıĢlardır. Öğretim programlarının okullardaki öğretme ve öğrenme etkinliklerini destekler ve tamamlar nitelikte olmasının gerekliliğine dikkat çekmiĢlerdir.

Kramer (2010), “Closer to the heart: An exploration of caring and creative visual arts classrooms” baĢlıklı tez kapsamında, öğrencilerin yaratıcılıklarına yardımcı olmak ve geliĢtirmek adına öğrenme ortamlarında sağlanabilecek imkanları ve öğretmenlerin sınıf içi tutum ve davranıĢlarına yönelik 6 öğretmen ve 25 öğrenciyle 10 gün boyunca

görüĢmelerle birlikte sınıf içi gözlemlerde bulunmuĢtur. AraĢtırmada farklı öğrenme yetisine sahip öğrencilerin sanat eğitimi deneyimleri ve yeteneklerinin geliĢtirilmesi açısından hangi yöntem ve teorilerin kullanılabileceği ve öğretmenlerin tutumlarını belirlemek amaçlanmıĢtır.

Walker,(2010), “Concept-based inquiry into art making: The possibility of change through art” konulu çalıĢmasında, 4 öğrenciden oluĢan grubun, sanatsal bilgileri ve sanat eleĢtirisi üzerine düĢünceleri sorgulanmıĢtır. AraĢtırma sonunda, öğrencilere yönelik sorgulamaya dayalı sanat öğretimi metodolojisi, eleĢtirel düĢünme, kendini keĢfetme ve sanatsal faaliyetlere teĢvik etmeye iliĢkin öğretmenlere oldukça çarpıcı önerilerde bulunulmuĢtur.

BÖLÜM IV

4. YÖNTEM

Bu bölümde araĢtırma modeli, veri toplama araçları ve geliĢtirilmeleri, verilerin toplanması ve çözümlenmesine iliĢkin açıklayıcı bilgiler verilmektedir.

4.1. AraĢtırmanın Modeli

Bu araĢtırmada, görüĢme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama tekniklerinin yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya koyulmasına yönelik bir yöntem tercih edilmiĢtir.

AraĢtırmada, araĢtırmanın temel amacını bütüncül bir yaklaĢımla aydınlatabilmek ve araĢtırma etkinliklerinin birbiriyle tutarlı ve amaca uygun bir biçimde

Benzer Belgeler