• Sonuç bulunamadı

2.4. MOTĐVASYON TEORĐLERĐ

2.4.1. Kapsamına Göre Motivasyon Teorileri

2.4.1.1. Đhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi

Đnsanların motive edilmesine ilişkin olarak tanınmış yaklaşımlardan ve motivasyon ile ilgili en kapsamlı açıklamalardan biri hümanist yaklaşımın öncülerinden olan Abraham Maslow tarafından 1943 yılında formüle edilmiştir.

Rus asıllı bir Amerikalı psikolog olan Maslow’un yaklaşımına temel teşkil eden unsurlar; insan ihtiyaçları önem sırasına göre düzenlenmiştir. Đnsanlar sürekli olarak bir şeyler istemektedir, bu nedenle insan ihtiyaçları hiçbir zaman tamamen karşılanamamaktadır, tatmin edici düzeyde karşılanan bir ihtiyaç herhangi bir davranışı motive etme işlevini yitirir, ihtiyaçlar arasında bağımlılık ve çakışmalar vardır (Boone, 1987: 106).

Bir makine arızalandığında yöneticiler, makinenin ihtiyaçları ve çalışmaları ile bilgilerini baz alarak bir analitik anlayış temelinde bu arızanın sebeplerini bulmaya çalışırlar. Makine gibi, kusurlu çalışan bir makine operatörü de böyle yapar, çünkü ihtiyaçları ile ilgili olabilecek belirli sebepleri vardır. Bu olayın ( bozulma ) olmaması için, operatörün de makinenin olduğu gibi hünerli ve profesyonel bir bakıma ihtiyacı vardır. Eğer insanlara da pahalı makineler gibi davranırsak isek, daha üretici ve böylece daha memnun çalışanlara sahip olabiliriz. Öncelikle, onlar için

hangi ihtiyaçların daha önemli olduğunu belirlemek gerekmektedir

(Newstrom,Davis, 2002:106).

Abraham Maslow, insan ihtiyaçlarının hiyerarşik bir düzeni olduğunu savunur (Maslow, 1970: 39). Maslow, ihtiyaçları önceliklerine göre sırasıyla fizyolojik gereksinimler, güvenlik gereksinimleri, psikolojik gereksinimler, sosyo- psikolojik gereksinimler ve basarı (kendini gerçekleştirme ) gereksinimi seklinde sıralamaktadır.

Fizyolojik ihtiyaçlar; Maslow’un ihtiyaçlar yaklaşımına göre, insanın yasayabilmesi için mutlaka karşılanması gereken, hayat boyu çeşitli aralıklarla ortaya çıkan, insanların en önemli ve öncelikli ihtiyacıdır. Bu ihtiyaçlar diğer ihtiyaçlara

göre önceliklidir. Çünkü; açlık endişesi içinde olan bir insan için yemek ihtiyacını gidermeyen davranışlar ikinci planda kalır.

Maslow’a göre en alt kademede bulunan fizyolojik ihtiyaçlar, en önemli ihtiyaçlar kademesini oluşturmaktadır. Fizyolojik ihtiyaçlar, asgari seviyede karşılanmadığı zaman insanlar yaşamını devam ettiremezler. Biyolojik yasamın sürekli kılınması için bu ihtiyaçlar öncelikli olarak karşılanmalıdır. Açlık, susuzluk, uyumak ve cinsellik gibi organizmaların hayatiyetini sürdürmesi için gerekli olan fiziki ihtiyaçlar; insan vücudunun isleyişi için gerekli olduğundan, diğer ihtiyaçlara göre hem çok önemlidir ve hem de öncelikle hissedilir (Maslow, 1970: 39).

Şekil 3. Maslow’un Đhtiyaçlar Hiyerarşisi Basamakları

Kaynak: Öztekin (2002: 119): “Yönetim Bilimi”, Siyasal Kitabevi, Ankara Fizyolojik gereksinimlerini tamamen olmasa da büyük çoğunlukla gideren birey, ikinci olarak güvenlik gereksinimlerini gidermek ister. Genel olarak ifade edilirse sigorta ve emeklilik programları, güvenli çalışma koşulları, is güvenliği ve örgütsel olanaklar bu grupta sayılabilir (Can, Tuncer, Ayhan, 1998:204).

Güvenlik gereksinimlerinin içerisine hem iş güvenliği hem de sosyal güvenlik girer. Ancak hepsinden önce insanlar kendilerini güven içerisinde hissetmek isterler.

