• Sonuç bulunamadı

3. ÜLKE RİSKİ VE TÜRKİYENİN ÜLKE KREDİ TEMERRÜT SWAP

3.8. Ülke Kredi Temerrüt Swap Primini Etkileyen Faktörler

3.8.1. Kısa Dönemde Türkiye’nin Ülke Kredi Temerrüt Swap Primini Etkileyen Faktörler

Piyasa Faiz Oranı: Kısa dönemde ülke risk primlerine etki edebilen göstergelerden

biriside risksiz faiz oranıdır. Vadesine 5 yıl kalan devlet tahvillerinin faizindeki bir birimlik artış, ülke CDS priminde artışa sebep olduğu varsayılmaktadır (Kılıç, 2009:104-111).

Getiri Eğrisinin Eğimi: Hem uzun dönemde hem de kısa dönemde ülkelerin faiz oranları

arasındaki fark ülkelerin borç ödeme durumlarını etkilemektedir. Bu şekilde ülkelerin faiz oranları arasındaki farka getiri eğrisinin eğimi adı verilmektedir. Örneğin getiri eğrisinin eğimindeki bir artış meydana geldiğinde ileride beklenen kısa vadeli faiz oranı artar ülke kredi temerrüt swap spreadi düşer. Burada vadesine 2 yıl ile 10 yıl kalan ABD hazine bonosu faiz oranlarının farklılığı risksiz getiri eğrisinin eğimidir. Vadesine 10 yıl ve 2 yıl kalan ABD hazine bonosu faiz oranları arasındaki değişkenlikteki artış CDS priminin azalmasına sebep olmaktadır (Kılıç, 2009:105-111).

Temerrüde uzaklık: Bir ülkenin kaldıracına eşittir. Kısacası bunun anlamı temerrüde

uzaklık ülkenin borcunun varlıklarına eşit olmasıdır. Ülkenin borçları varlıklarından daha fazlaysa bu durumda temerrüt olayı gerçekleşir. Ayrıca bu durumda ülke CDS primi de artar. Kullanılan değişkenler dış borç, dış borç servisi, ihracat, GSYH, rezervler cari işlemler dengesidir (Westphalen, 2001:12).

Döviz Kuru: Döviz kuru yükseldiğinde yani USD/TL kuru arttığında yabancı para

üzerinden borçlananların borçları artabileceğinden CDS priminin de artması beklenir. Ayrıca döviz kuru yükseldiğinde, borç/GSYH, dış borç servisi /ihracat veya borç servisi/GSYH oranlarının problemler oluşmasına sebep olur. (Wesphalen, 2004:12;Kılıç, 2009:105-111).

Ekonomik Değişkenlik: Ülkelerin ekonomik yapılarında meydana gelen değişkenlikler

sebep olabilmektedirler. Bu değişkenliğin en gözle görülebilir yansıması hisse senedi piyasasında fiyat hareketliliğinde görülebilmektedir (Westphalen, 2001:12-13). Hisse senetleri endeksleri ise piyasadaki anlık değişimler hakkında bilgi vermektedir. Hisse senetlerinin meydana getirdiği bu fiyat endeksleri menkul kıymet borsasındaki şirketlerin performansının ölçülmesinde kullanılır (Aydın, 2004: 130).

Hisse senedi piyasalarının performansının seviyesinin ölçülmesinde BIST 30 ve BIST 100 ulusal endekslerinden faydalanılmaktadır. Bu endeksler birbiriyle bağlantılı olmasına rağmen yine de BIST 30 endeksi Türkiye ekonomisindeki dalgalanmayı daha iyi ortaya koymaktadır sebeple de temsili değişken olarak alınabilir. Kısacası, BIST 30 ulusal endeksinin değişkenliğinde meydana gelen bir artış, ülke CDS primini de arttırmaktadır (Kılıç, 2009:107).

Küresel Ekonomik Gelişmeler: Eğer hisse senedi piyasasında bir düşüş yaşanırsa ülkeler

daha güvenli veya daha kazançlı piyasa arayışına çıkabilirler. Örneğin düşen hisse senedi piyasaları sebebiyle yatırımcılar yüksek getirili bonolara yönlendirebilir. Bu durumda ülke bono fiyatlarında yükseliş meydana gelmektedir ve bunun sonucunda da ülke risk priminde bir düşüş meydana gelmektedir. Buna ek olarak, düşen hisse senedi piyasası sebebiyle var olan riskli ortamdan kaçmak amacıyla yatırımcılar risksiz yatırım seçeneklerine yönelebilirler. Bu sebeple de ülke bonolarını satmaya başlarlar bu durum ülke bono fiyatlarında bir düşüşe sebep olurken ülke risk priminde de bir artışa sebep olmaktadır (Wesphalen, 2001:8; Rowland, 2004:54).

