20. yüzyılda yaşadı. Çerkeşlidir. M. Ali Hilmi Baba'dan el aldı. Tabur imamlığı
görevi ile Milli mücadeleye katıldı.
!
976 yılında İzmir' de "Bektaşi Makalat!" adında bir kitap yazdı ve yayımladı. 1954'de izmir'de öldü (Özmen,97).
10.Zahml
Asıl ismi Ahmet'tir. ilk tahsilini Kastamonu' da yapmış, hıfzını tamamlamış,
Çan-kırı'ya gelip zamanın Çankırı'daki meşhur alimlerinden Yüklü köylü Hacı Ali Efendi' den medrese dersleri görerek icazet almıştır.
Zahmi işreti seven bir kişidir. Hayatının son senelerine kadar işrete devam et-miştir. Hacı Bektaş'a giderek intisap etmiştir. İkinci defa Hacı Bektaş'a gidişin
den sonra işret hayatını bırakmıştır. Eşi Dudu kadın edebiyata vezne aşina bir
kişidir. Zahmi'nin şiirlerini zaman tashih edermiş (Onay, 1933; 120-121 ). Bir Mi-raç gecesi medresede sarhoş sarhoş çıkardığı olay, daha sonra evine gelip özür
beyanında yazmış olduğu Miraciyesi meşhurdur. Çankırılı aşık Sabri'yi himaye eden onun Erzurumlu Emrah ile görüşmesini sağlamaya çalışmasına rağmen başarılı olamamıştır.
Zahmi'nin şöhreti sadece Çankırı ile sınırlı kalmamış, Rumelili Bektaşiler dahi vakit vakit onun şiirlerini istemişlerdir. Zahmi Çankırı'da H. 1283 / M. 1866'da vefat etmiştir (Onay, 1933; 123). Divanı, Ahmet Talat Onay tarafından Çankırı şa
irleri kitabının il. cildinde yayımlanmıştır.
GAZEL
Talib-i mürşit isen ikrarı sen sende ara Ger muradın keşf ise esrarı sen sende ara Kaf'ta anka gibi beyhude pervaz eyleme
Murg-ı can ol Ca'fer-i Tayyar'ı sen sende ara
2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 521
I B R A H I M A K Y O L
Sırrı izhar etmeye Mansur "Ene'l-hak" söylemiş Er isen dilden geçip berdarı sen sende ara Goncalar sahnındaki efsane feryadı bırak Bülbüli baki olup gülzarı sen sende ara Sen muhibb-i bende-i ali Resul isen eğer Gir hakikat darına Haydar'ı sen sende ara Hak cemalin görmek istersen eğer sen Zahmiya
Ahsen-i takvime bak. didarı sen sende ara (Onay, 1933; l 30).
GAZEL
Keşfolunmaz kimseye bu hali esrarını Ali Günc-i sinemde kadimen gizlisin yarim Ali Saki-i _gerdfın bana kim sunmasın peymanesin Kevser-i Ia'l-i Iebinden mest ü huşyarim Ali
"Menledün"den noktayı tarif edersin sen bize Ol zaman tahsil edip ben aldım ihbarım Ali Lanet-i hak blŞümar olsun Yezid' in ruhuna Kerbela hakkında daim dilde ezkarım Ali Her ne vasf etsem sezadır şanına layık senin Dest-girim. yaverim, Haydar-ı kerrarım Ali Çeşm-i ibretle seni seyran eder Zahmi kulun
Tahtgahı dilde daim şah-ı hünkarım Ali (Onay, 1933; 140)
MERSİYE
Dila tecdld-i matem kıl bugün mah-ı muharremdir Melaik ins ile cini bugün hep ehl-i matemdir Velayet şahının yahu şehit. olduğu bu demdir Adfı-yı ekberim ancak benim bir iki ademdir
Birisi Şimrlzü'I-cCışen birisi ibni mülcem'dir Bunlara daima lanet okumak mümine elzemdir Kopardı fitneyi Mervan Yezit ile edip sohbet
Hüseyn'i Kfıfe'den Şam'a dururken.ettiler davet Ubeydullah erişdi Kerbela'ya etti cemiyet O dem emr-i kab1ha eyleyen ikdam ile sür'at
Birisi Şimr1zü'l-cCışen birisi ibni mülcem'dir Bunlara daima lanet okumak mümine elzemdir
çANKIRI KÜLTÜR COGRAFYASINDA BEKTAŞİ-ALEVİ EDEBİYAT!
