• Sonuç bulunamadı

Üniversite Öğretim elemanları ile hukukçuların tükenmişlik durumlarına göre karşılaştırılması; 

Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere Total Veriance Explained (açıklanan toplam 

3.6.9. Üniversite Öğretim elemanları ile hukukçuların tükenmişlik durumlarına göre karşılaştırılması; 

Mann‐Whitney U Test 

  Ranks tablosuna bakıldığında ise  öğretim elemanlarının hukukçulara oranla daha fazla  tükenmişlik  yaşadıkları  ve  bireysel  başarılarının  daha  yüksek  olduğu,  hukukçuların  öğretim  elemanlarına  oranla  daha  fazla  duygusal  tükenmişlik  ve  duyarsızlaşma  yaşadıkları görülmektedir. 

  Test  istatistiğine  bakıldığında  ise  üniversite  öğretim  elemanları  ile  hukukçuların,  tükenmişlik ile duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve bireysel başarı puanları arasında  istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p<0,05).             Ran ks 75 67, 90 509 2,5 0 60 68, 13 408 7,5 0 135 75 69, 25 519 3,5 0 60 66, 44 398 6,5 0 135 75 69, 76 523 2,0 0 60 65, 80 394 8,0 0 135 74 63, 79 472 0,5 0 60 72, 08 432 4,5 0 134 Gru p1 1, 00 2, 00 Tot al 1, 00 2, 00 Tot al 1, 00 2, 00 Tot al 1, 00 2, 00 Tot al TUKENMISLI K DUY . TUKEN ME

DUY ARSIZ LASMA

BIREY .BASARI N Mea n Ra nk Sum of Ra nks Tes t Statisticsa 2242,500 215 6,500 2118,000 1945,500 5092,500 398 6,500 3948,000 4720,500 -, 033 -, 418 -, 646 -1,302 ,973 ,676 ,518 ,193 Mann-Whit ney U Wilcox on W Z

Asy mp. Sig. (2-t ailed)

TUKENMI SLIK DUY . TUKENME DUY ARSI Z LASMA BIREY . BASARI

Grouping Variable : Grup1 a.

3.6.10.NonparametricCorrelations

   

Hipotezleri test etmek ve işkoliklik ile tükenmişlik değişkenler arasında ilişkinin yönünü  ve  gücünü  belirlemek  amacıyla  “Korelasyan”  analizinden  yararlanılmıştır.    Korelasyon  katsayısı (r); ‐1 ile +1 arasında değerler alır. (Bayram, 2009: 179) 0’a yakın değerler iki  değişken arasında doğrusal ve zayıf bir ilişkinin olduğunu, +1 ile ‐1’e yakın değerler ise  iki değişken arasında doğrusal ve güçlü bir ilişkinin olduğunu bununla birlikte negatif (‐)  değerler  ilişkinin  ters  yönlü  olduğunu,  pozitif  (+)  değerler  ise  ilişkinin  aynı  yönlü  olduğunu gösterir (Bayram, 2009:179). 

 

NonparametricCorrelations 

İşkoliklik  ile  tükenmişlik  değişkenler    arasında  ilişkinin  yönünü  ve  gücünü  belirlemek  amacıyla  yapılan  çalışmada  Correlations  tablosu  incelendiğinde;  İşkoliklik  ile  tükenmişlik  arasında  arasın  ki  ilişkinin  yönü  bakımında  doğrusal  bir  ilişkinin  olduğu,  gücü  bakımından  güçlü  bir  ilişkinin  olduğu,  işkoliklik  artıkça  tükenmişlik  yüzdesinin  artığı  (r=0,359)  ve  bulunan  bu  ilişkinin  0,01  düzeyinde  istatistiksel  olarak  anlamlı  bulunduğu elde edilmiştir. (H1) Hipotezinin doğrulandığı görülmektedir. 

   Çalışan  bireylerin  yüksek  başarı  hedefleyerek  aşırı  derecede  işe  düşkün  olup  işe  bağlanmaları ve de içsel ve dışsal baskılardan ötürü işe aşırı güdülenmeleri sonucunda  hedeflenen başarıya bir türlü ulaşılamayınca ve de aile ve sosyal ilişkilerinin bozulması  neticesinde tükenme durumuyla karşı karşıya kaldıklarıgörülmektedir. 