Yatırım dünyasında piyasaların bir ölçeri olarak kabul edilen en önemli endeksler özellikle Dow Jones Endustrial Average (DJIA) ve Standard and Poors (S&P 500) olmaktadır. DJIA endeksi New York Borsasında bulunan en büyük 30 şirkete ait hisse senedi fiyat ortalamasını vermektedir. S&P endeksi ise New York Stock Exchange, American Stock Exchange ve Nastaq borsalarında bulunan 500 şirkete ait ortalamayı vermektedir. Bu sebeple CDS primi artış ve azalışında bu endeksler önemli bir gösterge teşkil etmektedir (Aydın, 2004:132-134). S&P 500 endeksindeki artış, CDS priminin artmasına sebep olmaktadır (Kılıç, 2009:111). Buna ek olarak Dow Jones Endustrial Average ile Türkiye CDS arasında pozitif yönlü ilişki bulunduğu varsayılmaktadır.

Yayılma Etkisi: Günümüzde küresel dünyada ülkeler birbirlerine bağımlı olarak hareket

etmektedirler. Bir ülke ekonomisinde meydana gelen değişim domino etkisiyle diğer ülkeleri de etkileyebilmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin benzer trend izlediği varsayılmaktadır. 5 yıllık süreçte Brezilya Türkiye’nin kredi temerrüt swap primlerinin yayılma etkileri gözlemlenmiştir ve aralarında pozitif yönlü ilişki bulunmuştur (Kılıç, 2009:111). Türkiye ve Rusya CDS’leri karşılaştırıldığında bu iki ülkenin de kredi temerrüt swaplarının pozitif yönlü hareket ettiği gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, Bu üç ülkenin CDS primlerinin benzer hareketler gösterdiği varsayılmaktadır.

3.8.2. Uzun Dönemde Ülke Kredi Temerrüt Swap Primini Etkileyen Faktörler Uzun dönemde ise yine temerrüde uzaklık, değişkenlik ve yayılma etkisi kullanılmaktadır. Temerrüde uzaklıkta USD/TL kuru, cari işlemler dengesi, dış borç servisi ihracat oranı, sanayi üretim endeksidir. Cari işlemler ve sanayi üretim endeksi arttığında (azaldığında) CDS priminin düşmesi (artması) beklenir. Dış borç servisi/ihracat oranı arttığında CDS primi de artmaktadır. USD/TL kurunda meydana gelen 1 birimlik artış, CDS priminde de artışa sebep olmaktadır. Değişkenlik için BIST 30 endeksi kullanılmaktadır. BIST değişkenliğindeki bir artış CDS primini de arttırmaktadır. Yayılma etkisi için ise, Brezilya’ya ve Rusya’ya ait 5 yıl vadeli ülke kredi temerrüt swap primi kullanılmıştır. Yayılma etkisi ile CDS primi arasında pozitif yönlü bir ilişkiden söz edilebilir (Kılıç, 2009:123).

Dış Borç Servisi/İhracat Oranı: Dış borç/ihracat oranının artması veya yüksek olması

dış borç servisini güçleştirmektedir. Bu durum ülke risk primini etkilediği için borçlanma maliyetini de arttırmaktadır. Dış borç servisi/ihracat oranının düşük olması ödemeler dengesini düzeltme eğilimindedir (Adıyaman, 2006).

Sanayi Üretim Endeksi: Ekonomik faaliyetleri gösterir. 3 aylık hesaplanır (Türkiye

İstatistik Kurumu, 2008:10).

Cari İşlemler Dengesi: Gelirler giderlerden fazlaysa cari işlemler fazlası oluşmakta

giderler gelirlerden fazlaysa da cari işlemler açığı vardır (Parasız, 1947:499-500). Ülkemizdeki cari açığın ana sebeplerinden biride üretimin katma değerinin yüksek olmamasındandır. Cari açık meydana geldiğinde ülkenin yurt dışına gönderdiği paranın gelenden daha fazla olasından kaynaklanmaktadır (Erdil, 2011).

Ayrıca Türkiye’nin 2040 vadeli eurobondları getirileri ile CDS primleri arasında negatif yönlü bir ilişki mevcut olduğu düşünülmektedir. Fakat batık krediler ile CDS primlerinin arasında pozitif yönlü ilişki bulunduğu varsayılmaktadır.

Takipteki Krediler/Toplam Krediler: Öncelikle takipteki kredi kavramını tanımlamak

gerekirse kredilerin geri dönmesinin 90 günü aştıysa bu krediler takipteki krediler kapsamına girmektedir. Takipteki krediler ekonominin genel durumu hakkında bilgi verirler. Takipteki krediler/Toplam krediler oranı, toplam krediler içindeki takipteki kredi oranını verir. Kısacası alınan kredilerin ne kadarının geri döndüğünü anlamamız için önemli bir göstergedir. Ayrıca piyasada katılımcılarının aktif kalitesi durumunu ve risk düzeyini ölçmemize yardımcı olur. Özellikle bankacılık kesimi için kar artışlarını gözlemlemek ve risk minimum tutmak açısından kredileri izlemek oldukça önemlidir (Tanınmış Yücememiş ve Sözer, 2011).

3.9. Türkiye’nin Ülke Kredi Temerrüt Swap Primlerindeki Değişikliklerin

Benzer Belgeler