Muharrem mahının Cuma gününde koptu bu hengam Namaza sa'y ederken ol Cenabı Hazreti iman
Şehit edip o şahı ah yezit ettiler bayram Ali'nin katline gayret, Hüseyni eyleyen idam
Birisi Şimrlzü'l-cQşen birisi ibni mülcem'dir Bunlara daima lanet okumak mümine elzemdir Behey zalim o şah-ı din değil mi hürmete layık
Bu fi'l ile behey mel'un değilsin rahmete layık
Susuzlukla o masumu sen ettin mihnete layık GürOh-ı kavm-i batıldan olanlar lanete layık
Birisi Şimrlzü'l-cuşen birisi ibni mülcem'dir Bunlara daima lanet okumak mümine elzemdir Buna razı değil billah Habibin Mustafa ya Rab!
Huzurunda eder dava Aliye'l-Murtaza ya Rab!
Bu Zahmi'nin yine derdin çoğalttın macera ya Rab!
Sana malum durur ancak o şahs-ı bl-vefa ya Rab!
Birisi Şimrlzü'l-cOşen ·birisi ibni mülcem'dir
Bunlara daima lanet okumak mümine elzemdir (Onay, 1933; 174).
11. Rindi
Çankırı'da Hıdırlıklızade namıyla bilinen bir ailedendir. Seyit İsmail adında bir zatın oğludur. ismi İsmail Kamil'dir. H. 1300 / M.1883'den sonra vefat etmiştir.
İyi bir mutasavvıf olduğu ve Bektaşiliğe intisap ettiği şiirlerinden anlaşılmakta
dır (Onay, 1930; 251 ).
NAZİRE
El çekip kıldık fenadan uzlet-i Bektaşiyiz Aıem-i ihfada ettik vahdet-i Bektaşiyiz Himmet aldık Hacı Bektaş gibi pirden ey aziz Öyle bir mürşide ettik hizmet-i Bektaşiyiz Mevlevi, Kadiri, Rufa! şeyhini hiç bilmeyiz Bilmeyiz hem Nakşibendi, Halveti, Bektaşiyiz
Gör teveccüh eyleyip beyti dile kıldık sücOd Biz tavaf ettik cemali Hazreti Bektaşiyiz
Cümlenin rezzakı Hak'tır, çekmeyiz rızk kaydını
Etmeyiz namerde Rindi minneti Bektaşiyiz
12.Vehhaç
Asıl adı Osman Vehhaç olup H.1272 / M. 1855-1856 yılında Çankırı' da Saray ma-hallesinde doğmuştur. ilk tahsilini imaret sıbyan mektebinde, rüşdi tahsilini Sü-leyman efendi de gördükten sonra hususi hocalardan ilim tahsil etmiştir.
Me-2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 523
I B R A H I M A K Y O L
muriyet hayatında İstanbul. Kastamonu, Kalecik'ten sonra Çankırı telgraf muha-befe memurluğuna tayin edilmiştir. Çankırı'da çeşitli memuriyetlerde bulunan Osman Vehhaç Efendi, Çerkeş kaymakamlığına vekaleten de bakmıştır. H. I 329 ı
M. 191 1 yılında vefat edip Çankırı, Sarı baba mezarlığına defnedilmiştir.- İstan
bul' da Namık kemal'itı oluşturduğu edebi ekolün Çankırı'daki temsilcilerinden olup Mithat Efendi'nin ilmi cereyanlarını Çankın'da ilk takip edenlerdendir.
Vehhaç mahlasını kendisine Tokatlı Aşık Nuri vermiştir (Onay, 1930; 324) . Osman Vehhaç'tan bahseden kaynaklar Onun tarikatı konusunda bilgi verme-mektedirler. Ancak şiirleri incelendiği zaman Onun Bektaşi kültürünü çok iyi
bil-diği ve şiirlerinde kullandığını görmekteyiz.