Çalışmaya  güdülenme  ile  tükenmişlik  değişkenler  arasında  ilişkinin  yönünü  ve  gücünü  belirlemek  amacıyla  Correlations  tablosu  incelendiğinde;  çalışmaya  güdülenme  ile 

Correlations 1, 000 ,359** ,780** ,759** ,285** ,221** ,217* ,239** . ,000 ,000 ,000 ,001 ,010 ,011 ,005 135 135 134 135 135 135 135 134 ,359** 1, 000 ,179* ,392** ,104 ,832** ,530** ,256** ,000 . ,039 ,000 ,230 ,000 ,000 ,003 135 135 134 135 135 135 135 134 ,780** ,179* 1, 000 ,334** ,105 ,081 ,091 ,129 ,000 ,039 . ,000 ,229 ,350 ,293 ,139 134 134 134 134 134 134 134 133 ,759** ,392** ,334** 1, 000 -, 060 ,342** ,230** ,126 ,000 ,000 ,000 . ,486 ,000 ,007 ,146 135 135 134 135 135 135 135 134 ,285** ,104 ,105 -, 060 1, 000 -, 032 ,049 ,332** ,001 ,230 ,229 ,486 . ,713 ,574 ,000 135 135 134 135 135 135 135 134 ,221** ,832** ,081 ,342** -, 032 1, 000 ,441** -, 075 ,010 ,000 ,350 ,000 ,713 . ,000 ,387 135 135 134 135 135 135 135 134 ,217* ,530** ,091 ,230** ,049 ,441** 1, 000 -, 174* ,011 ,000 ,293 ,007 ,574 ,000 . ,045 135 135 134 135 135 135 135 134 ,239** ,256** ,129 ,126 ,332** -, 075 -, 174* 1, 000 ,005 ,003 ,139 ,146 ,000 ,387 ,045 . 134 134 133 134 134 134 134 134

Correlat ion Coef f icient Sig. (2-t ailed) N

Correlat ion Coef f icient Sig. (2-t ailed) N

Correlat ion Coef f icient Sig. (2-t ailed) N

Correlat ion Coef f icient Sig. (2-t ailed) N

Correlat ion Coef f icient Sig. (2-t ailed) N

Correlat ion Coef f icient Sig. (2-t ailed) N

Correlat ion Coef f icient Sig. (2-t ailed) N

Correlat ion Coef f icient Sig. (2-t ailed) N ISKOLIKLI K TUKENMISLI K CALISMAYABAGLILIK CALISMAYAGUDULENME CALISMAZEVKI DUY . TUKENME DUY ARSIZLASMA BÝR EY . BASAR I Spearman's rho ISKOLIKLI K TUKENMI SLIK CALISMAY ABAGLI LIK CALISMAY AG UDULENME CALISMA ZEVKI DUY . TUKENME DUY ARSI ZLASMA BÝR EY . BASARI

Correlat ion is signif icant at the 0.01 lev el (2-t ailed). **.

Correlat ion is signif icant at the 0.05 lev el (2-t ailed). *.

tükenmişlik  arasındaki  ilişkinin  yönü    bakımından  doğrusal  bir  ilişkinin  olduğu,  güçü  bakımından  güçlü  bir  ilişkinin  olduğu,  çalışmaya  güdülenme  artıkça  tükenmişlik  yüzdesinin  artığı  (r=0,392)  ve  bulunan  bu  ilişkinin  0,01  düzeyinde  istatistiksel  olarak  anlamlı bulunduğu elde edilmiştir. (H2) Hipotezinin doğrulandığı görülmektedir. 

