• Sonuç bulunamadı

Örtmecelerin Dilbilimsel Yapıdan Uygulamaları ve Düzeni

Örtmece konuşmanın canlı bir figürüdür ve farklı dilbilimsel çalışmalarla elde edilmektedir. Örtmecenin bu dilbilimsel araçları şunlardır:

1) Mecaz

Mecaz, bir konuşma şekli ve her çoğu olan ortak düşünme yoludur. Örneğin, “ölüm” kelimesi için örtmeceler şöyle mecazlardan türetilmiştir: Rusçada “глядеть в могилу” (kabre bakmak) ya da покоиться с миром “huzur içinde yatmak”. Arapçada ise ملاسب دقري “huzur içinde yatmak”.

2) Değişiklik

Değiştirmeli örtmece, belirginliği bastırmak için kullanılan bir yöntemdir. Bazı tabu kelimeler tıpkı mahrem yerlerinde kullanıldığı gibi “o, şu, ne’’ gibi zamirlerle değiştirilmektedir. Diğer değiştirilen isimler, gerekçe göstermeksizin uygun isimlerdir. Bazen değiştirilen kelimeler başka dillerden alınan kelimelerdir. Değiştirmeli örtmece, konuşmada vurgu ve hitabeti yükseltmek için kullanımı ve anlamı itibariyle “eş anlamlı” kavramına eşit dilbilimsel terim olan “eş anlamlılık” kelimesini kullanır. Sosyal tutumların bir sonucu olarak, fuhuş şu eş anlamlılarla değişmiştir: telekız, kötü yola düşmüş kadın, sokakta yürüyen ve şehir kadını (Burchfield, 1985, s. 23). Rusçada женщина легкого поведения “hafif davranışlı kadın” deriz. Arapçada ise değişiklik örneği olurak قيرط نبا “sokak oğlu” diye biliriz.

3) Analoji

Analoji, bazı durumlarda, etkilerde bazı şeyler ve işlevler arasındaki uyuşma ya da benzerliktir. Diğer bir deyişle benzerlik kelimesine paralel bir olgudur. Birçok basit iş, analoji ile güzel isimlere sahip olmuştur. Bu isimler kulağa çok hoş gelir. Örneğin, Arapçada داخم “hizmetçi” yerine ةيلزنم ةلماع “evde çalışan” ifadesinin kullanılması لجر ةمامقلا “çöp adamı” yerine لابز “çöpçü” kelimesini kullanılır. Rusçada ise уборщица “temizlikçi kadın” yerine технический работник “tekniker” sözcüğü kullanılır.

4) Metonimi (Düzdeğişmece)

Metonimi, bir kelimeyi onunla gerçek ilişkisi olan başka bir kelime ile değiştirme şeklidir. Örtmeceler metonimi yoluyla, kastedilen kavramın yerine bir özellik ya da anlamsal açıdan benzer bir kelimenin getirilmesi ile oluşturulabilir. Örneğin, Arapçada tuvalet yerine; حار

21

ىلع “ismi lazım değil-bir yere gitti” denilebilir. Rusçada “tuvalete gitmek istiyorum” denmez. Onun yerine выйти на минуточку “bir dakikalığına dışarı çıkmak” deriz.

5) Sinekdoki (Synecdoche)

Sinekdoki, bütünün içinde bir bölüm ya da bölümün içindeki bir bütündür. Özelden genele ya da genelden özele şeklindeki bir konuşma şeklidir. Örneğin; Arapçada ناذآ اھل ناردجلا “duvarların kulağı var” demektir ve Rusçada отходы жизнедеятельности “atıklar”, посикать “çiş” kelimesinin yerine kullanılmaktadır.

6) Üç nokta (Ellipsis)

Ellipsis, anlam sağlama ya da tamamlama gibi sözün gelişi faktörlere duyulan güvene vurgu yapmaktadır. Dinleyici ya da okuyucu, duruma göre birden fazla cümleyle anlatılabilecek bir yerde bir kompozisyon ya da sadece bir cümle ile anlatılmışsa, istenilen anlamı çıkarır ya da türetir. Başkalarının anlayabileceği bir bölümü konudan çıkarmak ellipsis olarak adlandırılır. Baskılarda (ya da***ya da) gibi omisyonlar (çıkarma) gösterilebilir.

7) Belirsiz ifadeler

Belirli bir terim çok acı verici ya da parlaksa, doğal konuşmacılar soyutlama yolunu kullanır. Bu süreç “anlamca genişletme” olarak isimlendirilir ve örtmeceler tarafından kullanılır (Neaman & Silver, 1983, s.46). Araplar “kanser” demezler, onun yerine قفارم sözcüğünü kullanırlar. Ruslar рак yerine кансер “kanser” der. Böylece Latinceden ödünçleme yoluyla alınmıştır.

8) Dolaylı anlatım/geçiştirme

Örtmeceli dolaylı anlatım, bir düşünceyi anlatmak için gereğinden fazla kelime kullanmaktır. Bu dolambaçlı bir konuşma şeklidir. Tuvalet ifadesi Arapçada ةحارلا تيب ya da ةجاحلا ءاضق, Rusçada ise, пойти в ванную комнату “banyoya gitmek” ya da смотреть звезды “yıldızlara bakmak” şeklinde oluşturulmuştur.

9) Kinaye

Bu ima ya da dolaylı olarak birşey hakkında konuşma eylemidir. Arapçada ىمعأ “kör” yerine نيعلا ميرك, Rusçada ise глухой “sağır” yerine слабослышащий “ağır işiten” kullanılmaktadır.