MERSİYE-i iMAMJ\T (DUVAZDEH) Dila surette kalma aldanırsın Bakıp bu alemi nakşi-niglne
Gözün açıp matlabın bfüd sanırsın
Mezhir düş "ve nahnu akrabln"e Edip kesrette zahir kendözünü
Kılar mestGr vahdette izini
İşittin "seme vechullah" sözünü Gözün aç bak.o "Rabbu'l-alemln"e Nedir bu bais-i eşya vü alem Habibin kıldı "levlak"le mükerrem Özün fikreyle ger oldunsa adem Salat eyle "Şeflu'l-müznibln"e Cihanın şahıdır Mahmud-u server Veli şem'ile mahl şahı Haydar Vilayet lahmı nutku Seyfi akher Verildi plşuva-yı şahı dine
Hasan'dır cennet içre şah-ı şebban
Gözü nuru Habibi Ms-ı Mennan Huda' dan korkmadılar kavm-i Süfyan
Ağu içirdiler ol nOr-ı ayne·
Biri nOr-ı Huda, şems-i Huda'dır
Melazü melce-i ehl-i vefadır
Neyim var varlığım cümle hebadır Şehid-i kerbela şah-ı Hüseyn'e Velayet mazharı, kani inayet
Şehinşah-ı salatını saadet Verip her sırrını şah-ı velayet
imamın çarı "Zeynelabidln"e
çANKIRI KÜLTÜR COGRAFYASINDA BEKTAŞİ-ALEVİ EDEBiYAT!
"Muhammet Bakır" ol kanı vefadır
Çü varisan-ı sırr-ı Mustafa'dır
iki alemde ol fevka'Oladır Mürüwet ehlidir ol mücrimine imamı Ca'fer oldu hadi-i Hak Erenler ayini meydanda mutlak Uyanlar arifandan oldu ancak Ol sultan-ı "hüden lil-müttekln"e Biri "Musa~yı Kazım" hayy-ı daim Ledün ilmine gayet oldu alim Onun bab-ı şerlfinde avalim Olur guşinde menguş-ı kemine
"Ali Musa Rıza"dır nur-ı Yezdan Eder bu alemi nuriyle Rahşan
Yolunda hak-i pay olan gariban
Çıkar bu alemi arş-ı berine
"Taki" nur-ı ilahidir nakl şah
Tarık-ı Hakk'a bunlar oldu hem-rah Hakikatta bulurlar püşt ü penah Camii müslirrİln ü mü'minfne
"Hasan" dır ceyş-i şahın plşuvası
Gönüller nuru hem kalbler ziyası
Bunun yerlerde gökte mübtelası
Heman başlarlar efgan u enine Zuhur eyler olur bir demde "Mehdi"
Alır münkir olandan hak-i cehdi O sahip rayetin ashabı fehdi Eder müşrikleri gark-ı zemine Bu esrarın nedir keşfeyle tadı
Habibi mustafa'dır hak muradı Murad-ı Mustafa'nın bunla adı
Bulur zlnet verip dln-i mü bine On ikidir imamı ehl-i tahkik On ikidir cihana mah-ı teşylk
Bu manayı kılan Vehhac-ı tedklk Erer dest-i anın hablu'l-met!ne SülOk eyler tarlk-ı nazenine
2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 525
I B R A H I M A K Y O L
13. Aşık Ali Aslan Karsavuranoğlu
I 9.36 yılında Şabanözü ilçesinin Karahacı köyünde doğdu. Bağkur emeklisi ofup
beş çocuk babasıdır. Köyünde eğitmende okur. Okuldan sonra Ankara'ya gider röntgen çekimi yapar. Rüyasında Hacc'a götürürler ama Arafat'a çıkainaz. Şiirle
ri genellikle din, ahlak. rüyalar üzerinedir. Halen köyünde yaşamaktadır (Sargın,
163). Babası aşık Ali Rıza'dan derlediği şiirler ile kendi yazdığı şiirlerini "Bizim
Ozan" adlı kitapta toplamıştır. ·
ALLAH BİR MUHAMMET ALİ Ben üç n~sile meyil vermişim
Allah bir Muhammet Ali'dir Üç nesilden nasibimi almışım Allah bir Muhammet Ali'dir Ben Ali'ye ikrar vermişim
El bağlayıp divana durmuşum
Pirim Hacı bektaş veli'yi bilmişim
Allah bir Muhammet Ali'dir Eli ele eli Hak'tan tutmuşum
Dört kitabı okuyup yutmuşum
Tarikata meylimi atmışım
Allah bir Muhammet Ali'dir
Şeriatta tarikatın kardeşi
ikrar verip girmemiştir ol kişi Şeriat dış kapı tarikat iç kapı
Allah bir Muhammet Ali'dir Ali Aslan benim meyli nazarım
Elimde kalem okur yazarım Kırkların ceminde engür ezenim
Allah bir Muhammet Ali'dir (Karsavuranoğlu, 48).