 Çalışan  bireylerin  yüksek  başarı  hedeflemeleri  veya  çalıştıkları  işletmelerin  yüksek 

başarı  hedeflemesi  neticesindeaşırı  iş  yüklemesi,  çalışan  bireyleri  aşırı 

ödüllendirerekbireylerin  motivasyonu  artırmaya  çalışması  veya  çalışan  bireylerin  yüksek başarı hedeflenmesi sonucunda aşırı iş yüklenmesi neticesinde içsel baskılardan  ötürü  aşırı  motive  olması  sonucunda  özellikle  mükemmeliyetçi  özelliklerinde  ötürü  sürekli  işi  uzatmaları  bir  türlü  işi  bitirememeleri  bunun  sonucunda  da  başarının  düşmesi  sonucunda  stres  yaparak  çeşitli  fiziksel  ve  psikolojikrahatsızlıklar  baş  göstermesi ile tükenme yaşadıkları görülmektedir.   

Çalışma  zevki  ile  tükenmişlik  değişkenler  arasında  ilişkinin  yönünü  ve  gücünü  belirlemek  amacıyla  Correlations  tablosu  incelendiğinde;  çalışma  zevki  ile  tükenmişlik  arasındaki  ilişkinin  yönü  bakımından  doğrusal  bir  ilişkinin  olduğu,  gücü  bakımından  istatistiksel olarak anlamlı olmadığından bir şey söylenemeyeceği, çalışma zevki artıkça  tükenmişlik  yüzdesinin  artığı  (r=0,104)  ve  bulunan  bu  ilişkinin  0,01  düzeyinde  istatistiksel  olarak  anlamlı  bulunmadığı  elde  edilmiştir.  (H3)  Hipotezi  doğrulanmadığı  görülmektedir. 

H3  Hipotezinin  ret  edilmesinin  nedeni;  çalışma  zevki  yüksek  olan  birey  kendini  çalışmaya  zorlanmış  olarak  hissetmediğinden  ve  yaptığı  işten  zevk  alarak  iş  doyumlarının yüksek olduğundan ötürü tükenmişlik durumunu yaşamadıkları veya çok  düşük  olduğu  görülmektedir.  Yani  ankete  katılan  deneklerin  %64’ünün  çok  çalışmaya  kendilerini  mecbur  hissedip  işin  sonunda  işinden  zevk  duymadıkları  sorusuna  hiç  katılmadıklarını belirtmişlerdir. 

Çalışmaya  bağlılık  ile  tükenmişlik    değişkenler  arasında  ilişkinin  yönünü  ve  gücünü  belirlemek  amacıyla  Correlations  tablosu  incelendiğinde;  çalışmaya  bağlılık  ile  tükenmişlik  arasındaki  ilişkinin  yönü  bakımından  doğrusal  bir  ilişkinin  olduğu,  gücü  bakımından  zayıf  bir  ilişkinin  olduğu,  yani  çalışmaya  bağlılık  artıkça  tükenmişlik  yüzdesinin  artığı  (r=0,179)  ve  bulunan  bu  ilişkinin  0,01  düzeyinde  istatistiksel  olarak  anlamlı bulunduğu elde edilmiştir. (H4)Hipotezinin doğrulandığı görülmektedir. 

 Çalışan  bireylerin  aşırı  derecede  işe  bağlanmaları  ve  zihinlerinin  sürekli  işle  meşgul  olası neticesinde iş yükü bölümlemelerini iyi derecede yapamadıklarından ailelerine ve  yakın  çevrelerine  yeterli  ilgiyi  gösteremediklerinden  ötürü  aile  içerisinde  iş  ortamı  içerisinde  ve  de  yakın  çevrelerinde  artan  şikâyetler  neticesinde  stres  yapmaları  artan  psikolojik rahatsızlıklar sonucunda tükenmişlik yaşamaktadırlar. 

İşkoliklik  ile  duygusal  tükenmişlik  değişkenler  arasında  ilişkinin  yönünü  ve  gücünü  belirlemek  amacıyla  Correlations  tablosu  incelendiğinde;  işkoliklik  ile  duygusal 

tükenmişlik  arasındaki  ilişkinin  yönü    bakımından  doğrusal  bir  ilişkinin  olduğu,  gücü  bakımından güçlü bir ilişkinin olduğu, yani bireylerde işkoliklik eğilim artıkça duygusal  tükenmişlik  yüzdesinin  artığı  (r=0,221)  ve  bulunan  bu  ilişkinin  0,01  düzeyinde  istatistiksel  olarak  anlamlı  bulunduğu  elde  edilmiştir.  (H5)  Hipotezinin  doğrulandığı  görülmektedir. 

