• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.4. Örgütsel SosyalleĢme

2.4.7 Örgütsel SosyalleĢme Belirtileri

2.4.7.6. Örgütsel SosyalleĢme Ġle Ġlgili Yurtiçinde ve YurtdıĢında Yapılan

Örgütsel sosyalleĢme ile ilgili yurtiçinde yapılan çalıĢmalar Ģunlardır:

Kartal (2003) tarafından yapılan “Ġlköğretim Okullarında Yönetici ve Öğretmenlerin Örgütsel SosyalleĢme Düzeyleri” adlı araĢtırmada, ilköğretim okulu yönetici ve öğretmenlerin örgütsel sosyalleĢme düzeylerini, iĢ doyumu, motivasyon, bağlılık ve kabullenme boyutlarında incelemiĢtir. AraĢtırmada 138 okul yöneticisi ve 401 tane öğretmen yer almıĢtır. AraĢtırmadan elde edilen bulgulara göre; göreve göre iĢ doyumu boyutunda okul yöneticileri ile öğretmenler arasında, yöneticiler lehine anlamlı fark varken; motivasyon, bağlılık ve kabullenme boyutlarında anlamlı fark bulunamamıĢtır. Cinsiyete göre, iĢ doyumu, motivasyon, bağlılık ve kabullenme boyutlarında anlamlı bir fark tespit edilememiĢtir. BranĢa göre ise, sınıf öğretmenleri

ile branĢ öğretmenlerinin iĢ doyumu boyutunda anlamlı bir fark bulunmazken, motivasyon, bağlılık ve kabullenme boyutunda sınıf öğretmenleri lehine anlamlı farklılık bulunmuĢtur. Kıdeme göre, kabullenme boyutunda gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmazken, iĢ doyumu boyutunda 11-20 yıl ile 21 yıl ve üstü gruplar arasında 21 ve üstü lehine olmak üzere anlamlı bir farklılığın olduğu tespit edilmiĢtir. Motivasyon ve bağlılık boyutunda örgütsel sosyalleĢme düzeylerine bakıldığında, kıdem grupları arasında 1-10 yıl kıdeme sahip olanlar ile 21 yıl ve üstü kıdeme sahip olanlar arasında, 11-20 yıl kıdemliler ile 21 yıl ve üstü kıdemliler arasında bir farklılığın olduğu ortaya çıkmıĢtır. 21 yıl ve üstü kıdeme sahip olan yönetici ve öğretmenlerin daha çok motivasyon ve bağlılığa sahip oldukları ve de örgütsel sosyalleĢme düzeylerinin yüksek olduğu görülmüĢtür.

KuĢdemir (2005) tarafından yapılan “Ġlköğretim Okulu Müdürlerinin Öğretmenlerin Örgütsel SosyalleĢme Sürecinde SosyalleĢme Stratejilerini Kullanma Becerileri” adlı araĢtırmaya, toplam 80 ilköğretim okul müdürü ve kıdemi 1–5 yıl olan 200 öğretmen katılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda, araĢtırmaya katılan okul müdürlerinin kendi değerlendirmelerine göre okul müdürleri örgütsel sosyalleĢtirme stratejilerini kullanma becerilerini her zaman göstermektedirler. AraĢtırmaya katılan öğretmenlere göre ise, okul müdürleri örgütsel sosyalleĢtirme stratejilerini kullanma becerilerini sık sık göstermektedirler. AraĢtırmaya katılan okul müdürlerinin görüĢleri “yönetimdeki kıdemlerine” göre değerlendirildiğinde aralarında anlamlı farklar bulunmuĢtur fakat, mezun oldukları okullara göre gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmamıĢtır. AraĢtırmaya katılan öğretmenlerin görüĢleri, cinsiyet ve mezun oldukları okul değiĢkenine göre anlamlı bir farklılık göstermekte, branĢ değiĢkenine göre ise, anlamlı bir farklılık göstermemektedir.

Yıldız (2012) tarafından yapılan “Ġlköğretim Okulu Yöneticilerinin Örgütsel SosyalleĢme Sürecinde SosyalleĢtirme Stratejilerini Kullanma Düzeyleri” adlı araĢtırmada; ilköğretim okullarında göreve yeni baĢlayan öğretmenlerin örgütsel sosyalleĢme sürecinde, yöneticilerin sosyalleĢtirme stratejilerini kullanma düzeylerine iliĢkin görüĢleri araĢtırılmıĢtır. AraĢtırmada 130 ilköğretim okulu öğretmeni yer almıĢtır. AraĢtırmada elde edilen bulgulara göre; öğretmenlerin ilköğretim okulu yöneticilerinin sosyalleĢtirme stratejilerini kullanma düzeylerini

“ara sıra” olarak belirttikleri görülmüĢtür. Ġlköğretim okulu yöneticilerinin sosyalleĢtirme stratejilerini kullanma düzeylerine iliĢkin öğretmenlerin görüĢleri arasında; cinsiyet ve yaĢ değiĢkenine göre bir farklılığa rastlanırken, branĢ değiĢkenine göre herhangi bir farklılığa rastlanmamıĢtır.