EY EFENDİ
Elifte Allah'a şükür edelim
Mimde Muhammed'e salavat verelim Cimde Cebrail'i melek bilelim
Ayında Ali'yi bul efendim Allah' dır cümlenin başı
Gözümden aktı kanlı yaşı Şimir kesti imam hüseyn'in başı Naleti Şimir'e okun Efendim
çANKIRI KÜLTÜR COGRAFYASINDA BEKTAŞİ-ALEVİ EDEBiYAT!
imam Hüseyn'dir nizamda duran Ehl-i beyittir Allah'a dost olan Zahire batına hesabı veren
Sırat köprüsü vardır Efendim Ehl-i beyti bilmeyenin yoktur çaresi Bunlar Peygamber'in yürek yaresi imam Ali'nin Fatıma'nın ciğer paresi
Bunları zikredin aman Efendim Mevlam verdi zikretti dilim Cebimde kalem yazıyor elim Ali Aslan söyler böyledir halim
Allah'dan korkarım aman Efendim (Karsavuranoğlu. 60).
HACI BEKTAŞ VELİ
Ser çeşme başına varmak isteçlirn Sizden ilham almak istedim
Ab-ı zemzem suyundan içtim Dertlere şifa ver Hacı Bektaş Hacı Bektaş Veli bizim ulumuz Her taraftan sana çıkar yolumuz Zikir eder akıllımız delimiz
Cümlenin muradını ver Hacı Bektaş
Horasan' dan Anadolu'ya gelen
Nevşehir' de vatanını kuran
Dervişlere ilham veren Bize de ilham ver Hacı Bektaş
Güvercin donuna girip gelen Doksan günlük yolu kuşluğa alan Sensin Allah'a dost olan
isteyene murat ver Hacı Bektaş
Bütün erlerin hem de pirisin Erler içinde en büyük velisin Ne kadar büyüksün hem de Alisin
Ali Aslan'a da ilham ver Hacı Bektaş (Karsavuranoğlu. 62).
Çankırı kültür coğrafyasında tespit edebildiğimiz bu şairlerin dışında isimlerini tespit edip şiirlerine ulaşamadığımız ama yaşayan kültür için önemli olan şair
ler/ aşıklar da bulunmaktadır. Bunlardan isimlerini tespit edebildiklerimiz şun
lardır: Şabanözü-Çapar köyünden Aşık Murat, Aşık Aşur, Aşık Osman,
Şabanö-2. ULUSLARARASJ TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 527
I B R A H I M A K Y O L
zü-Özbek köyünden Aşık Ali, Aşık Murat Uyanık. Aşık Murat Özdemir, Aşık
Sul-~an (Bayan). Aşık Abdulkadir Kocabey, Şabanözü-Bulgurcu köyünden Aşık.Mu
zaffer Çolakoğlu, Aşık Baki Aydoğan. Aşık Hasan Akyazı. Şabanözü-Kutluşar kö-yünden Hama lakaplı Aşık Hasan, Aşık Sadık Acar. Aşık Satılmış Eroğlu, Aşık Sü-leyman İmamoğlu. Şabanözü-Göldağı köyünden Aşık Satılmış Dedeoğlu, Aşık Ali Dedeoğlu. Ancak köy taramalarımız esnasında bu aşıkların ekserisinin se-mah törenlerinde saz çalıp ayin yönetmede yardımcı oldukları ve kendilerine ait
şiirlerinin bulunmadıkları tanıyanlar tarafından belirtilmiştir. Bade içip şiirler
söyleyen gerç~k aşıklar ile başkalarına ait şiirleri söyleyen saz ustalarını birbirin-den ayırmak gerekir.
