• Sonuç bulunamadı

V. Eserin Dili

2. SES BİLGİSİ ÖZELLİKLERİ

2.3. ÜNLÜ TÜREMESİ

Bir ünlünün kelimenin aslında olmayıp daha sonra ortaya çıkması hadisesi ünlü türemesi olarak adlandırılır (Özkan 2015: 40).

Türkçe azacuḳ kelimesinde ünlü türemesi vardır: azacuḳ (<az+cuḳ) 29a/610. Metnimizde alıntı kelimelerin bazılarında iç seste ünlü türemesi görülür. Bu kelimeler ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında türeyen ünlüler düşer. Örnekleri şunlardır:

ḥayıf (<ḥayf: Far.) 31b/668, küfür (<küfr: Ar.) 30a/626, mühür (<muhr: Far.) 34b/731, şükür (<şükr: Ar.) 5b/89.

Metnimizde iç seste ünlü türemesi olan bazı kelimelerin aynı zamanda asli şekilleri de kullanılmıştır:

‘aḳıl (<‘aḳl: Ar.) 11a/208 ~ ‘aḳl 14b/285, ‘ayıb (<‘ayb: Ar.) 45b/968 ~ ‘ayıbla- 43a/913 ~ ‘ayıblu 47a/996 ~ ‘ayb 48a/1022, ehil (<ehl: Ar.) 13a/257 ~ ehl

14b/294, fikir (<fikr: Ar.) 6b/108 ~ fikr 14b/285, ḫayır (<ḫayr: Ar.) 2b/24 ~ ḫayr 32b/683, sehil (<sehl: Ar.) 34b/724, vaḳit (<vaḳt: Ar.) 26a/539 ~ vaḳt 30b/645, vaṣıf (<vaṣf: Ar.) 35b/748 ~ vaṣf 36a/762.

Bir kelimede ikili kullanım söz konusudur: kārıbān (<kārbān <kārvān: Far.) 17b/352 ~ kārubān 17a/340.

Bir kelimede iç seste geniş ünlü türemesi olmuştur: sehel (<sehl: Ar.) 13a/257 ~ sehil 34b/724.

Bir kelimede iç seste hem düz ünlü hem de yuvarlak ünlü türemesi görülür. Aynı zamanda metinde kelimenin asli şekli de kullanılmıştır: ḳavim (<ḳavm: Ar.) 37a/785 ~ kavüm 48a/1027 ~ ḳavumlıḳ 28b/597 ~ ḳavm 22a/457.

Metnimizde kelime sonunda ünlü türemesi şu örnekte görülür: ba‘żı (<ba‘ż) 17b/354.

2.4. ÜNLÜ DÜŞMESİ

Türkçede vurgusuz orta hece ünlüsünün düşmesi geçmişten bu yana görülen bir ses hadisesi olarak karşımıza çıkmaktadır (Özkan 2018: 59). Metnimizde kelime ortasında ünlü düşmesi hadisesi görülmektedir. Ünlü düşmesi metnimizde şu örneklerde tespit edilmiştir:

aġız (aġzı 20a/415, aġzına 20a/408, aġzında 12b/242, aġzındañ 20a/409, aġzını 29a/608), alın (alnı 33a/699, alnında 55b/1188), baġır (baġrı 37b/725, baġrına 54a/1149), beñiz (beñzi 39a/827, beñzinde 12b/246), beñize- (beñzemez 26a/550, beñzer 8b/155, beñzemiş idi 15b/313), besile- (besleye 4b/65), boyun (boynuna 3b/47), burun (burnı 20a/415), çaġır- (çaġrışup 9b/181), egin (egni 45b/963, egnine 8b/157, egnüme 9a/164), eyit- (eydüñüz 11a/215, eydür 16a/322), göñül (göñli 14b/285, göñline 41b/877, göñlü 11b/223, göñlüñ 45a/952), göyün (göynü 36a/767, göynüm 25a/523, göynüne 14b/286), göyün- (göynür 8b/154), içün (āḥiret+çün 32b/683, anuñ+çun 5b/85, ḥaḳḳı+çun 40b/858, senüñ+çün 13a/255), ile (anuñla 13b/265, bunuñla 23b/492, gözümle 43a/913 vb.), oġul (oġlu 4a/60, oġlum 5b/93, oġluna 29b/621), oġulan (oġlandur 28a/591), oyuna- (oynadı 16a/327), üzere (<üzre 16b/335).

i- fiilinin idi, imiş, ise, iken şekillerinde bazı kelimelerde i- fiili düşer: idi (baġışlardı 7b/139, dimezdi 17a/344 vb.), imiş (dilermiş 45a/958), ise (dilerse 8b/160, olursa 16b/334 vb.), iken (söyleşürken 26a/542, uyurken 32a/679).

