• Sonuç bulunamadı

Ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi olan

inşaat sektörü ülke içindeki

stratejik yatırımların da yoğun

olarak yapıldığı ve ekonominin

büyümesinde büyük paya

sahip olan sektörlerin başında

gelmektedir.

SEKTÖREL BAKIŞ

1.Giriş

İnsanların hayatta kalma ve hayatlarını sürdürme çabası içinde doğa ile mücadelesinin bir parçası olan yerleşik düzene geçmenin bir şartı ve sonucu da yaşamaya uygun yerleşim alanlarının oluşturulmasıdır.

İnsanlığın doğa ile sürdürdüğü bu mücadele başlangıçta insanların doğanın kendilerine sunduğu kaynaklarla yaşamaya çalışması üzerine kuruluyken daha sonraları doğayı kendi ihtiyaçlarına göre yeniden inşa etme çabasına dönüşmüştür. Bu dönüşümün bir sonucu olarak da inşaat faaliyetlerinin insanlığın doğuşuyla başladığı söylenebilir. Bu inşa faaliyeti insanların barınmasından hayvanların barındırılmasına, yaşamını sürdürebilmek için üretim tesislerinin inşasından bir yerden bir yere gidebilmek için ulaşım altyapısının inşasına, iletişimi ve haberleşmeyi sağlayacak ağların yapımından bunların yenilenmesine ve artan nüfus için yeni binaların yapılmasına kadar uzanan ve asla sona ermeyen yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası bir süreç ve hem sosyal hem de ekonomik boyutları olan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi olan inşaat sektörü aynı zamanda ülke içindeki stratejik yatırımların da yoğun olarak yapıldığı ekonominin büyümesinde büyük paya sahip olan sektörlerin başında gelmekte ve yüzlerce yan sektörü ile birlikte ekonominin genel gidişatına etki etmektedir.

İnşaat sektörünün ülkemiz ekonomisi açısından bir diğer önemi ise tüm dünyada olduğu gibi kendisine bağlı olan alt sektörler ve bu sektörlerde yapılan üretim ile istihdam oranlarının bir hayli yüksek olmasıdır.

2. İnşaat Sektörünün Türkiye Ekonomisindeki Yeri

İnşaat sektörü her yıl tek başına ortalama olarak ekonomik büyümeye %6’lık bir katkı sağlamakta ve yaklaşık 7 milyar TL’lik bir kaynak oluşturmaktadır.

Ülkemiz ekonomisinin taşıyıcı sektörlerinden birisi olan inşaat sektörü genel ekonomik büyümeye önemli bir katkı sağlamaktadır.

Tablo:1 GSYİH ve İnşaat Sektörü Büyüme Hızı

İNŞAAT GSYİH

Yıllar (MİLYAR DEĞER TL)

SEKTÖR

PAYI BÜYÜME HIZI DEĞER (MİLYAR TL) BÜYÜME HIZI 2006 6.2 6.4 18.5 96.7 6.9 2007 6.5 6.5 5.7 101.2 4.7 2008 6.0 5.9 -8.1 101.9 0.7 2009 5.0 5.2 -16.1 97.0 -4.8 2010 5.9 5.7 18.3 105.8 9.2 2011 6.6 5.8 11.5 115.1 8.8 2012 6.7 5.7 0.6 117.6 2.1 2013 7.2 5.9 7.4 122.5 4.2 2014 7.3 5.8 2.2 126.1 3.0 2015 7.5 5.7 4.0 131.2 4.0 Kaynak: TÜİK

Son on yıllık döneme ilişkin büyüme ve bu büyümeye inşaat sektörünün sağladığı katkıyı gösteren Tablo 1 incelendiğinde görülmektedir ki inşaat sektörü Türkiye ekonomisi önemli bir paya sahiptir. Öyle ki inşaat sektörü her yıl tek başına ortalama olarak ekonomik büyümeye %6’lık bir katkı sağlamakta ve yaklaşık 7 milyar TL’lik bir kaynak oluşturmaktadır.

Tablo:2 İnşaat Sektörünün Toplam İstihdam İçindeki Payı (Milyon Kişi)

YILLAR TOPLAM İNŞAAT YÜZDE

2006 19.933 1.192 6.0 2007 20.209 1.231 6.1 2008 20.604 1.238 6.0 2009 20.615 1.305 6.3 2010 21.858 1.434 6.6 2011 23.266 1.680 7.2 2012 23 937 1.717 7.2 2013 24.601 1.768 7.2 2014 25.933 1.912 7.4 2015 26.621 1.914 7.1 Kaynak: TÜİK

İnşaat sektörünün ekonomimiz açısından bir diğer önemi ise istihdama sağlamış olduğu katkıdır. Tablo 2’ye bakıldığında toplam istihdamın yüzde 6’sı ile yüzde 7,4’ü arasında değişen oranlarda inşaat sektörünün istihdama katkı sunduğu görülmektedir. Tablodan görülebilecek bir diğer önemli nokta ise inşaat sektörünün yaratmakta olduğu istihdamın sayısal olarak ekonomik kriz yaşanan dönemde bile sürekli olarak artmış olmasıdır.