C) ALİ TURA.si BABA'NIN ETRAFINDA OLUŞAN EDEBİYAT
Bugün Şabanözü-Mart köyü sınırlari içinde kabri bulunan ve her yıl adına anma t::tkinlikleri düzenlenen Hacı Ali Turabl Baba, 13. yüzyılda yaşadığı kabul edilen Hz. Peygamber'in soyundan gelen bir seyyiddir. Onun seyyidliği ile ilgili belge, Mart Köyü eşrafından Ali Turabl Baba neslinden gelen Ali Dedeoğlu'nun elinde-ki seyyidlik şeceresidir. Bu şecerenin H. 1039 / M. 1629 yılında Osmanlı
Nakibu'l-eşrafınca yazılıp tasdik edildiği anlaşılmaktadır. Ancak şecerede adı geçen Sey-yid Ahmet oğlu Seyyid Ali'nin Mart köyünde yatan Seyyid Ali Turabl Baba
oldu-ğunu destekleyen başka bilgi ve belge -şimdilik kaydıyla-bulunmamaktadır.
Onun hakkında yazılan bir velayetnameye göre. Hoca Ahmet Yesevi'nin Anado-lu'ya sancakla gönderdiği ilk evliyadır. (Teberoğlu, 48) Aynı kaynak Ali Turabl
Ba-ba'nın 1205 yılında soğuk bir kış günü Çankırı'ya geldiğini, sabah ezanı
okudu-ğunu. halkın kilisede toplanıp Ali Turabl Baba'yı kuyuya attıklarını. Ali Turabl
Baba'nın velayet gücüyle buradan çıkıp tekrar halkı islam'a çağırdığını. bunun üzerine Çankırı halkının tekrar Onu kuyuya atıp ağır taşlar koyduğunu. Ali Tura-bl Baba'nın ise şiirle Hz. Ali'den yardım istediğini ve sonunda kurtulduğunu.
Çankırı tekfuru ile Maruf tekfurunun birleşerek Ali Turabl Baba'yı zincire vurup Eldivan dağına bıraktıklarını, Ali Türabı'nın de oradan kurtularak şimdiki Mart köyünün olduğu yere gelip "Burası da Mart ayı gibiymiş" deyip oraya yerleştiği
ni ve köyü kurduğunu ayrıntılı olarak anlatmaktadır (Teberoğlu, 49-51 ı.ı
I Çankırı. I075'de Emir Karatekin tarafından fethedilmiş, Danişmentliler döneminde kısa sürede Türkleşmiş ve Türk tahkimatının en güçlü olduğu bölgelerden biri olmuştur (Gündoğdu, 22 I ). Bi-zanslılarla yapılan mücadelelerde ı ı 35 yılında Çankırı ve civarı, Biza:ıs imparatoru Ioanenos Kommenos tarafından geri alınmış. buradaki Türkler de esiı edilerek İsrnnbul'a gönderilmiştir.
Ancak imparator çekildikten sonra Türk kuvvetleri buraları geri almı;ı_ır (Gündoğdu. 222-223). Bu tarihten sonra Çankırı ve civarı Danişmentliler. Selçuklular. Beylikler ve Osmanlılar arasındaki mücadelelere sahne olriıuş. ancak hiçbir zaman gayr-ı müslirrı işgali ı;0rmemiştir. Yukardaki vela-yetnamede iddia edildiğine göre I 205'de Çankırı'ya gelen Ali Turabi Baba. gayr-ı müslimlerin iş
kencelerine uğramıştır. Bu durum tarihi belgelerle çelişmektedir.
Ali Turabl Baba, yöresinde sevilen ve sayılan büyük bir din ulusudur. Özellikle
Şabanözü ve Çubuk yöresinde islam'ın iyice yayılması ve yaşanmasında katkısı bulunduğu kesindir. Ali Turabl Baba, Alevi inanç kültüründe önemli bir ocağın
kurucusudur. 1265 yılında vefat edip köyüne defnedildiği bildirilmektedir.i Bu-gün Ali Turabl Baba ocağına bağlı köyler şunlardır: Çankırı ili Şabanözü ilçesine bağlı köyler: Mart köyü, Bulgurcu köyü, Göldağı köyü, Özbekköy, Karahacı köyü,
Kutluşar köyü, Ankara ili Çubuk ilçesine bağlı köyler: Sarısu köyü, Kösrelik köyü,
Dağkalfat köyü, Demirci köyü, Mahmutoğlan köyü, Kargın köyü. Ankara ili Kale-cik ilçesine bağlı Yüzbeğen ve Tavşancık köyleri, Kırıkkale'nin Hasan Dede Kasa-bası, Sulakyurt ilçesi Hamzalı köyü, Bursa ili İnegöl ilçesi Şehitler köyü, Eskişe
hir ili Beylikahır ilçesi Koşmat Köyü.