Metnimizde yalıñuz kelimesinde ünlü düşmesi görülmez: yalıñuz 37a/775.

2.5. ÜNLÜ KISALMASI

Standart Türkiye Türkçesinde pek çok alıntı kelimedeki uzun ünlülerde kısalma gerçekleşmiştir (Özkan 2015: 39). Metnimizde yer alan bazı alıntı kelimelerdeki elif, vav, ye harfleri yazılmamıştır. Bunu ünlü kısalmasının yazıda gösterilmesi olarak değerlendirdik.

Metnimizde geçen bazı alıntı kelimelerdeki uzun ünlüler tamamen kısalmıştır: iḳlim (<iḳlįm: Ar.) 30a/629, İncil (<İncįl: Ar.) 25a/520 ~ İncįl 40a/481, miskin (<miskįn: Ar.) 50b/1078, Rabbi (<Rabbį: Ar.) 32b/685, paha (<behā: Far.) 49b/1052, peyġamber (<peyġāmber: Far.) 15a/296, şāzılıḳ (<şāẕį: Far.) 11a/217.

Örnekteki kelimelerin iki kullanımı vardır: Cebrā’il 56b/1212 (2) ~ Cebrā’įl 32a/676, sel (<sįl: Far.) 22b/460 ~ sįl 35b/747 (2), ṣıfatlu (<ṣıfāt+lu: Ar.+T.) 5b/87 ~ ṣıfāt 7b/133 (3).

ya (<yā: Far.) “ya, veya (bağlaç)”: ya 6a/107 (11).

2.6. BİRLEŞME

Ünlüyle biten bir kelime ile ünlüyle başlayan bir kelimenin yan yana gelmesi sonucu ünlülerden biri düşer. Bu ses hadisesi birleşme olarak adlandırılır. Birleşme hadisesi geçici ya da kalıcı olabilir. Ancak birleşme bir kelimenin ünsüz ile bitip diğer kelimenin ünlü ile başladığı durumlarda da görülür (Özkan 2009: 131). Birleşme terimi, farklı kaynaklarda büzülme, kaynaşma, ünlü kaynaşması olarak da adlandırılmaktadır (Vural - Böler 2011: 101-102).

Metnimizde birleşme hadisesinin görüldüğü örnekler şunlardır: ancaḳ < an+ca + oḳ:13a/256; böyle < bu + eyle 3b/49; degül, degil < taġ + ol: degül 8b/154 ~ degil 48a/1024; kendüzi < kendü + özi: 12b/244; kimesne < kim + ise +ne < kim erse ne: 15b/310; kimse < kim +ise < kim erse: 20b/417; nere < ne + ara: 28a/588; nesne < ne +ise + ne < ne + erse+ ne: 9a/163; n’eyle- < ne + eyle-: 20a/405; niçün < ne + içün: 12a/234; n’it- < ne + it-: 47a/995; nitekim < ne + teg + kim: 4a/54;

n’ol- < ne + ol-: 37b/796; öyle < o + ile: 37b/786; şimdi < uş + amtı: 21b/448; şol < uşol < uş + ol: 19b/399; şöyle < şu + eyle < uş + eyle: 2a/12; yoḫsa < yok + ise < yok + erse: 18b/374 ~ yoḳsa 17b/358.

2.7. ÜNSÜZ DEĞİŞMELERİ 2.7.1. Tonlulaşma

2.7.1.1. Ön seste tonlulaşma 2.7.1.1.1. /k-/ > /g-/ değişmesi

Kelime başında /k-/ > /g-/ değişmesi Batı Türkçesinde görülen bir ses hadisesidir. Eski Türkçe döneminde kelime başındaki /k/ sesi Batı Türkçesinde /g/ olarak karşımıza çıkmaktadır. Arap harfli metinlerde bu değişmeyi tespit etmek pek mümkün değildir. Bunun nedeni Arap harfli metinlerde gerek /k/ gerekse /g/ sesinin aynı harfle gösterilmesidir. Metnimizdeki /k/ ve /g/ değişmelerinin tespitinde Osmanlı sahasının ayrımı dikkate alınmış olup diğer ses hadiselerinde olduğu gibi bugünkü yazı dilinin ortaya koyduğu görüntü esas alınmıştır (Özkan 2015: 56).