22

Örtmecelerin oluşumları, Warren ve Ham tarafından araştırılmıştır. Bunlar simgesel ve sıkça mecaz yoluyla tanımlanan ifadelerdir. Ayrıca çeşitli kelime dizilimleri ile elde edilebilirler. Bunlar:

 Metafor (mecaz), analoji yoluyla elde edilen değişmeli örtmeceler için kullanılan çok yaygın bir figürdür.

 Metonimi iki şeye benzer özellikler göstermektedir. Örtmece durumunda, olumsuz çağrışım yapan ifade örtmeceli terim ile birlikte belirtilir.

 Yeniden şekillenme, genellikle tabu kelimelerini yedekleyen kelimeler olarak kullanılır.

 Mübalağa (abartma) değişmeli örtmecelerin farklı bir türüdür. Mübalağa, konuyu şişiren ve bu nedenle daha çok kırıcı olan ters örtmeceler için kullanılan bir konuşma şeklidir.

 Olduğundan küçük gösterme, gerçeğin sadece bir kısmını belirten örtmeceler olarak kullanılan bir konuşma şeklidir.

 Sinekdoki, problemin sadece bir kısmını işaret ederek bir konuyu gösteren konuşma şeklidir.

 Dolaylı anlatım: Enright ayrıca geçiştirme olarak bilinen dolaylı anlatımı, hassas bir konuyu doğrudan bahsetmeden ifade etmek için sarfedilen efor olarak tanımlamış, ama izlenen dolaylı yol ve ifadelerle bir hikaye formuna dönüştüğünü söylemiştir (Enright, 1985, s.21).

 Çıkarmalar: Aşağılayıcı bir kelime, çıkarma (omisyon) ile önlenebilir. Allen ve Burridge (1991, s.41), yazılı dilde bir kelimenin nokta gibi işaretlerle değiştirildiğini, konuşma dilinde ise konuşmacının sözsüz dil ve anlamca boş kelimeler kullanabildiğini öne sürmüştür.

 Kırpma, olumsuzluğu daha az çağrıştırmak için bir aşağılayacı sözün kısaltılması anlamına gelmektedir.

 Birleştirme: İki tekil zararsız kelimenin birleşimi bir örtmece oluşturur, aksi takdirde geçersiz bir terimdir.

 Türetme: Mevcut kelime bazında yeni bir kelime oluşturma işlemidir.

 Kısaltmalar: BDB (Bütün durum bomb.k). Olası felaket durumlarında kullanılan askeri bir örtmecedir.

23

 İma: Bu durumda, yorumlamaya yarcımcı olan, istenilen anlama ulaşmak için birkaç adım gereklidir.

 Geri Argo: Kelime açıkça belirtmekten kaçınmak için ters çevrilir.

 Kafiyeli argo: Bristols “breasts” için “memeler”.

 Fonemik değiştirme: Rawson’ın tanımladığı gibi örtmeceli yanlış telaffuz. Örneğin kırıcı ifadedeki bir sesin değiştirilmesi.

Kısaltma: “eff eff off!” –“fuck off” , OÇ “.r.spu çocuğu” kısaltmalarında olduğu gibi.

 Başka dilden geçen kelimeler: Affair, lingerie, derriere, copulation, perspire, urinate “mesele, iç çamaşırı, derriere, çiftleşme, terleme, idrar.”

Warren modeli dilde sık sık oluşturulan “yeni bağlamsal anlamlar” fikrine dayanmaktadır. Bu oluşum yasaldır ve yeni anlamların kabul edilebilirliği, yeni terim ve anlatmak istenen şey arasındaki bağın gücüne göre değişir. Yeni terimin kalıcı değerinin dikkate alınıp alınmadığına, örneğin anlatılmak istenen kavramın başka ismi olup olmadığına ya da yeni terimin hoş bir alternatif olup olmadığına bağlı olarak değişmektedir (Warren, 1992, s. 130). Benzer şekilde Klark, çoğu bağlamsal ifadenin iyi belirlenmiş kelime ya da morfemlerden oluşan kelime yenilikleri olduğunu ortaya koymuştur (Clark, 1992, s.310). Örtmece kaynakları, anlamsal ve biçimsel icatlar olabilmektedir. Biçimsel yenilik 15 kategori içermektedir. Kelime oluşum mekanizması; birleştirme, türetme, harmanlama, kısaltma ve yansımaları içermektedir (Warren, 1992, s. 146). Birleştirme, örtmece oluşturmak için iki ya da daha fazla kelimenin birleştirilmesi işlemine dayanmaktadır. Bu strateji, “ön sevişme” ve “seks işi” gibi sözler içerir. Türetme, “Celibatus’dan Celibacy” örneğinde olduğu gibi, yabancı dilden geçen bir kelimeye bir yerli son ek ya da ön ek getirilmesi suretiyle yapılır. Örneğin; sekssiz ya da aşksız hayat.

Yansıma, tabu sözcüğünü belirtir ve sesini taklit etmek için tasarlanmıştır. Buna “işemek” yerine “çiş yapmak” gibi sözler örnek gösterilebilir. Allen ve Burridge (2006) kısaltmaları, bir tabulu ifadenin baş harflerini alarak başka bir kelime oluşturma olarak tanımlamıştır. Kırparken tabu kelimesinin bir kısmının çıkarılmasından bahseder. Örneğin AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome). Jesus’un yerine Jeeze ve brassiere yerine ‘bra’ bunun örnekleridir (Allen & Burridge, 1991, s.16).

24

AIDS Arapçada da tabulanmıştır ve زديإ gibi kullanılır. Rusçada синдром иммунодефицита (sindrom immunоdefecita) yerine СПИД (AIDS) ifadesi kullanılmaktadır.

Bu şekilde, birçok dilde geniş kullanım alanına sahip olan çok fazla dilbilimsel uygulama ve örtmece oluşumu olduğu sonucunu çıkartabiliriz.

Benzer Belgeler