Ali Turabl Baba'ya atfedilen birçok şiir bulunmaktadır. Özellikle Haydar
Tebe-roğlu mezkur eserinde bu şiirlerin hemen hemen hepsini vermekte, bazı Turabi
mahlaslı şiirlerde de tereddüt göstermektedir. Bizim incelememize göre Ali Tu-rabi Baba'ya atfedilen şiirlerin hiçbirisi Ona ait değildir.3
Aşkın badesinden içip kanmşyçın
La'li, lebi şerbetini ne bilsin Her vakit yönünü Hakk'a dönmeyen
Kıble nedir, mihrabı ne bilsin.
Binikiyüzdoksandokuz misali Her şeyde vardır, yokda emsali
Dermansız olunca gözle gel hali
Basılmayan Turab-ı'ya ne dersin. (Teberoğlu, 132)
Ona atfedilen şiirlerin tümü dil bakımından, birçoğu içerik bakımından, yukar-daki şiir tarih bakımından da Ona ait değildir. Bu şiirler, Turabl mahlaslı başka şairlere ait olabilirler
Ali Turabl Baba hakkında birçok şiir yazılmıştır. Aşık Ali Rıza Köseoğlu, Ali Tura-bl Baba'ya yazdığı şiirde kendini Turabl ile özdeşleştirmektedir.
2 Hacı Ali Turabl Baba ile ilgili yapılan yayımlar bilimsel bir metodla yeniden ele alınmalı, Onun hayatı ve çalışmaları bilimsel metodlarla araştırılıp incelenmelidir. Sayın Haydar Teberoğlu'nun
"Seyyid Hacı Ali Turab-ı Veli Velayetnamesi" adlı kitabı hem bilimsel metod açısından hem de içerdiği tarihi bilgiler açısından hatalarla doludur. Ancak mezkur kitabda bulunan şiirler, Hacı Ali Türabı Baba'nın yöresel edebiyata konu olması bakımından ilgi çekicidir.
3 Ali Turabl Baba'nın l 3. yüzyılda yaşadığı kabul edilmektedir. Bu yüzyıl. Türkçenin "Eski Anadolu Türkçesi" dediğimiz devresidir. Bu dönemdeki Türkçenin özellikleri bellidir. Bu dönemin dil özel-likleri ile Ali Turabl Baba'ya atfedilen şiirleri karşılaştırdığımızda dönemin dil özelliklerini yansıt
madığını, Türkçenin "Türkiye Türkçesi" dediğimiz 18. yüzyıl ve sonrasının dil özelliklerini yansıttı
ğını görmekteyiz. Bu açılardan Ali Turabl Baba'ya atfedilen şiirlerin Ona ait olmadığını söylemek mümkündür.
2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 529
I B R A H I M A K Y O L
Ahdile man da ikrar imanda Turab! bizdedir biz Turabi'de
Aşk-ı muhabbette dem-i devranda Turab! bizdedir biz Turabi'de
Edepte erkanda cemde görgüde
Sıtkı sadakatla gerçek sürgüde İlimde irfanda ledün bilgide Turab! bizdedir biz Turabi'de 'izzetde, ismetde, yaşamda, hazda
Huzurda, sükunda. inleyen sazda
Rıza meydanında aşkı niyazda·
Turab! bizdedir biz Turabl'de (Teberoğlu, 183).
Çubuk'tan Aşık Mehmet ise Ali Turab! baba' dan imdat istemektedir.
Medet Mürvet dedim dermana geldim
Aşkın ateşine kul oldum yandım
Bize lutfeyle kapına geldim
Yetiş imdadımıza Hacı Turab!