Eski Türkçede /k/’li olup metnimizde /g/’li olarak kabul ettiğimiz kelimeler şunlardır: geç- ~ giç-, geçin-, geçür-, gel-, gelin, gerçek, gerek, gerek-, getür-, gevde, gey-, geydir-, geyesü, geyür-, gez-, gibi, gice ~ giçe, gider-, gidül-, gir-, girü, git-, gizle-, gizli, göç-, gök, gökcek, gölge, gölgelü, gömlek, gönder- ~ göndür-, göñül, göñülsüz, gör-, göre, görklü, görül-, görün-, görüş-, göster-, göyün, göyün-, göz, gözle-, gül-, güldür-, gümiş ~ gümüş, gün, gündüz, güneş, günlük, gürle-, güt-, güzel. Metnimizde /k/’li olarak kabul ettiğimiz kelimeler şunlardır: kendi ~ kendü ~ kendüzi, kes-, kesme, key, kez, kiçi, kim, kimesne, kimse, kirpik ~ kirpük, kişi, kör, küçük, kül, küp.

2.7.1.1.2. /t-/ > /d-/ değişmesi

Metnimizde ince ünlülü kelimelerde kelime başında /t-/ > /d-/ değişmesi olmuştur. Bu değişmenin görüldüğü ince ünlülü kelimeler ditre-, düken- ve dürlü kelimeleri dışında günümüz Türkiye Türkçesi yazı dilinde de /d/’lidir. Metnimizde /d/’li olarak tespit edilen kelimeler şunlardır: de- ~ di-, dede, deg-, degil ~ degül, degme, dek, del-, delü, delük, deñlü, der- ~ dir-, dere, deril, deve, deveci, devşür-, deye ~ deyü ~ diyü, dik-, dil “dil”, dile-, dilek, diñle-, diñlen-, dip, diri, diril-, dirlik,

diş, diz, diz-, dök-, dökil- ~ dökül-, dön-, dört, döşe-, döşek, dügüm, dügün, dün, dür- , düş, düş-, düz, düz-, düzelt-; düken-, dürlü. “Tek” kelimesi /t/ ile başlayan ince ünlülü bir kelimedir: tek 9a/170 (2).

Kalın ünlülü kelimelerde ise kelime başında /t/ sesi korunmakla birlikte ikili kullanımlar tespit edilmiştir. /t/ > /d/ değişmesi olmayan /t/’li kelimelerin çoğu günümüz Türkiye Türkçesinde /d/’lidir. Metnimizde kelime başında /t/ sesi Tañrı kelimesinde te (ت) ile diğer kelimelerde ise daima tı (ط) ile yazılmıştır. Günümüzde /d/’li metnimizde /t/’li olan kalın ünlülü kelimeler şunlardır: ṭaġıl-, ṭal, ṭam “dam”, ṭaş “dış”, ṭavar, ṭoġ-, ṭoḳun-, ṭoḳuz, ṭoldur-, ṭolu, ṭolu “yağış çeşidi”, ṭolun-, ṭulluḳ “dulluk”, ṭopṭolu.

Kalın ünlülü kelimelerde ikili olarak kullanılan kelimeler tut- kelimesinin dışında günümüzde /d/’li olarak kullanılmaktadır. Metindeki örneklerden hareketle kalın ünlülü kelimelerde de /t/ > /d/ değişmesinin başladığını ve geçiş aşamasında olduğu söylenebilir. Metnimizde ikili kullanımın tespit edildiği kelimeler şunlardır: daġ ~ ṭaġ, dut- ~ ṭut-, doġrı ~ doġru ~ ṭoġrı ~ ṭoġru, dol- ~ ṭol-, don ~ ṭon, donat- ~ ṭonat-, doy- ~ ṭoy-, dur- ~ ṭur-.

Şu kelimeler günümüzde de /t/’lidir: ṭamu, ṭañ, ṭanış-, Tañrı, ṭanuḳ, ṭanuḳluḳ, ṭara-, ṭaş, ṭatlu, ṭın-, ṭopraḳ, ṭulum.

dırnaḳ kelimesi ise Eski Türkçe ve günümüz Türkiye Türkçesi yazı dilinde /t/’li olarak yazılmasına rağmen metnimizde /d/’li yazılmıştır.