Türkiye’de inşaat sektörünün istihdama etkisi sadece inşaat faaliyeti sırasında net bir istihdam artışıyla sınırlı kalmamakta inşaat faaliyetleri öncesinden başlayan ve inşaat faaliyetinin sona ermesinden sonra da devam ederek tarım, sanayi ve hizmet ana sektörleri ve bu sektörlerin alt sektörlerinde de etkiler ortaya çıkarmaktadır. Bu açından bakıldığında inşaat sektörü yaklaşık 200 civarında sektör/alt sektörü harekete geçiren ve genel ekonomi üzerinde etki alanı son derece geniş olan sektörlerden birisidir.

2.Türkiye İnşaat Sektörünün Mevcut Sorunları

Ülkemiz ekonomisinin gelişiminde önemli bir paya sahip olan inşaat sektöründeki temel sorunların yurtiçi müteahhitlik hizmeti sunan işletmelerin büyük çoğunluğunun küçük ölçekli, şahıs veya aile şirketi şeklinde faaliyet göstermeleridir. Bu durum da müteahhitlik alanında üretim kalitesinin artırılması, profesyonelleşmenin sağlanması, teknik altyapı ve birikimin geliştirilerek sektörün katma değerinin artırılmasına engel olmaktadır.

İnşaat sektöründe karşılaşılan temel sorunlardan bir diğeri ise kayıt dışı istihdam oranlarının yüksek olmasıdır. İnşaat sektöründe kayıt dışı istihdam oranlarının yüksek olması bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir.

Türkiye’de inşaat sektöründe yaşanmakta olan sorunlardan bir diğeri ise sektördeki nitelikli işgücü talebinin karşılanamamasıdır. İhtiyaç duyulan nitelikli işgücü talebinin

SEKTÖREL BAKIŞ

karşılanamaması mevcut durumda emek yoğun bir üretim yapısına sahip olan sektörün gelişmesinin önündeki en önemli engellerden birisidir.

İnşaat sektöründe ihtiyaç duyulan nitelikli işgücünün karşılanamamasının temel nedenleri işgücü piyasasında yaşanan genel sorunlara paralellik gösteren eğitim istihdam ilişkisinin sağlamamış olması ve mesleki ve teknik eğitimde piyasa aktörleri ile eğitim kurumlarının etkin bir şekilde işbirliği içerisinde olmamalarından kaynaklanmaktadır. Emek yoğun bir üretim yapısına sahip olan inşaat sektöründe bu durumun yol açtığı sorunlardan biri de hem yurtiçinde hem de yurtdışında yüksek nitelikli ve bilgi yoğun projelerde yeterince yer alınamamasından dolayı rekabet avantajının ve kalite odaklı üretim yapısının sağlanamamasıdır. Türkiye inşaat sektöründe yaşanmakta olan yapısal sorunlardan bir diğeri ise yurtiçinde yüksek kalitede üretim gerçekleştirme konusunda eksikliklerdir. Bu kapsamda yurtiçinde yaşanan bu sorunun temel sebepleri sektöre yönelik yeterli denetimlerin gerçekleştirilememesi, teknik müşavirlik alanında sağlanması gereken gelişmenin tam anlamıyla sağlanamaması ve inşaat sektörüyle ilgili standartların uluslararası seviyelerde olmamasıdır.

Ülkemiz inşaat sektöründe karşılaşılan sorunlardan birisi de çevreye duyarlı üretim ile iş sağlığı ve güvenliği alanındaki eksikliklerdir. İnşaat sektöründe özellikle iş sağlığı ve güvenliği alanında var olan eksiklikler iş kazası ve meslek hastalığı riskini de beraberinde getirmektedir.

3. İnşaat Sektörüne Yönelik İŞKUR Faaliyetleri

İnşaat sektörüne yönelik olarak Türkiye İş Kurumu tarafından yürütülen faaliyetlerin ilki bu sektörde faaliyette bulunan işverenler tarafından aranan işçilerin temin edilmesidir. Bu kapsamda 2010 yılından 2015 yılının sonuna kadar talep edilen 411.715 kişinin karşılanması için çalışmalar yapılmış ve 208.852 kişi işe yerleştirilmiştir.

Tablo:3 İnşaat Sektöründen Alınan ve Karşılanan Açık İşler

Yıllar Alınan Açık İş

Sayısı İşe Yerleştirilen Kişi Sayısı

2010 21.634 12.741 2011 27.621 15.149 2012 53.393 30.908 2013 81.492 39.854 2014 89.328 38.642 2015 138.247 71.557

Kaynak :İŞKUR Yıllık İstatistik Tabloları

İnşaat sektörüne yönelik olarak yürütülen bir diğer faaliyet ise sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün yetiştirilmesi için düzenlenen mesleki eğitim kursları ve işbaşı eğitim programlarıdır.

Bu kapsamda 2015 yılında 1.191’i erkek, 936’sı kadın olmak üzere toplam 2.127 kişiye mesleki eğitim kursu verilmiş ve 3.572 erkek, 2.022 kadın olmak üzere toplam 5.594 kişi işbaşı eğitim programından faydalandırılmıştır.

İnşaat sektöründe özellikle

Benzer Belgeler