Buna istinaden önce can güvenliği, sonra da mal güvenliği önemsenir. Bundan sonra ise is güvenliği ve sosyal güvenlik önemsenir ( Öztekin, 2002: 120).

Fizyolojik gereksinimlerini ve ardından da güvenlik gereksinimlerini büyük ölçüde gideren birey üçüncü olarak psikolojik gereksinimlerini gidermek ister. Đnsanlar sosyal olma özelliklerinden dolayı çevresindeki insanlarla birlikte yasar ve karşılıklı saygı çerçevesinde bunlardan sevgi görme beklentisindedirler. Bir de savunma niteliği taşımayan, iliksi çerçevesinde davranışlarda dikkat ya da bir şeyleri bastırma gerektirmeyen ikinci tür bir sevgi vardır. Đlk anlamıyla sevgi gereksinimi, ikincisinden daha düşük düzeyde olarak nitelendirilir (Onaran, 1981: 14).

Sayılan ilk üç gereksinimini büyük ölçüde gideren birey, sosyo-psikolojik gereksinimlerinin giderilmesini isteyecektir. Bu gereksinimlerin içerisine saygı, saygınlık, statü, terfi, unvan, ün yapma v.b. girer. Bunlardan saygı gereksinimi, kişinin hem kendine duyduğu saygıyı hem de başkalarından beklediği saygıyı ifade eder (Onaran, 1981: 15). Đnsanın kendine duyduğu saygı gereksinimi kapsamına kendine güven, basarı elde etme, özgürlük isteği gibi istekler girmektedir. Bunun yanı sıra insan çevresinden de saygı görme beklentisi içerisindedir (Öztekin, 2002: 121).

Birey üst basamaklardaki tüm ihtiyaçları büyük ölçüde karşıladıktan sonra kendini gerçekleştirme basamağına gelecektir. Maslow, kendini gerçekleştiren insana ilişkin belirgin özellikler belirlemiştir. Bunlardan baslıcalar şunlardır: Gerçekleri daha rahat algılayabilme, kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul edebilme, düşünceleriyle davranışlarını kendiliğinden oluşturabilme, sorunlara güven duygusu ile yaklaşabilme gibi (Onaran, 1981: 18).

Maslow’un yaklaşımında iki temel varsayım vardır. Bunlardan birincisi davranışların altında yatan nedenlerle ilgilidir. Buna göre kişilerin davranışlarının altında ihtiyaçları yatar. Diğeri ise ihtiyacın önceliği ve şiddeti ile ilgilidir. Buna göre insanların ihtiyaçları belirli bir hiyerarşi izler. Bu hiyerarşiye göre giderilmesi gerekli ihtiyaçlar öncelik baz alınarak sıralanmıştır ve bu sıra düzende giderilmek istenirler (Koçel, 1999: 469).

Genel olarak ihtiyaçları sınıflandırmanın farklı yolları vardır. Birincisi temel fiziksel ihtiyaçlardır ve birincil ihtiyaçlar olarak adlandırılır ve diğeri ise sosyal ve psikolojik ihtiyaçlardır ve ikincil ihtiyaçlar olarak adlandırılır. Fiziksel ihtiyaçlar, gıda, su, seks, uyuma, hava ve uygun konforda sıcaklıktır. Bu ihtiyaçlar, hayatın temel gereksinimlerinden ortaya çıkarlar ve insan neslinin yaşamını sürdürmesi için önemlidirler. Bundan dolayı, bunlar uygulamda evrenseldir, fakat bir kişiden başka kişiye farklı yoğunluklar gösterir. Mesela, bir çocuk yaşlı bir kişiden daha fazla uykuya ihtiyaç duyar ( Newstrom, Davis, 2002:106).

Đhtiyaçlar ayrıca sosyal uygulamaya da bağlıdır. Eğer bir günde üç öğün yemek adetten ise, o zaman bir kişi iki kere yeterli olsa dahi üç kere acıkmaya eğilim gösterir. Sabahleyin bir kahve saati oluşturulursa, o zaman bu bir sosyal ihtiyaç haline gelir. Đkincil ihtiyaçlar ise daha belirsizdir, çünkü onlar fiziksel bedenden çok bir aklın ve ruhun ihtiyaçlarını temsil ederler. Bu ihtiyaçların birçoğu, insan olgunlaştıkça gelişir. Öz-saygı, görev bilinci, rekabet yeteneği, kendini ortaya koyma, ait olma ve alma etkileşimi ilgili olanlar bu ihtiyaçlara örnek olarak verilebilir ( Newstrom, Davis, 2002:106).

Benzer Belgeler