Kalın ünlülü daḫı (<takı) “dahi, da/de” kelimesinde /t/ > /d/ değişmesi olmuştur. Da/de bağlacı da /d/’lidir: da “dahi, da/de” ~ de “dahi, da/de”.

2.7.1.2. Kelime içinde ve sonunda tonlulaşma

Batı Türkçesinde iki ünlü arasında kalan /p/, /ç/, /t/, /ḳ/, /k/ ünsüzleri umumiyetle geçici olarak tonlulaşarak /b/, /c/, /d/, /g/, /ġ/ seslerine dünüşürler. Böylece /ç/ > /c/, /ḳ/ > /ġ/, /k/ > /g/, /p/ > /b/, /t/ > /d/ tonlulaşmaları gerçekleşir. Bu hadise çok heceli tabanların sonunda yaygın olarak görülmekte, tek heceli tabanların sonunda ise az görülmektedir (Özkan 2018: 62).

2.7.1.2.1. /-ḳ-/ > /-ġ-/, /-ḳ/ > /-ġ/; /-k-/ > /-g-/, /-k/ > /-g/ değişmesi

Eski Anadolu Türkçesinden itibaren Batı Türkçesinde sık görülen ses olaylarından biri de /k/ ünsüzüyle biten kelime tabanlarına ünlü ile başlayan bir ek ile getirilmesi sonucunda gerçekleşen tonlulaşma hadisesidir. Metnimizde de /k/ ünsüzüyle biten kelime tabanlarına ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde bu ses tonlulaşmıştır:

açluġ+ıla 23a/471, alçaġ+ıdı 30a/632, ayaġına 9b/184, ayruġuñdur 46a/980, ayruluġı 38b/812, bölügi 17b/354, budaġı 50a/1064, büyüklügini 52a/1109, çoġı 35a/742, delügindeñ 20a/415, dervįşligim 9a/165, dırnaġındañ 24a/497, dilegim 27a/563, göge 19a/390, gögi 7a/119, ḫūpluġunı 41b/884, kirpigi 36b/771, ḳulaġınca 54b/1160, ḳuyruġın 21a/434, mestligi 46b/994, muştuluġa 32a/672, parmaġın 31a/649, pıçaġ+ıla 18a/363, ṣaġlıġ+ıla 48b/1028, siñegini 12b/242, şenligine 25a/515, ululuġunı 41b/884, varlıġım 36b/769, varlıġın 11b/223, yapraġına 37a/782, yaradılalı 47a/998, yaradansın 19a/393, yaradupdur 15a/297, yoġ+ıdı 7b/133, yoġ+iken 7b/135.

toprak kelimesinde ikili kullanım söz konusudur: ṭopraġa 29b/623 ~ ṭopraġı 20a/410 ~ ṭopraḳı 18b/380 ~ ṭopraḳ+ıla 18b/383 (2).

Şu örneklerde kelime sonundaki /ḳ/ ünsüzü, ünlü ile başlayan ek geldiği halde tonlulaşmamıştır: artuḳ+ıdı 27b/572, ṭopraḳı 18b/380, ṭopraḳ+ıla 18b/383 (2).

2.7.1.2.2. /-t-/ > /-d-/, /-t/ > /-d/ değişmesi

Kelime köklerinde ve /-t-/ eki ile genişlemiş gövdelerde, iki ünlü arasında veya bir ünlü yanında bulunan /t/ ünsüzü geçici olarak tonlulaşmıştır:

aġladur 25a/522, ardınca 18b/373, cigidi 24b/505, eydüñüz 11a/215, eydür 16a/322, gidülür 46a/980, gide 11a/209, gidelüm 6a/107, giderem 34a/714, gidicek 24a/502, gidüben 17a/349, güdem 10b/200, ḫorladup 5a/81, idinmezem 18a/370, işidilmemiş 52b/1120, işidicek 41a/871, işidüben 33a/701, işidürseñ 47b/1008, ide 7b/135, idecegimi 41a/867, ider 1b/5, idevüz 49b/1060, ideyim 38b/813, idiserdür 39b/838, idüpdür 14a/273, n’idelüm 13a/253, n’idem 10b/200, oḳudañ 2b/23, ögredivir- 40b/861, yurduñ 1b/3.