Örgütsel sosyalleĢme ile ilgili, yurt dıĢında yapılan çalıĢmalar ise Ģunlardır: Jones (1986) tarafından yapılan “SosyalleĢme Taktikleri, Yararlılık ve Yeni Gelenlerin Örgüte Uyumları” adlı araĢtırmada, örgüt tarafından kullanılan sosyalleĢme taktikleri ve kiĢisel rol sonuçları arasındaki iliĢkisi ve rol oryantasyonu üzerine yararlılığın etkileri incelenmiĢtir. Üniversiteden farklı sınıflardan mezun olan iki grup öğrenciye anketler uygulanmıĢtır. AraĢtırma 73 erkek, 29 kadın üzerinde yapılmıĢtır. Anketlerden ilki, iĢe ilk girildiğinde uygulanmıĢtır. Bu anket yararlılıkla ilgili sorulardan oluĢmaktadır. Ġkinci anket ise, iĢe girdikten beĢ ay sonra uygulanmıĢ ve sosyalleĢme taktiği ile ilgili sorulardan oluĢmaktadır. AraĢtırma sonucuna göre, iĢ görenlerin örgüte uyumunun sağlanması için farklı modeller uygulanmıĢtır. Bireyin yararlılığı orta düzeyde olduğunda rolü öğrenmenin etkili olduğu, bireyin düĢük düzeyde yararlı olması durumunda ise, rol oryantasyonu için sosyalleĢme taktikleri üretilmesi gerektiği bulgusu elde edilmiĢtir.

Adkins (1995) tarafından yapılan “Önceki ĠĢ Deneyimi ve Örgütsel SosyalleĢme” adlı araĢtırma, önceki iĢ deneyimi, görevleri ile sosyalleĢme sürecinin sonuçları arasındaki iliĢki incelenmiĢtir. SosyalleĢme sürecinin görevleri olarak, yeterlilik duygusu, rol açıklığı, iĢ hakkında gerçekçi beklentiler ve iĢteki kiĢiler arası iliĢkiler araĢtırılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda Ģu bulgular elde edilmiĢtir:

1) ĠĢ görenin önceki iĢ deneyimleri ile iĢ hakkında gerçekçi beklentileri, yeterlilik duygusu, performans, iĢ doyumu ve örgütsel bağlılık arasında pozitif, çatıĢma ile rol belirsizliği arasında negatif iliĢki vardır.

2) ĠĢ görenin önceki iĢ deneyimlerindeki gerçekçi iĢ beklentileri, yeterlik duygusu, kiĢiler arası iliĢkiler, performans, iĢ doyumu ve örgütsel bağlılık arasında pozitif, rol belirsizliği ve rol çatıĢması ile performans, iĢ doyumu ve örgütsel bağlılık arasında negatif iliĢki vardır. Örgüte giriĢ aĢamasındaki deneyimler ile sosyalleĢme

değiĢkenleri arasında yüksek bir iliĢki bulunmuĢtur. SosyalleĢmenin sürekli bir süreç olduğu bulgusuna varılmıĢtır. (Akt. Kartal, 2003, 30).

Finkelstein ve diğerleri (2003) tarafından yapılan “Yeni Gelenlerin SosyalleĢme Stratejilerinde YaĢ Farkının Etkisi” adlı araĢtırmada, yaĢın iĢ görenlerin sosyalleĢmelerine etkisi incelenmiĢtir. Yeni gelenlere ve diğer çalıĢanlara farklı iĢler ve bilgiler verilmiĢtir. Yeni gelenlerin bilgi arayıĢına girdikleri, bununla birlikte çekingen bir davranıĢ sergiledikleri ve ulaĢtıkları bilgilerin net olmadığı görülmüĢtür. Dolayısıyla sosyalleĢmeyi olumsuz olarak etkilemiĢtir. AraĢtırma sonucunda, yaĢ ve rollerin öğrenilmesi arasında, negatif bir iliĢki bulunmuĢtur (Akt. KuĢdemir, 2005, 70).

Örgütsel sosyalleĢme çalıĢmalarına iliĢkin tarama, sosyalleĢmenin örgütün bir parçası olduğu, bu yüzden örgütsel sosyalleĢme kavramının ortaya çıktığı görülmektedir (Porter ve diğerleri, 1981, aktaran: Kartal, 2007: 115). Örgütsel sosyalleĢme konusunda yapılmıĢ araĢtırmaların çoğu; örgüte uyum, örgütsel sosyalleĢme stratejileri üzerine olmuĢtur. Yapılan araĢtırmalar genellikle, iĢe yeni baĢlayan iĢgörenin sosyalleĢme sürecini ele almıĢtır. AraĢtırma sonuçlarında genellikle yaĢ ve mesleki kıdem değiĢkenlerine göre anlamlı farklılık bulunurken, cinsiyet ve branĢ değiĢkenlerine göre anlamlı farklılık saptanamamıĢtır.

3. YÖNTEM

Benzer Belgeler