İşkolik eğilimi yüksek olan bireylerin sürekli zihinlerinin işle meşgul olması aşırı iş yükü  yüklenmeleri  sonucunda  bitkinlik,  yoğun  iş  ortamı,  aşırı  iş  yükü  ve  aşırı  içsel  ve  dışsal  baskılar,  işin  sürekli  uzaması  sonucunda  bitkinlik  yaşayabilirler.  Üretkenliğin  düşmesi  neticesinde  stres  yaşamaları,  işkolikler  işlerine  karşı  olumsuz  tutum  geliştirmeleri,  çeşitli fiziksel ve psikolojik rahatsızlık yaşamaları,  rahatsız olduklarında dahi işle meşgul  olmaları  sonucunda  üretkenliğin  düşmesine  neden  olabilirler.  Bütün  bunların  sonucunda,  alkol  ve  uyuşturucu  bağımlılığı,  işkoliklerin  fiziksel  rahatsızlıklar  yaşamalarının  yanında,  işkolikliğin  başka  bağımlılık  ya  da  alışkanlıklara  neden  olduğu  buna bağlı olarak işkoliklerin bir çoğunun aynı zamanda alkoliklik ve uyuşturucu, sigara  bağımlılığına yakalanmaları sonucunda duygusal tükenme yaşamaktadırlar. 

İşkoliklik ile bireysel başarı değişkenler arasında ilişkinin yönünü ve gücünü belirlemek  amacıyla  Correlations  tablosu  incelendiğinde;  işkoliklik  ile  bireysel  başarı  arasındaki  ilişkinin  yönü  bakımından  doğrusal  bir  ilişkinin  olduğu,  gücü  bakımından  güclü  bir  ilişkinin olduğu, yani bireylerde işkoliklik eğilim artıkça bireysel başarı yüzdesinin artığı  (r=0,239) ve bulunan bu ilişkinin 0,01 düzeyinde  istatistiksel olarak anlamlı bulunduğu  elde edilmiştir. (H6) Hipotezinin doğrulanmadığı görülmektedir. 

H6  Hipotezinin  doğrulanmamasının  nedeni;  ankete  katılan  deneklerin  %64’ünün 

çalışma  neticesinde  iş  bölümlemelerini  iyi  yaparak  iş  doyumlarının  yüksek  olup  işten  zevk  duymaları,  hasta  rahatsız  olduklarında  işe  gitmeyerek  dinlenmeleri,  alkol  ve  uyuşturucu  maddelerden  uzak  durdukları  sonucunda  işte  ki  verimlilikleri  artığından  bireysel başarılarının artığı görülmektedir. 

İşkoliklik ile duyarsızlaşma değişkenler arasında ilişkinin yönünü ve gücünü belirlemek  amacıyla  Correlations  tablosu  incelendiğinde;  işkoliklik  ile  duyarsızlaşma  arasındaki  ilişkinin  yönü  bakımından  doğrusal  bir  ilişkinin  olduğu,  gücü  bakımından  zayıf  bir  ilişkinin olduğu, yani bireylerde işkoliklik eğilim artıkça duygusal tükenmişlik yüzdesinin  artığı  (r=0,217)  ve  bulunan    bu  ilişkinin  0,01  düzeyinde  istatistiksel  olarak  anlamlı  bulunduğu elde edilmiştir. (H7) Hipotezinin doğrulandığı görülmektedir. 

İşkolik  eğilimi  yüksek  olan  bireylerin  zihinlerinin  sürekli  işle  meşgul  olası  sonucunda  kişinin  hizmet  verdiklerine  ve  ilgi  bekleyen  aile  ve  yakın  çevrelerine  karşı  bu  kişilerin  kendilerine özgü birer birey olduklarının dikkate almaksızın duygudan yoksun biçimde  tutum ve davranışlar sergileyebilirler ve de işlerine karşı olumsuz tutum geliştirmeleri  neticesinde duyarsızlık yaşadıkları görülmektedir.  

Benzer Belgeler