Metnimizde /t/ > /d/ tonlulaşmasının olmadığı örnekler şunlardır: oṭa “oda” 14b/290

Şu kelimelerde kalıcı olarak /t/ ünsüzü /d/ olmuştur: ad 5b/93 (18), budaḳ 20a/1064 (2), kendi (<kentü) 5a/84 (5), kendü (<kentü) 1b/1 (27), imdi (<<amtı) 8b/158 (6), şimdi (<<uş + amtı) 21b/448 (11), yedi (<yiti) 3a/39 (2).

İşte kelimesi metnimizde ünsüz benzeşmesine aykırı olarak /d/’li kullanılmıştır: işde “işte” 21b/448 ~ uşda 9a/167 (4).

Bir kelimede ikili kullanım söz konusudur: süd 30b/642 ~ süt 26b/550.

2.7.1.2.3. /-ç-/ > /-c-/ değişmesi

aġacı 50a/1064.

Şu kelimelerin iç seslerinde ikili bir kullanım görülür: gice 2a/8 ~ giçe 18b/377, öñce 20b/420 ~ öñçe 21a/428.

Şu kelimelerde ünlü ile başlayan bir ek geldiği hâlde bir örnekte tonlulaşma olmuş, diğer örneklerde olmamıştır: sacı 29a/607 ~ ṣaçı 10b/204 (4) ~ ṣaçını 36a/761, ṣucı 34a/171 ~ ṣuçını 32b/686 ~ ṣuçum 48a/1025, ṣuçumuzı 2b/28.

Şu örnekte kelime sonundaki /ç/ ünsüzü, ünlü ile başlayan ek geldiği hâlde tonlulaşmamıştır: ḳılıçuñ 18a/368.

2.7.1.2.4. /-p-/ > /-b-/, /-p/ > /-b/ değişmesi

dibine 26a/538.

2.7.2. Tonsuzlaşma

2.7.2.1. /b/ > /p/ değişmesi

Metnimizdeki bazı kelimeler tonsuzlaşmıştır: pıçaḳ 18a/363, parmaḳ 31a/649.

Günümüz Türkiye Türkçesi yazı dilinde /p/’li olan pişir- kelimesi metnimizde asli şeklini koruyarak /b/’li kullanılmıştır: bişir- 26b/55.

Farsça ḫub kelimesinin son sesindeki /b/ sesi metnimizde hem /b/’li hem de /p/’lidir: ḫūb 45a/961 ~ ḫūp 2b/19 ~ ḫūpluḳ 41b/884.

2.7.2.2. /d/ > /t/ değişmesi

Bir kelimede /d/ > /t/ değişmesi görülür: iste- (<izde-) 28a/586 (22).

2.7.3. Süreklileşme

2.7.3.1. /ḳ/ > /ḫ/ değişmesi

Türkçe kelimelerde asli olarak /ḫ/ sesi yoktur. Zaman içinde Türkçe kelimelerde görülen /h/ sesi, /ḳ/ > /ḫ/ değişmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Metnimizdeki örnekleri şunlardır: daḫı (<taḳı) 2a/14 (98), ḫatun (<ḳatun) 10b/201 (31), yaḫşiyoḫsa (< yoḳsa < yoḳ ise) 18b/374 (2).

ḳanġı kelimesinde /ḳ/ > /ḫ/ değişmesi olmamıştır: ḳanġı 38b/816 (3).

2.7.3.2. /b/ > /v/ değişmesi

Eski Türkçedeki bazı kelimelerin başındaki /b/’ler Batı Türkçesinde /v/ sesine dönüşmüştür. Kelime başında /b/> /v/ değişikliği olan kelimeler var, var-, vir- kelimeleri ve buınların türemiş şekilleridir. Metnimizdeki örnekleri şunlardır: var 7a/122, var- 9a/167, varlıḳ 36b/769, vir- 4b/66, viril- 55b/1189.

Kelime içinde ve sonundaki bazı /b/ ünsüzleri de Batı Türkçesinde /v/ ünsüzüne dönüşmüştür. Metnimizdeki örnekleri şunlardır: ev (<eb) 35b/749 ~ evlen- 1b/0 ~ evlendir- 6b/117 ~ evlendür- 36a/758, ḳaravaş (<ḳara baş) 11a/215, sev- (<seb-) 3b/43 ~ sevgüli 5b/94 ~ sevin- 5a/76, ṭavar 52b/1124, yavuz (<yabız) 21a/436.