GürGh-ı Naci'ye bağlıdır soyun
Çankırı ilinde mart'tır köyün Hüseyin içmedi Fırat'ın suyun
Yetiş imdadımıza Hacı TurabJ
Kul Mehmedim senden dilek dilerler Sana yalvarmaya gelmiş melekler
Şanında çoktur versin türlü dilekler
Yetiş imdadımıza Hacı Turab! (Teberoğlu. 184).
İsmail GÜVENÇ ise Ali Turab! Baba'yı şöyle çağırmıştır:
Derde derman diler isen ·
Varın Hacı Turabl'ye Onda tamamdır kırk makam
Varın Hacı Turabl'ye Nasibi kudret payından
Mart köyünü tutmuş mekan
Ayrılmaz aşkın yayından Varın Hacı Turabl'ye
çANKIRI KÜLTÜR COGRAFYASINDA BEKTAŞİ-ALEVİ EDEBiYAT!
ismailim kurban olurum ikrar verdim de bilirim
Aşikar gördüm görürüm
Varın Hacı Turabi'ye (Teberoğlu. 186).
Karahacılı Aşık Ali Rıza, Turabi ile turab (toprak) kelimeleri arasında tevriye ya-par.
Ne nimet arar isen turabda ara Turab ol hey gönül engine gel gel Turab olan gönül erer bu sırra
Turab ol hey gönül engine gel
ikiyüz seksen günlük yolumdan geldim Turab oldum topraklara bölendim
Mürşid eliyle bendim bağladım
Turab ol hey gönül engine gel Ali rıza enginlerden enginim
Sermayem yok gayet cömert zenginim
·Hacı Turabi'de elim var benim
Turab ol hey gönül engine gel (Karsavuranoğlu, 44).
Ayrıca tespitlerimiz çerçevesinde Çapar köyünden Aşık Hasan Hüseyin Ozan, Aşık Osman Akyol. Aşık Murat Uygur, Aşık Aşur Uygur. Bulgurcu köyünden Aşık Hasan Akyazı,
Aşık Muzaffer Çolakoğlu, Özbek köyünden Aşık Murat Özdemir'in de Ali Turabf Baba ile ilgili şiirleri bulunmaktadır.
SONUÇ
11. yüzyılda fethedilen Çankırı ve civarı -kısa bir dönem hariç- o zamandan beri Müslüman-Türk yurdudur. Yörenin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında Horasan erenlerinin büyük katkıları olmuştur. Bu yörede temeli ahlliğe dayanan ve günü-müzde hala yaşayan yaran kültürünün, Bektaşilik ile ortak yönleri çok fazla
bu-lunmaktadır. Bu da iki kültürün İslam ve Türk geleneklerinin kaynaşmasından oluşan zengin bir kaynaktan beslendiğinin göstergesidir. Bu durumda Bektaşi ve Alevi inanç kültürleri için Çankırı, münbit bir alan olmuştur. Çankırı'da ve bu kültürlerin etkili olduğu yörelerde yapılan tespitlerimize göre Bektaşilik hem kültürel olarak hem de tasavvufi bir yaşam biçimi olarak kendisini hissettirmek-tedir. Bu çerçevede başta Aşık Sabri olmak üzere, Kalecikli Mir' ati, Ali Kadri, Se-fil Ali, Hayri, Mefhari, Aşık Sadık, Ulvf Baba, Zahml, Rindi, Vehhaç, Aşık Ali Rıza, Aşık Ali Aslan hakkında bilgi verilip şiirlerinden örnekler verilmiştir. Bu kültürün etkisinde kalıp İsimleri tespit edilen ancak detaylı bilgi veremediğimiz şairler ise şunlardır: Şabanözü-Çapar köyünden Aşık Murat, AşıkAşur, Aşık Osman, Şaba
nözü-Özbek köyünden Aşık Ali, Aşık Murat Uyanık. Aşık Murat Özdemir, Aşık Sultan (Bayan). Aşık Abdulkadir Kocabey, Şabanözü-Bulgurcu köyünden Aşık
2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 53J
I B R A H I M A K Y O L
Muzaffer Çolakoğlu, Aşık Baki Aydoğan, Aşık Hasan Akyazı. Şabanözü-Kutluşar
Muzaffer Çolakoğlu, Aşık Baki Aydoğan, Aşık Hasan Akyazı. Şabanözü-Kutluşar