Eski Anadolu Türkçesinde bildirme ve fiil çekimlerinde kullanılan -vAn, - vUz eklerinde de /b/ > /v/ değişmesi görülür. Bu ekler “ben” ve “biz” zamirlerinden /b/ > /v/ değişmesi sonucunda oluşmuştur. Metnimizdeki örnekleri şunlardır: bilürveñ 11a/213, alavuz 39a/825, bulavuz 5b/90, evlendirevüz 6b/117, eyleyevüz 49a/1041, idevüz 49b/1060, olavuz 5b/90, virevüz 6b/117, yeyevüz 24a/502.

2.7.3.3. /d/ > /y/ değişmesi

/d/ > /y/ değişmesinin metnimizdeki örnekleri şunlardır: ayaḳ (<adaḳ) 37a/776, ayır- (<adır-) 16b/328, boy (<bod) 36a/764, büyü- (<bedü-) 6a/103, büyük (<bedük) 15a/302, doy- (<tod-) 10a/188 ~ ṭoy- 29a/612, döy- 10b/200, eyü (<edgü), gey- (<ked-<key-) 36a/760, ḳayġu (<ḳadġu) 24a/498, ḳayur- (<ḳadġur- <ḳayġur-) 54a/1153, ḳoy- (<ḳod-) 5a/81, ḳuyruḳ (<ḳudruḳ) 21a/334, ḳuyu (<ḳuduġ) 18b/382,

uyan- (<odun-) 12b/245, uyu- (<udı-) 32a/677, uyḳu (<udıḳu) 23a/473, yay- (<yad- ) 52a/1110.

2.7.4. Dudaksıllaşma

2.7.4.1. /ġ/ > /v/, /g/ > /v/ değişmesi

Metnimizde bir örnekte /ġ/ > /v/ değişmesi olmuştur: ṣovuḳ (<ṣoġuḳ)26b/550.

Günümüzde /v/’li olan şu kelimede /g/ > /v/ değişmesi olmamış, asli şekil korunmuştur: ög- “övmek” 20a/405.

2.7.5. Akıcılaşma

2.7.5.1. /z/ > /y/ değişmesi

söyle 1b/b, söyledi 28a/589, söylegil 7b/138, söylemek 44b/945, söylemişsin 47a/996, söyler 2b/21, söylese 15b/307, söyleyem 2b/19, söyleyince 28a/592.

2.7.6. Yabancı kelimelerde ünsüz değişmeleri

/b/ > /p/ değişmesi: paha (<behā: Far.) 49b/1052, pahīllıḳ (<bahįllıḳ: Ar.+T.)

19b/394.

/d/ > /z/ değişmesi: cāzū (<cādū: Far.) 19b/404, dįzār (<dįdār: Far.) 2b/25 /c/ > /ç/ değişmesi: çehiz (<cehāz: Ar.) 10b/206.

/j/ > /c/ ve /j/ > /z/ değişmesi: ecdehā (<ejderhā: Far.) 12b/248 ~ ezdehā

20a/409.

/ḫ/ > /ḥ/ değişmesi: ḥāla (<ḫāla: Ar.) “hala” 6a/101, ḥalvet (<ḫalvet: Ar.)

53b/1146, ḥāṭır (<ḫāṭır: Ar.) 36a/759, ḥazān (<ḫazān: Far.) 54b/1163, ḥiẕmet (<ḫiẕmet: Ar.) 6b/115, ḥuṣūṣ (<ḫuṣūṣ: Ar.) 49b/1055

/ḥ/ > /ḫ/ değişmesi: ḫaşem (<ḥaşem: Ar.) 52b/1123, ḫışmet (<ḥışmet: Ar.)

27b/572, tuḫfe (<tuḥfe: Ar.) 50a/1065

/ż/ > /ẓ/ değişmesi: ḥāẓır (<ḥāżır: Ar.) 4a/60. /ḫ/ > /ḳ/ değişmesi: ḳaftān (<ḫaftān: Far.) 8b/152.

/ẕ/ > /z/ değişmesi: şāz (<şāẕ: Far.) 35b/753 ~ şāzılıḳ 11a/217, zerre

Benzer Belgeler